Suudi Arabistan, Sudan'da devam eden çatışmalar ve sivillere yönelik artan şiddet olaylarından duyduğu endişeyi dile getirdi

Cidde Bildirgesi’nde üzerinde mutabık kalınan hususların yerine getirilmesi çağrısında bulunan Suudi Arabistan, savaşan tarafları ateşkese davet etti.

Hartum'da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) ile Sudan ordusu arasında daha önce yaşanan çatışmalar sırasında yükselen dumanlar (Reuters)
Hartum'da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) ile Sudan ordusu arasında daha önce yaşanan çatışmalar sırasında yükselen dumanlar (Reuters)
TT

Suudi Arabistan, Sudan'da devam eden çatışmalar ve sivillere yönelik artan şiddet olaylarından duyduğu endişeyi dile getirdi

Hartum'da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) ile Sudan ordusu arasında daha önce yaşanan çatışmalar sırasında yükselen dumanlar (Reuters)
Hartum'da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) ile Sudan ordusu arasında daha önce yaşanan çatışmalar sırasında yükselen dumanlar (Reuters)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı bugün (Cumartesi) yaptığı açıklamada, Sudan'da devam eden çatışmalardan ve aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu sivillere yönelik artan şiddet olaylarından duyduğu endişeyi dile getirdi. Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığı habere göre Bakanlık bu bağlamda, geçtiğimiz günlerde El Cezire eyaletinin doğu kesiminde yaşanan ve siviller arasında bir dizi ölüm ve yaralanmayla sonuçlanan olayları kınadı ve bunun uluslararası hukukun ve sivillerin korunması ilkesinin ihlali anlamına geldiğini belirtti.

Suudi Arabistan 11 Mayıs 2023 tarihinde imzalanan Cidde Bildirgesi’nde mutabık kalınan hususların yerine getirilmesi çağrısında bulunarak savaşan tarafları ateşi kesmeye, çatışmayı sona erdirmeye ve çatışmalardan etkilenenlere insani erişimi kolaylaştırmaya davet etti.

Suudi Arabistan, Sudan'ın istikrarını destekleme ve meşru kurumlarının birliğini, egemenliğini ve bağımsızlığını koruma konusundaki kararlı tutumunu yineleyerek, Sudan'daki krizi sona erdirmenin tek yolunun siyasi çözüm olduğunu vurguladı.



Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı: Filistin devleti için çözüm bulunmadan normalleşme olmaz

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon’un ilk toplantısının açılışında (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon’un ilk toplantısının açılışında (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)
TT

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı: Filistin devleti için çözüm bulunmadan normalleşme olmaz

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon’un ilk toplantısının açılışında (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon’un ilk toplantısının açılışında (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bugün (Perşembe) yaptığı açıklamada, Filistin devleti için bir çözüm bulunmadan İsrail ile normalleşmenin mümkün olmadığını vurguladı. Faysal bin Ferhan, “İki devletli çözüm uygulanmalı ve somut adımlara dönüştürülmeli. Filistinlilerin kendi kaderlerini tayin etme hakkı da garanti altına alınmalı” ifadelerini kullandı.

Faysal bin Ferhan, “Gazze'deki ateşkes müzakereleri İsrail'in yeni talepleri nedeniyle defalarca çöktü” dedi. İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyine yönelik saldırılarını ‘şiddet döngüsünü besleyen bir soykırım biçimi’ olarak nitelendiren Bakan, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırısının ‘insani bir felakete yol açtığını’ kaydetti.

“Filistinlilerin haklarını ele almaz ve bir Filistin devletinin kurulmasına doğru ilerlemenin bir yolunu bulmazsak bölgenin güvenliği tehlikeye girer” uyarısında bulunan Faysal bin Ferhan, bunun ‘uluslararası hukuk ilkelerine bağlı olduğunu’ savundu. Faysal bin Ferhan, “Filistin mümkün olan en kısa sürede Birleşmiş Milletler'e (BM) üye olmalıdır” dedi.

Prens Faysal bin Ferhan, ‘Lübnan'la ilişkilerin kesilmesini’ reddetti, ancak ‘siyasi meseleleri çözmenin Lübnanlılara bağlı olduğunu’ vurguladı.