Netflix dizisi, platformun en uzun ömürlü yapımı olarak tarihe geçti

Bir hayran "Tarih yazıyorlar. İşte benim ailem" diyerek kutladı.

Fotoğraf: Netflix
Fotoğraf: Netflix
TT

Netflix dizisi, platformun en uzun ömürlü yapımı olarak tarihe geçti

Fotoğraf: Netflix
Fotoğraf: Netflix

Uzun süredir yayında olan bir dizi, yeni sezon onayıyla Netflix'in en kalıcı programı olarak tarihe geçti.

Romantik drama, 7. sezonunun onaylanmasıyla yayın platformunun en uzun süredir yayımlanan özgün senaryolu ve İngilizce drama dizisi oldu.

Dizinin 7 sezonluk süresine, yalnızca Jane Fonda'yla Lily Tomlin'in başrolde olduğu Grace and Frankie ve hapishane komedi draması Orange Is the New Black ulaşabilmişti. Dizi, House of Cards ve The Crown gibi Netflix'te 6 sezon süren devasa dizileri geride bırakacak.

Tarih yazan dizi, Virgin River. 2019'da yayına giren ve The Independent'tan Leonie Cooper'ın "ruhu olan bir Hallmark (özellikle aile odaklı film ve diziler üreten Amerikan TV kanalı -çn.) filmi" diye nitelediği dizi, Los Angeles'tan Kaliforniya'nın kuzeyindeki izole bir kasabaya atanan hemşire Mel'in (Alexandra Breckenridge) bulduğu şeyler ve kişiler karşısında şaşkına dönmesini konu alıyor.

Breckenridge, Robyn Carr'ın roman serisinden uyarlanan küçük kasaba dramasında Martin Henderson, Tim Matheson ve Annette O'Toole'la birlikte rol alıyor. Dizinin ilk 5 sezonu, 2021'de yayımlanmaya başladığından bu yana Netflix'in Küresel En İyi 10 İngilizce dizi listesine girmiş ve 5. sezon 77 ülkede İlk 10'da yer almıştı.

Virgin River'ın oyuncu kadrosu, dizinin resmi Instagram profilinde 7. sezon onayını gönderinin altına şöyle yazarak duyurdu:

İyi haber, Virgin River'ın 7. sezonla geri döneceği doğrulandı! Daha fazla aşk, drama ve küçük kasaba cazibesi sizlerle buluşacak. Rica ederiz.

Hayranlar bu habere çok sevindi. Bir kişi yorumlarda "Oyuncu kadrosu, ekip, senaristler ve bize bu diziyi ulaştırmak için çok çalışan herkes adına çok mutlu ve heyecanlıyız! Tüm bu başarıları kesinlikle hak ediyorsunuz!!" yazdı.

dcf
Annette O’Toole, Virgin River'da (Netflix)

Bir başkası "Umarım bu dizi asla bitmez. Senelik bir hediye gibi" yorumunu yaptı. Üçüncü bir kişi de şöyle dedi:

Kaç kere izlediğimi size söyleyemem. Gelmiş geçmiş en iyi haber.

Virgin River'ın başarısı, X'teki (Twitter) birçok Netflix abonesininse kafasını karıştırdı. Bir kişi durumu "Şu an çok ciddiyim… Virgin River da neyin nesi?" diyerek sorguladı.

Başka bir kullanıcı da "Bu bir Netflix berbat tweet'i çünkü Sense8'i ve Shadow and Bone'u iptal ettiler ama Virgin River (hiç izlemedim) için mutluyum fakat Netflix yine de berbat" yazdı.

Netflix son haftalarda, Charlie Covell'ın (The End of the F**ing World) yarattığı Yunan mitolojisinin modern bir yeniden anlatımı olan Kaos'u iptal etmesinin ardından, seyircisi daha garantili yapımları yenilerken eleştirmenlerin beğenilen programları iptal ettiği için tepki çekiyor.
 

xcdvf
Jeff Goldblum, Kaos'ta (Netflix)

Yayın platformu, yıllar içinde beğenilen dizileri erkenden iptal etmeyi alışkanlık haline getirdi, bunun en korkunç örnekleri arasında The OA, Mindhunter, 1899 ve en çok izlenen dizilerinden biri olmasına rağmen yayından kaldırdıkları Shadow and Bone yer alıyor.

Ekimde yayın platformuna eklenen yeni başlıklarının tamamını bu listede, kaldırılan tüm içeriklerin kapsamlı bir özetini de burada bulabilirsiniz.

Virgin River'ın 6. sezonu, 19 Aralık'ta Netflix'te yayımlanacak.

Independent Türkçe

 



Homininlerin 10 tonluk devasa filleri kesip yediği ortaya çıktı

Soyu tükenen Palaeoloxodon turkmenicus, yaklaşık 4 metre boyunda ve 10 ton ağırlığındaydı (Chen Yu)
Soyu tükenen Palaeoloxodon turkmenicus, yaklaşık 4 metre boyunda ve 10 ton ağırlığındaydı (Chen Yu)
TT

Homininlerin 10 tonluk devasa filleri kesip yediği ortaya çıktı

Soyu tükenen Palaeoloxodon turkmenicus, yaklaşık 4 metre boyunda ve 10 ton ağırlığındaydı (Chen Yu)
Soyu tükenen Palaeoloxodon turkmenicus, yaklaşık 4 metre boyunda ve 10 ton ağırlığındaydı (Chen Yu)

İnsanların onbinlerce yıl önce Hindistan'da yaşayan atalarının, devasa filleri kesip yediği ortaya çıktı. 

Hindistan'ın Keşmir Vadisi'nde 2000'de yapılan kazılarda, soyu tükenmiş bir fil türüne ait 300 bin ila 400 bin yıllık kemikler bulunmuştu. 

Fakat tarih öncesi insanların yaptığı 87 taş aletle birlikte gömülen fosil hakkındaki gerçekler bugüne kadar aydınlatılmamıştı. 

Bulguları yeniden inceleyen araştırmacılar, hem homininlerin Hindistan'daki geçmişine ışık tuttu hem de yeni bir fil türü tanımladı. 

ABD'deki Florida Doğa Tarihi Müzesi'nden Dr. Advait Jukar liderliğindeki ekip, kemiklerin taş aletlerle defalarca darbe aldığına dair izler tespit etti.

Bilim insanları, bu homininlerin kemik iliğini tüketmek için fosillerle bulunan taş aletleri kullandığını düşünüyor. 

Bulgular, Hindistan'daki hayvan kesimine dair bilinen en eski kanıtı sunuyor. 

Hint alt kıtasında homininlere ait çok az kanıt keşfedilmesi ve daha önce sadece bir hominin fosili saptanması yeni çalışmayı daha özel bir hale getiriyor.

Dr. Jukar "Asıl soru şu: Bu homininler kim? Arazide ne yapıyorlardı ve büyük av hayvanlarının peşinden gidiyorlar mıydı gitmiyorlar mıydı?" diyerek ekliyor:

Artık en azından Keşmir Vadisi'nde bu homininlerin filleri yediğinden eminiz.

Araştırmacılar avlanmaya dair bulgu ortaya çıkmadığı için homininlerin başka yollarla ölmüş filleri tükettiğinden şüpheleniyor. 

Quaternary Science Reviews adlı hakemli dergilerde yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, ayrıca kemik iliğini çıkarmak için kullanılan taş aletlerin bazalttan yapıldığını kaydetti. Bölgede bu maddeye pek rastlanmadığı göz önüne alınırsa, insan atalarının alet yapmak için bölgeye hammadde taşıdığı düşünülebilir.

Araştırma ekibi fil fosilleriyle ilgili çalışmalarını da Journal of Vertebrate Paleontology adlı hakemli dergide yayımlanan makalede aktardı. 

Fosiller, bugün yaşayan Afrika fillerinden yaklaşık iki kat büyüklükteki Palaeoloxodon cinsine aitti. 

2000'deki çalışmada çıkarılan kalıntılar arasındaki devasa kafatasını inceleyen bilim insanları, Hindistan'daki diğer Palaeoloxodon fosillerinde görülen, öne doğru çıkıntılı ibikten yoksun olduğunu kaydetti.

Benzer bir duruma 1950'lerde Türkmenistan'da bulunan bir kafatasında rastlanmış ancak bunun farklı bir türden ziyade anormal bir bireyi temsil ettiği düşünülmüştü.

Araştırma ekibinden Dr. Steven Zhang, Hindistan'daki bulgularla ilgili "Kafatasının büyüklüğü, üçüncü azı dişi ve diğer birkaç belirleyici özelliğine bakınca hayvanın hayatının baharında, görkemli bir erkek fil olduğu anlaşılıyor" diyerek ekliyor: 

Ancak özellikle Avrupa ve Hindistan'daki diğer olgun erkek kafataslarıyla karşılaştırıldığında, iyi gelişmiş bir kafatası ibiğinin olmaması bize burada farklı bir türle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor.

Araştırmacılar yeni türe Palaeoloxodon turkmenicus adını verdi. 

Bulgular, Güney Asya'daki fillerin evrimini anlama açısından da önem arz ediyor. Dr. Jukar, "Bu, Palaeoloxodon evriminde bir tür geçiş aşamasını gösteriyor" diye açıklıyor: 

Bu örnek, paleontologların cinsin nasıl göç ettiği ve evrimleştiğine dair hikayeyi tamamlamasını sağlayabilir.

Independent Türkçe, IFL Science, BBC Wildlife, India Today, Quaternary Science Reviews, Journal of Vertebrate Paleontology