Suriye ordusu: Hama'dan çekilme ‘geçici bir taktik önlem’

Savaş uçakları muhaliflerin ilerleyişini durdurmak için Hama ile Humus arasındaki Rastan Köprüsü'nü vurdu

TT

Suriye ordusu: Hama'dan çekilme ‘geçici bir taktik önlem’

Suriye ordusu: Hama'dan çekilme ‘geçici bir taktik önlem’

Suriye Savunma Bakanı Ali Mahmud Abbas dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, Hama kentinde yaşananların ‘geçici bir taktik önlem’ olduğunu vurguladı. Abbas, Suriye ordusu güçlerinin ülkenin merkezindeki dördüncü büyük kentin çevresinde kalmaya devam ettiğini söyledi.

Suriyeli muhalif grupların kentin kontrolünü ele geçirmesinin ardından “Güçlerimizin Hama dışında yeniden konumlandırılması sivilleri korumak içindi” diyen Abbas, ordu güçlerinin ‘görevlerini yerine getirmeye tamamen hazır’ olduğunu belirtti.

Suriye Savunma Bakanı, ordu güçlerinin ‘uygun vur-kaç yöntemlerini kullandıkları’ sürekli şiddetli bir savaş içinde olduğunu kaydetti.

“Kaosu yaymak için silahlı kuvvetlere karşı bir dezenformasyon kampanyası yürütülüyor” diyen Abbas, muhalif grupların ‘ordunun açıklamalarına ilişkin uydurma videolar yayınlayabileceğini’ ifade etti.

Abbas, “Sahada iyi bir durumdayız... Ne kadar şiddetli olursa olsun sahadaki zorlukların üstesinden gelebiliriz. Teröristlerin kontrolündeki bölgelerde güvenliği yeniden tesis etmekten vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Muhalifler Hama'nın kontrolünü ele geçirdi

Suriyeli muhalif gruplar, sürpriz bir saldırıyla Halep’i ele geçirdikten günler sonra dün ülkenin dördüncü büyük şehri olan Hama'nın kontrolünü ele geçirerek Devlet Başkanı Beşşar Esed'in otoritesini daha da zayıflattı.

Hama, Suriye'nin derinliklerinde, Halep'i Şam'a bağlayan stratejik bir şehir.

Suriye ordusu dün yaptığı açıklamayla, Suriye'nin kuzeybatısındaki Hama kentini kaybettiğini ve güçlerinin kentin dışında konuşlandığını kabul etti. Suriyeli muhalif gruplar ise kentin merkezine girdikten sonra, rejim tarafından cezaevinde tutulan yüzlerce kişinin serbest bırakıldığını duyurdu.

Suriye'nin kuzeybatısındaki muhalif grupların Askeri Operasyonlar İdaresi Komutanı Hasan Abdulgani Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, “Güçlerimiz Hama Merkez Cezaevine girdi ve yüzlerce mazlum mahkûmu oradan kurtardı” dedi.

‘İntikam yok’

Suriye ordusundan yapılan açıklamada, “Geçtiğimiz günlerde silahlı kuvvetlerimiz, terör örgütlerinin Hama şehrine çeşitli eksenlerden başlattığı şiddetli ve art arda gelen saldırıları püskürtmek ve engellemek için her türlü araç ve askeri teçhizatı kullanarak şiddetli savaşlar verdi. Son birkaç saat içinde bu gruplar, saflarında ağır kayıplar vermelerine rağmen kentin çeşitli eksenlerine sızmayı ve kente girmeyi başardılar. Orada konuşlu askeri birlikler şehir dışında yeniden konumlandırıldı” ifadeleri yer aldı.

Heyetu Tahriru’ş-Şam (HTŞ) lideri Ebu Muhammed el-Colani, Suriye'nin kuzeybatısındaki muhalif grupların Askeri Operasyonlar İdaresi tarafından Telegram'da yayınlanan kısa bir videoda, muhalif grupların Hama şehrine girmesinin ardından ‘intikam alınmayacağını’ söyledi.

El-Colani kent sakinlerine hitaben şunları söyledi: “Kardeşleriniz olan mücahit devrimcilerin, Suriye'de 40 yıldır devam eden yarayı temizlemek için Hama kentine girmeye başladığını size bildiriyorum. Allah'tan bunun intikamın olmadığı bir fetih olmasını diliyorum.”

Humus'un izole edilmesi

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), muhalif grupların Rastan’ın dış mahallelerinde bulunan bir tabura girerek askeri araç ve mühimmatı ele geçirmesinin ardından savaş uçaklarının Humus kırsalındaki Rastan’ın dış mahallelerini ve Hama'yı Humus'a bağlayan ana köprünün yakınlarını hedef alan yaklaşık 10 hava saldırısı düzenlediğini açıkladı.

Bir DPA muhabiri de Rus savaş uçaklarının muhalif grupların ilerleyişini durdurmak için Hama şehrini Humus şehrine bağlayan Rastan Köprüsü’nü vurduğunu bildirdi.

fverg
Heyetu Tahriru’ş-Şam (HTŞ) savaşçıları Halep vilayetindeki er-Raşidin'de (Reuters)

Suriye ordusunun Hama'dan çekildiğini açıklamasından kısa bir süre sonra Suriye'nin orta kesimindeki Humus kentinin Alevi mahallelerinde yaşayan on binlerce kişi yerlerinden edildi. SOHR Direktörü Rami Abdurrahman AFP'ye yaptığı açıklamada, ‘muhaliflerin ilerleyişinden korkan on binlerce kişinin Suriye'nin kıyı bölgelerine yönelmesiyle’ kitlesel bir göç yaşandığını söyledi. Humus, Hama'nın yaklaşık 40 kilometre güneyinde yer alıyor.

280 binden fazla kişi yerinden edildi

Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) dün Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, Suriye'nin kuzeybatısında yoğunlaşan çatışmaların 280 binden fazla kişiyi yerinden ettiğini duyurdu.

Bu arada Suriye devlet medyası, dün Suriye'nin kuzeyindeki Halep kentinde ‘terörist’ saldırılar nedeniyle iletişimin kesildiğini bildirdi.

HTŞ ve müttefiki muhalif gruplar, 27 Kasım'da Suriye'nin kuzeyinde Suriye ordusuna karşı sürpriz bir saldırı başlatarak, ülkenin ikinci büyük kenti olan Halep ve batı kırsalının yanı sıra komşu Hama vilayetinin kuzeyinde hızla ilerledi.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.