Uzaydan sahil temizliği: Plastik atıklar uydularla tespit edilecek

Sahillerdeki plastikleri, çıplak gözle veya uydularla saptamak epey zorlu bir iş (Reuters)
Sahillerdeki plastikleri, çıplak gözle veya uydularla saptamak epey zorlu bir iş (Reuters)
TT

Uzaydan sahil temizliği: Plastik atıklar uydularla tespit edilecek

Sahillerdeki plastikleri, çıplak gözle veya uydularla saptamak epey zorlu bir iş (Reuters)
Sahillerdeki plastikleri, çıplak gözle veya uydularla saptamak epey zorlu bir iş (Reuters)

Bilim insanları sahillerdeki plastik atıklarını uzaydan tespit etmeyi sağlayan bir yöntem geliştirdi. 

Okyanus ve denizlerdeki plastik kirliliği bu ekosistemlerde yaşayan canlıların hayatını riske atarken, sahillerdeki çöpler de ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Örneğin bölgede yaşayan hayvanlar plastiklere takılıp yaralanabiliyor. Ayrıca kıyıdaki kirlilik suya taşınarak daha küçük parçalara ayrılıyor. 

Balıkların yediği bu mikro veya nano plastikler, besin zincirine girerek bu yolla insanlar tarafından da tüketilebiliyor. 

Uluslararası Kıyı Temizliği ve Okyanus Koruma Örgütü, 2021'de 97 ülkeden gönüllülerin dünya çapındaki sahillerde yaklaşık 4 bin ton çöp topladığını tahmin ediyor.

Diğer yandan sahillerdeki plastikleri tespit etmek sudakilerden daha zor. Uydular okyanuslardaki çöpleri ayırt edebiliyor ancak kıyılardakileri kum veya çevredeki bitkilerden ayırmakta güçlük çekiyor.

Marine Pollution Bulletin adlı hakemli dergide yayımlanan yeni çalışmayla birlikte bu durum değişebilir. 

Avustralya'daki RMIT Üniversitesi'nden araştırmacılar, plastiklerden yansıyan ışık örüntülerini ayırt edebilen Sahil Plastik Atık İndeksi (Beached Plastic Debris Index / BPDI) adlı bir indeks geliştirdi. 

BPDI, uyduların çektiği sahil görüntülerinde plastikleri saptayabilen bir filtre görevi görüyor. 

Bilim insanları bu yöntemi test etmek için yeryüzünden 617 kilometre yükseklikteki WorldView-3 uydusundan yararlandı.

Araştırmacılar bir geri dönüşün tesisinden, sahillerde bulunabilecek farklı türden 14 parça plastik alıp 2 metrekarelik bir alana yerleştirdi.

Daha sonra uydu bu bölgenin üstünden geçerek birkaç fotoğrafını çekti. Araştırmacılar kendi indekslerini bu görüntülere uyguladı. 

Ardından sonuçları ikisi karadaki, biri de okyanustaki plastikler için daha önce geliştirilmiş diğer üç indeksle karşılaştırdılar. 

BPDI, plastikleri saptamada diğerlerine kıyasla çok daha iyi bir performans sergiledi. 

Çalışmanın yazarlarından Dr. Mariela Soto-Berelov, "Bu inanılmaz derecede heyecan verici çünkü şimdiye kadar kıyı ortamlarındaki plastikleri uzaydan tespit eden bir aracımız yoktu" diyerek ekliyor:

Uydu görüntülerinin güzelliği, geniş ve ücra alanları düzenli aralıklarla yakalayabilmesi.

Öte yandan araştırmacılar indeksin, plastik su şişeleri ve poşetler gibi yarı saydam polimerleri tespit etmekte zorlandığı ifade ediyor.

Ekip, çalışmalarını sürdürmeyi ve indeksi gerçek sahillerde test etmeyi planlıyor.

Independent Türkçe, IFL Science, Popular Science, Marine Pollution Bulletin



Beynin "İsveç çakısının" hafıza üzerindeki rolü ortaya kondu

Bilim insanları sadece nöronların anıları sakladığını düşünüyordu (Pixabay)
Bilim insanları sadece nöronların anıları sakladığını düşünüyordu (Pixabay)
TT

Beynin "İsveç çakısının" hafıza üzerindeki rolü ortaya kondu

Bilim insanları sadece nöronların anıları sakladığını düşünüyordu (Pixabay)
Bilim insanları sadece nöronların anıları sakladığını düşünüyordu (Pixabay)

Beyindeki yıldız şeklindeki hücrelerin anıların işlenip depolanmasında önemli bir rol oynadığı öne sürüldü.

Bilim insanları uzun zamandır anıların sadece nöronlarda saklandığını düşünüyordu. Nöronlar dışındaki beyin hücrelerinin destekleyici rollere sahip olduğu varsayılırken, son yıllarda bu düşünce değişiyor.

Hakemli dergi Nature'da dün (6 Kasım) yayımlanan makalede astrosit denen yıldız şeklindeki hücrelerin hafıza açısından nasıl bir görev üstlendiği araştırıldı.

Nöronlara destek sağlamaktan kan-beyin bariyerini oluşturmaya kadar çok sayıda kritik işi yerine getiren astrositler "beynin İsveç çakısı" diye de biliniyor.

Yeni araştırmayı yürüten ekip fareler üzerinde yaptıkları deneylerde öğrenmeyle ilişkili astrosit hücrelerini inceledi. 

LLA denen bu hücrelerin bir kısmının öğrenme deneyimi sırasında aktive olduğu gözlemlendi. Araştırmacılar ayrıca farklı bir ortamda yeniden aktive edilen bu hücrelerin anıların hatırlanmasını teşvik ettiğini kaydetti.

Bunun yanı sıra öğrenme deneyimiyle aktive olan LAA'ların, NFIA adlı gen tarafından ifade edilen bir proteini yüksek seviyede tuttuğu bulundu. Bu proteinin üretiminin engellenmesi, sözkonusu öğrenme deneyimine ilişkin anıların da hatırlanmasını engelledi.

Bu durum, astrositlerin anıların hem depolanması hem de hatırlanmasında rol oynadığına işaret ediyor.

Ancak araştırmacılar anıların depolanmasındaki rolünün net olmadığını ifade ediyor. Makalenin başyazarı Benjamin Deneen, "Astrositlerin hafızanın geri çağrılmasında rol oynadığı artık açık" diyerek ekliyor: 

Anıları gerçekten depoluyorlar mı yoksa geri çağırmada bir kanal görevi mi görüyorlar, bu henüz bilinmiyor. Belki de hücresel düzeyde astrositler ve nöronlar arasında bir 'indeksleme' vardır; bir nöron hafıza 'bilgisini' yakınındaki bir dizi LAA'ya dağıtıyor olabilir.

Yine de yeni çalışma hem nöronlar dışındaki beyin hücrelerinin önemini vurguluyor hem de hafızanın nasıl çalıştığını anlamaya katkı sağlıyor.

Bulguların insanlar için geçerli olup olmadığı henüz bilinmiyor. Ancak bunun doğrulanması durumunda Alzheimer gibi hafızayla ilgili hastalıklar da daha iyi anlaşılabilir. 

Independent Türkçe, Popular Science, Science Blog, Nature