Google'dan "nude" önlemi: Çıplak fotoğraf paylaşımına "kasis" getiriliyor

Özellik, yanlışlıkla yapılan paylaşımları durdurmak için bir "kasis" ekliyor.

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Google'dan "nude" önlemi: Çıplak fotoğraf paylaşımına "kasis" getiriliyor

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Google, çıplak fotoğrafların paylaşımını sınırlamayı amaçlayan araçlar da dahil bir dizi yeni güvenlik özelliği ekledi.

İsteğe bağlı özellik, çıplaklık içerebilecek içeriği bulanıklaştırıyor ve ayrıca kişilerin göndermekte emin olmalarını sağlamanın yollarını arıyor.

Telefonda bu tür fotoğrafları tespit edebilen araçlar kullanıyor, böylece insanların gizliliği korunuyor.

Şirket, "Tüm bunlar, gizliliğinizi korumak ve uçtan uca şifrelenmiş mesaj içeriğini yalnızca gönderen ve alıcıya özel tutmak için cihazda gerçekleşir" diyor.

Hassas İçerik Uyarıları, Google'ın fotoğraflarınızın içeriğine erişmesine izin vermez ve Google çıplaklığın tespit edilmiş olabileceğini bilmez.

Bu özellik açıldığında, çıplaklık içerebilecek fotoğrafları görüntülenmeden önce tespit ediyor ve kişilerin görüntülemek istediğinden emin olup olmadığını kontrol etmek için "kasis" ekliyor.

Aynı şey, birisi böyle bir fotoğrafı paylaşmak ya da iletmek istediğinde de geçerli. Şirket, daha sonra kasisin "kullanıcılara çıplak fotoğraf göndermenin risklerini hatırlatmak ve yanlışlıkla paylaşımları önlemek" için bağlantılar ve kaynaklar içereceğini söylüyor.

Bu özellik yetişkinlerde isteğe bağlı, 18 yaşından küçüklerdeyse otomatik olarak açık olacak. Gelecek aylarda Android 9 veya sonraki sürümleri çalıştıran cihazlara ve Google Mesajlar'a gelecek.

Sözkonusu özellik, iPhone'daki benzer özelliklerden sonra geliyor; bu özellik de cihazdaki bu tür fotoğrafları tespit ediyor ve ardından kişilerin bunları uyarılmadan ya da görüntülemek istediklerinden emin olmadan açmamasını sağlamak için bulanıklaştırıyor.

Bu güncellemelerin yanında, siber güvenlik farkındalık ayının bir parçası olarak Google, kullanıcıları dolandırıcılık mesajlarını tespit etmeye ve onlar hakkında uyarmaya çalışacak, aynı şeyi tehlikeli bağlantılar için de yapacak. Bilinmeyen uluslararası gönderenlerden mesaj gelmesini kapatmaya izin verecek ve insanlara gerçekten düşündükleri kişilerle mesajlaştıklarını kontrol etme yolları sunacak.

Independent Türkçe



Homininlerin 10 tonluk devasa filleri kesip yediği ortaya çıktı

Soyu tükenen Palaeoloxodon turkmenicus, yaklaşık 4 metre boyunda ve 10 ton ağırlığındaydı (Chen Yu)
Soyu tükenen Palaeoloxodon turkmenicus, yaklaşık 4 metre boyunda ve 10 ton ağırlığındaydı (Chen Yu)
TT

Homininlerin 10 tonluk devasa filleri kesip yediği ortaya çıktı

Soyu tükenen Palaeoloxodon turkmenicus, yaklaşık 4 metre boyunda ve 10 ton ağırlığındaydı (Chen Yu)
Soyu tükenen Palaeoloxodon turkmenicus, yaklaşık 4 metre boyunda ve 10 ton ağırlığındaydı (Chen Yu)

İnsanların onbinlerce yıl önce Hindistan'da yaşayan atalarının, devasa filleri kesip yediği ortaya çıktı. 

Hindistan'ın Keşmir Vadisi'nde 2000'de yapılan kazılarda, soyu tükenmiş bir fil türüne ait 300 bin ila 400 bin yıllık kemikler bulunmuştu. 

Fakat tarih öncesi insanların yaptığı 87 taş aletle birlikte gömülen fosil hakkındaki gerçekler bugüne kadar aydınlatılmamıştı. 

Bulguları yeniden inceleyen araştırmacılar, hem homininlerin Hindistan'daki geçmişine ışık tuttu hem de yeni bir fil türü tanımladı. 

ABD'deki Florida Doğa Tarihi Müzesi'nden Dr. Advait Jukar liderliğindeki ekip, kemiklerin taş aletlerle defalarca darbe aldığına dair izler tespit etti.

Bilim insanları, bu homininlerin kemik iliğini tüketmek için fosillerle bulunan taş aletleri kullandığını düşünüyor. 

Bulgular, Hindistan'daki hayvan kesimine dair bilinen en eski kanıtı sunuyor. 

Hint alt kıtasında homininlere ait çok az kanıt keşfedilmesi ve daha önce sadece bir hominin fosili saptanması yeni çalışmayı daha özel bir hale getiriyor.

Dr. Jukar "Asıl soru şu: Bu homininler kim? Arazide ne yapıyorlardı ve büyük av hayvanlarının peşinden gidiyorlar mıydı gitmiyorlar mıydı?" diyerek ekliyor:

Artık en azından Keşmir Vadisi'nde bu homininlerin filleri yediğinden eminiz.

Araştırmacılar avlanmaya dair bulgu ortaya çıkmadığı için homininlerin başka yollarla ölmüş filleri tükettiğinden şüpheleniyor. 

Quaternary Science Reviews adlı hakemli dergilerde yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, ayrıca kemik iliğini çıkarmak için kullanılan taş aletlerin bazalttan yapıldığını kaydetti. Bölgede bu maddeye pek rastlanmadığı göz önüne alınırsa, insan atalarının alet yapmak için bölgeye hammadde taşıdığı düşünülebilir.

Araştırma ekibi fil fosilleriyle ilgili çalışmalarını da Journal of Vertebrate Paleontology adlı hakemli dergide yayımlanan makalede aktardı. 

Fosiller, bugün yaşayan Afrika fillerinden yaklaşık iki kat büyüklükteki Palaeoloxodon cinsine aitti. 

2000'deki çalışmada çıkarılan kalıntılar arasındaki devasa kafatasını inceleyen bilim insanları, Hindistan'daki diğer Palaeoloxodon fosillerinde görülen, öne doğru çıkıntılı ibikten yoksun olduğunu kaydetti.

Benzer bir duruma 1950'lerde Türkmenistan'da bulunan bir kafatasında rastlanmış ancak bunun farklı bir türden ziyade anormal bir bireyi temsil ettiği düşünülmüştü.

Araştırma ekibinden Dr. Steven Zhang, Hindistan'daki bulgularla ilgili "Kafatasının büyüklüğü, üçüncü azı dişi ve diğer birkaç belirleyici özelliğine bakınca hayvanın hayatının baharında, görkemli bir erkek fil olduğu anlaşılıyor" diyerek ekliyor: 

Ancak özellikle Avrupa ve Hindistan'daki diğer olgun erkek kafataslarıyla karşılaştırıldığında, iyi gelişmiş bir kafatası ibiğinin olmaması bize burada farklı bir türle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor.

Araştırmacılar yeni türe Palaeoloxodon turkmenicus adını verdi. 

Bulgular, Güney Asya'daki fillerin evrimini anlama açısından da önem arz ediyor. Dr. Jukar, "Bu, Palaeoloxodon evriminde bir tür geçiş aşamasını gösteriyor" diye açıklıyor: 

Bu örnek, paleontologların cinsin nasıl göç ettiği ve evrimleştiğine dair hikayeyi tamamlamasını sağlayabilir.

Independent Türkçe, IFL Science, BBC Wildlife, India Today, Quaternary Science Reviews, Journal of Vertebrate Paleontology