Göçmenlere karşı söylemini sertleştiren Trump, Harris'e ‘akıl hastası’ dedi

Donald Trump (AFP)
Donald Trump (AFP)
TT

Göçmenlere karşı söylemini sertleştiren Trump, Harris'e ‘akıl hastası’ dedi

Donald Trump (AFP)
Donald Trump (AFP)

Donald Trump dün (Cumartesi) Demokrat rakibi Kamala Harris'i ‘akıl hastası’ olarak nitelendirdi ve yasadışı göçmenlerin Amerikalılara evlerinde saldırmayı planladıkları uyarısında bulunarak ırkçı kampanya söylemini sertleştirdi.

Trump, Harris'in cuma günü ABD-Meksika sınırını ziyaret ederek sığınma taleplerini ve göçmen geçişlerini kontrol altına almak için daha fazlasını yapma sözü vermesinin ardından Harris'e yanıt vermeye çalıştı.

Göçmenlik meselesi, 5 Kasım seçimlerinde Trump ile başa baş bir rekabet içinde olan Harris'in kamuoyu yoklamalarında en zayıf olduğu konulardan biri.

Trump, Harris'in sınırda yaptığı konuşmayı kınayarak, Wisconsin eyaletindeki destekçilerine Başkan Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Harris'in ‘bu suçluların ülkeye istilasından’ sorumlu olduklarını söyledi.

2016'dan bu yana Trump'ın ağırlıklı olarak beyazların yaşadığı, ekonomik açıdan sıkıntılı bölgelerdeki söylemi göçmen karşıtlığı üzerine odaklanmıştı, ancak seçim yaklaştıkça bu söylem daha da aşırı bir hal aldı.

ABD tarihinde cezai bir suçtan hüküm giyen ilk başkan adayı olan 78 yaşındaki iş adamı, rakibi Harris'in ‘aptal’ olduğunu söyledi.

Harris ise dünü San Francisco'da kampanyası için bağış toplayarak geçirdi ve Trump'ı ‘yıllardır duyduğumuz’ söylemleri tekrarlamakla suçladı.

Harris, “Bu seçim ulusumuz için çok farklı iki vizyonla ilgili ve bu zıtlığı iki kampanyanın gidişatında da görüyoruz” şeklinde konuştu.

Trump Wisconsin'de, ABD Federal Soruşturma Bürosu'na (FBI) göre bu yıl yasadışı geçişlerin sayısı ve suç oranı düşmüş olsa da, göçmenlerin şiddetli saldırısı altındaki bir Amerika'nın acımasız resmini çizdi.

xcytj
Harris'in Meksika sınırına yaptığı ziyaretin bir kare (Reuters)

Destekçilerini, ‘mutfaklarınıza girip boğazlarınızı kesecek’ yasadışı göçmenler konusunda uyaran Trump şu ifadeleri kullandı: “Amerika'daki küçük kasabalar gelen göçmenlerden korkuyor. Onlar, ABD halkına tecavüz edecek, yağmalayacak, çalacak, soyacak ve öldürecekler.

Trump ayrıca, ‘hayvanlar’ olarak tanımladığı yasadışı göçmenlerin azınlıkların ve sendikalı işçilerin işlerini ellerinden alacağını söyledi.

Eski ABD Başkanı, Harris'in cuma günü Meksika sınırı konusunda sert bir mesaj verme girişiminden açıkça rahatsız oldu ve onu ‘yalancı’ olarak nitelendirdi.

Trump, Fox News'in Harris'in konuşmasını yayınlamasından şikâyet ederek, “Bunu yayınlamalarına izin verilmemeli” dedi.

Trump, konuşmasının Amerikalıların yıllardır başkanlık kampanyaları sırasında duymaya alıştıkları gibi olmadığının farkındaydı.

Bir noktada duraklayarak şöyle dedi: “Bu harika ve ilham verici bir konuşma değil mi? Ön sırada oturan insanlar ‘Aman Tanrım’ diyorlar. Bu karanlık bir konuşma.”



Filistin benzetmesi, iki ülkeyi BMGK'de karşı karşıya getirdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Filistin benzetmesi, iki ülkeyi BMGK'de karşı karşıya getirdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif'in Himalaya bölgesindeki halkla Filistinliler arasında benzetme yapmasının ardından Hindistan ve Pakistan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda Keşmir konusunda karşı karşıya geldi.

Keşmir, Hindistan'la Pakistan arasındaki onlarca yıl süren tartışmanın merkezinde yer alıyor. İki ülke de bölgenin kendisine ait olduğunu iddia ettiği halde yalnızca bir kısmını kontrol ediyor.

Şerif, cuma günkü konuşmasında Keşmir halkının, Filistinlilere benzer şekilde yüz yıldır "özgürlük ve kendi kaderini tayin etme hakkı" için mücadele verdiğini söyledi.

Şerif "Hindistan, barışa doğru yol almaktansa Güvenlik Konseyi'nin Cammu ve Keşmir kararlarını uygulama taahhüdünden geri adım attı" dedi.

Hindistan ve Pakistan'ın bağımsızlığını kazanmasının ardından 1948'de kabul edilen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararı'yla, hükümetlere Keşmir'deki durumu kötüleştirmekten her şekilde kaçınma çağrısı yapılmıştı.

Şerif "güvenli ve kalıcı barışı" sağlamak için Hindistan'ın 5 yıl önce aldığı "tek taraflı ve yasadışı uygulamaları geri çevirmesi" gerektiğini ileri sürdü. Yeni Delhi'nin "Cammu ve Keşmir tartışmasına, BM Güvenlik (Konseyi) kararlarıyla ve Keşmir halkının dilekleriyle uyumlu, barışçıl bir çözüm bulunabilmesi için diyaloglara dahil olması" gerektiğini ekledi.

Başbakan Narendra Modi'nin liderliğindeki Hindistan hükümeti, Müslümanların çoğunlukta olduğu bölgenin yarı-özerk statüsünü kaldırarak, eski eyaleti birlik toprağı statüsüne düşürmüştü. Bölge ayrıca, Ladah ve Cammu-Keşmir olmak üzere doğrudan Yeni Delhi tarafından yönetilen iki birlik toprağına ayrılarak bölgeleri kontrol etmek üzere yönetici atanmasını mümkün kılmıştı.

Şerif, Hindistan'ı bölgede yargısız infazlar, uzun süreli sokağa çıkma yasakları ve başka "baskıcı faaliyetlerle" de suçladı.

Hindistan, Genel Kurul'daki yanıt hakkını Pakistan'a karşılık vermek için kullanarak Şerif'in konuşmasını "saçmalık" diye niteledi.

Hindistan'ın Birleşmiş Milletler daimi temsilcisi yardımcısı Bhavika Mangalanandan "Orduyla yönetilen, dünya çapında terörizm, uyuşturucu ticareti ve ulusötesi suçla bilinen bir ülke, dünyanın en büyük demokrasine saldırma cüreti gösteriyor" dedi.

Mangalanandan, Pakistan'ı uzun zamandır "sınır ötesi terörizmi komşularına karşı bir silah olarak kullanmakla" suçladı.

Böyle bir ülkenin herhangi bir yerdeki şiddetten bahsetmesi, ikiyüzlülüğün en kötü örneği.

Pakistan, BM'de düzenli bir şekilde Keşmir'i gündeme getiriyor ve her zaman Hindistan'ın tepkisini çekiyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özel statünün kaldırılmasından bu yana, 5 yıldır ilk kez BM'deki konuşmasında Keşmir'e değinmemişti.

Erdoğan "Yükselen ekonomileri bir araya getiren BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) ile ilişkilerimizi geliştirme irademizi canlı tutuyoruz" demişti.

Gazze'deki sağlık bakanlığı, İsrail'in Gazze'ye askeri saldırılarında yaklaşık bir yıl içinde en az 41 bin 586 Filistinlinin hayatını kaybettiğini, 96 bin 210 kişininse yaralandığını bildiriyor. Savaş, Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'in güneyine düzenlediği ve çoğunluğu sivil olan neredeyse 1200 kişinin hayatını kaybettiği ve 250 kişinin kaçırıldığı saldırıya karşılık verilmesiyle başlamıştı.

Independent Türkçe