Saldırıya hazırlanan İran "sert bir tepki" planlıyor

İsrail'in Beyrut'un güney banliyölerine düzenlediği saldırıların ardından Kaani ile temas kesildi. Tel Aviv Tahran'a “Gazze'nin yıkımını” hatırlattı

Hamaney, DMO füze birimi komutanı Emir Ali Hacızade'yi füze saldırısı nedeniyle Altın Feth Madalyası ile ödüllendirdi (Liderin web sitesi)
Hamaney, DMO füze birimi komutanı Emir Ali Hacızade'yi füze saldırısı nedeniyle Altın Feth Madalyası ile ödüllendirdi (Liderin web sitesi)
TT

Saldırıya hazırlanan İran "sert bir tepki" planlıyor

Hamaney, DMO füze birimi komutanı Emir Ali Hacızade'yi füze saldırısı nedeniyle Altın Feth Madalyası ile ödüllendirdi (Liderin web sitesi)
Hamaney, DMO füze birimi komutanı Emir Ali Hacızade'yi füze saldırısı nedeniyle Altın Feth Madalyası ile ödüllendirdi (Liderin web sitesi)

Tahran dün, İsrail'in kendisine yönelik son balistik saldırısına yanıtını karşılamaya hazır görünüyordu ve Tel Aviv'i, çatışmanın doğrudan savaşa dönüşme tehdidini taşıyan bir karşı saldırı başlatmaya hazır olduğu konusunda uyardı.

İran, havalimanlarına gidiş-dönüş uçuşlarını iptal ederken, İranlı bir askeri yetkili, ülkesinin olası İsrail saldırısına "belirli karşı saldırılar" düzenleyerek yanıt vermek için bir plan hazırladığını doğrulayarak, İran'ın İsrail içinde bir "hedef bankası" bulunduğunu ve İran'ın son füze saldırısının "her noktayı yok etme yeteneğini gösterdiğini” belirtti.

Ayrıca Devrim Muhafızları deniz birliğinin komutanı Ali Rıza Tengsiri, kuvvetlerinin İran limanlarının vurulması ile ilgili olarak Körfez'deki tüm "düşman" senaryolarını değerlendirdiğini söyledi.

Diğer yandan Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre iki üst düzey İranlı güvenlik yetkilisi, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın geçen ay İsrail hava saldırısında öldürülmesinin ardından Lübnan'a giden İran Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani ile temaslarının, geçen hafta Beyrut'a düzenlenen saldırılardan bu yana kesildiğini belirtti.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant ise İran'ı, Gazze ve Beyrut'ta yaşananların benzeri bir yıkım konusunda uyardı.



Anket: İsraillilerin çoğunluğu Gazze savaşını kaybettiklerine inanıyor

 İsrailli göstericiler geçen eylül ayında rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik bir anlaşma yapılmasını talep etti (DPA)
İsrailli göstericiler geçen eylül ayında rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik bir anlaşma yapılmasını talep etti (DPA)
TT

Anket: İsraillilerin çoğunluğu Gazze savaşını kaybettiklerine inanıyor

 İsrailli göstericiler geçen eylül ayında rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik bir anlaşma yapılmasını talep etti (DPA)
İsrailli göstericiler geçen eylül ayında rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik bir anlaşma yapılmasını talep etti (DPA)

İsrail'in Gazze Şeridi'ni izole etme, Lübnan'daki savaştan yararlanma ve savaşı İran'a yayma tehditleri karşısında İsraillilerin çoğunluğu hala Hamas'a karşı zafer kazanılamayacağına inanıyor.

Bu çoğunluk, bir ankette İsrail'in "savaşta kaybettiğine" ya da böyle bir sorunun cevabını bilmediklerini ifade ederken, İsraillilerin ezici bir çoğunluğu savaş bittiğinde Gazze Şeridi yakınlarında ve "İsrail" sınırında yer alan Yahudi kasabalarında yaşamayı reddettiklerini” vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail kamu radyosu "Kan"dan aktardığı dün (Pazar) yayınlanan anketin sonuçları, İsraillilerin yüzde 27'sinin İsrail'in Gazze'deki savaşı kazandığına inandığını, yüzde 35'inin ise İsrail'in savaşı kaybettiğini söylediğini belirtirken, ankete katılanların geri kalanı, yani yüzde 38'i sorunun cevabını kesin olarak bilmediğini ifade etti.

Sonuçlar daha derinlemesine incelendiğinde, İsrail'in savaştaki sonucuna ilişkin belirsizliğin, ezici ve tam bir zaferden bahseden Binyamin Netanyahu liderliğindeki iktidarda bulunan sağ koalisyon partilerinin seçmenleri arasında da yaygın olduğu ve yüzde 47'lik bir kesimin İsrail'in kazandığını söylediği görülmektedir.

Muhalefetin yüzde 48'i İsrail'in bu savaşı kaybettiğini düşünüyor.

Ankete göre İsraillilerin yalnızca yüzde 14'ü savaşın bitiminden sonra Gazze Şeridi'ni çevreleyen kasabalardan birinde yaşamayı kabul ederken, yüzde 86 gibi ezici bir çoğunluk bölgede yaşamayı reddettiğini vurguladı.

Ankette İsrail vatandaşları ile Hamas'ın 7 Ekim'de başlattığı saldırının ve İsrail'in buna tepki olarak başlattığı savaşın kurbanları arasındaki ilişkinin boyutu belirlenmeye çalışıldı. İsraillilerin yüzde 12'si bir aile üyesini ya da yakın arkadaşını kaybettiğini, yüzde 36'sı savaşta ya da Hamas saldırısı sırasında öldürülen birini tanıdığını söyledi.  Bu da İsraillilerin yüzde 48'inin savaşla doğrudan bağlantılı olduğu ve savaşın sonuçlarından etkilendiği anlamına geliyor.

Maariv gazetesinin, savaşın İsrailliler üzerindeki etkisine ilişkin bir kamuoyu araştırmasının sonuçlarını yayınlaması dikkat çekici; bu anketin sonuçları, nüfusun üçte birinden biraz fazlasının bir yıldır devam eden savaş nedeniyle ülkeyi terk etme olasılığını düşündüğünü gösteriyor. Çünkü İsrail'in varlığına yönelik gerçek bir tehlike olduğuna ya da akıbetini bilmediklerine, İsrail'in yaşanması hoş bir ülke olmadığına inanıyorlar.

Sonuçlar, yüzde 35'inin İsrail'den göç etme olasılığını araştırdığını (kalıcı göç üzerine çalışan yüzde 24 ve geçici göç üzerine çalışan yüzde 11 dahil), yüzde 65'i ise bu fikir üzerinde çalışmadığını belirtti.

Yüzde 47'si çocuklarının İsrail'de yaşamasını “çok istediğini”, yüzde 26'sı “istediğini” söylerken, yüzde 21'i çocuklarının İsrail'de yaşamasını istemediğini vurgulamış ve yüzde 6'sı ise bu sorunun cevabını bilmediğini söylemiş.

xascdvfegrth
Ben Gurion Uluslararası Havalimanı'ndaki yolcular (Reuters)

Anket verilerinin analizi, İsrail'de yaşamaktan memnun olanların yaşlı, dindar, Haredi ve koalisyon partisi seçmenleri olduğunu, İsrail'de yaşamaktan memnun olmayanların ise 30-44 yaş aralığındaki kişiler, genç çiftler ve muhalefet partisi seçmenleri olduğunu gösteriyor.

Ankete katılanların yüzde 66'sı İsrail'in yaşanması keyifli bir ülke olduğuna inanırken, yüzde 33'ü İsrail'in yaşanması güzel bir ülke olmadığına inanıyor. Yüzde 49'u kişisel güvenlik hissettiğini, yüzde 23'ü bunu hissetmediğini, yüzde 26'sı ise kişisel güvenlik durumunun ortalama olduğunu belirtti.

Yüzde 41'i İsrail'in güvenli olduğundan her açıdan emin olduğunu söylerken, yüzde 30'u kendini güvensiz hissediyor ve yüzde 27'si İsrail'in güvenlik seviyesini ortalama olarak değerlendiriyor.