Mısır-Türkiye yakınlaşmasının bölgedeki krizlerin çözümüne etkisi ne olacak?

Sisi-Erdoğan zirvesinde 6 Arap ülkesindeki durum ele alındı.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Gazze'de derhal ateşkes sağlanması gerektiğini vurguladılar. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Gazze'de derhal ateşkes sağlanması gerektiğini vurguladılar. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır-Türkiye yakınlaşmasının bölgedeki krizlerin çözümüne etkisi ne olacak?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Gazze'de derhal ateşkes sağlanması gerektiğini vurguladılar. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Gazze'de derhal ateşkes sağlanması gerektiğini vurguladılar. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin Türkiye ziyareti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesi, özellikle de iki ülke arasındaki Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nde altı Arap ülkesindeki durumun ele alınmasının ardından, Mısır-Türkiye yakınlaşmasının bölgedeki krizlerin çözümüne etkisi konusunda soru işaretlerine yol açtı.

Uzmanlar, ‘Kahire ve Ankara'nın bölgedeki bazı ülkelerin krizlerine ilişkin tutumlarındaki uyumun bu krizlerin çözümü yolunda niteliksel bir sıçrama sağlayacağına’ inanırken, ‘Mısır-Türkiye yaklaşımının bir dizi bölgesel dosyada atılım sağlayacağını’ vurguladılar.

Sisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şubat ayında Kahire'ye gerçekleştirdiği ziyaret sırasında yaptığı davete icabetle çarşamba günü Ankara'yı ziyaret etti. Sisi bu ziyareti “Mısır ve Türkiye arasında, bölgesel ve uluslararası çevrelerdeki önemli rolleri temelinde yeni bir dostluk ve iş birliği dönemi başlatma yönündeki ortak iradeyi yansıtıyor” şeklinde tanımladı.

Sisi ve Erdoğan arasındaki görüşmeler, başta Gazze Şeridi'ndeki durum ve İsrail'in Filistinlilerin haklarına yönelik ihlalleri olmak üzere bölgesel konularda görüş birliğini yansıttı. İki cumhurbaşkanının başkanlık ettiği Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısında, ‘Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırganlığı, Sudan'daki iç savaş, Somali'deki gerilim, Libya, Suriye ve Irak'taki durum’ başta olmak üzere altı Arap dosyası ve meselesi üzerinde iki ülke arasındaki iş birliği ele alındı.

Türkiye'de uluslararası ilişkiler alanında araştırmalar yapan Taha Avde, ‘Gazze, Sudan ve Libya'da yaşananlar konusunda Mısır ve Türkiye'nin görüşlerinin örtüşmesinin’ önemine işaret ederek, ‘önümüzdeki dönemin iki ülkenin bölgesel krizlere yönelik dış politikalarında köklü değişikliklere tanıklık edeceği’ beklentisini dile getirdi. Avde Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, “Sisi ve Erdoğan arasındaki karşılıklı ziyaretler, iki ülke arasında siyasi ve ekonomik düzeyde yeni bir iş birliği aşamasına işaret ediyor” dedi.

Erdoğan, ‘Türkiye ile Mısır arasındaki iş birliğinin ve bu iş birliğinin bölgedeki barış ve istikrara katkısının çok gerekli olduğunu’ belirtti. Çarşamba günü yaptığı açıklamada, ‘iki ülkenin bölgesel konulardaki pozisyonlarının aynı olduğunu’ belirten Erdoğan, ‘Sisi'nin ziyaretinin devam eden istişarelerin güçlendirilmesine ve derinleştirilmesine katkıda bulunacağını’ kaydetti.

sck7
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki görüşmeden (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Kahire Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Dr. Tarık Fehmi, ‘Mısır-Türkiye yaklaşımının bir dizi bölgesel dosyada atılım sağlayacağına’ inanıyor. Fehmi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “İki ülke için ana itici güç, ortak çıkarlara ulaşmak ve her bir tarafın önceliklerine hizmet etmek için koordinasyon sağlamaktır. Kahire ve Ankara arasındaki ilişkilerin normalleşmesi, bölgedeki gelişmeler ışığında önemli bir adım” ifadelerini kullandı.

Fehmi sözlerini şöyle sürdürdü: “Mısır ve Türkiye, İsrail devletinin, iki devletli çözümün ve bağımsız bir Filistin devletinin ilanının önündeki engel olduğunu yineledi. Türkiye'nin İsrail'in Batı Şeria'da gerilimi artırmasına karşı tutumu, Mısır'ın bölgede sükûnet ve barış çağrısı yapan çabalarını tamamlayacaktır.”

Sisi, çarşamba günü Türk mevkidaşıyla düzenlediği ortak basın toplantısında, “Mısır ve Türkiye'nin Gazze’de acil ateşkes talebi, İsrail'in Batı Şeria'daki mevcut tırmanışını reddetme ve Filistin halkının 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız devletini uluslararası meşruiyetin ilgili kararlarına uygun olarak kurma özlemlerini gerçekleştirecek bir yol çağrısında bulunma konusundaki tutum birliğinin altını çizmek isterim” dedi.

Fehmi, Kahire ile Ankara arasındaki ilişkilerin seviyesini yenilenmiş bir stratejik diyaloga yükseltmenin ‘Doğu Akdeniz'deki iş birliği, Libya'daki durum ve Afrika Boynuzu da dahil olmak üzere bir dizi bölgesel krizde niteliksel bir sıçrama sağlayacağını’ söyledi. Bu dosyalarda iki ülke arasındaki koordinasyon mekanizmasına işaret eden Fehmi, ‘Türkiye'nin Nil Havzası meselesinde arabuluculuk yapması ve Kızıldeniz'deki gerginliği sona erdirmesi karşılığında Mısır'ın da Türkiye'nin müdahil olduğu Suriye dosyasında arabuluculuk rolü oynaması’ gerektiğini ifade etti.

dcwevfrtbny
Mısır-Türkiye Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısı (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Sisi ve Erdoğan, Libya'da güvenlik ve siyasi istikrarın sağlanması için istişarede bulunma konusunda mutabık kalarak, cumhurbaşkanlığı ve yasama seçimlerinin yapılması, yasadışı yabancı güçlerin ve paralı askerlerin ülkeden çekilmesi ve Libya'nın bölünmüşlüğü sona erdirip güvenlik ve istikrara kavuşabilmesi için silahlı milis olgusuna son verilmesi suretiyle bu uzun süreli krizde yeni bir sayfa açılmasının önemini vurguladılar.

Görüşmelerde ayrıca, ‘Sudan'daki kriz ve Mısır'ın ateşkes sağlamak ve siyasi bir çözümü teşvik etmek için çeşitli taraflarla iş birliği içinde gösterdiği çabalar’ ile Sisi ve Erdoğan'ın ‘Somali'nin karşı karşıya olduğu zorluklara karşı birliğini, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü koruma ihtiyacı’ konusunda mutabık kaldıkları Afrika Boynuzu'ndaki durum da gözden geçirildi.

Mısır eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Cemal Beyumi'ye göre ekonomik ve yatırım iş birliği, bölgesel konularda koordinasyondan daha öncelikli. Beyumi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Doğu Akdeniz'de enerji ve gaz alanında iş birliği, iki ülkenin iş birliği yapacağı ilk dosyalardan biri” dedi.

Beyumi ayrıca, bir dizi bölgesel konuda Mısır-Türkiye koordinasyonunun ‘başta Libya, Suriye, Irak ve Somali'deki durum olmak üzere bölgesel krizlerin çözümündeki rollerine uluslararası ağırlık kazandıracağını’ da belirtti.



Mısır'ın İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerini Güney Sudan'a yerleştirme planını engellediği doğru mu?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır'ın İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerini Güney Sudan'a yerleştirme planını engellediği doğru mu?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Medya raporları, İsrail'in Güney Sudan ile Filistinlileri bu ülkeye yerleştirmek için görüşmeler yaptığını ortaya koydu. Diğer yandan Mısır'ın tutumu ve İsrail'in Gazzelileri nakletme planını engellemedeki rolü hakkında sorular ortaya atıldı. Cuba'nın bu konuda İsrail tarafıyla herhangi bir görüşme yaptığını yalanlamasına rağmen, ‘Mısır'ın Güney Sudan'a Filistinlileri kabul etmemesi için baskı yaptığı’ haberleri çıktı.

Mısır, Filistinlileri Gazze Şeridi’nden, ister kendi topraklarına ister başka bir ülkeye olsun, yerinden etme girişimlerini ‘Filistin meselesinin tasfiyesi’ olarak değerlendirerek resmi ve tekrarlı bir şekilde reddettiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre, İsrail ile Güney Sudan arasında Gazze Şeridi sakinlerinin Güney Sudan'a yerleştirilmesi olasılığını görüşmek üzere görüşmeler yapıldı. Bunun İsrail'in Gazze Şeridi'nden toplu göçü kolaylaştırmak için daha geniş çaplı çabalarının bir parçası olduğu bildirildi.

Ancak Güney Sudan Dışişleri Bakanlığı bu iddiaları yalanladı. Bakanlık tarafından çarşamba akşamı yapılan açıklamada, “Cuba, Gazze Şeridi sakinlerinin Güney Sudan'a yerleştirilmesi için İsrail ile görüşmeler yaptığına dair son medya haberlerini kesin olarak yalanlıyor. Bu iddiaların hiçbir dayanağı yok; Güney Sudan'ın resmi tutumunu ve politikasını yansıtmıyor” ifadeleri yer aldı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, daha önce ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze nüfusunun büyük bir kısmını ‘gönüllü göç’ olarak nitelendirdiği bir şekilde başka ülkelere yerleştirmek istediğini söylemişti. Netanyahu salı akşamı yaptığı açıklamada, “Savaş hukukuna göre, nüfusun ayrılmasına izin vermek doğru olur” dedi.

Güney Sudan'ın tutumunu memnuniyetle karşılayan Filistin Devlet Başkanlığı, dün yaptığı açıklamada, ‘Cuba'nın İsrail işgal makamlarının yürüttüğü soykırım, açlık ve yerinden etme girişimlerine örtülü olarak katılmamasını’ övdü.

İsrail medyası, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerini başka ülkelere nakletmek için diğer ülkelere teklifler sunduğunu belirtti. İsrail Kanal 12 televizyonu, Netanyahu hükümetinin ‘Endonezya, Somali, Uganda, Güney Sudan ve Libya’ olmak üzere 5 ülkeyle, Gazze Şeridi'nden sürülecek Filistinlileri kabul etmeleri için görüşmeler yaptığını bildirdi.

AP, Mısırlı yetkililerin ‘İsrail'in Filistinlileri kabul edecek bir ülke bulma çabalarından, Güney Sudan ile yaptığı temaslar da dahil olmak üzere, aylardır haberdar olduklarını’ söylediğini aktardı. Yetkililer, ‘Güney Sudan'a Filistinlileri kabul etmemesi için baskı uyguladıklarını’ ifade ettiler.

Mısır Dışişleri Konseyi Üyesi Büyükelçi Salah Halime, Mısır'ın İsrail'in Filistinlileri yerleştirmek için bahsettiği ülkelerle temas halinde olduğunu düşünüyor. Halime, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Kahire, temaslarıyla Filistinlileri yerinden etme girişimlerinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve Arap, İslam ve Avrupa ülkelerinin bunu reddettiğini vurgulamayı hedefliyor” dedi.

Halime sözlerini şöyle sürdürdü: “Filistinlileri yerinden etme çağrıları Arap ve uluslararası kamuoyu tarafından reddediliyor. Buna rağmen İsrail bu çağrılarda ısrar ediyor. Kahire, bu önlemleri reddetmek için diplomatik temaslarını yoğunlaştırıyor. İsrail hükümetinin son uygulamaları, Filistin meselesini ortadan kaldırarak, sözde ‘Büyük İsrail’ hayalini gerçekleştirmek amacıyla yapılıyor.”

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, geçtiğimiz temmuz ayında Güney Sudanlı mevkidaşı Monday Simaya Kumba'dan bir telefon aldı. Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre, görüşmede ‘ikili ilişkilerin güçlendirilmesi yolları’ ele alındı.

Kahire Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Dr. Tarık Fehmi, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Mısır'ın Filistinlilerin yerinden edilmesini reddeden tutumu, diğer ülkelerin tutumlarına müdahale etmek anlamına gelmez. Mısır'ın bu konudaki tutumu sabit ve açıktır. Filistin meselesini korumak için bunun gerçekleşmemesi konusunda uyarıda bulunur, ancak diğer ülkelere kendi tutumunu dayatmaz” ifadelerini kullandı.

Fehmi'ye göre İsrail, Filistinlilerin Gazze Şeridi’nden yerinden edilmesini kabul ettirmek için bazı Afrika ve Arap ülkelerindeki kriz ve çatışmalardan yararlanmaya çalışıyor. Fehmi, “Uluslararası toplumun yerinden edilme çağrılarını reddeden tutumu göz önüne alındığında, bu hamleler İsrail'in planının başarıya ulaşacağı anlamına gelmiyor” dedi.

Filistinlilerin Güney Sudan'a yerleştirilmesi konusunda tartışmalar, Güney Sudan Dışişleri Bakanı'nın geçen hafta İsrailli mevkidaşının daveti üzerine Tel Aviv'i ziyaret etmesinin ardından başladı. Güney Sudan medyası ise İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Sharren Haskel'in Cuba'ya resmi bir ziyaret gerçekleştirerek iki taraf arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi için yollar aradığını bildirdi.