HDK: Sudan ordusuna malzeme taşıdığından şüphelenilen Rus mürettebatın kullandığı uçak düşürüldü

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) milisleri (Arşiv - Reuters)
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) milisleri (Arşiv - Reuters)
TT

HDK: Sudan ordusuna malzeme taşıdığından şüphelenilen Rus mürettebatın kullandığı uçak düşürüldü

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) milisleri (Arşiv - Reuters)
Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) milisleri (Arşiv - Reuters)

Sudan'daki paramiliter güç Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK), Kuzey Darfur eyaletinde düşürülen ve içinde Rus mürettebat bulunan bir uçağın ordu tarafından kuşatma altındaki el-Faşir kentine ikmal için kullanıldığını ve uçağın enkazında bulunan belgelerin bunu doğruladığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bu olay, ordu ile HDK arasında 18 aydan fazla bir süredir devam eden ve 11 milyondan fazla insanı yerinden eden, yaygın bir açlığa neden olan ve yabancı güçlerin ilgisini çeken savaşın ardındaki karanlık tedarik ağlarına bir bakış sunuyor.

Uçuş takip verileri ve sosyal medya platformlarındaki hesaplardan daha önce yayınlanmayan bilgiler, nakliye uçağının aylar önce HDK'ye tedarik sağlamaktan orduya tedarik sağlamaya geçtiğini gösteriyor.

Reuters'in belge, görüntü ve sosyal medya analizleri, en az bir Rus mürettebatın silah kaçakçılığı geçmişi olduğunu kanıtlıyor.

HDK yetkilileri pazartesi sabahı erken saatlerde el-Faşir'in kuzeyindeki el-Malha bölgesinde düşürdüklerini söyledikleri uçağın yanan enkazı etrafında duran askerleri gösteren görüntüler yayınladı.

HDK, cephe hattına yakın yabancı müdahalenin ayrıntılarının nadiren ortaya çıkmasıyla birlikte, Sudan ordusunun üç üyesiyle beraber uçakta bulunduğunu söylediği iki Rus'un kimlik belgelerini gösterdiğini iddia ettiği fotoğrafları da yayınladı.

Bir HDK kaynağı daha sonra uçağın, ordunun ve müttefik eski isyancı grupların aylardır HDK saldırılarını püskürtmeye çalıştığı el-Faşir'e silah, mühimmat ve malzeme taşımak için kullanılan bir İlyuşin nakliye uçağı olduğunu söyledi.

Kaynak, uçağın hedef alındığında yeni bir teslimat yaptığını açıkladı.

Londra merkezli kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Bilgi Dayanıklılığı Merkezi (CIR) tarafından yapılan video analizine göre, uçağın motor ve stabilizatör parçalarının kalıntıları Rus yapımı bir İlyuşin İl-76 kargo uçağınınkilerle eşleşiyor. Ayrıca uçağın düşürüldüğü yer el-Faşir'in yaklaşık 128 kilometre kuzeyinde tespit edildi.

Reuters, dağların şekli, arazinin ve bitki örtüsünün düzeni sayesinde videolardan olay yerini doğrulayabildi.

Sudan ordusu uçakla ilgili yorum taleplerine yanıt vermedi. Reuters uçağın nasıl düşürüldüğünü ya da hangi rotada uçtuğunu bağımsız olarak teyit edemedi.

Reuters, HDK tarafından paylaşılan görüntülerle sosyal medya hesaplarındaki fotoğrafları eşleştirerek uçakta olduğu düşünülen iki Rus'un kimliğini tespit etti.

Reuters, şüpheli mürettebat üyelerinin kimliklerini doğrulamak için sızdırılan kişisel verilerin kamuya açık veri tabanlarını, yüz tanıma aramalarını ve resmi bir Rus veri tabanını kullandı.

Sudan'daki Rus Büyükelçiliği olayı soruşturduğunu açıkladı. Rusya Dışişleri Bakanlığı yorum talebine henüz yanıt vermedi. Sudan ordusunun düzenli olarak eski Sovyetler Birliği ülkelerinden gelen mürettebata güvendiği biliniyor.

HDK tarafından sağlanan görüntüler, şüpheli mürettebat üyelerinden birinin, uçağın enkazında kartviziti, Güney Afrika ehliyeti ve süresi dolmuş pasaportu bulunan 67 yaşındaki Viktor Granov olduğunu gösterdi. Bir LinkedIn hesabından ve Rus mahkeme kayıtlarından elde edilen bilgiler Granov'un Güney Afrika'da yaşadığını gösteriyor.

Uluslararası Af Örgütü'nün 2005 tarihli bir raporuna göre, Güney Afrika kökenli bir iş adamı olan Granov, 2022 yılında Rusya ve ABD arasındaki esir takasında serbest bırakılan kötü şöhretli silah tüccarı Viktor Bout ile bir zamanlar bağlantılıydı.

Raporda Granov'un Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde silah ambargosunu ihlal etmekle suçlanan iki havayolu şirketini yönettiği belirtiliyor.

Granov'un kızı ve eski eşi birden fazla yorum talebine yanıt vermedi. Bout'a ise yorum için ulaşılamadı.

HDK tarafından yayınlanan görüntüler, ikinci şüphelinin olay yerinde Rus pasaportu bulunan 33 yaşındaki Anton Silivanets olduğunu gösteriyor.

Silivanets'in Instagram fotoğraflarında Etiyopya'daki havaalanlarında üzerinde Dünya Gıda Programı (WFP) logosu bulunan İlyuşin İl-76 uçağının yanında durduğu görülüyor.

WFP, Silivanets'in kuruluşun ekibinin bir üyesi ya da bir yüklenici olmadığını söyledi. Silivanets'in eşi yorum isteyen mesajlara yanıt vermedi.

HDK, Reuters'e uçakta bulunan bir cep telefonuna ait olduğunu söylediği bir video gönderdi. Reuters videodaki kişilerden birinin, aynı videoyu bir yıldan uzun bir süre önce VK ve TikTok'ta yayınlayan 61 yaşındaki Rus Alexander Kabanov olduğunu tespit etti.

Kabanov'un sosyal medya hesapları Hava İndirme Özel Kuvvetleri’nde görev yaptığını ve Uganda, Sudan ve Güney Sudan başta olmak üzere Afrika'da birkaç yıl geçirdiğini gösteriyor. Reuters telefonun sahibinin kimliğini teyit edemedi.

Kabanov'un yakınları yorum taleplerine yanıt vermedi.



Yüzlerce yerleşimci Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi

Yüzlerce yerleşimci İsrail polisinin koruması altında Mescid-i Aksa'da (WAFA)
Yüzlerce yerleşimci İsrail polisinin koruması altında Mescid-i Aksa'da (WAFA)
TT

Yüzlerce yerleşimci Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi

Yüzlerce yerleşimci İsrail polisinin koruması altında Mescid-i Aksa'da (WAFA)
Yüzlerce yerleşimci İsrail polisinin koruması altında Mescid-i Aksa'da (WAFA)

Filistinli yerel kaynaklar ‘yüzlerce yerleşimcinin bugün (Perşembe) Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlediğini ve İsrail polisinin yoğun koruması altında ayinler gerçekleştirdiğini’ bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre kaynaklar, ‘çok sayıda yerleşimciden oluşan grupların Mescid-i Aksa'nın batısına baskın düzenlediğini ve Talmud ritüelleri gerçekleştirdiğini’ belirtti.

WAFA’ya göre, Mescid-i Aksa geçtiğimiz günlerde, Sukot Bayramı vesilesiyle işgal güçlerinin koruması altındaki yerleşimcilerin yoğun saldırılarına tanık oldu. Bu saldırılar sırasında Üçüncü Tapınak Enstitüsü Baş Hahamı Yisrael Ariel'in de katılımıyla caminin doğu tarafında iki gün boyunca toplu olarak birçok ihlalde bulundular.

Ayrıca, ‘Mescid-i Aksa'ya saldıran yerleşimcilerin sayısında sürekli bir artış olduğu, birkaç yıl önce sayıları yılda beş bini geçmezken bu yıl 60 binden fazla kişiye ulaştıkları’ ifade edildi.