Yunuslar duymak için dişlerini mi kullanıyor?

Yunusların neden çok fazla dişi olduğu uzun zamandır merak konusu (Unsplash)
Yunusların neden çok fazla dişi olduğu uzun zamandır merak konusu (Unsplash)
TT

Yunuslar duymak için dişlerini mi kullanıyor?

Yunusların neden çok fazla dişi olduğu uzun zamandır merak konusu (Unsplash)
Yunusların neden çok fazla dişi olduğu uzun zamandır merak konusu (Unsplash)

Bilim insanları yunusların su altında duymak için dişlerinden yararlanıyor olabileceğini öne sürdü.

Yunusların ağzındaki diş sayısı 240'a kadar çıkabiliyor. Katil balina diye bilinen orkaların 40-56, şişe burunlu yunuslarınsa 72-104 civarında dişi var.

Bilim insanları, bu memelilerin çok sayıda dişe sahip olmasının yemek dışında başka bir işlevi olup olmadığını anlamak için çeşitli türleri inceledi.

Bulguları hakemli dergi The Anatomical Record'da yayımlanan araştırmada, yunusların diş yapısının diğer memelilerden epey farklı olduğu tespit edildi. 

Örneğin dişleri tutan alveol kemik, diğer hayvanlardakinden daha süngerimsi bir yapıya sahipti. Ayrıca yunusların dişlerini tutan yuvaların alışılmadık derecede büyük olduğu ve dişlerin daha gevşek durduğu saptandı.

Araştırmacılar ayrıca yunusların benzersiz bir bağ yapısına sahip olduğunu buldu. Bağın iç tabakasındaki lifler diğer memeliler gibi dişin kökünden yayılıyordu ancak dış tabakadaki lifler süngerimsi kemiğe karmaşık bir şekilde nüfuz ediyordu. 

İki katman arasında başka bir türde rastlanmayan uzun sinir lifleri vardı. Bazı liflerin ucundaysa duyusal reseptörlere benzeyen ve elektrokimyasal sinyallerin daha hızlı iletilmesi sağlayan yapılar görüldü. 

Bilim insanları bulgulara dayanarak yunus dişlerinin, çevredeki değişimleri algılamalarını sağlayan bir rol oynadığını söylüyor.

Ekip, dişlerinin ses dalgalarını algılayan bir anten görevi görerek yunusların su altında daha iyi duymasını sağlıyor olabileceğini öne sürüyor.

Bulguların bu düşünceyi kesin bir şekilde doğruladığını söylemek henüz mümkün değil. Fakat yeni çalışma, yunusların diş yapısının ve sayısının neden farklı olduğuna dair dikkate değer bir açıklama getirmesiyle öne çıkıyor. 

Japonya'daki Tsurumi Üniversitesi'nden Ryo Kodera, yazarları arasında yer aldığı çalışma hakkında şöyle diyor:

Bulgularımız, yunusların dişlerini gelişmiş bir ses algılama sisteminin parçası olarak kullandığı hipotezini destekliyor. Dişlerin, yunusların su altı yaşamına nasıl katkı sağladığına dair fikir veriyor.

Independent Türkçe, IFLScience, New Scientist, The Anatomical Record



İtalya’da bebek kutusu faciası: Alarm çalışmadı, bir aylık bebek öldü

İtalya'da "bebek kutusu" uygulaması Ortaçağ'a kadar uzanıyor (Unsplash)
İtalya'da "bebek kutusu" uygulaması Ortaçağ'a kadar uzanıyor (Unsplash)
TT

İtalya’da bebek kutusu faciası: Alarm çalışmadı, bir aylık bebek öldü

İtalya'da "bebek kutusu" uygulaması Ortaçağ'a kadar uzanıyor (Unsplash)
İtalya'da "bebek kutusu" uygulaması Ortaçağ'a kadar uzanıyor (Unsplash)

İtalya'da terk edilen bebeklere ayrılan bir kutuda ceset bulundu.

Ülkenin güneyindeki Pulya bölgesinde yer alan Bari kentinde perşembe günü yaşanan olayda, kutunun içindeki bir aylık bebek ölü bulundu.

San Giovanni Battista kilisesinin rahibi Antonio Ruccia, İtalyan medyasına yaptığı açıklamada, beşik işlevi gören kutuya bir bebek bırakıldığında normalde alarmın devreye girmesi gerektiğini söylüyor. 

Rahip, olay sırasında Roma'da olduğunu ve cep telefonuna uyarı gelmediğini belirtiyor.

Ölü çocuk, bir cenaze evi işletmecisi tarafından bulundu. Bu kişi hemen Ruccia'yla iletişime geçti, rahip de polise haber verdi. 

İtalya'nın dört bir yanında bulunan bebek kutuları, kadınların bakamadığı çocuklarını kilise ve hastanelerdeki özel beşiklere bırakmasını sağlıyor. 

Bu beşiklerde bir ısıtma sistemi bulunuyor ve birinin kutuya çocuk bırakması durumunda ilgili kişilere cep telefonları üzerinden uyarı gönderiliyor. 

Ancak polis, ısıtma sisteminin çalışıp çalışmadığının ya da bebeğin beşiğe bırakıldığında canlı olup olmadığının tespit edilemediğini bildiriyor. Bebeğin nasıl öldüğü, otopsinin ardından netleşecek. 

Kilise avlusundaki beşiğe en son Aralık 2023'te bebek bırakılmıştı. Bebeğe daha sonra Maria Grazia adı verilmişti. Rahip Ruccia, bu tür olayların yargılanmaması gerektiğini söyleyerek şu ifadeleri kullanmıştı: 

Bebeğinize bakamayacağınızı fark etmenin ardındaki acıyı kimse tahmin edemez.

Tarihi 13. yüzyıla kadar uzanan bu uygulama, 2006'da yürürlüğe konan bir mevzuatla yenilenmişti. Buna göre kadınlara, doğum belgesinde adlarını belirtmeden doğum yapma ve bakamadıkları bebeklerini herhangi bir ceza almadan hastane ya da kiliselere bırakma izni verilmişti. 

Independent Türkçe, CNN, NDTV