Kaani, akıbeti hakkında iki hafta süren spekülasyonların ardından Nilfuruşan'ın cenazesinde görüldü

TT

Kaani, akıbeti hakkında iki hafta süren spekülasyonların ardından Nilfuruşan'ın cenazesinde görüldü

Kaani, akıbeti hakkında iki hafta süren spekülasyonların ardından Nilfuruşan'ın cenazesinde görüldü

İran medyası bugün (Salı), İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani'yi Mehrabad Havaalanı’nda, Lübnan'da öldürülen üst düzey DMO komutanı Abbas Nilfuruşan'ın naaşını teslim alma töreni sırasında gösteren görüntü ve fotoğraflar yayınladı.

Kaani'nin ortaya çıkışı, ülke dışında İsrail tarafından hedef alınarak yaralandığına dair sızıntılar ve ofis müdürünün İsrail'le ‘iş birliği’ yaptığı gerekçesiyle soruşturma altında olduğuna dair senaryoların ardından, akıbeti hakkında iki haftadan fazla süren çelişkili spekülasyonların akabinde geldi. Bu arada, İran'daki resmî kurumlar, durumu ya da halen hayatta olduğuna dair bir kanıt olmaksızın, hakkında çok az bilgi yayınlayarak gizemi sürdürdü.

zc vd
İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (ortada), DMO komutanı Abbas Nilfuruşan'ın cenazesini teslim alırken (Mehr Haber Ajansı)

Kaani en son 29 Eylül'de Tahran'daki Hizbullah ofisinde, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın Beyrut'ta öldürülmesinin ardından ‘taziyelerini’ sunarken görülmüştü.

Beş gün sonra İran Dini Lideri Ali Hamaney, Nasrallah için hutbe vermek üzere Tahran'a gitmiş ve burada Kaani ve diğer liderler hazır bulunmamıştı. Tesnim haber ajansı 6 Ekim'de Hamaney'in DMO Hava-Uzay Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacızade'ye ‘fetih nişanı’ verirken çekilmiş fotoğraflarını yayınladı. Kaani bu törene de katılmadı.

xzvf
İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani (ortada), Tahran'da DMO komutanı Abbas Nilfuruşan'ın cenaze törenine katıldı. (Reuters)

9 Ekim'de İran, Dini Lider Ali Hamaney'in yakında kendisini ‘fetih nişanı’ ile ödüllendireceğini söyleyerek Kaani'nin akıbeti hakkında şüpheli bir ipucu verdi. DMO'ya bağlı Tesnim haber ajansı, İsmail Kaani'nin ‘sağlık durumunun iyi’ olduğunu bildirdi. Ancak ertesi gün Kaani'nin akıbeti hakkında “Kudüs Gücü Komutanı soruşturma altında” diyecek kadar ileri giden bir haber akışı yaşandı ve İranlı muhalif bir askeri uzman Kaani'nin ‘sorgu sırasında gördüğü işkence sonucu kalp krizi geçirdiğini’ iddia etti.

zxvfdb
İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kaani, DMO komutanı Abbas Nilfuruşan'ın cenaze törenine katıldı.

Kamuoyunu şekillendirmeye ve yönlendirmeye katkıda bulunan karmaşık ve organize bir haber makinesine dayanan DMO'nun çevresiyle ilgili sızıntıları doğrulamak zordur. Bu rol 7 Ekim 2023'ten sonra daha da artmıştır.

Kaani'nin Kasım Süleymani'nin boşluğunu doldurma kabiliyetine dair şüpheler, özellikle de gölge savaşın İran bağlantılı grupları hedef almaya başlamasıyla birlikte arttı.



İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında 212 gazeteci öldürüldü, 400'den fazlası yaralandı

Gazze Şeridi'nde İsrail güçleriyle yaşanan çatışmalar sırasında öldürülen Filistinli meslektaşları Yaser Murtaca'nın cenazesini taşıyan gazeteciler (DPA)
Gazze Şeridi'nde İsrail güçleriyle yaşanan çatışmalar sırasında öldürülen Filistinli meslektaşları Yaser Murtaca'nın cenazesini taşıyan gazeteciler (DPA)
TT

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarında 212 gazeteci öldürüldü, 400'den fazlası yaralandı

Gazze Şeridi'nde İsrail güçleriyle yaşanan çatışmalar sırasında öldürülen Filistinli meslektaşları Yaser Murtaca'nın cenazesini taşıyan gazeteciler (DPA)
Gazze Şeridi'nde İsrail güçleriyle yaşanan çatışmalar sırasında öldürülen Filistinli meslektaşları Yaser Murtaca'nın cenazesini taşıyan gazeteciler (DPA)

Filistinli onlarca gazeteci, Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla bugün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinde bulunan Nasır Tıp Kompleksi önünde bir araya geldi. Gazeteciler, İsrail saldırılarında öldürülen meslektaşlarının fotoğraflarını taşıdı.

Basın mensupları, Gazze Şeridi'nde İsrail ile Hamas arasındaki savaşı haberleştirmek için ağır bir bedel ödüyor.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşının başlangıcından bu yana 212 gazetecinin (bazıları evlerinde aileleriyle birlikte olmak üzere) öldürüldüğünü, 409'unun ise yaralandığını açıkladı. Yaralılardan bazıları kalıcı uzuv kaybı yaşadı, bazıları da felç geçirdi. Resmi kaynaklara göre İsrail güçleri 48 gazeteciyi de tutukladı.

Görsel kaldırıldı. Gazze Şeridi'ndeki gazeteciler, Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü kutlamak için toplandı. (WAFA)

Doğrudan hedef alınma

Şarku’l Avsat’ın Birleşmiş Milletler’in (BM) haber sitesi UN News'ten aktardığına göre Sami Şehade, Nisan 2024'te Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta geçirdiği ağır bir yaralanmanın ardından bacağını kaybetti. Ancak o fotoğraf makinesini aldı ve Gazze Şeridi'ndeki trajik olayları belgelemek için sahaya döndü.

Engelinin kendisini çalışmaktan alıkoymasına izin vermeyen Şehade, “Tüm bu engellerle karşılaşsam bile foto muhabirliğini bırakmam mümkün değil” dedi.

Dünya Basın Özgürlüğü Günü her yıl 3 Mayıs'ta kutlanıyor ve medyanın hesap verebilirlik, adalet, eşitlik ve insan haklarını vurgulamadaki rolüne odaklanıyor.

Koltuk değneklerine yaslanan Şehade, mavi renkli basın yeleğini giyerek kamerasının arkasında durmuş, meslektaşlarıyla birlikte yıkıntıların arasında çalışıyordu.

Şehade, “Yaşanan tüm suçlara tanık oldum ve sonra bana karşı işlenen bir suça tanık olduğum an geldi... Ben bir saha gazetecisiydim, açık bir alanda kamera taşıyordum, beni gazeteci olarak tanımlayan bir kask ve yelek giyiyordum. Ama yine de doğrudan hedef alındım” ifadelerini kullandı.

Bu olay onun hayatında bir dönüm noktası oldu. Şehade durumunu şöyle açıkladı: “Daha önce kimsenin yardımına ihtiyacım yoktu ama şimdi var. Bu yeni gerçekliğin üstesinden gelme kararlılığına sahibim. İşte biz Gazze Şeridi'ndeki gazeteciler bu halde bile çalışmalıyız.”

Görsel kaldırıldı.Gazze Şeridi'ne düzenlenen İsrail saldırılarının birinde bacağını kaybeden Filistinli gazeteci Sami Şehade (UN News)

Sokaklarda çalışmak

Gazze Şeridi'nde yıkılmış bir binanın enkazı arasında bir meslektaşıyla birlikte çekim yapan gazeteci Muhammed Ebu Namus, “Dünya Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nü kutlarken, Filistinli gazeteciler savaşta yıkılan işyerlerini hatırlıyor” dedi.

Ebu Namus sözlerini şöyle sürdürdü: “İşimizi yapmak için ihtiyacımız olan asgari şey elektrik ve internet, ancak birçok yerde yok. Bu yüzden internet sağlayan dükkanlara başvuruyoruz. Sokaklar artık bizim ofislerimiz.”

İsrail'in Gazze Şeridi'ni işgali sırasında Filistinli gazetecilerin hedef alındığına inandığını ifade eden Ebu Namus, medya çalışanlarının ‘ister Filistin'de ister dünyanın başka bir yerinde çalışsınlar’ korunması gerektiğini söyledi.

Görsel kaldırıldı.Filistinli gazeteci Muhammed Ebu Namus ve Gazze Şeridi'ndeki savaşı takip eden meslektaşı (UN News)

Kaldırımlarda kan var

Filistinli Gazeteciler Sendikası'nın çağrısıyla Dünya Basın Özgürlüğü Günü münasebetiyle düzenlenen mitinge, çeşitli yerel ve uluslararası kuruluşlardan gazeteciler ve medya profesyonellerinin yanı sıra aktivistler ve insan hakları savunucularından oluşan kalabalık bir grup katıldı.

WAFA'ya göre kalabalık, gazeteciler için uluslararası koruma ve Gazze Şeridi'nde medya çalışanlarına karşı işlenen suçlara sessiz kalma ve suç ortaklığı politikasına son verilmesini talep etti.

Filistinli Gazeteciler Sendikası Başkan Yardımcısı Tahsin el-Astal, “Dünyanın yok etmek istediği Filistin'in sesini ve gerçeği savunmak için mesleki araçlarını taşırken şehit edilen meslektaşlarımızın kanı halen kaldırımlarda ve yıkılan evlerdeyken bugünü anıyoruz. İşgalci İsrail’i bu suçlardan tamamen sorumlu tutuyor ve uluslararası kurumları katillerin hesap vermesi için ciddi adımlar atmaya çağırıyoruz. Ayrıca uluslararası medyayı da yanımızda durmaya ve katliam karşısında sessiz kalmamaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

El-Astal, hiçbir güvenlik garantisinin olmaması, basın kuruluşlarının tahrip edilmesi ve medya çalışanlarının en temel çalışma araçlarından mahrum bırakılması nedeniyle Gazze Şeridi'ndeki medya durumunun dünyadaki en tehlikeli durumlardan biri haline geldiğini belirtti.