İsrail’in kara harekatına beşinci bir tümen daha katılacak

BM: İsrail Lübnan topraklarının dörtte birine tahliye emri verdi

Kızıl Haç gönüllüleri, İsrail'in Lübnan'ın kuzeyindeki Aytu bölgesinde düzenlediği baskında ölen Lübnanlıların cenazelerini enkazdan çıkarırken (AP)
Kızıl Haç gönüllüleri, İsrail'in Lübnan'ın kuzeyindeki Aytu bölgesinde düzenlediği baskında ölen Lübnanlıların cenazelerini enkazdan çıkarırken (AP)
TT

İsrail’in kara harekatına beşinci bir tümen daha katılacak

Kızıl Haç gönüllüleri, İsrail'in Lübnan'ın kuzeyindeki Aytu bölgesinde düzenlediği baskında ölen Lübnanlıların cenazelerini enkazdan çıkarırken (AP)
Kızıl Haç gönüllüleri, İsrail'in Lübnan'ın kuzeyindeki Aytu bölgesinde düzenlediği baskında ölen Lübnanlıların cenazelerini enkazdan çıkarırken (AP)

İsrail ordusu, Lübnan'ın güneydoğusunda işgal altındaki Suriye'ye ait Golan Tepeleri'ne komşu Şebaa Çiftlikleri'nden başlayarak tüm sınır bölgelerinden kara harekâtının aşamalarını tamamlamak üzere Lübnan sınırına beşinci bir tümen daha sevk etti. Söz konusu sınır bölgelerine ilki İsrail ordusunun Merkaba ve Rub Selasin gibi sınır köylerine girmeye çalıştığı doğu bölgesi, ikincisi ise çatışmaların Ayta eş-Şaab beldesinin eteklerinde yoğunlaştığı batı bölgesinde olmak üzere iki büyük cephe de dahil.

İsrail Ordu Radyosu, ‘beşinci bir tümenin daha Lübnan'ın güneyindeki kara operasyonlarına katılmaya başladığını’ bildirdi. Radyo, “210’uncu Tümen, Lübnan sınırının doğu kesimindeki Şebaa Çiftlikleri'nde sınırlı kara operasyonları yürütmeye başladı” diye ekledi.

İsrail birlikleri bu operasyonla birlikte İsrail’in Lübnan'la olan yaklaşık 100 kilometrelik sınır bölgesinin tamamında kara harekâtı başlatmış olacak.

Öte yandan Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) dün İsrail'in ülkenin dörtte birine tahliye emri verdiğini bildirdi. Şu an Lübnan topraklarının yüzde 25'inden fazlasının İsrail ordusunun doğrudan tahliye emri altında olduğunu söyleyen UNHCR Ortadoğu Direktörü Rema Jamous-Imseis, “İnsanlar bu emirlere uyarak neredeyse hiçbir şeyleri olmadan kaçıyorlar” ifadelerini kullandı.



İran, ABD'nin ‘ırkçı’ seyahat yasağını kınadı

ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
TT

İran, ABD'nin ‘ırkçı’ seyahat yasağını kınadı

ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)

Tahran bugün, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, aralarında İran'ın da bulunduğu 12 ülke vatandaşlarının ABD'ye seyahat etmesini yasaklama kararını kınadı.

İran Dışişleri Bakanlığı Yurt Dışındaki İranlılar Genel Müdürü Ali Rıza Haşimi Reca, ABD'nin kararının ‘ABD politika yapıcıları arasında üstünlük ve ırkçılığın hâkim olduğunun açık bir kanıtı’ olduğunu söyledi.

Reca, 12 ülkenin vatandaşlarına seyahat yasağı ve diğer yedi ülkenin vatandaşlarına giriş kısıtlamaları getirme kararının, ‘ABD politika yapıcılarının İran halkına ve Müslüman halklara yönelik derin düşmanlığını gösterdiğini’ belirtti.

Reca, ABD'nin kararının ‘uluslararası hukukun temel ilkelerini ihlal ettiğini’ ve ‘yüz milyonlarca insanın yalnızca milliyetleri ya da dinleri temelinde seyahat etme hakkını’ yasakladığını ifade etti.

Reca, söz konusu kararın ‘sistematik ırk ayrımcılığı’ teşkil ettiğini ve ABD'ye ‘uluslararası sorumluluk’ yükleyeceğini söyledi. İran Dışişleri Bakanlığı'na göre İran'ın ABD'de 1,5 milyon vatandaşı bulunuyor ve bu rakam yurtdışındaki en büyük İranlı topluluğu oluşturuyor.

Trump'ın çarşamba günü açıkladığı kararnameye göre pazartesi günü 12:01'den itibaren 12 ülkenin vatandaşlarının ABD'ye girişleri yasaklanacak.

Kararname kapsamındaki ülkeler Afganistan, Myanmar, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Eritre, Haiti, İran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen.

Trump'ın ülkeyi ‘yabancı teröristlere’ karşı korunmak için gerekli olduğunu söylediği yasak, 2017-2021 yılları arasındaki ilk döneminde uyguladığı benzer bir hamleyi hatırlatıyor.