Eleştirmenler yeni vampir filmine bayıldı: "Yönetmenin başyapıtı"

Isır beni: Lily-Rose Depp, Robert Eggers'ın Nosferatu'sunda ürperiyor (Focus Features)
Isır beni: Lily-Rose Depp, Robert Eggers'ın Nosferatu'sunda ürperiyor (Focus Features)
TT

Eleştirmenler yeni vampir filmine bayıldı: "Yönetmenin başyapıtı"

Isır beni: Lily-Rose Depp, Robert Eggers'ın Nosferatu'sunda ürperiyor (Focus Features)
Isır beni: Lily-Rose Depp, Robert Eggers'ın Nosferatu'sunda ürperiyor (Focus Features)

Robert Eggers'ın merakla beklenen Nosferatu uyarlamasına ilk tepkiler geldi ve görünen o ki yönetmenin elinde bir korku klasiği daha var. Bazı eleştirmenler filmin ödül kazanma ihtimaline dikkat çekiyor.

Önceki filmleri arasında korku dolu The Witch, gerçeküstü kabus The Lighthouse ve kana susamış Kuzeyli (The Northman) olan 41 yaşındaki yönetmen, son projesinde F. W. Murnau'nun 1922 yapımı sessiz klasiğini yeniden yorumladı.

Bram Stoker'ın 1897'deki romanından esinlenerek Drakula'nın ortaya çıkış hikayesini konu alan filmde Bill Skarsgård, Lily-Rose Depp'in canlandırdığı Ellen Hutter adlı kadına delicesine aşık olan Kont Orlok karakterini oynuyor.

Etkileyici oyuncu kadrosunda ayrıca Willem Dafoe, Emma Corrin, Nicholas Hoult, Aaron Taylor-Johnson ve Ralph Ineson da yer alıyor.

Gotik korku filmi, sinema basınına ilk kez gösterildi ve izleyen az sayıda kişiden çok olumlu yorumlar aldı.

IndieWire'ın baş film eleştirmeni David Ehrlich, filmi överek şöyle yazdı:

Robert Eggers'ın Nosferatu'sunun yapılan herhangi bir filmden daha fazla yatakta terli bir şekilde kıvranma sahnesi içerdiğine epey eminim.

Variety'nin ödül direktörü Clayton Davis şu ifadeleri kullandı:

Nosferatu'nun felç eden korkusu, senarist ve yönetmen Robert Eggers'ın vizyonuyla tamamen hayat bulmuş. Adam sinemada daha sadece boğazını temizliyor. Henüz şarkı söylemeye başlamadı bile ve onun tüm filmlerine bayılıyorum.

Davis filmin "şahane ve korkutucu derecede zeki" olduğunu da ekledi.

Film eleştirmeni Courtney Howard şöyle yazdı:

Nosferatu bu yılki diğer korku filmlerinin hepsinden daha SAĞLAM. Aman Tanrım. Korku dolu dehşetin muhteşem groteskliği ve ilahi bir karanlık keyif.

Den of Geek'in editörü David Crow, filmin "acı verecek derecede güzel" olduğunu söyleyerek ekledi:

Eggers, Nosferatu ve Drakula'nın altındaki toprağın derinliklerine inerek yaratığın cazibesinin dehşet verici (ama sapkınca çekici) özünü buluyor.

The Playlist'ten Gregory Ellwood, filmin ödüller için değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürerek "Nosferatu, Robert Eggers'ın vizyoner yaratıcılığını göz önüne seriyor. Lily-Rose Depp harika. Willem Dafoe çok eğleniyor. Çok önemli bir yan karakter. En İyi Film ödülünü alabilir mi? Hmmmm. Rose Depp'in kalabalık yardımcı kadın oyuncu yarışında şansı var" yazdı.

ervbt
Aaron Taylor-Johnson, Nosferatu'da (Focus Features/Universal)

Korku muhabiri Heather Wixson ise filmin, Eggers'in "başyapıtı" olduğunu söyleyerek şöyle dedi:

Şaka yok, bu filmin son 15 dakikasında gözlerim yaşlıydı; beni O KADAR etkiledi.

Nosferatu, Kuzey Amerika'da Focus Features aracılığıyla 25 Aralık'ta sinemalarda, 1 Ocak 2025'teyse Universal'la uluslararası olarak vizyona girecek. Nosferatu, Türkiye'de 3 Ocak 2025'te gösterime girecek.

Independent Türkçe



Beynin "İsveç çakısının" hafıza üzerindeki rolü ortaya kondu

Bilim insanları sadece nöronların anıları sakladığını düşünüyordu (Pixabay)
Bilim insanları sadece nöronların anıları sakladığını düşünüyordu (Pixabay)
TT

Beynin "İsveç çakısının" hafıza üzerindeki rolü ortaya kondu

Bilim insanları sadece nöronların anıları sakladığını düşünüyordu (Pixabay)
Bilim insanları sadece nöronların anıları sakladığını düşünüyordu (Pixabay)

Beyindeki yıldız şeklindeki hücrelerin anıların işlenip depolanmasında önemli bir rol oynadığı öne sürüldü.

Bilim insanları uzun zamandır anıların sadece nöronlarda saklandığını düşünüyordu. Nöronlar dışındaki beyin hücrelerinin destekleyici rollere sahip olduğu varsayılırken, son yıllarda bu düşünce değişiyor.

Hakemli dergi Nature'da dün (6 Kasım) yayımlanan makalede astrosit denen yıldız şeklindeki hücrelerin hafıza açısından nasıl bir görev üstlendiği araştırıldı.

Nöronlara destek sağlamaktan kan-beyin bariyerini oluşturmaya kadar çok sayıda kritik işi yerine getiren astrositler "beynin İsveç çakısı" diye de biliniyor.

Yeni araştırmayı yürüten ekip fareler üzerinde yaptıkları deneylerde öğrenmeyle ilişkili astrosit hücrelerini inceledi. 

LLA denen bu hücrelerin bir kısmının öğrenme deneyimi sırasında aktive olduğu gözlemlendi. Araştırmacılar ayrıca farklı bir ortamda yeniden aktive edilen bu hücrelerin anıların hatırlanmasını teşvik ettiğini kaydetti.

Bunun yanı sıra öğrenme deneyimiyle aktive olan LAA'ların, NFIA adlı gen tarafından ifade edilen bir proteini yüksek seviyede tuttuğu bulundu. Bu proteinin üretiminin engellenmesi, sözkonusu öğrenme deneyimine ilişkin anıların da hatırlanmasını engelledi.

Bu durum, astrositlerin anıların hem depolanması hem de hatırlanmasında rol oynadığına işaret ediyor.

Ancak araştırmacılar anıların depolanmasındaki rolünün net olmadığını ifade ediyor. Makalenin başyazarı Benjamin Deneen, "Astrositlerin hafızanın geri çağrılmasında rol oynadığı artık açık" diyerek ekliyor: 

Anıları gerçekten depoluyorlar mı yoksa geri çağırmada bir kanal görevi mi görüyorlar, bu henüz bilinmiyor. Belki de hücresel düzeyde astrositler ve nöronlar arasında bir 'indeksleme' vardır; bir nöron hafıza 'bilgisini' yakınındaki bir dizi LAA'ya dağıtıyor olabilir.

Yine de yeni çalışma hem nöronlar dışındaki beyin hücrelerinin önemini vurguluyor hem de hafızanın nasıl çalıştığını anlamaya katkı sağlıyor.

Bulguların insanlar için geçerli olup olmadığı henüz bilinmiyor. Ancak bunun doğrulanması durumunda Alzheimer gibi hafızayla ilgili hastalıklar da daha iyi anlaşılabilir. 

Independent Türkçe, Popular Science, Science Blog, Nature