Gökbilimci hesapladı: Noel Baba hediyeleri dağıtmak için ne kadar hızlı olmalı?

Noel Baba'nın çocuklar uykudayken bütün hediyeleri ulaştırması gerekiyor (Unsplash)
Noel Baba'nın çocuklar uykudayken bütün hediyeleri ulaştırması gerekiyor (Unsplash)
TT

Gökbilimci hesapladı: Noel Baba hediyeleri dağıtmak için ne kadar hızlı olmalı?

Noel Baba'nın çocuklar uykudayken bütün hediyeleri ulaştırması gerekiyor (Unsplash)
Noel Baba'nın çocuklar uykudayken bütün hediyeleri ulaştırması gerekiyor (Unsplash)

Bugün dünya çapında milyonlarca kişi Noel'i kutlarken bir gökbilimci, çocukların hediyelerini zamanında ulaştırmak için Noel Baba'nın ne kadar hızlı gitmesi gerektiğini hesapladı.

Noel Baba'nın, 24 Aralık'ı 25'e bağlayan gece dünyadaki çocuklara bayram hediyelerini verdiğine inanılıyor. 

Kırmızı burunlu Rudolf'un liderliğindeki geyiklerin çektiği kızağıyla yolculuk yapan efsanevi karakterin, bütün çocukların hediyelerini vermek için epey hızlı davranması gerekiyor. 

Sidney Üniversitesi'nden gökbilimci Dr. Laura Nicole Driessen, Noel Baba'nın bunun için ihtiyaç duyduğu hızı hesaplayarak ünlü geyik Rudolf'un burnunun kırmızı görünemeyeceğini buldu. 

Dr. Driessen, Conversation için kaleme aldığı yazıda anlattığı çalışmasına efsanevi figürün kaç eve uğraması gerektiğini belirleyerek başladı. 

Dünyada 14 yaşından küçük 2 milyar çocuk yaşadığı tahmin edilirken, çalışmada yüzde 93'ünün Noel'i kutladığı varsayıldı. 

Gökbilimci "Noel Baba'nın sadece gerçekten inananlara hediye dağıttığını biliyoruz. ABD'deki yaş gruplarına göre inananların oranının dünya genelinde aynı olduğunu varsayarsak geriye yaklaşık 690 milyon çocuk kalıyor" diyerek ekliyor:

Dünya genelinde hane başına yaklaşık 2,3 çocuk düştüğüne göre, Noel Baba'nın yaklaşık 300 milyon evi ziyaret etmesi gerekiyor.

Evlerin yeryüzünün yaşanan bölgelere eşit dağıldığını varsayan Dr. Driessen, Noel Baba'nın bir gecede 144 milyon kilometre mesafe yol kat etmesi gerektiği sonucuna ulaştı. Kıyaslamak gerekirse, Dünya'nın Güneş'e uzaklığı 149 milyon kilometre.

Ülkeler arasındaki saat farklarını ve hediyeleri bırakırken harcadığı süreyi de hesaba katan gökbilimci, Noel Baba'nın saatte 8,2 milyon kilometre, yani ışık hızının yüzde 0,8'i kadar hızla seyahat etmesi gerektiğini saptadı. 

Noel Baba'nın gecenin sonunda dinlenmek için daha hızlı yolculuk yapabileceğini söyleyen Dr. Driessen, ışık hızının yüzde 10'una ulaşabileceğini düşünüyor. 

Gökbilimci, Doppler etkisi denen bir fizik kuralı nedeniyle, bu kadar yüksek bir hızda Rudolf'un burnunun kırmızı görünmeyeceğini ifade ediyor. 

Doppler etkisi, sesin geldiği yöne bağlı olarak, hareket sonucu ses dalgasının frekansının değişmesini ifade ediyor. 

Ses dalgaları, yaklaştıkça sıkıştığı ve uzaklaştıkça genişlediği için bu etki ortaya çıkıyor. Örneğin bir ambulans sireni yakından geçerken tiz, uzaklaşırken daha pes bir ses çıkarıyor.

Işık da dalga boyunda hareket ettiği için Doppler etkisi, algılanan ışınlarının renginin kaymasına yol açıyor. Bilim insanları bu sayede uzaktaki gökcisimlerinin hareket hızını hesaplıyor. 

Dr. Driessen, "Eğer bir ışık kaynağı sizden uzaklaşıyorsa, dalga boyu uzar ve spektrumda 'kırmızıya kayar'. Eğer ışık kaynağı size doğru geliyorsa, dalga boyu sıkışır ve ışık 'maviye kayar'" ifadelerini kullanıyor.

Gökbilimci, ışık hızının yüzde 10'u gibi bir hızda hareket eden Rudolf'un kırmızı burnunun bu nedenle farklı renkte görüneceğini söylüyor.

Araştırmacıya göre geyik yaklaşırken burnu parlak bir turuncuya, uzaklaşırken de siyaha yakın bir kırmızıya kaymalı. 

Dr. Driessen yazısını şu sözlerle sonlandırıyor:

Bilimin açıklayamadığı bazı şeyler var ve bunlardan biri de Noel Baba'nın sihri. Ancak gökbilimciler Rudolf'u teleskoplarıyla yakalarsa, herkese haber vereceklerinden emin olabilirsiniz.

Independent Türkçe, Daily Mail, Conversation



Laboratuvarda yumurta geliştirme yöntemiyle ilk bebek dünyaya geldi

Fertilo yöntemiyle doğan ilk canlı bebek, Peru'da dünyaya geldi (Gameto)
Fertilo yöntemiyle doğan ilk canlı bebek, Peru'da dünyaya geldi (Gameto)
TT

Laboratuvarda yumurta geliştirme yöntemiyle ilk bebek dünyaya geldi

Fertilo yöntemiyle doğan ilk canlı bebek, Peru'da dünyaya geldi (Gameto)
Fertilo yöntemiyle doğan ilk canlı bebek, Peru'da dünyaya geldi (Gameto)

Yumurtaları annenin vücudunun dışında geliştiren yeni yöntemin kullanıldığı ilk doğum gerçekleşti. Tekniğin arkasındaki şirket, tüp bebek tedavisine daha rahat ve ucuz bir alternatif sunduklarını söylüyor.

1978'de tüp bebek tedavisiyle ilk çocuk dünyaya geldiğinden beri bu teknik yaygın bir şekilde kullanılıyor. 

Tüp bebek tedavisinde anne adayları, 10-14 gün boyunca kendilerine hormon enjekte ediyor. Bu sayede gelişen yumurtalar daha sonra hastadan alınarak laboratuvarda dölleniyor ve rahme yerleştiriliyor. 

Başarı şansı yaklaşık yarı yarıya olan bu yöntem bugüne kadar çocuk sahibi olmakta zorlanan pek çok çifte yardım etti. 

Ancak hormon alınmasını gerektirdiği için birtakım sorunları da beraberinde getiriyor. Mide bulantısı ve şişkinlik gibi yan etkilerin yanı sıra yumurtalıklarda ağrılı şişmeye neden olan ovaryan hiperstimülasyon sendromuna da yol açabiliyor. 

Ayrıca başarılı sonuç elde edilmediğinde aynı süreçten tekrar geçmek fiziksel, duygusal ve ekonomik açıdan zorlayıcı olabiliyor. 

Üreme sağlığı alanında geçmişi olan doktor Dina Radenkovic ve araştırmacı Martin Varsavsky, bu sıkıntıların üstesinden gelecek bir yöntem geliştirmek üzere Gameto adlı biyoteknoloji şirketini kurdu.

ABD merkezli şirket, tüp bebeğe alternatif olarak Fertilo adını verdiği ve kök hücrelere dayanan yeni bir yöntem buldu. 

Fertilo'da yumurtaların vücut dışında geliştirilerek hormon alımının azaltılması amaçlanıyor. Hormon iğneleri iki-üç gün boyunca yapıldıktan sonra henüz olgunlaşmayan yumurtalar anne adayının vücudundan alınıyor.

Daha sonra olgunlaşmamış yumurtalar, kök hücrelerden türetilen "yumurtalık destek hücreleri"yle bir araya konarak laboratuvarda geliştiriliyor.

Şirket, yumurtaların doğal olgunlaşma sürecini taklit eden işlemin daha hızlı olduğunu savunuyor. Ayrıca yapılan iğne sayısının yüzde 80 azalmasıyla yan etkilerin hafiflediğini öne sürüyor. 

Gameto, 16 Aralık'ta yaptığı açıklamada Fertilo yoluyla döllenen ilk canlı bebeğin Peru'da doğduğunu duyurdu. 

İsmi açıklanmayan anne, "Fertilo yöntemi, geleneksel yaklaşımlar yerine tercih ettiğim bir seçenek oldu" diyerek ekliyor:

Daha az enjeksiyon ve daha nazik bir yumurta toplama süreciyle, son derece kişisel bir yolculukta bana umut ve güvence verdi.

Bu doğumdaki Fertilo işleminden sorumlu olan Dr. Luis Guzmán da "Yumurtaların minimum hormonal müdahaleyle vücut dışında olgunlaştırılabilmesi, ovaryan hiperstimülasyon sendromu gibi riskleri önemli ölçüde azaltıyor ve yüksek hormon dozlarının yol açtığı yan etkileri hafifletiyor" diyor. 

New York'taki bir üreme kliniğinde çalışan Dr. Brian Levine ise hormon tedavisinin birkaç gün sürmesinden dolayı yeni yöntemin masrafları da azaltacağını düşünüyor.

Fertilo'nun kullanımı halihazırda Peru, Avustralya, Japonya, Arjantin, Paraguay ve Meksika'da onaylanmış durumda. Yöntemin kullanıldığı 10 kişinin hamilelik süreci de devam ediyor.

Şirketin CEO'su Dr. Radenkovic, "Son üç yılda çok şey başardık" diyerek ekliyor: 

Harika bir bilimsel çalışmanın harika şirketlerde kurulabileceğine inanıyorum. Bu yüzden sağlık sektörüne girdim; büyük bir iş kurmanın yanı sıra olumlu bir etki de yaratabiliyoruz.

Independent Türkçe, Interesting Engineering, Forbes, Business Wire