İzleyiciler zirveye tırmanan 100 tam puanlı diziye doyamadı

"Netflix, 4. sezon için şimdiden onay versen iyi edersin"

Muhteşem Yedili (The Magnificent Seven) ve Doğu Ekspresinde Cinayet'te (Murder on the Orient Express) de rol alan 43 yaşındaki Meksikalı aktör Manuel Garcia-Rulfo (solda), Güneşin Karanlığında'da avukat Mickey Haller'ı canlandırıyor (Netflix)
Muhteşem Yedili (The Magnificent Seven) ve Doğu Ekspresinde Cinayet'te (Murder on the Orient Express) de rol alan 43 yaşındaki Meksikalı aktör Manuel Garcia-Rulfo (solda), Güneşin Karanlığında'da avukat Mickey Haller'ı canlandırıyor (Netflix)
TT

İzleyiciler zirveye tırmanan 100 tam puanlı diziye doyamadı

Muhteşem Yedili (The Magnificent Seven) ve Doğu Ekspresinde Cinayet'te (Murder on the Orient Express) de rol alan 43 yaşındaki Meksikalı aktör Manuel Garcia-Rulfo (solda), Güneşin Karanlığında'da avukat Mickey Haller'ı canlandırıyor (Netflix)
Muhteşem Yedili (The Magnificent Seven) ve Doğu Ekspresinde Cinayet'te (Murder on the Orient Express) de rol alan 43 yaşındaki Meksikalı aktör Manuel Garcia-Rulfo (solda), Güneşin Karanlığında'da avukat Mickey Haller'ı canlandırıyor (Netflix)

Netflix'in popüler dizilerinden biri olan Güneşin Karanlığında'nın (The Lincoln Lawyer) yeni sezonu kısa süre önce yayına girdi.

Hayranlar üçüncü sezona büyük ilgi gösterince hukuk draması izlenme listelerinde hızla yükseldi. 

100 üzerinden 100 tam puan

Dizinin başarısı bununla da sınırlı kalmadı. Televizyon yazarlarından övgü dolu yorumlar alan Güneşin Karanlığında'nın üçüncü sezonu, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da da ulaşılması güç bir başarı elde etti. Yeni sezon 100 üzerinden 100 tam puan almayı başardı.

İdealist avukat Mickey Haller'ın eski bir müvekkilinin cinayeti için adalet arayışını konu alan son sezonun ardından yeni bölümler için henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak son sezonu bir oturuşta bitiren hayranlar, şimdiden 4. sezon için dil dökmeye başladı bile.

Yayına girdiği ilk 4 günde 7 milyon izlenme sayısına ulaşan hukuk draması, Michael Connelly'nin romanlarından uyarlandı.

Emmy ödüllü David E. Kelley imzalı dizide Manuel Garcia-Rulfo başrolde yer alırken ona How I Met Your Mother'la tanınan Becki Newton, Çığlık (Scream) serisinin yıldızı Neve Campbell ve Jazz Raycole eşlik ediyor.

Dizinin hayranları, keyif aldıkları üçüncü sezonu bitirir bitirmez sosyal medyaya akın etti. 

Bir izleyici, Netflix'e seslenerek "Güneşin Karanlığında'yı iptal etmeye cesaret edemezsin" dedi.

Başka bir hayran şöyle yazdı:

Güneşin Karanlığında'yı çok seviyorum, hemen 4. sezon için onay verin.

Bir diğeri ekledi:

Netflix, 4. sezon için şimdiden onay versen iyi edersin.

Başka bir izleyiciyse "Eğer Netflix, Güneşin Karanlığında için yeni bir sezon siparişi daha vermezse isyan edeceğim" diye uyardı.

Dizinin şoke edici finali, yeni sezonu birkaç gün içinde bitiren hayranları ikiye böldü. Bir kişi sezon finali için "delice" yakıştırmasını yaparken bir diğeri son bölümü "biraz tembel" bulduğunu söyledi.

Reddit'te kullanıcılar, finalin çok fazla soruyla kafalarını karıştırdığını söylerken, bazıları da final sahnesinin yeterince heyecanlı olmadığını öne sürdü.

3. sezonu 17 Ekim'de yayına giren Güneşin Karanlığında, halen Netflix'te izlenebilir.

Independent Türkçe, Daily Mail, Mirror



Akdeniz'de "olağanüstü" Roma miğferi bulundu

"Montefortino" miğferi, Aegadian Adaları açıklarındaki deniz tabanında bulundu (Sicilya Bölgesi)
"Montefortino" miğferi, Aegadian Adaları açıklarındaki deniz tabanında bulundu (Sicilya Bölgesi)
TT

Akdeniz'de "olağanüstü" Roma miğferi bulundu

"Montefortino" miğferi, Aegadian Adaları açıklarındaki deniz tabanında bulundu (Sicilya Bölgesi)
"Montefortino" miğferi, Aegadian Adaları açıklarındaki deniz tabanında bulundu (Sicilya Bölgesi)

Deniz arkeologları, MÖ 241'deki antik bir deniz savaşında Akdeniz'in dibinde kaybolan nadir bir Roma dönemi miğferi ortaya çıkardı.

"Olağanüstü biçimde iyi korunmuş" askeri miğfer, Batık Alanların Belgelenmesi Derneği üyesi derin deniz dalgıçları tarafından Aegadian Adaları sularında bulundu.

Araştırmacılar, miğferin o dönemde yaygın kullanılan "Montefortino" miğfer tipinin neredeyse eksiksiz bir örneği olduğunu ve iyi korunmuş yanak korumalarıyla öne çıktığını söylüyor.

Kültürel Miras Bölge Konseyi Üyesi Francesco Paolo Scarpinato, "'Montefortino' miğferi, şimdiye kadar bulunan en güzel ve eksiksiz miğferlerden biri" dedi.

Araştırmacılar, bu miğfer tipinin Romalılara Keltler tarafından tanıtıldığını ve MÖ 4. yüzyıldan MS 1. yüzyıla kadar yaygın bir tercih haline geldiğini söylüyor.

Arkeologlar, miğferin muhtemelen MÖ 241'de Roma ve Kartaca arasındaki Birinci Pön Savaşı'nda gerçekleşen Aegates Muharebesi sırasında kaybolduğunu tahmin ediyor.

Tarihi kaynaklar, Kartacalıların bu savaşta Roma ordusundan sayıca üstün olduğunu ancak daha iyi eğitimli Romalıların onları yendiğini gösteriyor.

Bu durum, Kartaca'nın Sicilya'yı teslim etmesine ve 20 yıldan uzun süre sonra Birinci Pön Savaşı'nın sona ermesine yol açtı.

Uzun ve maliyetli savaşın sona ermesi, Roma'yı Batı Akdeniz'de baskın güç haline getirdi.

Scarpinato, "Bu buluntular, MÖ 241 savaşının tarihsel bilgisini zenginleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda adamızın dünyada eşsiz bir kültürel mirasın koruyucusu olduğu imajını da güçlendiriyor" dedi.

Aynı deniz arkeolojik alanında dalgıçlar, MS 5. yüzyıla tarihlenen "kullanımı belirsiz" büyük bir bronz kulp da ortaya çıkardı.

Ayrıca daha önce bölgede bulunan ve üzeri kabuklarla kaplı yaklaşık 30 metal eser üzerinde Bilgisayarlı Tomografi'yle (BT) X ışını taraması yaptılar.

Bu eserler arasında MÖ 241'deki savaşta kullanılan ve yüzyıllardır deniz tabanında korunan kılıç, mızrak ve cirit gibi silahlar da var.

Arkeologlar, savaş sırasında bir Roma gemisinin Kartacalılar tarafından ele geçirilmesinin ardından bu eserlerin denize düşmüş olabileceklerinden şüpheleniyor.

Daha önceki bir sefer sırasında ele geçirilen eşyalardan biri de temizlenmiş ve üzerinde "Ser.Solpicio C.F. Quaestor Probavi(t)" ifadesine rastlanmıştı. Arkeologlar bunun Birinci Pön Savaşı'nın ortaları da dahil MÖ 243'ten beri Roma hakimi olan Gaius Sulpicius'a işaret ettiğini düşünüyor.

Independent Türkçe


Call of Duty'ye talip olan Spielberg'ün talepleri "yapımcıları ürküttü"

Call of Duty: Modern Warfare II (Activision)
Call of Duty: Modern Warfare II (Activision)
TT

Call of Duty'ye talip olan Spielberg'ün talepleri "yapımcıları ürküttü"

Call of Duty: Modern Warfare II (Activision)
Call of Duty: Modern Warfare II (Activision)

Kathryn Vann 

Activision'ın, Call of Duty'nin uyarlamasını çekmeyi teklif eden ödüllü sinemacı Steven Spielberg'ü reddettiği bildirildi.

Jurassic Park'ın yönetmeninin, oyunun yayıncısı teklifi reddedene kadar, en çok satanlar listesine giren askeri video oyunu serisini beyazperdeye uyarlamakla ilgilendiği söyleniyordu.

Puck'ın haberine göre Spielberg ve yapım şirketi Amblin, Er Ryan'ı Kurtarmak'ın (Saving Private Ryan) yönetmeninin proje üzerinde tam kontrole sahip olması koşuluyla Activision'a bir fikir sundu.

Ancak Spielberg'ün kontrol konusundaki ısrarı, şirketin tekliften "ürkmesine" neden oldu. Yayın kuruluşu, "Spielberg beraberinde, piyasadaki en iyi fiyatları, son kurguyu ve yapım ve pazarlama üzerinde tam kontrolü içeren ünlü Spielberg Anlaşması'nı getiriyor" iddiasında bulundu.

Anlaşma sağlansaydı projenin yapımcılığını Universal Studios üstlenecekti. Filmin yapımcılığını onlar yerine Paramount yürütecek.

The Independent cevap hakkı için Spielberg'ün bir temsilcisiyle temasa geçti.

Call of Duty tüm zamanların en popüler medya serilerinden biri. Çoğunlukla II. Dünya Savaşı gibi gerçek dünyadaki askeri senaryolarda geçen oyunlar, serinin başladığı 2003'ten bu yana 500 milyondan fazla kopya sattı.

Önceki günlerde yeni uyarlama duyurulurken yapımcılar, filmin popüler olması halinde eserin TV dizisine dönüşebileceğinin sinyalini verdi.

Call of Duty, gişe başarısı yakalayan diğer video oyunu uyarlamalarını takip ediyor. Bu yapımlar arasında bu yıl toplam 957,7 milyon dolarla yılın en çok hasılat yapan üçüncü filmi olan Bir Minecraft Filmi (A Minecraft Movie) de var.

Spielberg henüz herhangi bir video oyununu filme uyarlamasa da uzun zamandır Call of Duty serisinin hayranı olduğu söyleniyor.

Yönetmenin oğlu Max, MinnMaxx'e verdiği bir röportajda "Call of Duty'yi seviyor; maceralardan keyif alıyor" demişti.

Paramount CEO'su David Ellison, şirketin yeni uyarlamayı satın almasından duyduğu heyecanı dile getirmişti. Ellison "Hayatı boyunca Call of Duty hayranı olan biri olarak hayallerim gerçek oldu" demişti.

Filmin duyurulmasının ardından yaptığı açıklamada Ellison sözlerine şunları eklemişti:

Bu filme, Top Gun: Maverick'teki çalışmalarımıza rehberlik eden aynı disiplinle, mükemmellikten taviz vermeme sözüyle yaklaşıyoruz ve bu seriyle hayranlarının hak ettiği olağanüstü yüksek standartları karşılamasını sağlıyoruz.

Filmin prodüksiyonu henüz başlamadı ve hem oyuncu kadrosu hem de yönetmeni henüz kesinleşmedi.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment


Yeni filmi için 23 kilo veren yıldız: "Korkunç biri oldum"

(Reuters)
(Reuters)
TT

Yeni filmi için 23 kilo veren yıldız: "Korkunç biri oldum"

(Reuters)
(Reuters)

Lydia Spencer-Elliott 

Orlando Bloom, Sean Ellis'in yakında vizyona girecek boks draması The Cut'taki rolü için sadece üç ayda yaklaşık 23 kilo verdiğinde "yanında olması korkunç bir insana" dönüştüğünü söyledi.

48 yaşındaki aktör, kariyerini değiştirecek bir şampiyonluk kazanmak için antrenman yapan boksör rolü için dönüşüm geçirirken, hızlı kilo verme yolculuğunun kendisini "bitap düşürdüğünü" ve "enerjisi ya da beyin gücünün kalmadığını" söyledi.

Çarşamba günü (27 Ağustos) This Morning'de Rylan Clark ve Josie Gibson'a verdiği röportajda Bloom, "Zihinsel ve fiziksel olarak açlıktan gözüm dönmüştü" dedi.

Oyuncu, filmin yapımı başlayana kadar sadece ton balığı ve salatalık yediğini, bunun da hem kilosunu hem de ruh halini etkilediğini açıkladı. Bloom "Evde denemeyiniz" ifadelerini kullandı.

Bloom, daha önce Christian Bale'a da danışmanlık yapan beslenme uzmanı Philip Goglia'yla birlikte çalışıyordu ve Goglia, aktörü günde üç öğünden bir öğüne "indirirken" kan değerlerini de kontrol ediyordu.

Bloom, "Birdenbire tüm bu yiyecekler elimden alınmaya başlandı ve protein tozum da sonuncusuydu" diye anlattı.

 'Hayır! Onu almayın' falan dedim.

Karayip Korsanları'nın (Pirates of the Caribbean) yıldızı hızlı kilo verme rejimi sırasında "paranoya" ve "istenmeyen düşünceler"den muzdarip olduğunu söyledi. "Yemek yememiz, uyumamız ve kendimize bakmamız gerekiyor" deyip ekledi:

Aslında film, insanın ikinci bir şans yakalayabilmek için ne kadar ileri gidebileceğine dair bir yorum. Bence bu çok bağ kurulabilecek bir şey.

Görsel kaldırıldı.Orlando Bloom son rolü için hızla kilo verirken yanında bulunulması "korkunç" bir insan olduğunu söyledi (ITV)


Bloom, profesyonel sporcular antrenman sezonları boyunca düzenli kilo verirken, oyuncuların çok daha kısa bir süre içinde "aşırı" vücut dönüşümleri yaşama eğiliminde olduğunu belirtti.

The Cut'ın çekimleri arasında dinlenmek için sık sık uzandığını ve kameralar çekime girmeden önce "biraz daha iri görünmek" için şınav çektiğini de sözlerine ekledi.

The Cut dövüşten ziyade Bloom'un karakterinin, büyük önem taşıyan tartıya çıkmadan önce kan kaybetmesine yol açan çarpıcı rejimde zayıflamasını konu alıyor.
Görsel kaldırıldı.Bloom, The Cut'ta (Paramount)

Yönetmen Ellis (Anthropoid) The Cut'ı ters kronolojik sırayla çekti, yani Bloom aslında prodüksiyon sırasında kilo alıyordu ve bu sayede daha iyi konsantre olabildi.

Sinemacı "Diyet yaparken çalışması imkansızdı. Bu yüzden bize en zayıf haliyle geldi ve sonra yemek yemeye başladı" demişti. 

Yani filmi sonundan çekmeye başladık ve en son da başını çektik... Sonra da geriye doğru  kurgulandı.

Yüzüklerin Efendisi (The Lord of the Rings) serisinde Legolas rolüyle şöhret kazanan Bloom, 2013 ve 2014'te Hobbit filmlerinde de rolünü tekrarladı. Karayip Korsanları serisinde Will Turner rolüyle ününü daha da arttıran Bloom, Truva (Troy) ve Cennetin Krallığı'nda (Kingdom of Heaven) da oynadı.


IndependentTürkçe, independent.co.uk/life-style