Sağlık uygulamasıyla sanat yapmak için 1100 kilometre koştu

27 saniyelik video için 10 ay uğraşmış

Sağlık uygulamasıyla sanat yapmak için 1100 kilometre koştu
TT

Sağlık uygulamasıyla sanat yapmak için 1100 kilometre koştu

Sağlık uygulamasıyla sanat yapmak için 1100 kilometre koştu

Cep telefonlarındaki sağlık uygulamaları, kullanıcılarını daha aktif bir hayata teşvik etmekle kalmıyor, aynı zamanda sanata da yönlendiriyor. 

Bunu ciddiye alanlardan biri de Kanada'da yaşayan Duncan McCabe. 27 saniyelik bir video için 10 ay uğraşıp 700 mil (1126 kilometre) yürümesi, sonuçsuz kalmadı. Sosyal medyada viral olan video, ABD'nin önde gelen gazetelerinin kendisiyle röportaj yapmasını da sağladı. 

Animasyon ve koşu sevdalısı McCabe, sosyal medyada viral olan videoyu hazırlamaya ocak ayında başladığını söyledi. 

Koşu, yürüyüş ve bisiklet mesafelerini ölçmek isteyenler arasında popüler uygulamalardan Strava'yı kullanmış. 

Yaklaşık 10 kilometrelik mesafeleri 120 kere koşmak zorunda kaldığını anlatıyor.

Ontario'da oturan 32 yaşındaki muhasebeci, "Hareket vermek için bir saniyeye sığdırılması gereken kare sayısı çok fazla" diyor. 

Bu uygulamayla ilginç görüntüler yaratmaya çalışan tek kişi McCabe değil. "Strava sanatı" adı altında benzer çalışmalar yapan çok kişi var. 

McCabe "Strava sanatından ilham aldım. Benden önce yapılanlara çok saygım var. Bildiğim kadarıyla Strava'yla animasyon yapan ilk kişi benim" ifadesini kullanıyor. 

59 yaşındaki Nicholas Georgiou, Londra'da yaşayan bir bisikletçi. Strava'da dev bir ayı çizerek BBC'nin çocuklara yönelik bağış kampanyasına 2 bin dolar kazandırmış.

Georgiou, "Jonglörlük gibi, aynı anda hem beyninizi hem de vücudunuzu zorluyorsunuz. Bisikletimi kalem gibi kullanıp bir şeyler yaratmayı seviyorum" diyor. 

Strava Art adlı Instagram hesabını yöneten 56 yaşındaki Gary Cordery de küçük bir hobi gibi başladığını ancak şu anda 70 bini aşkın takipçiye ulaştığını söylüyor.

New Yorklu Janine Strong da İnci Küpeli Kız'ı yorumlayarak dikkat çekti. "Bazen çizmeye çalıştığım bir şeyin 10 farklı versiyonu oluyor" diyerek yaptığı işin zorluğunu anlatıyor.

Independent Türkçe, Washington Post, New York Times



Laboratuvarda yumurta geliştirme yöntemiyle ilk bebek dünyaya geldi

Fertilo yöntemiyle doğan ilk canlı bebek, Peru'da dünyaya geldi (Gameto)
Fertilo yöntemiyle doğan ilk canlı bebek, Peru'da dünyaya geldi (Gameto)
TT

Laboratuvarda yumurta geliştirme yöntemiyle ilk bebek dünyaya geldi

Fertilo yöntemiyle doğan ilk canlı bebek, Peru'da dünyaya geldi (Gameto)
Fertilo yöntemiyle doğan ilk canlı bebek, Peru'da dünyaya geldi (Gameto)

Yumurtaları annenin vücudunun dışında geliştiren yeni yöntemin kullanıldığı ilk doğum gerçekleşti. Tekniğin arkasındaki şirket, tüp bebek tedavisine daha rahat ve ucuz bir alternatif sunduklarını söylüyor.

1978'de tüp bebek tedavisiyle ilk çocuk dünyaya geldiğinden beri bu teknik yaygın bir şekilde kullanılıyor. 

Tüp bebek tedavisinde anne adayları, 10-14 gün boyunca kendilerine hormon enjekte ediyor. Bu sayede gelişen yumurtalar daha sonra hastadan alınarak laboratuvarda dölleniyor ve rahme yerleştiriliyor. 

Başarı şansı yaklaşık yarı yarıya olan bu yöntem bugüne kadar çocuk sahibi olmakta zorlanan pek çok çifte yardım etti. 

Ancak hormon alınmasını gerektirdiği için birtakım sorunları da beraberinde getiriyor. Mide bulantısı ve şişkinlik gibi yan etkilerin yanı sıra yumurtalıklarda ağrılı şişmeye neden olan ovaryan hiperstimülasyon sendromuna da yol açabiliyor. 

Ayrıca başarılı sonuç elde edilmediğinde aynı süreçten tekrar geçmek fiziksel, duygusal ve ekonomik açıdan zorlayıcı olabiliyor. 

Üreme sağlığı alanında geçmişi olan doktor Dina Radenkovic ve araştırmacı Martin Varsavsky, bu sıkıntıların üstesinden gelecek bir yöntem geliştirmek üzere Gameto adlı biyoteknoloji şirketini kurdu.

ABD merkezli şirket, tüp bebeğe alternatif olarak Fertilo adını verdiği ve kök hücrelere dayanan yeni bir yöntem buldu. 

Fertilo'da yumurtaların vücut dışında geliştirilerek hormon alımının azaltılması amaçlanıyor. Hormon iğneleri iki-üç gün boyunca yapıldıktan sonra henüz olgunlaşmayan yumurtalar anne adayının vücudundan alınıyor.

Daha sonra olgunlaşmamış yumurtalar, kök hücrelerden türetilen "yumurtalık destek hücreleri"yle bir araya konarak laboratuvarda geliştiriliyor.

Şirket, yumurtaların doğal olgunlaşma sürecini taklit eden işlemin daha hızlı olduğunu savunuyor. Ayrıca yapılan iğne sayısının yüzde 80 azalmasıyla yan etkilerin hafiflediğini öne sürüyor. 

Gameto, 16 Aralık'ta yaptığı açıklamada Fertilo yoluyla döllenen ilk canlı bebeğin Peru'da doğduğunu duyurdu. 

İsmi açıklanmayan anne, "Fertilo yöntemi, geleneksel yaklaşımlar yerine tercih ettiğim bir seçenek oldu" diyerek ekliyor:

Daha az enjeksiyon ve daha nazik bir yumurta toplama süreciyle, son derece kişisel bir yolculukta bana umut ve güvence verdi.

Bu doğumdaki Fertilo işleminden sorumlu olan Dr. Luis Guzmán da "Yumurtaların minimum hormonal müdahaleyle vücut dışında olgunlaştırılabilmesi, ovaryan hiperstimülasyon sendromu gibi riskleri önemli ölçüde azaltıyor ve yüksek hormon dozlarının yol açtığı yan etkileri hafifletiyor" diyor. 

New York'taki bir üreme kliniğinde çalışan Dr. Brian Levine ise hormon tedavisinin birkaç gün sürmesinden dolayı yeni yöntemin masrafları da azaltacağını düşünüyor.

Fertilo'nun kullanımı halihazırda Peru, Avustralya, Japonya, Arjantin, Paraguay ve Meksika'da onaylanmış durumda. Yöntemin kullanıldığı 10 kişinin hamilelik süreci de devam ediyor.

Şirketin CEO'su Dr. Radenkovic, "Son üç yılda çok şey başardık" diyerek ekliyor: 

Harika bir bilimsel çalışmanın harika şirketlerde kurulabileceğine inanıyorum. Bu yüzden sağlık sektörüne girdim; büyük bir iş kurmanın yanı sıra olumlu bir etki de yaratabiliyoruz.

Independent Türkçe, Interesting Engineering, Forbes, Business Wire