Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti

Beyrut Havalimanı'ndaki yolcular (Reuters)
Beyrut Havalimanı'ndaki yolcular (Reuters)
TT

Avustralya binlerce vatandaşına Lübnan'ı terk etmelerini tavsiye etti

Beyrut Havalimanı'ndaki yolcular (Reuters)
Beyrut Havalimanı'ndaki yolcular (Reuters)

Avustralya, Beyrut havaalanının kapanma riskini ve durumun kötüleşmesi halinde çok sayıda kişinin tahliye edilmesinin zorluğunu öne sürerek, Lübnan'da ikamet eden tahminen 15 bin vatandaşını ülkeyi terk etmeye çağırdı.

İsrail dün (Çarşamba), Lübnan'a yönelik hava saldırılarını genişleterek en az 72 kişiyi öldürdü. İsrail Genelkurmay Başkanı kara saldırısının mümkün olduğunu söyledi. İngiltere, Lübnan'da mahsur kalan vatandaşların tahliyesine yardım etmeye hazır, halihazırda orada bulunan İngiliz Kraliyet Donanması'na ait iki gemiye katılmak üzere Kıbrıs'a kuvvet gönderiyor.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, hükümetinin deniz yoluyla tahliyeyi de içerebilecek acil durum planları hazırladığını söyledi, ancak ayrıntı vermeyi reddetti. Şarku’l Avsat’ın Sky News'ten aktardığına göre Albanese, "Tüm seçenekleri değerlendiriyoruz, ancak ulusal güvenlik sorunları olduğu açık" ifadelerini kullandı.

Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong, New York'ta Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantıları sırasında gazetecilere yaptığı açıklamada, Beyrut havaalanının uzun süre kapalı kalma riskinin bulunduğunu belirterek, Avustralyalılara derhal ayrılmaları tavsiyesinde bulundu. Wong, İngiliz mevkidaşı ile görüştüğünü ve Lübnan'da ateşkes ihtiyacını müzakere ettiğini söyledi.

Avustralya Dışişleri Bakanlığı'na göre Lübnan'da yaklaşık 15.000 Avustralyalı yaşıyor. Albanese, ABC televizyonuna yaptığı açıklamada, "Bahsettiğimiz büyük rakamlar göz önüne alındığında, bu durumu çözmek zor olacak. Dostlarımız ve müttefiklerimizle iletişim de dahil olmak üzere bu konuyla ilgili olarak ilgili kurumlar aracılığıyla belli aralıklarla toplantılar yapıyoruz" ifadelerini kullandı.

Avustralya, 2006 yılında Hizbullah ile İsrail arasındaki savaş sırasında Suriye, Ürdün, Kıbrıs ve Türkiye ile iş birliği yaparak beş binden fazla vatandaşını ve 1.200 yabancıyı Lübnan limanlarından tahliye etti. 2006 prosedürleri Avustralya tarihindeki en büyük tahliye operasyonuydu ve 17 gemi, 22 Avustralya uçağı ve 470'den fazla otobüsü içeriyordu.



Tokyo'dan Pekin'e tarihi gözdağı: Japonya ilk kez Tayvan Boğazı'ndan savaş gemisi geçirdi

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Tokyo'dan Pekin'e tarihi gözdağı: Japonya ilk kez Tayvan Boğazı'ndan savaş gemisi geçirdi

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Basında yer alan haberlerde, Japonya'nın Çin'e bir mesaj vermek amacıyla tarihinde ilk kez Tayvan Boğazı'na bir savaş gemisi gönderdiği aktarıldı.

Yomiuri isimli gazete, bir dizi hükümet kaynağını alıntılayarak Tokyo'nun, Pekin'in bölge üzerindeki hak iddialarına karşı caydırıcı uygulamalarını artırma kararıyla Japonya'nın Deniz Öz Savunma Kuvvetleri savaş gemisi Sazanami'nin, çarşamba sabahı Doğu Çin Denizi'nden boğaza doğru ilerlediğini bildirdi.

Deniz Öz Savunma Kuvvetleri'nin muhribi, boğazı geçmek için Avustralya ve Yeni Zelanda'dan askeri gemilerle birlikte 10 saatten daha uzun süre boyunca güneye doğru ilerledi. Üç ülkenin donanması, egemenlik ihtilaflarının yaşandığı Güney Çin Denizi'nde perşembeden itibaren yapılması planlanan çok taraflı tatbikata katılmak üzere yola çıktı.

Japonya Kabine Baş Sekreteri Yoshimasa Hayashi, geçişle ilgili yorum yapmayı reddetti fakat Çin'in bölgede artan askeri faaliyetlerine dair endişesini ifade etti.

Hayashi, olağan basın toplantısında "Kısa bir süre içerisinde üst üste hava sahası ihlalleri yaşandığına dair güçlü bir kriz sezgimiz var" dedi.

Durumu büyük bir odakla takip etmeyi sürdüreceğiz.

Çin'in perşembe günü, olağan basın toplantısında yanıt vermesi bekleniyor.

Çin'de devlete ait medya kuruluşlarından Global Times şöyle aktardı:

Çin Halk Kurtuluş Ordusu, onları süreç boyunca takip etti ve denetim altında tuttu.

Demokrasiyle yönetilen Tayvan'ın kendi toprağı olduğunu iddia eden Çin, geçmişte bu sulardan benzer geçişlere sert tepki vermiş, bunları egemenliğine yönelik tehditler gibi değerlendirmişti.

Yakın zamanda Çin'le Tokyo arasında yaşanan bölgesel anlaşmazlıklarla birlikte bu son geçişin, Pekin'le gerginlikleri daha da körüklemesi bekleniyor.

Japonya geçen hafta, Çin Halk Kurtuluş Ordusu Donanması'na ait uçak gemisi Liaoning'in ve iki muhribin Pasifik Okyanusu'na yeni bir rota üzerinden gitmesini protesto etmişti. Japonya, Çin'in bir uçak gemisinin ilk kez karasularına girerek ülkenin en batıdaki adası Yonaguni ve yakındaki Iriomote arasından geçtiğini bildirmişti.

Japonya Savunma Bakanlığı, geçen ay Çin'in askeri uçaklarının ilk kez ülkenin hava sahasına girmesiyle de gerginliğin arttığını ifade etmişti.

Yakın zamanda Almanya, 22 yıl sonra Tayvan Boğazı'ndan geçen ülkelerden biri oldu. 13 Eylül'deki geçişle telaşlanan Pekin, Berlin'i güvenlik risklerini artırmakla suçlamış ancak uluslararası standartlar çerçevesinde hareket edildiğini de belirtmişti.

ABD Donanması, Birleşik Krallık ve Avustralya gibi müttefikleriyle, "seyrüsefer özgürlüğünü" güçlendirmek üzere düzenli bir şekilde boğazdan geçiyor.

Avustralya, Hindistan, Japonya ve ABD'den oluşan "Quad" grubunun liderleri, Çin'e dair paylaştıkları endişeler nedeniyle geçen hafta Asya sularında ortak güvenlik adımlarını genişletmişti.

Independent Türkçe