ABD, Pakistan'ın füze programına daha fazla yaptırım uyguluyor

Pakistan'ın nükleer başlık taşıma kapasitesine sahip Şahin 3 füzesi, 23 Mart 2022 tarihinde İslamabad'da düzenlenen askeri geçit töreni sırasında (Arşiv - AP)
Pakistan'ın nükleer başlık taşıma kapasitesine sahip Şahin 3 füzesi, 23 Mart 2022 tarihinde İslamabad'da düzenlenen askeri geçit töreni sırasında (Arşiv - AP)
TT

ABD, Pakistan'ın füze programına daha fazla yaptırım uyguluyor

Pakistan'ın nükleer başlık taşıma kapasitesine sahip Şahin 3 füzesi, 23 Mart 2022 tarihinde İslamabad'da düzenlenen askeri geçit töreni sırasında (Arşiv - AP)
Pakistan'ın nükleer başlık taşıma kapasitesine sahip Şahin 3 füzesi, 23 Mart 2022 tarihinde İslamabad'da düzenlenen askeri geçit töreni sırasında (Arşiv - AP)

ABD dün (Çarşamba), nükleer silah sahibi Pakistan'ın uzun menzilli balistik füze programıyla ilgili olarak, programı denetleyen devlet kurumu da dâhil olmak üzere yeni yaptırımlar uyguladığını duyurdu.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller yaptığı açıklamada, Ulusal Kalkınma Kompleksi (NDC) ve üç şirkete uygulanan tedbirlerin, ‘kitle imha silahları üreticileri ve bunların dağıtım araçlarını’ hedef alan bir yürütme emri kapsamında geldiğini söyledi. Yaptırımlar, hedef alınan kuruluşlara ait ABD'deki tüm mülkleri donduruyor ve Amerikalıların bu kuruluşlarla iş yapmasını engelliyor.

Diğer yandan Pakistan Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, ABD'nin eyleminin ‘talihsiz ve önyargılı’ olduğunu bildirdi. Pakistan’ın nükleer silahlı Hindistan ile olan rekabetine açık bir gönderme yapan Bakanlık, söz konusu hamlenin bölgesel istikrara zarar vereceğini söyledi. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın bilgi notunda, İslamabad merkezli NDC’nin uzun menzilli balistik füze programı ve füze test ekipmanları için bileşen aradığı belirtildi. Notta, NDC'nin Şahin füzesi de dahil olmak üzere Pakistan'ın balistik füzelerinin geliştirilmesinden sorumlu olduğu ifade edildi. Şarku’l Avsat’ın Chicago merkezli Atom Bilimcileri Bülteni'nden aktardığına göre Şahin füzeleri nükleer silah taşıma kapasitesine sahip.

Pakistan, ilk nükleer silah denemesini 1998 yılında gerçekleştirdi ve bunu yapan yedinci ülke oldu. Atom Bilimcileri Bülteni, Pakistan'ın cephaneliğinde yaklaşık 170 savaş başlığı bulunduğunu tahmin ediyor. İslamabad, nükleer silahların yayılmasını önlemek için tasarlanan, uluslararası sistemin temel taşı olan Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’nı imzalamayı reddetti.

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın bilgi notuna göre, yaptırım uygulanan diğer kuruluşlar, merkezi Karaçi'de bulunan Affiliates International, Akhtar & Sons Private Limited ve Rockside Enterprises. Söz konusu şirketler, ekipmanı satın almak için NDC ile birlikte çalıştı. Miller, “ABD, silahların yayılmasına ve bununla bağlantılı endişe verici tedarik faaliyetlerine karşı çalışmaya devam edecektir” dedi.



İran: Uranyum zenginleştirmek için ‘her hakka’ sahibiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
TT

İran: Uranyum zenginleştirmek için ‘her hakka’ sahibiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)

İran bugün, Batı'nın Tahran'ın nükleer silah peşinde olabileceğine dair artan korkularına ve ABD ile görüşmelerin ertelenmesine rağmen uranyum zenginleştirme ‘hakkını’ savundu.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi X platformunda yaptığı paylaşımda, “İran'ın tam nükleer yakıt döngüsüne sahip olmaya hakkı var” dedi ve Tahran'ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'nın (NPT) imzacılarından olduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Arakçi, “Nükleer silahları tamamen reddederken uranyum zenginleştiren pek çok NPT imzacısı ülke var” ifadesini kullandı.

NPT imzacısı ülkeler, nükleer stoklarını beyan etmek ve bunları Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) gözetimi altına almakla yükümlüdür.

ABD ve diğer Batılı ülkeler İran'ı nükleer silah elde etmeye çalışmakla suçlarken, Tahran bunu reddediyor ve nükleer programının sadece sivil amaçlı olduğunda ısrar ediyor.

İran ve ABD, 12 Nisan'dan bu yana Tahran'ın nükleer programına ilişkin görüşmeler yürütüyor.

Bu görüşmeler, Donald Trump'ın 2018'deki ilk başkanlık döneminde ABD'yi büyük güçlerin İran'la yaptığı anlaşmadan çekmesinden bu yana İran'ın nükleer programına ilişkin en üst düzey temas olma özelliğini taşıyor.

Tahran tarafından geliştirilen yerli santrifüjler (Arşiv-AFP)Tahran tarafından geliştirilen yerli santrifüjler(Arşiv-AFP)

Arabulucu Umman bu hafta başında yaptığı açıklamada, başlangıçta cumartesi günü (bugün) yapılması planlanan dördüncü tur görüşmelerin ‘lojistik nedenler’ ileri sürülerek ertelendiğini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio perşembe günü verdiği bir demeçte, İran'a uranyum zenginleştirmekten ‘vazgeçmesi’ çağrısında bulunarak, ‘dünyada uranyum zenginleştiren ülkelerin nükleer silah sahibi ülkeler olduğunu’ söyledi.

İran şu anda uranyumu yüzde 60'a kadar zenginleştiriyor. Bu oran anlaşmada öngörülen yüzde 3,67'lik oranın oldukça üzerinde, ancak askeri kullanım için gerekli olan yüzde 90'lık eşiğin halen altında.

Stoklar önde gelen Batılı ülkeler için endişe kaynağı. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Nool Barrot pazartesi günü yaptığı açıklamada, İran'ın ‘nükleer silah edinmenin eşiğinde’ olduğunu söyledi ve Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin Avrupa güvenliğine bir tehdit olarak görülmesi halinde Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının yeniden devreye sokulabileceğini ifade etti.

Tahran, 2015 nükleer anlaşmasının imzacılarından biri olan Fransa'nın açıklamalarını ‘gülünç’ olarak nitelendirdi.

Arakçi daha önce İran'ın uranyum zenginleştirme hakkının ‘müzakere edilemez’ olduğunu söylemişti.

UAEA Başkanı Rafael Grossi çarşamba günü yaptığı açıklamada, zenginleştirilmiş malzemenin ‘kolayca eritilebileceğini’ ya da İran dışına ‘gönderilebileceğini’ söyledi.

Geçtiğimiz ay İran hükümet sözcüsü Fatma Muhacerani zenginleştirilmiş malzemenin transferinin ‘kırmızı çizgi’ olduğunu belirtmişti.

Rubio, İran'ın nükleer tesislerinin ABD'li uzmanlar tarafından da denetlenmesine izin vermesi gerektiğini vurguladı.

Rubio ayrıca Tahran'a, İsrail'e ve Kızıldeniz'deki gemilere yönelik saldırıları ABD'nin misilleme saldırılarına yol açan Yemen'deki Husilere verdiği desteği sona erdirmesi çağrısında bulundu.

Tahran, Washington ile görüşmelerin sadece nükleer program ve yaptırımların kaldırılması konularını ele almasında ısrar ediyor ve bölgesel nüfuzu ve askeri kabiliyetleri ile ilgili müzakereleri dışlıyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz hafta, güvenilir bir anlaşmanın ‘İran'ın nükleer silahlar için uranyum zenginleştirme kabiliyetini ortadan kaldırması’ ve balistik füze geliştirmesini engellemesi gerektiğini söyledi. Arakçi ise Netanyahu'yu ABD politikasını ‘dikte etmekle’ suçladı.