İsrail'in Beyrut'a düzenlediği saldırıda önde gelen bir Hizbullah lideri hedef alındı

Sağlık Bakanlığı, iki baskın sonucunda en az 22 kişinin öldürüldüğünü doğruladı

TT

İsrail'in Beyrut'a düzenlediği saldırıda önde gelen bir Hizbullah lideri hedef alındı

İsrail'in Beyrut'a düzenlediği saldırıda önde gelen bir Hizbullah lideri hedef alındı

Lübnan resmi medyası dün (Perşembe), İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmaların tırmandığı 23 Eylül'den bu yana Lübnan başkentinin kalbinin üçüncü kez hedef alındığı iki İsrail saldırısının Beyrut'ta iki yerleşim bölgesini vurarak geniş çaplı yıkıma yol açtığını bildirdi.

Lübnan Ulusal Haber Ajansı (NNA), “Beyrut'taki ilk saldırı Tal'at el-Noweyri’deki 8 katlı bir binanın üçüncü katını hedef alırken, ikinci saldırı Basta el-Favka'daki dört katlı bir binayı hedef aldığını ve bina tamamen çöktüğünün” bildirdi.

İtfaiye ekiplerinin “hava saldırısı sonucu çıkan yangını söndürmek için” çalıştığı, el-Noweyri’deki ‘sakinlerin otomatik merdiven kullanılarak üst katlardan tahliye edildiği’ belirtildi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre el Basta'da iki eski binanın çöktü ve Lübnan ordusu sıkı bir güvenlik kordonu uygularken kurtarma görevlileri enkazı temizlemeye çalışıyor. Bölge sakinleri bölgeyi terk etmeye hazırlanırken, çok sayıda yaralının yol kenarında yattığı görüldü.

Onlarca ölü ve yaralı

Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, "İsrail düşmanının bu akşam başkent Beyrut'a düzenlediği saldırılar, 22 kişinin ölümüne, 117 kişinin de yaralanmasına yol açtı" denildi.

Her iki saldırı da kalabalık bölgelerde gerçekleşti.

Üst düzey birini hedef almak

Reuters'a konuşan Lübnanlı bir güvenlik kaynağı, İsrail'in Beyrut'un merkezine düzenlediği saldırıda Hizbullah'tan en az bir üst düzey ismin hedef alındığını söyledi.

İsrail'in Kanal 12 televizyonu Lübnan'ın başkenti Beyrut'a yönelik saldırıların hedefinin Hizbullah lideri ve grubun irtibat ve koordinasyon birimi başkanı Vafik Safa olduğunu bildirdi. Ancak Reuters'a konuşan üç güvenlik kaynağı, Safa'nın suikast girişiminden kurtulduğunu doğruladı.

İsrail saldırıları 23 Eylül'den bu yana Beyrut'un merkezindeki hedefleri iki kez vurdu. Bu saldırılardan ilki, 30 Eylül'de İsrail'in Başkentini Beyrut Uluslararası Havalimanı'na bağlayan yolun yakınlardaki el-Kula mahallesinde "Filistin Kurtuluşu Halk Cephesi" üyelerini hedef aldığı saldırıydı. Aralarında hareketin üç üyesinin de bulunduğu dört kişi öldürüldü.

İkinci saldırı 2 Ekim'de Hizbullah'a bağlı İslam Sağlık Kurumu'nun Başura mahallesindeki merkezini hedef aldı ve en az yedi kişinin ölümüne neden oldu.

İsrail, Hizbullah'ın ana kalesi olan Beyrut'un güney banliyölerini neredeyse her gün hedef alan saldırılar düzenliyor, ancak başkentin merkezini nadiren vuruyor.

Lübnan Hizbullahı, 7 Ekim 2023'te İsrail ile "Hamas" hareketi arasında savaşın başlamasının ertesi günü Gazze'ye "destek" cephesi açtı.

Bir yıl süren sınır ötesi bombardımanın ardından çatışma, İbrani devletinin Hizbullah'a yönelik hava saldırılarını yoğunlaştırdığı ve bir hafta sonra güney Lübnan'da kara operasyonlarına başladığı 23 Eylül itibarıyla açık savaşa dönüştü.

İsrail, Hizbullah’ın kalelerine, askeri ve liderlik yapısına karşı bir dizi saldırı düzenledi; bunların en önemlisi, Genel Sekreter Hasan Nasrallah'ın eylül ayında güney banliyölerinde büyük bir hava saldırısında öldürülmesiydi.



Husilere bağlı Zeynebiyat güçleri, Yemenli kadınları ‘savaş’ için seferberlik faaliyetlerine katılmaya zorluyor

 Husi kadın savaşçılar (X)
Husi kadın savaşçılar (X)
TT

Husilere bağlı Zeynebiyat güçleri, Yemenli kadınları ‘savaş’ için seferberlik faaliyetlerine katılmaya zorluyor

 Husi kadın savaşçılar (X)
Husi kadın savaşçılar (X)

Şarku’l Avsat'a bilgi veren kaynaklara göre Husiler, Gazze Şeridi'ni savunma ve füze gücü ile insansız hava araçlarını (İHA) destekleme bahanesiyle başkent Sana, Hacca ve İbb vilayetlerinden kaçırılan yüzlerce Yemenli kadın ve kızı seferberlik faaliyetlerine katılmaya, maddi ve ayni bağışta bulunmaya zorladı.

Kaynaklar, Husilerin ‘Fatımatü’z Zehra'nın doğum yıldönümü’ kutlamaları bağlamında Yemenli kadınları hedef almak ve onları ‘savaş çabaları’ için seferberlik faaliyetlerine katılmaya zorlamak amacıyla liderlerinin doğrudan talimatıyla onlarca kadın saha ekibi oluşturduğunu açıkladı.

Husilere bağlı Zeynebiyat güçleri ilk faaliyetlerini gerçekleştirmeye başladı. Sana ve kırsalında bir gün içerisinde mezhepçi bir karaktere sahip altı etkinlik düzenleyerek, kadınları bağış yapmaya ve oğullarını cephelere yollamaya çağırdılar.

SABA’nın haberine göre, Husilerin Sana'daki kadın komisyonu, füze gücü, deniz gücü ve İHA’ları destekleme bahanesiyle yaklaşık 100 bin dolar (Husilerin kontrolündeki bölgelerde bir dolar 530 Yemen riyaline denk geliyor) değerinde mali ve ayni bağıştan oluşan bir kadın konvoyuna öncülük etti.

Şarku’l Avsat'a konuşan Sana ve kırsalındaki çeşitli mahalle ve köylerde bulunan kadınlar, ‘Zeynebiyat’ın evlerine sürpriz ziyaretler yaparak, Gazze Şeridi'ni destekleme ve ABD ile İsrail saldırganlığına karşı durma bahanesiyle, Fatımatü’z Zehra'nın doğum yıldönümünü anma törenine aile üyeleriyle birlikte katılmalarını ve para ve mücevherlerini vermelerini istediklerini’ söyledi.

Bazı kadınlar, kadın ve kız çocuklarının seferberliği sırasında Husi kadın amirler tarafından kullanılan korkutma ve asgari haklardan mahrum bırakma tehditlerinden bahsetti.

Sana şehrinin el-Kaa mahallesinde yaşayan ev hanımı Ümmü Abdullah, kendisinin ve mahallesindeki diğer kadınların Husilerin ‘mezhepsel seferberlik’ ve gruba destek amaçlı bir etkinliğine katılmaya zorlandığını anlattı.

Ümmü Abdullah, Husilerin kadın etkinliklerini finanse etme bahanesiyle, görünüşte Gazze Şeridi ve Lübnan'ı desteklemek ve savaş çabalarını finanse etmek için nüfusun çoğunun maruz kaldığı zor yaşam ve maddi koşulları göz ardı ederek kadınlara yeni haraçlar dayatmasından duyduğu derin memnuniyetsizliği dile getirdi.

Husi kadın militanların saha hareketi, Yemen'in kuzeybatısındaki Hacca şehrini ve Eflah eş-Şam, Kuhlan eş-Şeref, Mabin, eş-Şağadira ve el-Mehabişa ilçelerini kapsıyor. Kadın komisyonu ve Zeynebiyat güçleri de aynı bahaneyle Yemen'in İbb vilayetinin çeşitli bölgelerindeki anneleri ve ev kadınlarını mezhepçilik ve bağış toplama kampanyalarıyla hedef almaya devam ediyor.

İbb'in ez-Zihar ilçesinde yaşayan ve Husilerin bir etkinliğine katılan Yemenli kadınlar, Husi liderlerini Filistin davasını ve bölgedeki insanların acı ve sıkıntılarını istismar etmek ve Yemenlilere dayattıkları bağışlardan büyük servet kazanmakla suçladı.

Husilerin kontrolü altındaki bölgelerde kadınları hedef alması, onlara karşı çeşitli suçlar ve ihlaller işlemeye devam ettiği bir döneme denk gelirken, uluslararası ve yerel örgütler bu ihlallerin durdurulması için insani yardım çağrısında bulunmaya devam ediyor.

Yemen Hak ve Özgürlükler Ağı yayınladığı bir raporda, Husilerin Eylül 2016 ile geçtiğimiz mart ayı arasında 18 vilayette Yemenli kadınlara karşı işlediği 10 bin 156 ihlali belgeledi.

Rapora göre Husiler, top atışı ve Katyuşa roketleriyle bombardıman, mayın ve EYP patlamaları, kasıtlı keskin nişancılık ve meskûn mahallerde gelişigüzel ateş açma gibi çeşitli şekillerde 2 bin 786 kadını öldürdü ve 4 bin 369 kadını da yaraladı.