İnsan Hakları İzleme Örgütü: İsrail, suya erişimi kısıtlayarak Gazze'de “soykırım” yapıyor

Yerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr El Balah'taki su dağıtım merkezinin önünde bekliyor (Arşiv- AFP)
Yerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr El Balah'taki su dağıtım merkezinin önünde bekliyor (Arşiv- AFP)
TT

İnsan Hakları İzleme Örgütü: İsrail, suya erişimi kısıtlayarak Gazze'de “soykırım” yapıyor

Yerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr El Balah'taki su dağıtım merkezinin önünde bekliyor (Arşiv- AFP)
Yerinden edilmiş Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr El Balah'taki su dağıtım merkezinin önünde bekliyor (Arşiv- AFP)

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) bugün İsrail'i Gazze'de Hamas'a karşı yürüttüğü savaşta, Gazze Şeridi nüfusunun bir kısmının suya erişimini kısıtlayarak “soykırım” yapmakla suçladı ve Yahudi devletine karşı yaptırım uygulanması çağrısında bulundu.

New York merkezli insan hakları grubu, su konusuna odaklanan yeni raporunda, “İsrail makamlarının Gazze'deki Filistinli sivillerin suya yeterli erişimini kasıtlı olarak engelleyerek, nüfusun bir bölümünü yok etmek üzere tasarlanmış yaşam koşullarını kasıtlı olarak Gazze'deki Filistinli nüfusa dayattığını” belirtti. Bu kısıtlamaların “muhtemelen binlerce ölüme yol açtığını ... ve muhtemelen ölümlere neden olmaya devam edeceğini” belirtti.

Rapor şöyle devam ediyor: “Ekim 2023'ten bu yana İsrail makamları Filistinlilerin Gazze Şeridi'nde yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli olan yeterli miktarda suya erişimini engellemiştir.” İsrail, Gazze'deki eylemlerinin meşru askeri operasyonlar olduğunu ileri sürerek, çeşitli insan hakları örgütleri tarafından yapılan benzer suçlamaları kategorik olarak reddetti.

HRW raporu, örgütün “asgari insani yaşam için gerekli olan güvenli içme suyu ve sanitasyondan kasıtlı olarak mahrum bırakma” olarak tanımladığı durumu detaylandırdı. Rapora göre İsrail “Gazze'ye su pompalamayı durdurdu ve elektriği keserek, yakıtı kısıtlayarak, Gazze'nin su ve sanitasyon altyapısının çoğunu kısıtladı ve bozdu. su arıtma malzemelerine zarar vermekte ve temel su kaynaklarının girişini engellemektedir.”

HRW raporu, örgütün “asgari insani yaşam için gerekli olan güvenli içme suyu ve sanitasyonun kasıtlı olarak engellenmesi” olarak tanımladığı durumu detaylandırdı. Raporda İsrail'in “Gazze'ye su pompalamayı durdurduğu, elektriği keserek ve yakıtı azaltarak, su arıtma malzemelerini kısıtlayarak, bunlara zarar vererek ve temel su kaynaklarının girişini engelleyerek Gazze'nin su ve sanitasyon altyapısının çoğunu kısıtladığı ve bozduğu” belirtiliyor.

Şarku’l Avsat’ın rapordan aktardığına göre, İsrailli yetkililer “Gazze'deki Filistinlilerin kısmen veya tamamen fiziksel olarak yok edilmesine yol açacak yaşam koşullarını kasıtlı olarak yaratmıştır.” Rapor, bu eylemlerin “imha” ve “soykırım eylemleri” savaş suçu teşkil ettiği sonucuna varmıştır.

İnsan Hakları İzleme Örgütü İsrail'in kategorik olarak “soykırım” işlediğini kesin olarak iddia etmedi.

Uluslararası hukuka göre soykırımın kanıtlanması için özel bir niyetin kanıtlanması gerekiyor ve uzmanlara göre bunu kanıtlamak oldukça zor. Ancak insan hakları örgütü, “bu politikada soykırım yapma niyetinin yanı sıra, bazı İsrailli yetkililerin Gazze'deki Filistinlileri yok etmek istediklerini gösteren ifadeler olduğunu ve bu nedenle bu politikanın soykırım suçu anlamına gelebileceğini” belirtti.

Raporla ilgili bir brifing sırasında Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktörü Lama Fakih, soykırım işlemek için “açık ve belirgin bir plan” olmaması durumunda, UAD'nin kanıtların soykırım niyetinin makul bir çıkarımı için “katı eşiği” karşıladığına karar verebileceğini söyledi.

Örgüt, dönemin İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant'ın, Ekim 2023'te Gazze'ye “tam bir kuşatma” uygulandığını duyurduğu ve “elektrik, gıda, su, yakıt olmayacak, her şey kapalı” dediği açıklamasına atıfta bulundu. 5 Aralık'ta Uluslararası Af Örgütü'nün İsrail'i Gazze Şeridi'nde soykırım yapmakla suçlaması, İbrani devletinde öfkeli bir tepkiye yol açtı.

İsrail, Gazze'deki eylemlerinin meşru askeri hedeflere ulaşmayı amaçladığında ısrar ediyor ve halkı kasıtlı olarak yok edecek herhangi bir eylemde bulunduğunu reddediyor ve yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırdığını söylüyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün bir yıl süren raporu, onlarca Gazze sakini, su ve kanalizasyon tesisi çalışanı, sağlık görevlisi ve yardım görevlisiyle yapılan görüşmelerin yanı sıra uydu görüntüleri, veriler, fotoğraf ve video analizlerine dayanıyor. Örgüt, İsrailli yetkililerin bilgi taleplerine yanıt vermediğini belirtti.



Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.