Kral Hüseyin Köprüsü Geçişindeki olay Ürdün ve İsrail arasındaki gerilimi tırmandırdı

Kaynaklar Kral Hüseyin Köprüsü Geçişindeki olayın seçim ortamına gölge düşürmesinden endişeli

Batı Şeria'nın Eriha şehri yakınlarındaki Kral Hüseyin Köprüsü olarak da bilinen Allenby Köprüsü'nde bir tır şoförünün ateş açtığı yerin yakınlarında seyir halindeki bir ambulans (EPA)
Batı Şeria'nın Eriha şehri yakınlarındaki Kral Hüseyin Köprüsü olarak da bilinen Allenby Köprüsü'nde bir tır şoförünün ateş açtığı yerin yakınlarında seyir halindeki bir ambulans (EPA)
TT

Kral Hüseyin Köprüsü Geçişindeki olay Ürdün ve İsrail arasındaki gerilimi tırmandırdı

Batı Şeria'nın Eriha şehri yakınlarındaki Kral Hüseyin Köprüsü olarak da bilinen Allenby Köprüsü'nde bir tır şoförünün ateş açtığı yerin yakınlarında seyir halindeki bir ambulans (EPA)
Batı Şeria'nın Eriha şehri yakınlarındaki Kral Hüseyin Köprüsü olarak da bilinen Allenby Köprüsü'nde bir tır şoförünün ateş açtığı yerin yakınlarında seyir halindeki bir ambulans (EPA)

Dün Ürdün ile Batı Şeria arasındaki Kral Hüseyin (Allenby) Köprüsü Geçişi’nde bir Ürdün vatandaşı tarafından gerçekleştirilen silahlı operasyonda üç İsraillinin öldürülmesi, bir ilk olarak emsal teşkil etti. Öte yandan İsrail tarafından siyasi bir gerilimin patlak verebileceği tahmin ediliyor. Ürdün ve İsrail arasında geçtiğimiz yıl 7 Ekim'de Aksa Tufanı Operasyonu'nun başlamasından bu yana yaşanan gerginliklere bir yenisi daha eklenmesiyle siyasi bir gerilimin de ilk işaretleri orta çıktı.

Sosyal medyada büyük ses getiren olay, Ürdün İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan bir açıklama dışında geniş bir şekilde haberleştirilmedi. Kral Hüseyin Köprüsü Geçişinin diğer tarafında (Allenby Köprüsü Geçişi) meydana gelen silahlı saldırı olayıyla ilgili olarak Bakanlığın açıklamasında resmi makamların soruşturma başlattığı ve sınır kapısının İsrail tarafından kapatıldığı belirtildi. Kral Hüseyin Köprüsü Geçişinin İsrail tarafında meydana gelen silahlı saldırı olayıyla ilgili ilk incelemelerin tamamlandığı ifade edilen açıklamada, sınır kapısında üç İsraillinin üzerine ateş açan kişinin Maan ilinin Hüseyniye bölgesinde ikamet eden Mahir Ziyab Hüseyin el-Cazi isimli bir Ürdün vatandaşı olduğu ve Ürdün'den Batı Şeria'ya ticari mal taşıyan bir kargo aracının sürücüsü olarak sınır kapısından geçtiği doğrulandı.

xdvcsd
Dün sabah Allenby Köprüsü Geçişi’nde 3 İsraillinin üzerine ateş açan tır şoförü Mahir el-Cazi'nin kimliği (Sosyal medya platformları)

Bakanlık, soruşturmanın ön sonuçlarının olayın ‘bireysel bir eylem’ olduğunu gösterdiğini ve failin cenazesinin Ürdün'de defnedilmek üzere teslim alınması için ilgili makamlar arasında koordinasyonun devam ettiği açıklandı. İçişleri Bakanlığı ayrıca olaydan sonra sorgulanan tüm Ürdünlü şoförlerin serbest bırakıldığını ve 100'den fazla tırın bu sabah Ürdün’e geri döndüğünü teyit etti. Bakanlık, ilgili makamların olayın ardından köprünün kapatılması konusunu da takip ettiğini kaydetti.

Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, üç İsraillinin ölümüne yol açan olayın bir ‘yalnız kurt eylemi’ olduğunu ve Ürdün’ün yaklaşık 400 kilometre güneyinde yer alan ve Huveytat aşiretinin yaşadığı güney çöl bölgesinden olan failin hakkında örgütsel bağlantıya dair herhangi bir bilgi bulunmadığını söylediler.

Ürdün tarafı saldırının failinin kimliğini açıklamadı, ancak Kasib el-Huveyti isimli bir kişi Facebook sayfasından yaptığı paylaşımda “Kerame (Kral Hüseyin Köprüsü’nün Batı Şeria’daki adı) Sınır Kapısı operasyonunun faili, kardeşim, kahraman şehit Mahir Ziyab Hüseyin el-Avdat el-Cazi el-Huveyti” diye yazdı. İsrail medya kuruluşları da Mahir'in pasaportuna ait olduğunu iddia ettikleri bir fotoğraf yayınlamıştı.

Öte yandan kaynaklar, Ürdün tarafında Kral Hüseyin Köprüsü, İsrail tarafında Allenby Köprüsü ve Batı Şeria’da ise Kerame (Onur) adıyla bilinen sınır kapısından geçen tırın Batı Şeria’ya gittiğini söylediler. Kaynaklara göre tırla birlikte çeşitli ülkelerden gelen ve Batı Şeria'ya mal taşıyan başka tırlar da vardı.

dsvfd
Batı Şeria ile Ürdün arasındaki Allenby Köprüsü Sınır Kapısı’nda bekleyen İsrail askerleri (EPA)

Sosyal medyada yayınlanan videolarda, çeşitli milletlerden çok sayıda tır şoförünün tutuklandığı görüldü.

Gözlemcilere göre İsrail daha şimdiden Batı Şeria'daki askeri operasyonlarını genişletmek için bir bahane olarak doğrudan bir ‘güvenlik hedefi’ haline getirerek sınır kapısındaki bu olayı geniş çaplı ‘kullanmaya’ çalışacak. Amman ise kısa süre önce İsrail’in aşırı sağcı hükümetinin ister Gazze'de ister Batı Şeria'da olsun yerinden etme politikasını sürdürmesi halinde bunun Ürdün’ün çıkarlarına yönelik bir tehdit olduğu konusunda uyardı.

Ürdünlü kaynaklar tarafından İsrailli olduğu öne sürülen sosyal medya platformları, Ürdün içinde anlaşmazlık yaratmak ve İsrail'in Gazze'de yürüttüğü savaşa ve Tel Aviv'in Batı Şeria'daki gerilimi tırmandırmasına derhal son verilmesi çağrısı yapan resmi tutumunu zedelemek amacıyla söylentiler ve yalan haberler yayarak Ürdün'e karşı provokatif kampanyalar başlattı.

Öte yandan Kral Hüseyin Köprüsü Geçişindeki olay, 10 Eylül salı günü yapılması planlanan parlamento seçimleri için sandıkların açılmasına saatler kala gerçekleşti. Ülkede yasaklı olan Müslüman Kardeşler Teşkilatı’nın (İhvan-ı Müslimin) siyasi kolu olan İslami Eylem Cephesi de dahil olmak üzere Ürdün'deki tüm partiler seçimlere katılıyor.

Gözlemciler, özellikle 1994 yılı sonlarında imzalanan Ürdün-İsrail barış anlaşmasının dondurulması çağrılarının artması karşısında, Kral Hüseyin Köprüsü Geçişindeki olayının ülkedeki seçim sürecine gölge düşürebileceğini tahmin ediyor. Ürdünlü kaynaklar, olayın, İsrail tarafından alınan güvenlik önlemleri nedeniyle Gazze Şeridi'ne açılan sınır kapılarından gıda ve ilaç gibi temel malzemelerinin tedarik faaliyetlerinin etkilemesinden korktuklarını dile getirdiler.

Diğer taraftan muhalefetteki İslami Hareket Cephesi partisi ‘şehidin naaşının’ derhal iade edilmesi için çağrıda bulundu. Parti ayrıca Amman'ın merkezindeki Hüseyni Camii bölgesinde ‘Şehidin Zaferi’ adını verdiği bir gece yürüyüşü yapılacağını duyurdu.



Hamas kaynakları: Trump'ın yerinden edilme konusundaki söylemleri Washington'dan bize söylenenlerle uyuşmuyor

ABD Başkanı Donald Trump, pazartesi günü Washington'daki Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi. (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, pazartesi günü Washington'daki Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi. (Reuters)
TT

Hamas kaynakları: Trump'ın yerinden edilme konusundaki söylemleri Washington'dan bize söylenenlerle uyuşmuyor

ABD Başkanı Donald Trump, pazartesi günü Washington'daki Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi. (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, pazartesi günü Washington'daki Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi. (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın pazartesi akşamı Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesi sırasında yaptığı açıklamalar, Gazze Şeridi'nde ‘yakında’ yeni bir ateşkes anlaşmasına varılabileceğine dair umutları arttırdı, ancak aynı zamanda birçok soruyu da beraberinde getirdi.

Görüşme sırasında Trump savaşın ‘yakın gelecekte duracağını’ vurguladı. “Gazze'deki savaşın durmasını istiyorum” diyen Trump'ı bu ‘yakın zamanda durma’ iddiasına iten nedenler ve Hamas'ın yeni önerileri olup olmadığı soruları gündeme geldi.

Trump, başkanlığının ilk günlerinde Gazze Şeridi'nin nüfusundan arındırılmasını ve ABD tarafından devralınmasını önerdiği planını hatırlattı. Pazartesi günkü toplantıda Trump, “ABD gibi bir gücün orada olması, Gazze Şeridi'ni kontrol etmesi ve sahiplenmesi iyi bir şey olur” dedi.

Diğer yandan Hamas resmi bir açıklama yapmadı. Ancak hareketten kaynaklar Şarku’l Avsat'a bu tür açıklamaların ‘hareketin liderliğine ya da arabuluculara iletilenlerle hiçbir ilgisi olmadığını’ söyleyerek, ABD yönetiminin son dönemdeki tutum değişikliğini vurguladı.

Kaynaklar, yerinden edilmeden bahsetmenin perde arkasında olup bitenlerle tutarsız olduğunu, bu planın artık mevcut olmadığını ve konunun İsrail'in Gazze Şeridi’ndeki durumu ve yurtdışında acil tedaviye ihtiyaç duyan yaralı ve hastaların durumunu istismar etme girişimlerinden başka bir şey olmadığını belirtti.

Kaynaklar ayrıca, Gazze Şeridi sakinlerinin yerlerinden edilmesini reddeden ‘gerçek bir Arap pozisyonu’ olduğunu ve bunun ABD'nin resmi pozisyonlarında pazartesi akşamı ya da daha önceki dönemlerde medyada yer alan konuşmalardan farklı bir geri adıma yol açtığını vurguladı.

‘Yeni Amerikan niyetleri’

Netanyahu ile görüşmesi sırasında Trump, İsrailli esirlerin iadesi ve krizin sona erdirilmesi gerektiğinden bahsederken, İsrail Başbakanı sadece esirlerin kurtarılması, Hamas'ın ortadan kaldırılması ve ABD Başkanı’nın Gazze Şeridi sakinlerinin sürülmesi planına uyulması gerektiğini vurguladı.

sdcfvgthy
Pazartesi günü Washington'daki Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve her iki taraftan yetkililer arasında bir toplantı yapıldı. (AP)

Ülkesinin esirlerin serbest bırakılmasına ilişkin bir anlaşma üzerinde çalıştığını ifade eden Netanyahu, “Şu anda başarılı olacağını umduğumuz başka bir anlaşma üzerinde çalışıyoruz ve tüm esirleri serbest bırakmaya kararlıyız” dedi.

“Esirlerin serbest bırakılması için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Başka bir ateşkese bakıyoruz ve ne olacağını göreceğiz” diyen Trump, tüm esirlerin serbest bırakılmasını sağlamanın ‘uzun bir süreç’ olduğunu vurguladı.

Açıklamalar, İsrail'in Mısır'ın önceki önerisi ile İsrail'in karşı önerisi arasında bir uzlaşma olan yeni bir öneri aldığını teyit etmesiyle aynı zamana denk geldi.

Hamas kaynakları da hareketin Mısır'dan yeni bir öneri aldığını doğrulayarak, önerinin İsrail tarafına, ABD'ye ve arabuluculuğa dahil olan taraflara iletildiğini kaydetti.

Kaynaklar, ABD'nin de katılımıyla arabulucular tarafından son günlerde gerçekleşen büyük hareketlilik ışığında Trump'ın açıklamalarının beklendiğini söyledi. Kaynaklar, birçok fikir ortaya atan arabulucuların temaslarını yoğunlaştırdığına ve yoğun istişarelerin ardından açıklanan yeni teklifin sunulduğuna işaret ettiler.

Kaynaklar, ABD Başkanı’nın açıklamalarını son günlerde gerçekleşen tartışmalar sırasındaki olumlu pozisyonlara dayandırdığını ve ABD'nin yakın zamanda bir anlaşmaya varmaya çalışmak amacıyla bu dosyadaki faaliyetlerini ve rolünü yeniden yoğunlaştırdığını belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Haaretz'ten aktardığına göre ABD yönetimi, Gazze Şeridi'nde savaşın yeniden başlamasını desteklemekle birlikte bunun uzun sürmesini istemiyor. Bu nedenle, esirlerin serbest bırakılması amacıyla Hamas'a müzakereler çerçevesinde taviz vermesi için baskı yapmak üzere belirli bir zaman sınırı belirledi.

Birkaç gün önce, Macaristan'ı ziyaret etmekte olan Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesinden birkaç saat sonra kendisini Washington'a davet eden Trump, Gazze Şeridi'nde çok fazla insanın öldüğünü ve bu sorunun çözülmesi gerektiğini söyledi.

Haaretz'in haberiyle birlikte tüm bu açıklamalar, ABD'nin mevcut ateşkes çabalarını ilerletmeye yönelik yeni niyetlerine işaret ediyor olabilir.

‘Yerinden edilme’ meselesi

Trump, daha önce dile getirdiği, Gazze Şeridi sakinlerinin bölge dışındaki yerlere yerleştirilmesi fikriyle ilgili olarak, “Gazze Şeridi mükemmel bir konumda bulunan önemli ve istisnai bir toprak parçası, ancak kimse orada yaşamak istemiyor” ifadesini kullandı. Trump ayrıca, ABD'nin Gazze Şeridi’nde bulunmasının ‘iyi bir şey’ olacağını söyledi.

xscdfrg
ABD Başkanı Donald Trump, pazartesi günü Washington'daki Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yaptığı görüşme sırasında el sıkıştı. (EPA)

Ancak Hamas kaynakları bu açıklamaların son zamanlarda hareketin liderliğine ve arabulucularına iletilenlerle çeliştiğini vurguladı.

Bazıları Trump'ın, aralarında İsrailli medya kuruluşlarından gazetecilerin de bulunduğu gazetecilerin, kendisine daha önce açıkladığı Gazze Şeridi sakinlerini yerlerinden etme planıyla ilgili sorularına yanıt verdiği yorumunu yaptı.

Trump'ın, ABD ve İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerinin çeşitli ülkeler tarafından kabul edilmesi için atmaya çalıştığı pek çok adımın başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından bu plandan geri adım attığı anlaşılıyor.

Son dönemde Gazze Şeridi sakinlerinin yerlerinden edilmesine ilişkin herhangi bir açıklama yapmayan Trump, pazartesi akşamı Beyaz Saray'da Netanyahu ile yaptığı görüşmede bu konuyu yeniden gündeme getirdi.

Bazı Arap ülkelerinin dışişleri bakanları geçtiğimiz günlerde Doha'da ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile bir araya gelerek, kendisine Arap Birliği Zirvesi'nde kabul edilen Gazze Şeridi'nin geleceği, yönetimi ve nüfusun yerinden edilmeden yeniden inşasına ilişkin Mısır girişimini sundu. Witkoff da bu planı olumlu karşılayarak, Gazze Şeridi'nin artık İsrail için bir tehdit oluşturmamasını sağlamak üzere geliştirilmesi çağrısında bulundu.