Meşhur korku serisinin yönetmeninden heyecanlandıran ipucu

31 yaşındaki Naomi Scott, Gülümse 2'den önce Netflix dizisi Bir Skandalın Anatomisi'nde (Anatomy of a Scandal) de rol almıştı (Paramount Pictures)
31 yaşındaki Naomi Scott, Gülümse 2'den önce Netflix dizisi Bir Skandalın Anatomisi'nde (Anatomy of a Scandal) de rol almıştı (Paramount Pictures)
TT

Meşhur korku serisinin yönetmeninden heyecanlandıran ipucu

31 yaşındaki Naomi Scott, Gülümse 2'den önce Netflix dizisi Bir Skandalın Anatomisi'nde (Anatomy of a Scandal) de rol almıştı (Paramount Pictures)
31 yaşındaki Naomi Scott, Gülümse 2'den önce Netflix dizisi Bir Skandalın Anatomisi'nde (Anatomy of a Scandal) de rol almıştı (Paramount Pictures)

Gülümse 2 (Smile 2) henüz vizyona girmemiş olsa da yazar ve yönetmen Parker Finn, korku serisinin geleceği hakkında şimdiden düşünmeye başladı bile.

2022'de gişede büyük başarı yakalayan Gülümse'nin ardından, yarın dünya çapında sinemalarda gösterime girecek devam filminin çekileceği zaman kaybetmeden duyurulmuştu.

Korku hayranlarının uzun süredir heyecanla beklediği devam filmine ilk tepkiler son derece olumlu. Gülümse 2'nin ilkinden daha iddialı ve daha korkunç olduğu yazılırken, başrol oyuncusu Naomi Scott da doğaüstü lanetin musallat olduğu pop yıldızı Skye Riley rolündeki performansıyla beğeni topluyor.

Peki bu film, serinin sonunu mu işaret ediyor? Finn, Gülümse 3'ün gelip gelmeyeceğine dair niyetini gizli tutsa da serinin geleceğiyle ilgili olumlu düşündüğü açık. 

GamesRadar+'a konuşan yönetmen, devam filminin hem izleyicilerin gözünde hem de gişede nasıl bir performans sergileyeceğini bekleyip görmek zorunda olsa da Gülümse evreninde keşfedilecek çok şey olduğuna inandığını söylüyor.

"Şansımız yaver giderse sınır yok"

37 yaşındaki sinemacı, "Bence Gülümse dünyasının gidebileceği çok farklı, ilginç yönler, farklı yollar var" diyerek ekliyor:

Şu anda izleyicilerin Gülümse 2'ye nasıl tepki vereceğini görmek için çok heyecanlıyım. Sinemaseverlerin filmle bağ kurması ve onu kucaklamasıyla ilgili şansımız yaver giderse bence sınır yok.

Finn daha önce Gülümse'nin bundan sonra nereye gidebileceğine dair fikirleri olduğunu söylemiş ve bu yıl SFX dergisine şunları söylemişti: 

Çok heyecan verici olduğunu düşündüğüm bazı fikirler var. Bence her birinin bir öncekinden daha da raydan çıktığı bir Gülümse filmleri serisi hayal etmek gerçekten eğlenceli.

Gülümse 2'de pop fenomeni Skye, giderek daha korkunç ve açıklanamaz olaylar yaşamaya başlıyor. Artan dehşet ve şöhretin baskısından bunalan Skye, iyice tepetaklak olmadan önce hayatının kontrolünü yeniden kazanmak istiyor. Genç pop yıldızının bunun için karanlık geçmişiyle yüzleşmekten başka çaresi kalmıyor. 

İlk film bütçesini katlamıştı

İlk filmin yıldızı Kyle Gallner da lanetlenmiş polis dedektifi Joel rolüyle geri dönüyor. Filmin oyuncu kadrosunda ayrıca Lukas Gage, Rosemarie DeWitt, Raúl Castillo, Peter Jacobson ve Miles Gutierrez-Riley de yer alıyor.

2022 yapımı ilk film, hem eleştirmenlerin beğenisini kazanmış hem de gişede beklenenden çok daha iyi bir performans sergilemişti. 

17 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Gülümse, dünya çapında 217,4 milyon dolar hasılat elde etmeyi başarmıştı. 

Gülümse 2, 18 Ekim'de gösterime girecek.

Independent Türkçe, GamesRadar+, SFX

 



Otizm vakaları neden artıyor?

Çocuklara otizm tanısı koymanın yolu, çoğunlukla ebeveynlerinin aktardığı davranışlar ve akıl sağlığı uzmanlarının gözlemlerinden geçiyor (Unsplash)
Çocuklara otizm tanısı koymanın yolu, çoğunlukla ebeveynlerinin aktardığı davranışlar ve akıl sağlığı uzmanlarının gözlemlerinden geçiyor (Unsplash)
TT

Otizm vakaları neden artıyor?

Çocuklara otizm tanısı koymanın yolu, çoğunlukla ebeveynlerinin aktardığı davranışlar ve akıl sağlığı uzmanlarının gözlemlerinden geçiyor (Unsplash)
Çocuklara otizm tanısı koymanın yolu, çoğunlukla ebeveynlerinin aktardığı davranışlar ve akıl sağlığı uzmanlarının gözlemlerinden geçiyor (Unsplash)

Otizm rakamlarının artması, bir kez daha ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın da gündemine girdi. 

Onlarca bilimsel araştırmayla çürütülen "Aşılar otizme neden oluyor" önermesi, kısa süre önce verdiği bir röportajda Trump'a soruldu. 78 yaşındaki siyasetçi, "Bir şeyler olduğu belli. Birilerinin bunu çözmesi lazım" dedi. 

ABD genelinde otizm teşhisi oranları son yıllarda önemli ölçüde arttı ve 2011'le 2022 arasında neredeyse üç katına çıktı. Ülkedeki her 36 çocuktan birine bu tanı konuyor. 2000'de bu oran 150'de birdi. 

Otizm spektrum bozukluğunu belirleyecek bir kan testi ya da beyin MR'ı yok. Teşhis çoğunlukla ebeveynlerin aktardığı davranışlar ve akıl sağlığı uzmanlarının gözlemleriyle konuyor.

Otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin sayısı mı artıyor, yoksa önceden fark edilmeyen semptomlar artık daha mı fazla teşhis ediliyor?

Bilim insanları muhtemelen ikisinin de etkili olduğunu söylüyor. 

Araştırmacılar, rakamlardaki artışı büyük ölçüde otizme dair farkındalığın artmasına ve teşhis yöntemlerindeki değişimlere bağlıyor. Bunun yanı sıra genetik ve çevresel faktörler de inceleniyor.

100'den fazla gen otizmle ilişkilendirilse de genetik yatkınlıkla çevresel tetikleyicilerin karmaşık bir birleşimi etkili oluyor gibi. 

Hava kirliliği, zehirli kimyasallara temas ve hamilelik sırasındaki viral enfeksiyonlar gibi onlarca etken incelendi. 

Bazı araştırmalarsa daha yaşlı ebeveynlere (özellikle daha yaşlı babalara) sahip bebeklerin otizm riskinin arttığını ortaya koyuyor. 

Erken doğum ve düşük doğum ağırlığının etkili olduğunu belirten çalışmalar da var.

Otizm üzerine uzmanlaşan Dr. Juergen Hahn, bu araştırmaların kesin cevap vermesinin zor olduğunu vurgulayarak "Bazen 'Bilmiyoruz' demek zorundayız. Bu da spekülasyona yol açıyor" diyor. 

Britanyalı araştırmacı Andrew Wakefield'ın 1990'ların sonunda 12 çocukla yaptığı çalışma en popüler komplo teorilerinden birini büyüttü. 

Kızamık, kızamıkçık ve kabakulak (KKK) aşılarıyla otizm arasında ilişki olduğunu savunan hipotez sonrasında pek çok bilimsel çalışmayla çürütüldü, iddianın yer aldığı makale yayımlandığı bilimsel dergi Lancet'ten geri çekildi, Wakefield'ın Birleşik Krallık'ta tıbbi uygulama yapması yasaklandı.

Kusurlu bir şekilde yürütülen araştırmanın ortaya koyduğu iddia, otizm spektrumu tanımının genişlemesiyle birleşince söylentiler iyice yayıldı. 

Amerikan Pediatri Akademisi'nin (AAP) 2007'de 18-24 aylık tüm çocukların otizm testinden geçmesi için öneri yayımlaması da etki etti. 

1980'li yıllarda çocukları bakım evlerini gönderilmesin diye onları akıl sağlığı uzmanlarına götürmekten çekinen ebeveynlerin sayısı otizme dair farkındalığın artmasından sonra azaldı. 

Beyindeki farklılıklardan kaynaklanan otizm bozukluğunun erkek çocuklarda kızlara kıyasla yaklaşık 4 kat daha yaygın olduğu bildiriliyor.

Öte yandan teşhislerdeki en büyük artış genç yetişkinler, kadınlar ve kız çocukları arasında oldu. ABD'deki Hispanik, siyah ve Asyalı çocuklar arasında da otizm rakamları yükseldi. 

Cambridge Üniversitesi Otizm Araştırmaları Merkezi Direktörü Simon Baron-Cohen, rakamların artmasında ruh sağlığına daha rahat erişimin yanı sıra sosyal medyanın da önemli rol oynadığını söylüyor. 

Kendisi ya da bir yakınının otizm spektrumunda olduğundan şüphelenen kişilerin Reddit gibi platformlarda iletişime geçip bu kimliği benimsediğini ifade ediyor.

Independent Türkçe, New York Times, Medical Express