Rapor: İsrail, Batı Şeria'nın Cenin kentindeki askeri operasyonunu sonlandırdı

Onlarca ölüm ve yaralanmayla sonuçlanan ve 10 gündür devam eden operasyonunun ardından

 İsrail'in Cenin mülteci kampındaki askeri operasyonunun onuncu gününde cenaze törenine katılan Filistinliler (EPA)
İsrail'in Cenin mülteci kampındaki askeri operasyonunun onuncu gününde cenaze törenine katılan Filistinliler (EPA)
TT

Rapor: İsrail, Batı Şeria'nın Cenin kentindeki askeri operasyonunu sonlandırdı

 İsrail'in Cenin mülteci kampındaki askeri operasyonunun onuncu gününde cenaze törenine katılan Filistinliler (EPA)
İsrail'in Cenin mülteci kampındaki askeri operasyonunun onuncu gününde cenaze törenine katılan Filistinliler (EPA)

Filistin Haber Ajansı WAFA’ya göre İsrail ordusunun Batı Şeria'nın kuzeyinde bulunan Cenin kentinde yürüttüğü operasyon sona erdi.

WAFA, İsrail güçlerinin düzinelerce ölüm ve yaralanmayla sonuçlanan ve geniş çaplı yıkım bırakan 10 günlük şiddetli ve sürekli askeri operasyonun ardından, Batı Şeria'nın Cenin kentinden ve kampından çekildiğini duyurdu.

İsrail ordusu haberi hemen doğrulamadı, ancak sadece “İsrail güçlerinin terörle mücadele operasyonunun hedeflerine ulaşmak için aktif olmaya devam ettiğini” açıkladı.

İsrail ordusu ayrıca Cenin'de 14 militanın etkisiz hale getirildiğini ve 30'dan fazla şüphelinin tutuklandığını duyurdu.

Görsel kaldırıldı.Filistinliler, Cenin'de on gün süren operasyonun ardından İsrail güçlerinin neden olduğu geniş çaplı yıkımı gözlemliyor (DPA)

WAFA'nın haberine göre, İsrail'in 2002'den bu yana en kanlı ve en şiddetli saldırı olarak nitelendirilen Cenin’ne yönelik saldırısında aralarında çocukların ve yaşlıların da bulunduğu 21 Filistinli öldürüldü, bazıları ağır olmak üzere birçok Filistinli de yaralandı.

Filistin raporlarında, İsrail ordusunun daha küçük çaplı askeri operasyonlar yürüttüğü Batı Şeria'nın kuzeybatısında bulunan Tulkerim kentinden de çekildiği belirtildi.

Bu arada Filistinli kaynaklar, İsrail güçlerinin koruduğu sömürgecilerin, Nablus'un güneyindeki Qaryut köyüne düzenlediği saldırının ardından dün akşam (Cuma) göğsünden aldığı kurşunla 13 yaşında bir kız çocuğunun öldüğünü belirtti.

Filistin Kızılayı, "Ekiplerinin, Qaryut'ta işgal güçleriyle çıkan çatışmada işgalcilerin gerçek kurşunlarıyla göğsünden ağır yaralanan bir çocukla ilgilendiğini ve çocuğun Rafidia Cerrahi Hastanesi'ne nakledildiğini" bildirdi. Nablus'taki Devlet Hastanesi'nde bulunan doktorlar çocuğun yaralanma sonucu öldüğünü açıkladılar."

Şarku’l Avsat’ın WAFA’dan aktardığına göre kızın babası, çocuğunun "kız kardeşleriyle birlikte evinde iken gerçek mermilerle vurulduğunu" bildirdi.

Ramallah'taki Filistin Sağlık Bakanlığı, kızın İsrail askerleri tarafından vurularak öldürüldüğünü açıkladı. İsrail ordusu ise olayı araştırdığını belirtti.

Diğer yandan Filistin medyası, İsrailli yerleşimcilerin Batı Şeria'nın kuzeyindeki Nablus kenti yakınlarındaki bir Filistin köyüne girerek Filistinlilerin evlerine saldırdığını bildirdi.

İsrail ordusunun ateş açarak müdahalesinden önce bölge sakinleriyle çatışmalar çıktı.

İsrail ordusu, 28 Ağustos’ta Batı Şeria'daki Filistinli militanları hedef alan ve “Yaz Kampları” olarak adlandırılan bir askeri operasyon başlattığını duyurdu.

Batı Şeria'daki durum, Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e yönelik başlattığı saldırıların ardından Gazze'deki savaşın başlangıcından bu yana önemli ölçüde kötüleşti. Filistin Sağlık Bakanlığı'na göre, o tarihten bu yana İsrail'in askeri operasyonlarında, çatışmalarında veya Batı Şeria'da bizzat gerçekleştirdiği saldırılarda 700'den fazla Filistinli öldürüldü.

Filistin raporları, İsrail'in, 7 Ekim'den bu yana aranan kişileri tutuklama bahanesiyle Batı Şeria'daki baskınlarda 10 bin 300 Filistinliyi tutukladığını belirtti.



“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
TT

“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)

Lübnan’daki Hizbullah Hareketi, üyelerinin kullandığı çağrı cihazlarını hedef alan ‘en büyük güvenlik ihlali’ ile karşı karşıya kaldı. Bu güvenlik ihlali, Hizbullah’ın Lübnan’daki ve Suriye'deki kaleleri olarak kabul edilen bazı bölgelerde yaklaşık 2 bin 800 kişinin yaralanmasına ve 9 kişinin ölümüne neden olurken yaralıların sayısı hastanelerin kapasitesini aştı.

Suriye basını Suriye'de bulunan çok sayıda Hizbullah üyesinin taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını bildirdi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Şam’ın kentsel ve kırsal kesimlerinde Hizbullah üyelerinin bazılarının taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralanarak hastaneye kaldırıldığını aktardı.

Suriye’nin başkenti Şam'daki Kefer Susa Mahallesi yakınlarında seyir halindeki bir araçta bir çağrı cihazı patladı. İsrail’in Lübnan ve Suriye'deki Hizbullah üyeleri tarafından yaygın olarak kullanılan çağrı cihazlarını hedef alan eş zamanlı siber saldırısı sonucunda Lübnan'da birkaç cihaz daha patladı.

Güvenlik ihlali saat 15.30 sularında Beyrut'un güney banliyölerinde bir kişinin elindeki cep telefonunun patlamasıyla başladı. Ardından Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde eş zamanlı olarak meydana gelen ‘patlamalar’ birbirini takip etti.

Lübnan’ın güney banliyölerinde, Nebatiye’de ve Bekaa'da yollarda kanlar içinde yatan onlarca insanın görüldüğü görüntüler düşmeye başladı. Ardından Hizbullah, çağrı cihazı taşıyan herkesten bu cihazları atmalarını isteyen bir açıklama yapıldı. İç Güvenlik Güçleri de vatandaşlardan yaralılara yardım edilmesini ve hastanelere kaldırılmalarını kolaylaştırmak için yolları açmalarını istedi. Genelkurmay Başkanlığı, vatandaşlardan, sağlık ekiplerinin olay yerlerine ulaşmalarını kolaylaştırmak amacıyla patlamaların yaşandığı bölgelerde toplanmamalarını istedi.

xy6muu7
Beyrut'un güney banliyösünde yaralıların tedavisine yardımcı olmak için kurulan çadırda kan vermek için bekleyen bağışçılar (AFP)

Reuters, Hizbullah yetkililerinin birinin çağrı cihazlarının patlatılması olayının şimdiye kadarki en büyük güvenlik ihlali olduğunu söylediğini aktardı. Reuters’ın emniyet kaynaklarından aktardığına göre Hizbullah, patlayan çağrı cihazları üyelerine daha yeni dağıtmıştı. Fransız Haber Ajansı (AFP) da Hizbullah'a yakın kaynakların ‘yeni çağrı cihazlarının lityum pillere sahip olduklarını ve aşırı ısınma sonucu patlamış gibi göründüklerini’ söylediklerini aktardı.

ABD merkezli gazete New York Times’ın (NYT) konuyla ilgili bilgi sahibi yetkililere dayandırdığı haberine göre cihazlar patlamadan önce birkaç saniye boyunca bip sesi çıkardı. Saldırıda Hizbullah üyelerine ait yüzlerce çağrı cihazı hedef alındı. Sosyal medyada dolaşan videolarda cihazların yollarda, dükkanlarda ve evlerde insanların ellerinde patladığı ve maddi hasara yol açtığı anlar görülüyor.

Hizbullah: Geniş kapsamlı inceleme başlatıldı

‘Güvenlik ihlalinden’ yaklaşık üç saat sonra Hizbullah tarafından yapılan ilk açıklamada dün öğleden sonra saat 15.30 sularında Hizbullah'ın çeşitli birimlerinde ve kurumlarında çalışanların iletişim için kullandığı çağrı cihazlarının patladığı duyuruldu. Açıklamada “Sebebi açıklanamayan patlamalar şimdiye kadar bir çocuğun ve iki kardeşin ölümüne ve birkaç kişinin de yaralanmasına neden oldu” denildi.

Açıklamada Hizbullah'ın uzman kurumlarının şu an eş zamanlı patlamaların nedenlerini belirlemek için geniş kapsamlı bir güvenlik soruşturması başlattığı belirtildi. Hizbullah tarafından yapılan ikinci açıklamada ise “Mevcut tüm gerçekleri ve verileri inceledikten sonra, bu canice saldırıdan tamamen düşmanımız İsrail'i sorumlu tutuyoruz” ifadeleri kullanıldı.

xc
Başbakan Mikati'nin Milletvekili Ali Ammar'ın oğlu için taziye ziyareti sırasında çekilen bir fotoğrafı (Başbakanlık Basın Ofisi)

Öte yandan Bakanlar Kurulu, Lübnan'ın egemenliğinin ağır bir ihlali olan ve suç teşkil eden İsrail'in bu saldırganlığını kınadı. Hükümetin ilgili ülkeler ve Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde gerekli tüm temasları derhal başlatarak bu suçla ilgili sorumluluklarını ortaya koyduğunu vurgulayan Bakanlar Kurulu, gelişmelerin takip edilebilmesi için toplantılarını kamuoyuna açık olarak yapma kararı aldı.

Bu arada Başbakan Necip Mikati, Milletvekili Ali Ammar'ı ziyaret ederek oğlu için başsağlığı diledi.