ABD'de Çin Mahallesi endişesi: Pekin'in etki merkezlerine dönüştü

ÇKP'nin Çin Mahalleleri üzerinden ABD siyasetini etkilediği öne sürülüyor.

New York'taki Çin Mahalleleri, dünyadaki en büyük Çin diasporasına ev sahipliği yapıyor (Unsplash)
New York'taki Çin Mahalleleri, dünyadaki en büyük Çin diasporasına ev sahipliği yapıyor (Unsplash)
TT

ABD'de Çin Mahallesi endişesi: Pekin'in etki merkezlerine dönüştü

New York'taki Çin Mahalleleri, dünyadaki en büyük Çin diasporasına ev sahipliği yapıyor (Unsplash)
New York'taki Çin Mahalleleri, dünyadaki en büyük Çin diasporasına ev sahipliği yapıyor (Unsplash)

Pekin yönetiminin, New York'taki Çin Mahallelerini ABD siyasetinde etki oluşturmak için kullandığı öne sürülüyor.

Amerikan gazetesi Wall Street Journal'ın (WSJ) haberinde, Pekin'in siyasi etki oluşturma kampanyasının Beyaz Saray'a kadar uzandığı iddia ediliyor.

Demokrat Temsilciler Meclisi Üyesi Grace Meng'in iki yardımcısının 2019 Nisan'da Çin'deki Henan eyaletine giderek, "Çin Komünist Partisi (ÇKP) tarafından yönetilen uluslararası bir nüfuz operasyonunun liderine, Meng adına bir teşekkür mektubu ilettiği" ileri sürülüyor. 

Kimlikleri paylaşılmayan bu kişilerin, Henan Doğu Amerika Derneği adlı kuruluşa üye olduğu belirtiliyor. Kuruluş, Meng'i "başkan yardımcısı" diye tanıtıyor fakat siyasetçi, dernekte resmi bir unvanı olmadığını, onlara sadece danışmanlık hizmeti verdiğini savunuyor. WSJ, son dönemde Demokrat siyasetçinin organizasyonla arasına mesafe koyduğunu da belirtiyor. 

Henan Doğu Amerika Derneği, eylülde başlatılan bir federal soruşturmanın da merkezinde yer alıyor. Savcılar, New York Valisi Kathy Hochul'un eski yardımcılarından Linda Sun'un Çin ajanı olarak çalıştığını öne sürüyor. Tayvan hükümetinin New York'taki üst düzey bürokratlarla görüşme taleplerinin Çinli yetkililerin isteğiyle, Sun tarafından engellendiği iddia ediliyor. Hochul'un selefi Andrew Cuomo'nun yönetiminde de çalışan Sun'un, Pekin'le Henan Doğu Amerika Derneği üzerinden iletişim kurduğu savunuluyor. Görevden ihraç edilen Sun ise hakkındaki tüm iddiaları reddediyor. 

Henan Doğu Amerika Derneği ve benzeri kuruluşların genellikle ABD-Çin dostluğunun pekiştirilmesi, ayrımcılığa karşı önlemler alınması ve Çin'de geleneksel bir bayram olan Çin Yeni Yılı'nın ABD'de kutlanması gibi etkinlikler yürüttüğü ifade ediliyor. Ancak Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in son 10 yıldır buraları ABD'deki siyasi söylemleri yönlendirmek amacıyla kullandığı ileri sürülüyor. 

Pekin'in, bu faaliyetleri ÇKP Merkez Komitesi'ne bağlı Birleşik Cephe Çalışma Departmanı (UFWD) üzerinden yürüttüğü savunuluyor. Şi, bu departmanı "Çin ulusunun büyük yenilenişini sağlamak üzere ülkedeki ve yurtdışındaki tüm Çinlileri birleştirmek için önemli bir sihirli silah" diye nitelemişti.

"Memleket dernekleri" diye de adlandırılan bu kuruluşlar, ABD'de epey yaygın. WSJ'nin aktardığına göre sadece New York eyaletinde bunlardan yaklaşık 100 tane var. Bazıları Pekin karşıtı bir çizgideyken, diğerleriyse apolitik nitelikte.

Haberde, sözkonusu derneklerin ABD Adalet Bakanlığı'nın radarında olduğuna da dikkat çekiliyor. Son iki yılda bakanlık tarafından New York'ta hazırlanan en az 10 iddianamede dernek başkanlarıyla ilgili çeşitli suçlamalar yer alıyor. 

Xiong Yan, 2022'de New York'tan Temsilciler Meclisi'ne seçilmek için yürüttüğü kampanyanın, bu dernekler tarafından engellendiğini öne sürüyor. 1989'daki Tiananmen Meydanı olaylarına katılan ve 1992'de siyasi sığınmacı olarak ABD'ye kaçan insan hakları aktivisti, WSJ'yle şu iddiaları paylaşıyor: 

Bu dernekler Çin Konsolosluğu'ndan yetki alıyor, dernek liderleri de halk üzerinde etki yaratıyor.

Çin'in Washington Büyükelçiliği, iddiaları reddederek Pekin'in diğer ülkelerin iç işlerine karışmadığını belirtiyor. Açıklamada, ÇKP'ye bağlı UFWD'nin "parti üyesi olmayan kişilerle işbirliğini teşvik etmeyi amaçladığı" ve bu faaliyetlerin çarpıtılıp Pekin'e yönelik bir karalama kampanyasına dönüştürüldüğü savunuluyor. 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, CNN



Rapor: İsrail'in sızdırılan planları Tel Aviv'in ABD'yi askeri operasyonlardan nasıl dışladığını ortaya koyuyor

 İsrail’e ait savaş uçağı, Güney Lübnan semalarında işaret fişeği fırlattı. (AFP)
İsrail’e ait savaş uçağı, Güney Lübnan semalarında işaret fişeği fırlattı. (AFP)
TT

Rapor: İsrail'in sızdırılan planları Tel Aviv'in ABD'yi askeri operasyonlardan nasıl dışladığını ortaya koyuyor

 İsrail’e ait savaş uçağı, Güney Lübnan semalarında işaret fişeği fırlattı. (AFP)
İsrail’e ait savaş uçağı, Güney Lübnan semalarında işaret fişeği fırlattı. (AFP)

New York Post gazetesi geçtiğimiz hafta sonu İsrail'in İran'ı vurmaya hazır olduğunu değerlendiren Pentagon belgelerinin sızdırılmasını yorumladı ve uzmanların bu sızıntının Joe Biden yönetiminin ABD'nin müttefikinin gelecek planları hakkında ne kadar az şey bildiğini ortaya koyduğunu söylediğini aktardı.

FBI dün (Salı), İran yanlısı bir Telegram hesabı tarafından yayınlanan 15 ve 16 Ekim tarihli materyaller de dahil olmak üzere ‘çok gizli’ belgelerin sızdırılmasını soruşturduğunu doğruladı.

Eski bir ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) yetkilisi olan Atlantik Konseyi uzmanı Alex Plitsas şunları söyledi: “Her türlü istihbarat sızıntısı rahatsız edici olsa da, bu vakadaki mesele ortaya çıkan sırlardan ziyade Beyaz Saray'ın İsrail ile arasının çok açık olduğunun gün yüzüne çıkmasıdır. Belgelerden birinin yorumunda ortaya çıkan şey, İsrail'in niyetlerini halen değerlendiremediğimiz, yani İsrail'in ne yapmayı planladığını bilmediğimizdir. Hazır olup olmadıklarını ve ne planlıyor olabileceklerini belirlememize yardımcı olacak bu göstergelerin ve uyarıların nerede olduğunu izliyoruz.”

ABD'nin İsrail ile ilişkileri, Beyaz Saray'ın Binyamin Netanyahu hükümetine 7 Ekim 2023 Hamas saldırısına verdiği yanıtta defalarca itidal çağrısında bulunmasının ardından gerilmişti.

Görsel kaldırıldı.
İsrail’e ait bir F-35 savaş uçağı, İsrail'in güneyi üzerinde uçuyor. (Arşiv - Reuters)

Amerikan İsrail Eğitim Derneği Politika Direktörü E.J. Kimball'a göre, ‘iletişim eksikliği, ABD'nin İsrail'den kritik istihbarat alamadığı ve dolayısıyla gelecekteki eylemlerin yansımalarını tahmin etme ve bunlarla başa çıkma konusunda daha az hazırlıklı olduğu anlamına geliyor.’

Kimball, “Bu ABD için tehlikeli olabilir. Çünkü İran'ın bir karşılık vermesi durumunda İsrail'in ne yapmayı planladığına bağlı olarak İran'ın ne tür bir karşılık vereceğini tahmin edemeyebiliriz” ifadelerini kullandı.

Bu arada sızıntının Washington ile Tel Aviv arasındaki güveni daha da zedelemesi bekleniyor.

Kimball, “Şu anda kabul etmemiz gereken şey, İsrail'in ABD'ye biraz mesafeli durma potansiyelidir. Bu istihbarat ve sahadaki gözler ve kulaklar olmadan, askerlerimiz de dahil olmak üzere bölgedeki çıkarlarımıza zarar verecektir. İsrail ve ABD arasında operasyonel düzeyde büyük bir güven eksikliği var. Bu, şu anda yaşanan çok tehlikeli bir durum ve bir sonraki yönetimin bu güveni yeniden inşa etmek için çalışması gerekiyor” şeklinde konuştu.

Belgeler, silah sistemlerinin yeniden konumlandırılması gibi İsrail'in devam eden eylemleri hakkında bazı bilgiler sağlasa da, Ortadoğu gözlemcileri, düşmanların Pentagon'un bir saldırı öncesinde neleri izlediğini bilmesine izin vererek gelecekteki operasyonlara en büyük zararı vereceğini ifade etti.

Kimball sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer bir İranlıysanız ve ABD'nin İsrail'in bir saldırıya nasıl hazırlandığını nasıl değerlendirdiğini görüyorsanız, ABD'nin İran da dahil olmak üzere diğer ülkeler için de aynı metodolojiyi kullandığını makul bir şekilde varsayabilirsiniz. Hassas metodolojilerimizden bazılarını düşmana ifşa etmiş olmamız ABD tarafı için tehlikeli.”

Kimball, “Bunu nasıl yapacağımızı bilmek bizi riske atıyor ve bir saldırıyı öngörmek için dünyada neler olabileceğini yeterince değerlendirme yeteneğimizi sınırlıyor” dedi.

Plitsas ise şunları söyledi: “Bu durum müttefiklerimizle olan ilişkilerimizi zedelemekte, düşmanlarımıza avantaj sağlamakta, ulusal güvenlik hukukunun açık bir ihlali anlamına gelmekte ve kaynak ve yöntemleri ifşa eden gizli bilgileri yaymaktadır. Savaşa girmek istemediğimiz bir yerde savaşa bu kadar yakın olduğumuz çok tehlikeli bir zamanda bu gerçekten korkunç ve sorumsuzca bir davranıştı.”