Beyin her bir anıyı üç kopya halinde saklıyor

Hatıraların zaman içindeki değişimi bu kopyalara bağlı

Bilim insanları, beynin hem geçmişi hatırlaması hem de değişimlere adapte olarak geleceğe hazırlık yapması gerektiğini söylüyor (Pexels)
Bilim insanları, beynin hem geçmişi hatırlaması hem de değişimlere adapte olarak geleceğe hazırlık yapması gerektiğini söylüyor (Pexels)
TT

Beyin her bir anıyı üç kopya halinde saklıyor

Bilim insanları, beynin hem geçmişi hatırlaması hem de değişimlere adapte olarak geleceğe hazırlık yapması gerektiğini söylüyor (Pexels)
Bilim insanları, beynin hem geçmişi hatırlaması hem de değişimlere adapte olarak geleceğe hazırlık yapması gerektiğini söylüyor (Pexels)

Beynin bir anıyı üç kere kopyaladığı tespit edildi. Bulgular, travmatik olaylar yaşayan kişilerin zorlu anılarının yarattığı etkiyi azaltmaya yarayabilir. 

Deneyimleri hafızaya kaydetmek, bunlara dayanarak farklı durumlarda nasıl tepki verileceğini öğrenmek açısından önem arz ediyor. 

Bilim insanları bu nedenle beynin daha esnek olması ve yeni durumlara uyum sağlayarak geleceğe dair daha iyi öngörüler sunması gerektiğini düşünüyor. 

Anıların zaman içinde değişebildiği ve kişinin olayları farklı şekilde hatırlayabildiği daha önceki çalışmalarda bulunmuştu. 

Science adlı hakemli dergide dün (16 Ağustos) yayımlanan çalışmada, beynin anıları kaydetme süreci ve zaman içindeki değişimi detaylı bir şekilde masaya yatırıldı. 

İsviçre'deki Basel Üniversitesi'nden araştırmacılar fareleri inceleyerek bir anının, beynin hafızadan sorumlu bölümü hipokampustaki üç ayrı nöron grubu tarafından kaydedildiğini ortaya çıkardı. Bu nöron grupları embriyo gelişiminin farklı dönemlerinde oluşuyor.

Çalışmada gelişimin erken dönemlerinde oluşan nöronların kaydettiği bir anıya ulaşmanın ilk başta zor olduğu saptandı. Ancak bu anılar zaman içinde güçlenirken, sözkonusu hücreler uzun süreli hafıza açısından kritik önem arz ediyor. 

Öte yandan embriyo gelişiminin en son aşamalarında oluşan nöronlar, hatıraları ilk başta çok güçlü bir şekilde depolasa da zaman içinde silikleşiyorlar. Bu nedenle uzun süre sonra beynin bu hücrelerin kaydettiği anılara ulaşması çok zor hale geliyor.

İkisi arasındaki bir dönemde oluşan nöronların aldığı kopya da zaman içinde sabit kalıyor. 

Bilim insanları, bu kopyalardan hangisine erişildiğinin, anıların değişip değişmemesi üzerinde etkisi olduğunu söylüyor.

Örneğin bir olay olduktan kısa süre sonra hatırlandığında geç oluşan nöronlar aktive oluyor ve bu sayede anıyı değiştirmek daha kolay hale geliyor.

Ancak olayın üzerinden daha uzun süre geçtikçe, ilk dönemde oluşan nöronların kopyası kullanıldığından hatırayı değiştirmek zorlaşıyor. Yani bir anı beyinde ne kadar uzun süre kalırsa, onu değiştirme ihtimali düşüyor. 

Makalenin başyazarı Vilde Kveim bulguları şöyle değerlendiriyor:

Anıların beyinde ne kadar dinamik bir şekilde depolandığı, beynin muazzam hafıza kapasitesinin temelindeki esnekliğinin kanıtı.

Fare ve insan beyinleri nöron düzeyinde birbirine benzerlik gösterdiği için bulgular insanlar açısından da geçerli olabilir. Ancak bunun doğrulanması için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var.

Yine de bilim insanları, yeni çalışmanın travma sonrası stres bozukluğu gibi sorunlardan muzdarip kişilere fayda sağlayabileceğini düşünüyor. Anıların nasıl depolandığını anlamak, bunları yönetmeyi de kolaylaştırabilir.

Independent Türkçe, New Atlas, Science Daily, Science



Şempanzeler bilim insanlarını şoke etti: Robotlar esneme bulaştırdı

(Reuters)
(Reuters)
TT

Şempanzeler bilim insanlarını şoke etti: Robotlar esneme bulaştırdı

(Reuters)
(Reuters)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Şempanzelerin insan yüz ifadelerini taklit eden bir android robottan esneme "kapabildiğini" öne süren yeni araştırma, bu davranışın evrimsel kökenleri hakkında daha fazla soru işareti yaratıyor.

Esnemenin dikkat değişiklikleri, vücut ısısının düzenlenmesi ve dinlenmeyle uyarılma arasındaki geçişle ilişkili olduğu biliniyor.

Bulaşıcı esnemeyse, bir hayvanın başka birinin aynı davranışı sergilediğini gördükten sonra esnediği tuhaf bir davranış.

Bu davranışın bulaşıcı yönü, empati ve taklit gibi bazı sosyal etkileşim unsurlarıyla ilişkilendiriliyor.

Bugüne kadar memelilerde ve bazı balıklarda gözlemlenen bulaşıcı esnemenin evrimsel kökenleri hâlâ bilinmiyor.

Bilim insanları bu davranışın insanlarda, şempanzelerde ve köpeklerde yavaş yavaş ortaya çıktığını, insanlarda yaklaşık 4 ve şempanzelerde 5 yaşında, köpeklerdeyse yaklaşık 7 ayda belirginleştiğini söylüyor.

Görsel kaldırıldı.
Şempanzelerin esneme ve uzanma davranışları sergiledikleri örnekler (RMJM/Aline Sardin-Damasso/Mona)


Perşembe günü hakemli dergi Nature'da yayımlanan yeni bir araştırma, şempanzelerin bir android robotun esnemesine tepki olarak hem esneme hem de uzanma davranışı sergilediğini ortaya koydu.

Bulgular, başka bir bireyin esnemesini gözlemlemenin şempanzelerde otomatik bir tepkiyi tetiklemekten ziyade, dinlenme işareti işlevi görebileceğini düşündürüyor.

Bilim insanları çalışmada yüz ifadelerini taklit edebilen bir android kafa kullanarak 10 ila 33 yaşındaki 14 yetişkin şempanzenin tepkilerini test etti.

Android kafada esneme gibi yüz ifadelerini oluşturan kas görevi gören 33 adet dönme motoru vardı ve her ifade 10 saniye sürüyordu.

Çalışmadaki şempanzeler, androidin esneme, ağzını açma ve nötr yüz ifadeleri sergilediği 15 dakikalık 4 seansa sokuldu.

Bilim insanları bu seansları kamerayla kaydetti ve her şempanzenin tepki verme derecesiyle uzanarak geçirdiği süre puanlandı.
 

Görsel kaldırıldı.Android kafa ağzını açma ve esneme davranışı sergiliyor (Aline Sardin-Damasso/Mona)


14 şempanzeden 8'inin, androidin "esneme" ifadesine tepki olarak esnediği saptandı.

Araştırmacılar şöyle yazıyor: 

Sonuçlar, yetişkin şempanzelerin bireyler arası esneme bulaşıcılığını değişen derecelerde sergilediğini gösterdi: En yüksek bulaşıcılık, android ağzını tamamen açtığında meydana geldi, ağzı kısmen açık olduğunda tepki azaldı ve androidin ağzı kapalıyken bulaşma görülmedi.

8 şempanze de esneme karşısında uzandı ve bazıları uzanmadan önce yatak malzemesi topladı.

Bilim insanları, "Şempanzeler, androidin esnemesini izlerken yatak malzemesi toplamak, yuva yapmak ve uzanmak gibi uyku haliyle ilişkili davranışlar sergiledi" diye yazıyor.

Araştırmacılara göre bulgular, cansız bir model kaynaklı bulaşıcı esnemenin ilk örneğini sunuyor gibi görünüyor.

Bilim insanları bu sonuçların, primatların bulaşıcı davranışlara yatkınlığına daha fazla ışık tuttuğunu söylese de burada tam olarak hangi biyolojik mekanizmaların rol oynadığının belirsizliğini koruduğunu ekliyor.

Araştırmacılar, gelecekteki çalışmaların robotların gerçekleştirdiği diğer eylemlerin de hayvanlar için bulaşıcı olup olmadığını ortaya çıkarmasını umuyor.


 Independent Türkçe, independent.co.uk/news