İsrail İran'ın füze saldırısının 'sona erdiğini' ve “iki hafif yaralanma” olduğunu açıkladı

Birçok şehre 150'den fazla balistik füzenin düşmesinin ardından vatandaşlarına sığınakları terk etmeleri çağrısında bulunuldu.

 İsrail hava savunması 1 Ekim 2024'te Tel Aviv üzerindeki füzeleri engelledi (AFP)
 İsrail hava savunması 1 Ekim 2024'te Tel Aviv üzerindeki füzeleri engelledi (AFP)
TT

İsrail İran'ın füze saldırısının 'sona erdiğini' ve “iki hafif yaralanma” olduğunu açıkladı

 İsrail hava savunması 1 Ekim 2024'te Tel Aviv üzerindeki füzeleri engelledi (AFP)
 İsrail hava savunması 1 Ekim 2024'te Tel Aviv üzerindeki füzeleri engelledi (AFP)

İran bu akşamı birçok İsrail şehrine yüzlerce balistik füze fırlatmasının ardından İsrail "tehdidin sona erdiğini" ilan etti ve vatandaşlarına barınaklarını terk etmeleri çağrısında bulundu.

İsrail ordusu yaptığı açıklamada, "şu anda" artık İran'dan gelen bir tehdit olmadığını doğrularken, ambulans servisi füzelerin yalnızca "iki hafif yaralanmaya" yol açtığını duyurdu.

Dakikalarca süren saldırı sırasında Kudüs dahil, İsrail genelinde sirenler çaldı.

Saldırı sırasında Ben Gurion Havalimanı sözcüsünün "İsrail hava sahası kapalı" açıklamasının ardından İsrail, hava sahasının yeniden açıldığını duyurdu. “Uçuşlar, İsrail dışındaki alternatif bölgelere yönlendirildi.”

Aynı tedbir, Ürdün Sivil Havacılık Düzenleme Otoritesi tarafından bu akşamı yapılan bir açıklamada, İran'ın İsrail'e füze fırlatmasıyla bağlantılı olarak Krallığın hava sahasındaki hava trafiğini geçici olarak askıya alma kararı aldığı açıklandı. Açıklamaya göre otorite, "Ürdün hava sahasının, Krallığa gelen, giden ve Krallıktan geçen tüm uçakların hareketine geçici olarak kapatıldığını" duyurdu.

Bu arada İsrail medyası, saldırı sonucu Aşkelon kentindeki bir gaz platformunun hasar gördüğünü bildirdi. Ancak haber henüz resmi olarak doğrulanmadı.

ABD Başkanı Joe Biden, İran saldırısına ilk tepki olarak ülkesinin İsrail'in bu saldırılara karşı koymasına ve bölgedeki Amerikalıları korumasına yardım etmeye hazır olduğunu söyledi.

Biden, yeni saldırıyı görüşmek üzere yardımcısı Harris ve ABD ulusal güvenlik ekibiyle toplantı çağrısında bulundu.

Amerikalı bir yetkili, ABD'nin İsrail'i bu saldırıya karşı savunma hazırlıklarını aktif olarak desteklediğini, İran'ın İsrail'e yönelik herhangi bir doğrudan askeri saldırısının, Tahran açısından ciddi sonuçlar doğuracağını belirtti.

Şarku’l Avsat’ın New York Times'tan aktardığına göre Amerikalı bir askeri yetkili, Amerikalı yetkililerin İran'ın önümüzdeki 12 saat içinde balistik füze saldırısı başlatacağına inandığını söyledi. Bilginin hassasiyeti nedeniyle isminin açıklanmaması kaydıyla konuşan yetkili, İran'ın, İsrail ve müttefikleri tarafından neredeyse tamamen engellenen Nisan ayındaki saldırısında olduğu gibi insansız hava aracı ve seyir füzesi de fırlatabileceğini söyledi.

Üç hava üssü ve bir istihbarat karargâhı

Amerikalı bir yetkili, İran'ın İsrail'e balistik füzelerle olası saldırısının, nisan ayında gerçekleşen saldırı büyüklüğünde veya daha büyük olabileceğini, ancak bu değerlendirmenin ön göstergelere dayandığını ve teyit edilmesinin zor olduğunu açıkladı.

Bu arada üç İsrailli yetkili, beklenen saldırının İsrail'e yönelik insansız hava araçları ve füzeleri içereceğini açıkladı.

Üç yetkili, İran'ın yeni saldırısının hedefinin büyük olasılıkla üç askeri hava üssünün yanı sıra salı öğleden sonra boşaltılan Tel Aviv'in kuzeyindeki bir istihbarat karargâhı olacağını bildirdi.

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ise "Amerika'nın Ortadoğu'daki olayları yakından takip ettiğini ve İsrail'i savunmaya kararlı olduğunu" vurguladı.

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (AFP)ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken (AFP)

ABD'nin İsrail Büyükelçiliği'nin internet sitesinde yer alan bir gönderi, büyükelçiliğin İsrail, işgal altındaki Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ndeki tüm ABD hükümeti çalışanlarına ve onların aile üyelerine bir sonraki duyuruya kadar bulundukları yerde kalmaları talimatı verdiğini gösterdi.

İsrail kendini savunmaya hazır

İsrail, ABD'nin İran'dan kendisine yönelik "yakında" balistik füze saldırısı uyarısı karşısında kendisini savunmaya hazır olduğunu duyurdu.

Amerikan internet sitesi "Axios"un bir muhabiri, "X" haberine göre Batılı bir kaynaktan alıntı yaparak, İran'ın İsrail'e daha uzun süren insansız hava araçları veya seyir füzeleriyle değil, hedeflerine 12 dakika içinde ulaşabilen balistik füzelerle saldırmasının beklendiğini bildirdi.

Nisan saldırısı

İran, İsrail'e yönelik son roket ve insansız hava aracı saldırısını nisan ayında, İsrail savaş uçaklarının Suriye'yi ziyaret eden birkaç üst düzey İranlı komutanı öldürdüğü saldırıların ardından gerçekleştirdi. O dönemde her iki tarafın da gerilimi düşürmeyi tercih etmesiyle, topyekûn bir savaş önlenmişti. Altı ay sonra diplomatlar ve uzmanlar, topyekûn bir savaşın daha olası hale geldiğini ve İsrail'in İran'ın yeni bir saldırısına güçlü bir şekilde karşılık vermesinin beklendiğini söylüyor.



"Sarı hat" Gazzeliler için bir ölüm tuzağı

Şiddetli yetersiz beslenmeden muzdarip Gazzeli kız Acvan, dün Han Yunus'taki el-Nasır Hastanesi'nde annesinden yiyecek alıyor (Reuters)
Şiddetli yetersiz beslenmeden muzdarip Gazzeli kız Acvan, dün Han Yunus'taki el-Nasır Hastanesi'nde annesinden yiyecek alıyor (Reuters)
TT

"Sarı hat" Gazzeliler için bir ölüm tuzağı

Şiddetli yetersiz beslenmeden muzdarip Gazzeli kız Acvan, dün Han Yunus'taki el-Nasır Hastanesi'nde annesinden yiyecek alıyor (Reuters)
Şiddetli yetersiz beslenmeden muzdarip Gazzeli kız Acvan, dün Han Yunus'taki el-Nasır Hastanesi'nde annesinden yiyecek alıyor (Reuters)

İsrail, Gazze Şeridi'nden çekilme haritasında işaretlenen "sarı hat’ı", yaklaşan herkesi öldüren, ancak "ölüm tuzağı" olarak tanımlanabilecek bir yere dönüştürdü. Son 24 saat içinde, 10 Ekim'de imzalanan barış planına göre Gazze Şeridi'ni ikiye bölen "sarı hata" yaklaşık 200 metre mesafede bulunan Han Yunus'un doğusundaki Beni Suheyla kasabasında dört Filistinli öldürüldü.

Filistin kaynakları Şarku’l Avsat’a, İsrail'in "sarı hattı" fiilen "ölüm tuzağına" çevirdiğini ve orada Gazzelileri soğukkanlılıkla öldürdüğünü söylüyor.

Birleşmiş Milletler Gazze'deki kıtlığın sona erdiğini ilan etti, ancak Şeritteki nüfusun büyük çoğunluğu hala yüksek düzeyde gıda güvensizliğiyle karşı karşıya.


Suriye Cumhurbaşkanı, Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların kaldırılması nedeniyle halkını tebrik etti ve yeniden inşa aşamasının başladığını duyurdu

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
TT

Suriye Cumhurbaşkanı, Sezar Yasası kapsamındaki yaptırımların kaldırılması nedeniyle halkını tebrik etti ve yeniden inşa aşamasının başladığını duyurdu

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (AFP)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara dün yaptığı açıklamada, ABD’nin Suriye’ye uyguladığı yaptırımları tamamen kaldırmasını memnuniyetle karşıladığını belirterek, bu adımın yıllar süren savaşın ardından ülkeye yatırımların geri dönmesinin önünü açacağını söyledi.

Şara, sosyal medya platformu X üzerinden yayımladığı ve bu platformdaki ilk paylaşımı olan görüntülü mesajında, “Bugün Allah’ın izniyle, ardından sizlerin 14 yıl süren çabası ve sabrı sayesinde Suriye yaptırımsız ilk gününe uyanıyor” ifadesini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump’a teşekkür eden Şara, “Suriye halkının çağrısına yanıt veren ABD Başkanı Donald Trump’a, Suriye halkının fedakârlıklarını takdir eden ve yaptırımların kaldırılması yönündeki talebine olumlu yaklaşan Kongre üyelerine özel teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

Şara, konuşmasında, “Suriye devrimi sürecinde fedakârlık yapan ve sabreden herkese, kimyasal silahlara maruz kalanlara, ülkesini terk etmek zorunda kalanlara, denizlerde hayatını kaybedenlere ve bu toprakları kanlarıyla sulayan şehitlere teşekkür ediyorum. Bu büyük zafer, Suriye üzerindeki kısıtlamaların tamamen kaldırılmasıyla taçlandı” ifadelerine yer verdi.

Şara ayrıca, Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’ye de teşekkür etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı daha önce yaptığı açıklamada, yaptırımların kaldırılmasını ‘yeniden inşa ve kalkınma sürecine giriş kapısı’ olarak nitelendirmiş, ülke içinde ve dışında yaşayan tüm Suriyelileri ulusal toparlanma çabalarına katkı sunmaya çağırmıştı.

ABD Başkanı Donald Trump, Suudi Arabistan ve Türkiye’den gelen talepler doğrultusunda Suriye’ye yönelik yaptırımların uygulanmasını iki kez askıya almıştı. Ancak Şera, yaptırımların ABD’deki hukuki sonuçlarından çekinen yatırımcıların Suriye’den uzak durmasını önlemek amacıyla, bu yaptırımların tamamen sona erdirilmesi için çaba göstermişti.

ABD Kongresi, çarşamba günü, Beşşar Esed döneminde Sezar Yasası kapsamında uygulamaya konulan yaptırımların nihai olarak kaldırılmasını onayladı.


Rubio: Hamas silahsızlandırılmadıkça Gazze'de barış olmayacak

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
TT

Rubio: Hamas silahsızlandırılmadıkça Gazze'de barış olmayacak

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio dün yaptığı açıklamada, Hamas'ın silahsızlandırılması gerçekleşmeden Gazze Şeridi'nde "barışın" mümkün olmayacağını belirtti.

Gazetecilere yaptığı açıklamada, “Eğer (Hamas) gelecekte İsrail'i tehdit edebilir veya ona saldırabilirse, barış olmayacak ve iki veya üç yıl içinde yeni bir savaş çıkacağına inanan kimseyi Gazze'ye yatırım yapmaya ikna etmek mümkün olmayacak… Bu nedenle, silahsızlanma son derece önemlidir” ifadelerini kullandı.

Rubio, İsrail ile Hamas arasındaki savaş nedeniyle harap olmuş Gazze Şeridi için planlanan uluslararası istikrar gücüne ülkelerin asker göndereceğine olan güvenini dile getirdi. "Bu konuda tüm taraflarca kabul edilebilir ve istikrar gücüne katılmaya hazır birçok ülke olduğuna çok eminim" dedi.

Öte yandan Washington'un Lübnan ve İsrail yetkilileri arasındaki görüşmelerin güçlü bir Lübnan hükümetinin kurulmasına ve Hizbullah'ın silahsızlandırılmasına yol açacağı umudunu dile getirdi.

Rubio, "Lübnan ve İsrail yetkilileri arasındaki görüşmelerin, çatışmanın tırmanmasını önleyecek bir çerçeve ve ileriye dönük bir yol haritası oluşturmasını umuyoruz" şeklinde konuştu.