Rusya, Avrupa'dan ABD'ye giden uçaklara sabotaj mı yapacak?

Amerikan basınındaki iddiayı Kremlin yalanladı

Moskova'nın, Ukrayna'ya destek veren NATO ülkelerine bu yolla misilleme yapmaya çalışıyor olabileceği ABD basınında öne sürülüyor (Reuters/Arşiv)
Moskova'nın, Ukrayna'ya destek veren NATO ülkelerine bu yolla misilleme yapmaya çalışıyor olabileceği ABD basınında öne sürülüyor (Reuters/Arşiv)
TT

Rusya, Avrupa'dan ABD'ye giden uçaklara sabotaj mı yapacak?

Moskova'nın, Ukrayna'ya destek veren NATO ülkelerine bu yolla misilleme yapmaya çalışıyor olabileceği ABD basınında öne sürülüyor (Reuters/Arşiv)
Moskova'nın, Ukrayna'ya destek veren NATO ülkelerine bu yolla misilleme yapmaya çalışıyor olabileceği ABD basınında öne sürülüyor (Reuters/Arşiv)

Rusların yangın çıkarmak için tasarlanmış bir cihazı Almanya'daki bir kargo uçağına yerleştirmeye çalıştığından şüphelenen Avrupalı güvenlik yetkilileri, Kuzey Amerika güzergahlı uçuşlara yönelik muhtemel saldırılar için de denemeler yapılmış olmasından korkuyor.

Amerikan basınındaki bu tarz iddiaların Rus düşmanlığından kaynaklandığını öne süren Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov son haberleri şöyle yorumladı:

Hiçbir zaman böyle bir resmi suçlama duymadık. Medya her zamanki gibi temelsiz imalarda bulunuyor.

Wall Street Journal'ın ardından Washington Post'un da yayımladığı iddialar, yangın çıkarmaya müsait cihazlardan birinin Temmuz 2023'te alev almasına dayanıyor.

Almanya merkezli uluslararası kargo şirketi DHL'in Leipzig'deki kargo merkezinde çıkan yangın üzerine soruşturma başlatılmış. 

Litvanya'dan gönderilen ve alev alan kargoda, yüksek yanıcılık kapasitesine sahip magnezyumun yerleştirildiği bir elektronik masaj aleti saptanmış. 

Litvanya polisi, 4 adet yanıcı cihaz yolladığı şüphesiyle Alexander Suranovas'ı tutukladığını bildirdi. Kendini Igor Prudnikov diye tanıtan şüphelinin Rus istihbaratı tarafından kullanıldığının düşünüldüğü aktarıldı. 

Adını vermeyen Alman güvenlik yetkilisi "Bu yangın havada başlasaydı felaketle sonuçlanabilirdi. Havada patlaması halinde uçak kaza yapabilirdi ve enkazı da yerdeki insanları yaralayabilirdi" diyor. 

Washington Post'un aktardığına göre Almanya'da yanan kargonun Birleşik Krallık'ın Birmingham kentindeki sahte bir adrese gönderildiği belirlenmiş. 

Wall Street Journal ise Almanya ve Birmingham'da iki farklı yangın çıktığını öne sürüyor. 

Başlatılan uluslararası soruşturma hakkında bilgisi olan bir başka Avrupalı yetkili de aynı göndericinin ABD ve Kanada'daki adreslere de kargo yolladığını ancak bunlarda yanıcı madde olmadığını söylüyor:

Bu paketlerin deneme amacıyla gönderildiği değerlendiriliyor, gönderici onları ne kadar uzağa gönderebileceğini test etmek istemiştir.

Amerikan basını, Polonya'nın 10 gün önce 4 kişiyi "yabancı istihbarat örgütleri adına sabotaj" soruşturması kapsamında tutukladığını, iki kişi hakkında da yakalama emri çıkarıldığını hatırlattı. 

Şüphelilerin uluslararası kargo şirketleri aracılığıyla patlayıcı gibi tehlikeli maddeler göndermeye çalıştığının öne sürüldüğü bildirildi:

Örgütün amacı, nihayetinde ABD ve Kanada'ya gönderilecek bu paketlerin transfer kanalını test etmekti.

Washington Post'un aktardığına göre, üç Avrupalı güvenlik yetkilisi bu kargoların Rusya ya da uzantılarının sabotaj girişimiyle ilişkili olduğunu doğruluyor. 

Ad ve görevlerinin gizlenmesi koşuluyla konuşan yetkililer, konuyla ilgili soruşturmanın devam ettiğini belirterek bunun Kremlin ya da daha düşük düzeydeki istihbarat müdürleri tarafından planlanıp planlanmadığı konusunda net bir şey söyleyemeyeceklerini de sözlerine ekliyor. 

Yetkililerden biri, kendilerinde "henüz ilk aşamalarda olan basit bir plan" intibasının uyandığını belirtiyor. 

Polonya'nın dış istihbarat teşkilatı başkanı Pawel Szota ise Moskova'yı işaret ederek şöyle diyor:

Rusya'nın siyasi liderleri bu paketlerden birinin patlayarak toplu ölümlere yol açmasının sonuçlarının ne olacağının farkında mı, emin değilim.

Joe Biden yönetimine ulaşan Washington Post, "ABD'ye yönelik uçuşlara dair aktif bir tehdit yok" yanıtını aldı. 
 

Independent Türkçe, Washington Post, Wall Street Journal



ABD okulları, ‘güvenlik endişeleri nedeniyle’ oy verme yeri olarak faaliyet göstermemeyi tercih ediyor

Michigan genel seçimleri için erken oy verme işleminin son gününde insanlar Howell'deki Livingston Eğitim Hizmetleri Kurumu’nda oylarını kullandılar. (AFP)
Michigan genel seçimleri için erken oy verme işleminin son gününde insanlar Howell'deki Livingston Eğitim Hizmetleri Kurumu’nda oylarını kullandılar. (AFP)
TT

ABD okulları, ‘güvenlik endişeleri nedeniyle’ oy verme yeri olarak faaliyet göstermemeyi tercih ediyor

Michigan genel seçimleri için erken oy verme işleminin son gününde insanlar Howell'deki Livingston Eğitim Hizmetleri Kurumu’nda oylarını kullandılar. (AFP)
Michigan genel seçimleri için erken oy verme işleminin son gününde insanlar Howell'deki Livingston Eğitim Hizmetleri Kurumu’nda oylarını kullandılar. (AFP)

ABD'deki bazı okullar güvenlik endişeleri nedeniyle kapılarını oy verme yeri olarak açmamayı tercih etti.

Şarku’l Avsat’ın Axios'tan aktardığına göre, okulların artan şiddet tehditleriyle karşı karşıya olduğu bir dönemde oy verme yerleri de aynı tehditlerle karşı karşıya. ABD'nin dört bir yanındaki yargı bölgeleri, seçmenlerin sindirilmesi ve sandık başında olası şiddet olaylarına ilişkin endişeler nedeniyle seçim çalışanlarını korumak için adımlar atıyor.

Güvenlik kaygıları, Arizona, Kentucky, Missouri, New York, Pensilvanya ve Texas dahil olmak üzere ülke genelinde bazı okulların seçim günü kapılarını seçmenlere açmadan önce iki kez düşünmelerine neden oldu.

Görsel kaldırıldı.ABD Başkanı Joe Biden (AP)

Eski ABD Başkanı Donald Trump ile bir akrabalığı bulunmayan Ulusal Okullar Emniyet ve Güvenlik Hizmetleri Müdürü Kenneth Trump Axios'a verdiği demeçte, “Bu artık alışıldık bir durum haline geldi... Oy verme işleminin okullarda öğrencilerin katılımıyla gerçekleştiğini görmek alışılmadık bir durum değil” ifadelerini kullandı.

Kenneth Trump’a göre, okullar yıl boyunca çevre güvenliğini sağlamak, koridorları ve kapıları izlemek için personeli eğitmek ve ziyaretçileri yönetmek de dahil olmak üzere erişim kontrolü ile ilgili olarak muazzam miktarda kaynak harcıyor.

Kenneth Trump, “Her yıl bir ya da iki gün boyunca kimlerin kötü niyetli olduğunu bilmeden kapıları herkese açıyoruz... Okul kapılarını açıyor olmanız riski artırıyor” dedi.

Axios'a göre riskleri en aza indirmek için üç temel seçenek var: Birincisi oy kullanma alanlarını okullardan tamamen kaldırmak.

İkincisi, öğrencilerin kampüste olmadığı günlerde oy verme sürecini tertip etmek. Bazı bölgelerdeki okullar bu günlerde mesleki eğitim günü düzenlemeyi tercih ediyor.

Üçüncü seçenek ise oy verme yerlerini okullarda tutmak, ancak güvenliği arttırmak ve oy verme yerini okulun spor salonu gibi öğrencilerden daha uzak bir bölüme almak.

ABD Seçim Yardımı Komisyonu Üyesi Benjamin Hovland Axios'a verdiği demeçte, okullardaki oy verme yerlerine ilişkin endişeler artmakla birlikte, bunun yeni bir sorun olmadığını ve en az on yıldır var olduğunu söyledi.

“Okullar seçim görevlileri için kritik bir oy verme yeri kaynağıdır” diyen Hovland, seçim görevlilerinin merkezi konumda, erişilebilir ve otoparka sahip yeterli alan bulmakta zorlandıklarını açıkladı.

Hovland, seçmen deneyimini iyileştirmek için diğer çözümlerin yanı sıra okulların oy verme yeri olarak daha fazla kullanılmasını öneren 2014 Obama dönemi başkanlık komisyonu raporuna işaret etti. Söz konusu raporda, seçim günü öğrenciler ve öğretmenler için bir hizmet içi eğitim günü planlanarak güvenlik endişelerinin giderilmesi öneriliyordu.