2024'ün öne çıkan 10 kitabı

Bu yılın dikkat çeken çeviri ve telif eserlerini bir araya getirdik.

2024, farklı türlerden çarpıcı eserlerin okurlarla buluştuğu bir yayıncılık şölenine sahne oldu (Unsplash)
2024, farklı türlerden çarpıcı eserlerin okurlarla buluştuğu bir yayıncılık şölenine sahne oldu (Unsplash)
TT

2024'ün öne çıkan 10 kitabı

2024, farklı türlerden çarpıcı eserlerin okurlarla buluştuğu bir yayıncılık şölenine sahne oldu (Unsplash)
2024, farklı türlerden çarpıcı eserlerin okurlarla buluştuğu bir yayıncılık şölenine sahne oldu (Unsplash)

Kanatlarını ilk kez bu yıl açan Minerva'nın Baykuşu, 2024'e son bir bakış atıyor. 

Savaş ve siyasi krizlerin eksik olmadığı bu yıl, toplumsal dayanışmadan hayvan haklarına, merhametten anlayışa kadar insanlığın sınıfta kaldığı bir sene oldu.

Kaçımız dört bir yanımızdan yükselen "Hayatını değiştirmelisin" çağrısına kulak verip bir muhasebeye girişecek bilinmez. 

Ama tarihte birçok dönüşümün önce sanattan başladığını biliyoruz. Bu yıl yayımlanan çeviri ve telif eserlerin ortak yanı belki de bize bu çağrıyı hatırlatmaları oldu. 

2024'te bizi gözlerimizi ve kulaklarımızı açmaya davet eden 10 eseri seçtik.

Antony Loewenstein - Filistin Laboratuvarı: İsrail İşgal Teknolojilerini Dünyaya Nasıl İhraç Ediyor?

Hamas'ın 7 Ekim 2023'te düzenlediği Aksa Tufanı'yla başlayan Gazze savaşının üzerinden 14 aydan uzun bir süre geçti. İsrail ordusu bu yıl da binlerce Filistinliyi öldürdü ve Gazze Şeridi'ni enkaza çevirdi.
 

xacdfreg
Loewenstein, İsrail'in Filistin'i nasıl bir laboratuvara dönüştürdüğünü kapsamlı bir araştırmayla ortaya koyuyor (@antloewenstein/Instagram)

Yahudi gazeteci Antony Loewenstein'ın Filistin Laboratuvarı: İsrail İşgal Teknolojilerini Dünyaya Nasıl İhraç Ediyor? adlı çalışması, bu trajik dönemde Tel Aviv yönetiminin savaş siyasetini tekrar yakın merceğe alarak yaşananlara farklı bir perspektiften bakma imkanı sağlıyor. 

Yalnızca Filistinlilere uygulanan zulmü değil, İsrail'in işgal politikalarının dünyanın dört bir yanındaki otoriter rejimlere nasıl ilham kaynağı olduğunu da deşifre eden kitabın daha detaylı incelemesini buradan okuyabilirsiniz.

Antony Loewenstein - Filistin Laboratuvarı: İsrail İşgal Teknolojilerini Dünyaya Nasıl İhraç Ediyor?
İngilizceden çeviren: Özlem Özarpacı, 297 s., 2024, Metis Yayınları

Bülent Diken - Yeni Despotizm: Eski Bir Canavarın Yeniden Canlandırılması

Despotizm kavramını tüm yönleriyle ele alan Bülent Diken'in yeni kitabı, bunun siyaset ve kültür alanlarında nasıl farklı şekillerde işlediğini irdeliyor.

Ekonomi ve güvenliğe indirgenen bir dünyada Yeni Despotizm, otoriter liderlerin izlediği politikaların yıkıcı etkilerini açığa çıkarırken, bunların "demokrasinin hemen her yerde askıya alındığı, küresel çapta bir istisna siyasetinin koyu gölgesi altında" yaşadığımız gündelikteki izdüşümlerini de takip ediyor.
 

ascdfrg
Bülent Diken, yeni kitabında iktidarların sindirme tekniklerini inceliyor (Kadir Has Üniversitesi)

Kadir Has Üniversitesi'nde ve Birleşik Krallık'taki Lancaster Üniversitesi'nde dersler veren akademisyen, Nihilizm ve İsyan, Devrim, Eleştiri'yle de siyasi-kültürel analizlerini farklı açılardan geliştirmişti. Diken'in Graeme Gilloch ve Craig Hammond'la birlikte kaleme aldığı Nuri Bilge Ceylan Sineması'nı da okurlara tavsiye ederiz. 

Bülent Diken - Yeni Despotizm: Eski Bir Canavarın Yeniden Canlandırılması
İngilizceden çeviren: Ayşecan Ay, 208 s., 2024, Metis Yayınları

Michael Hardt - Yıkıcı Yetmişler 

Siyaset felsefesi ve edebiyat kuramı üzerine çalışmalar yapan Michael Hardt, son kitabı Yıkıcı Yetmişler'de, 1970'lerde dünyada patlak veren protestoların ve işçi hareketlerinin yanı sıra çeşitli özyönetim ve direniş çabalarını inceliyor. 
 

safwerg
Yıkıcı Yetmişler, protesto ve grevleri tarihsel bir perspektiften yorumluyor (Duke Üniversitesi)

İtalyan felsefeci Antonio Negri'yle yaptığı ortak çalışmalarla adını duyuran Hardt, kitabında 1970'lerdeki direniş hareketleri arasında "Fatsa Komünü'ne" de yer veriyor. 

Felsefeci, Şili, Nikaragua, Portekiz, İtalya, İran ve Türkiye gibi birçok farklı ülkede yaşanan ayaklanmaları mercek altına aldığı kitabını tanıtmak 12 Ekim'de İstanbul'a gelmişti. Ünlü düşünürün söyleşisiyle ilgili izlenimlerimizi buradan okuyabilirsiniz.

Michael Hardt - Yıkıcı Yetmişler 
İngilizceden çeviren: Münevver Çelik, 352 s., 2024, Otonom Yayıncılık

Martin Heidegger - Sanat Eserinin Kökeni

Sanat Eserinin Kökeni, Heidegger'in ilk defa 13 Kasım 1935'te Freiburg'da sunduğu bir konuşmaya dayanıyor. 

Heidegger'in 1960'a kadar üzerinde çalıştığı ve çeşitli değişiklikler yaptığı bu metin, Platon'dan Baumgartner, Kant ve Romantikler'e kadar uzanan estetik anlayışını ters yüz ediyor.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nden Prof. Dr. Kaan H. Ökten'in çevirisiyle artık Türkçede de Heidegger'in kendine özgü patikalarında yürümek mümkün. 

Martin Heidegger - Sanat Eserinin Kökeni
Almancadan çeviren: Kaan H. Ökten, 104 s., 2024, Alfa Yayınları

Byung-Chul Han - Tefekkür Yaşamı

Tüketim, hız ve eylem üzerine kurulu günümüz toplumuna yerinde bir müdahalede bulunan Tefekkür Yaşamı, derinlemesine düşünmenin imkanlarını sorguluyor.
 

acdfrgt
Han, Almanya ve İsviçre'deki üniversitelerde uzun süre ders verdi (Ketebe Yayınları) 

Eylemsizliği bir tembellik ya da erteleme davranışından ziyade insan varoluşunun özü olarak gören Han, okuru daha farklı bir yaşam tarzına çağırıyor.

Performans baskısı ve sömürü altında silinip giden bir hayat yerine dünyanın, duyguların ve ilişkilerin daha derinlemesine deneyimlenebildiği bir var olma hali bu.

Byung-Chul Han - Tefekkür Yaşamı
Almancadan çeviren: Barış Tut, 100 s., 2024, Ketebe Yayınları

Ayhan Geçgin - Dünyalararasında

Dünyalararasında, bu yılın en vurucu edebiyat eserlerinden biri. 
 

cdfergt
Dünyalararasında, Geçgin'in 6. romanı (Metis Yayınları)

Ayhan Geçgin'in Uzun Yürüyüş'ünü okuyanlara aşina gelecek bir coğrafyada geçen roman, yazının tüm imkanlarını işe koşarak bir anın içindeki yüzlerce katmanı iç içe geçmişliğiyle yakalıyor. 

Belki bir cümle bile denemeyecek parçalanmışlıktaki "Gece, soğuk, bir kaya kovuğu" ifadeleriyle başlayan Dünyalararasında, zihnin kuytularından dünyanın açıklığına uzanan tekinsiz bir anlatı.

Ayhan Geçgin - Dünyalararasında
104 s., 2024, Metis Yayınları

 

Zaven Biberyan - Deniz

Karıncaların Günbatımı ve Meteliksiz Aşıklar gibi romanlarıyla kendine has bir çizgi yaratan Zaven Biberyan'ın Deniz'i, yazarın öykücülükteki ustalığını da gösteriyor.

Getronagan Lisesi'nden Yetişenler Derneği tarafından 1961'de basılan ve 2017'de Aras Yayıncılık tarafından yeniden yayımlanan Deniz, bu yıl ilk kez Türkçede okurlarla buluştu. 
 

evgthy
Biberyan'ın romanları ve öyküleri, yıllarca verdiği mücadeleden izler taşıyor (Aras Yayıncılık)

Gazeteci kimliği ve sosyalist mücadeleye katkılarıyla tanınan Ermeni asıllı yazar, hikayelerinde insana ve yaşama dair tüm çelişkileri gözler önüne seriyor. 

12 öyküden oluşan Deniz'de İstanbul'un sokaklarını mesken tuttuğumuz gibi, Biberyan'ın edebi kişiliğini de daha yakından tanıyoruz. 

Zaven Biberyan - Deniz
Ermeniceden çeviren: Natali Bağdat, 184 s., 2024, Aras Yayıncılık

Barış Bıçakçı - Dünyaya Yeni Gelen Okurlar İçin

Barış Bıçakçı'nın son kitabı, birbirine çeşitli şekillerde dolaylı yollardan bağlanan ve dolanan hikayelerden oluşuyor. Ana karakterin aldığı tuhaf bir ansiklopedi yazma teklifi, aslında hayatın akışında pek fark etmediğimiz detayların merkeze taşındığı, gündeliğin farklı boyutlarını açan bir anlatıya dönüşüyor.

ascdfrg
Bıçakçı'nın yeni romanı İletişim Yayınları etiketiyle okurlarla buluştu (@ArtfulLivingArt / Twitter)

Dünyaya Yeni Gelen Okurlar İçin, Bıçakçı'nın sade ve durgun üslubuyla insanın türlü türlü hallerine ışık tutuyor. 

Edebiyatla ilgilenenlere, Bıçakçı'nın Ayhan Geçgin ve Behçet Çelik'le yazışmalarının yer aldığı Kurbağalara İnanıyorum'u da tavsiye ederiz.

Barış Bıçakçı - Dünyaya Yeni Gelen Okurlar İçin
131 s., 2024, İletişim Yayınları

Rainer Maria Rilke - Hiç Uğruna Bir Nefes

20. yüzyıl şiirinin istikametini tek başına bambaşka bir ufka yerleştiren Rainer Maria Rilke'nin dizelerinin yeniden Türkçede söylenmesi, bu yılın şiir çevirisi alanındaki en önemli olaydı.

Şair ve çevirmen Cem Yavuz'un derleyip notlandırdığı Hiç Uğruna Nefes, Rilke'nin birçok şiirini bir araya getiren büyük bir hazine.
 

ascfdrg
Yeni çevirisinde Rilke'nin şiirlerini, Almanca-Türkçe karşılaştırmalı okuyabilirsiniz (@rebeca6169 / Twitter)

Hayatı boyunca İsviçre'den Mısır'a birçok yere savrulan Rilke, bir dönem Fransız heykeltıraş Rodin'in sekreterliğini de yapmıştı. Bu usta-çırak ilişkisini takip etmek isteyenler, Rachel Corbett'in Hayatını Değiştirmelisin adlı çalışmasını da kesinlikle okumalı.

Rilke'nin ölümünden 6 sene önce 1920'de doğan ve aynı yüzyılda şiiri bir şok tedavisinden geçiren Paul Celan'ın, yine Yavuz'un çevirisiyle 2022'de yayımlanan Sesler İşitin Bizi De adlı derlemesini de öneririz. 

Rainer Maria Rilke - Hiç Uğruna Bir Nefes
Almancadan çeviren: Cem Yavuz, 600 s., 2024, Everest Yayınları

Louis-Ferdinand Céline - Semmelweis

Fransız edebiyatının devlerinden Louis-Ferdinand Céline, bu kısa anlatısında okuru iki asır önceki Viyana'nın tıp dünyasına götürüyor. Bu yolculukta, lohusa humması olarak da bilinen, kadınların doğum esnasında mikrop kapmasından kaynaklanan ölümlerin nedenini aydınlatan hekim Ignaz Philipp Semmelweis'ın trajik hikayesine eşlik ediyoruz. 
 

fergthy
Semmelweis, Céline'in insana dair keskin gözlemleriyle daha da güçleniyor (Wikimedia Commons)

Pasteur'den yaklaşık 40 yıl önce bulaşıcı hastalıklara mikroorganizmaların sebep olduğunu bulan Semmelweis'ın keşfinin hayatları kurtarması, çevresindeki hekimlerin mesleki hırsları nedeniyle engellenir. Baskı ve dışlanmaya dayanamayan Semmelweis ise akıl hastanesine yatırılır ve orada yaşamını kaybeder. 

Gecenin Sonuna Yolculuk'la edebiyatı alt üst eden ve kendisi de doktor olan Céline, bu trajik figürün yaşam öyküsünü bitirme tezine çevirme cesaretini gösterebilecek belki de tek aykırı dehaydı. 

Louis-Ferdinand Céline - Semmelweis
Fransızcadan çeviren: Ayberk Erkay, s. 96, 2024, Jaguar Yayınları

Hayal gücünün sınırlarında: Okumanız gereken 10 bilim kurgu eseri

Mesele ister keyfince yaşamak ister hayata katlanmak olsun, devam etmek için herkesin kendine ve başkalarına anlatacağı bir hikayeye ihtiyacı var.

Yeni yılı sık sık hikayemizde "yeni bir sayfa" olarak görürüz. Boş sayfalar dolarken Céline'in sözü de hepimizin kulağında çınlasın: 

Anlatılmaya değer tek öykü, bedelini ödediğiniz öyküdür.



Tom Cruise'un uzay hayali suya düştü: NASA engeli projeyi durdurdu

Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)
Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)
TT

Tom Cruise'un uzay hayali suya düştü: NASA engeli projeyi durdurdu

Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)
Tom Cruise, yönetmenliğini Christopher McQuarrie'nin üstlendiği Mission: Impossible - Son Hesaplaşma'da (Mission: Impossible – The Final Reckoning) "benzeri görülmemiş bir su altı sahnesi çektiklerini" söylemişti (Paramount)

Tom Cruise'un geliştirme aşamasındaki uzay temalı yeni filminden kötü haber geldi.

Oyuncunun, Yarının Sınırında'nın (Edge of Tomorrow) yönetmeni Doug Liman'la birlikte hayata geçirmeyi planladığı projenin rafa kaldırıldığı öne sürülüyor. Merakla beklenen filmin sinema tarihinde bir ilke imza atması bekleniyordu.

Page Six'in haberine göre filmin çıkmaza girmesinin temel nedeni, Cruise'un NASA'yla çalışabilmek için ABD Başkanı Donald Trump'tan izin istemeye yanaşmaması. 

"Siyasi nedenlerle Trump'tan yardım istemedi"

Yayına konuşan bir kaynak, "Anladığım kadarıyla bu film için NASA'yla koordinasyon şarttı ve Tom Cruise, Donald Trump'tan yardımını rica etmek istemedi" dedi. Kaynak sözlerini, "Federal hükümetten izin alınması gerekiyor. Tom bunu siyasi nedenlerle yapmak istemedi" diye sürdürdü.

2020'de yapılan açıklamalarda Cruise'un, uzayda çekilen ilk kurmaca film üzerinde çalıştığı duyurulmuş, bir NASA yetkilisi de oyuncunun Uluslararası Uzay İstasyonu'nda çekim yapacağını doğrulamıştı.

Ancak 2022'ye kadar projeyle ilgili neredeyse hiç gelişme paylaşılmadı. O yıl Universal Pictures'ın patronu Donna Langley, "Tom Cruise bizi uzaya götürüyor. Dünyayı uzaya taşıyor" diyerek projeyi doğrulamıştı.

Langley, o dönemde yaptığı açıklamada, "Tom'la geliştirme aşamasında harika bir projemiz var" demiş ve şöyle devam etmişti:

Bu proje, gerçekten bunu yapmasını öngörüyor. Bir roketle uzay istasyonuna gitmesi, çekim yapması ve umarız uzay istasyonunun dışında yürüyüş yapan ilk sivil olması hedefleniyor.

İsmi henüz açıklanmayan filmde Cruise'un, "şansı yaver gitmeyen ve bir şekilde Dünya'yı kurtarabilecek tek kişi haline gelen" bir karakteri canlandırması planlanıyordu. 

Oscarlı yönetmenin yeni filminde

Görevimiz Tehlike (Mission: Impossible) yıldızının sıradaki projesi ise Diriliş'in (The Revenant) 4 Oscarlı yönetmeni Alejandro G. Iñárritu'nun imzasını taşıyan ve adı henüz açıklanmayan bir film. 

Yapım hakkında fazla detay bilinmese de 63 yaşındaki Cruise'un, Jesse Plemons, Emma D'Arcy, John Goodman, Sandra Hüller, Riz Ahmed ve Sophie Wilde'ın da yer aldığı güçlü bir oyuncu kadrosuna liderlik edeceği belirtiliyor.

Cruise ve Iñárritu'nun yeni filmi, 2 Ekim 2026'da vizyona girecek.

Independent Türkçe, Page Six, GamesRadar


Rekortmen film 25 yaşında: Jim Carrey 20 milyon doları geri vermek istemiş

Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)
Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)
TT

Rekortmen film 25 yaşında: Jim Carrey 20 milyon doları geri vermek istemiş

Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)
Kült klasikte Jim Carrey, Noel'i çalma planları yaparken küçük bir kızla tanışan alaycı, huysuz ve yalnız Grinç rolünde (Universal Pictures)

Jim Carrey, Ron Howard'ın 2000 yapımı filmi Grinç'in (How the Grinch Stole Christmas) 25. yılı vesilesiyle, filmin yönetmeni ve makyajcısıyla Vulture'a verdiği röportajda, rolün perde arkasına dair çarpıcı ayrıntılar paylaştı. 

Dr. Seuss'un 1957 tarihli çocuk kitabından uyarlanan film, dünya genelinde 346 milyon dolar hasılat elde ederek büyük bir gişe başarısına imza atmış ve ABD'de 2000'in en çok kazanan yapımı olmuştu. 

Ancak Carrey için bu başarı, son derece zorlu bir dönüşüm sürecini de beraberinde getirmişti.

"Sadece yeşile boyayın"

Oyuncu, daha önceki röportajlarında Grinç'i ağır makyaj ve protezlerle canlandırmanın "işkence gibi" olduğunu açıkça dile getirmişti. Vulture'a verdiği yeni röportajda ise bu sürece dair daha önce paylaşmadığı ayrıntıları anlattı.

Carrey'nin yaşadığı zorlu sürece rağmen film, makyaj sanatçısı Rick Baker'a Oscar kazandırmıştı. Baker, stüdyonun başlangıçta Carrey'nin yalnızca yeşile boyanmasını istediğini hatırlattı. Baker, "Stüdyo bize, 'Jim'e 20 milyon dolar ödüyoruz ve onu görmek istiyoruz. Sadece yeşile boyayın' dedi" diye konuştu.

Carrey ise kostümü giymeyi kendisinin istediğini ancak bundan nefret ettiğini anlattı. Oyuncu, Grinç'i canlandırırken ağır makyaj ve maske nedeniyle burnundan nefes alamadığını söyledi. Maske üzerinde nefes almasına izin verecek delikler açmakta zorlandıklarını belirten Carrey, "Sonunda tüm film boyunca ağzımdan nefes almak zorunda kaldım" dedi.

Carrey, kostümün "dayanılmaz derecede kaşındırıcı" olduğunu ve gün boyu onu "çıldırttığını" da sözlerine ekledi. Yüzüne dokunamadığını ya da kaşınamadığını anlatan oyuncu, günde 8 saat makyaj koltuğunda oturduktan sonra projeden ayrılmayı ciddi ciddi düşündüğünü söyledi.

"20 milyon dolarını geri vermeye hazırdı"

Yönetmen Ron Howard da Carrey'nin o dönemde rolü bırakmaya çok yaklaştığını doğruladı. Howard, "20 milyon dolarını geri vermeye bile hazırdı. Bunu ciddi ciddi söylüyordu" dedi.

Ekip, çözümü eski bir özel harekat eğitmeni olan Richard Marcinko'yu projeye dahil etmekte buldu. Carrey, Marcinko'yu "CIA ajanlarına ve özel kuvvetlere işkenceye dayanmayı öğreten biri" diye tanımladı. Oyuncu, Marcinko'nun kendisine stresle başa çıkabilmek için çeşitli yöntemler öğrettiğini anlattı.

Bee Gees'e minnettar

Carrey, makyaj sürecini asıl katlanılır kılan şeyin ise Bee Gees'in müzikleri olduğunu söyledi. Oyuncu, makyaj süresince Bee Gees albümleri dinlediğini anlattı: 

Müzikleri inanılmaz derecede neşeli. Barry Gibb'le hiç tanışmadım ama ona teşekkür etmek istiyorum.

Independent Türkçe, Variety, Vulture, CBR.com


James Cameron sabırsızlıkla beklediği filmi açıkladı

15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)
15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)
TT

James Cameron sabırsızlıkla beklediği filmi açıkladı

15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)
15 milyon dolarlık bütçeyle çekilen Godzilla Minus One, 71 yıllık meşhur serinin en iyileri arasında gösteriliyor (Toho)

James Cameron, Godzilla Minus One'ın devam filmi için heyecanını gizlemekte zorlanıyor. Ünlü yönetmen o kadar hevesli ki gerekirse sette yardımcı olmayı bile teklif etti.

Cameron, Avatar: Ateş ve Kül'ün (Avatar: Fire and Ash) Japonya'daki tanıtımı sırasında, sahneyi Godzilla Minus One'ın yönetmeni Takashi Yamazaki'yle paylaştı ve esprili bir dille, "Minus Zero'yu görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum" dedi. 

"Benim için büyük bir onur"

Cameron sözlerini şöyle sürdürdü: 

Yamazaki sırf burada olmak için setten erken ayrılıp geldi, bu benim için büyük bir onur. Ben de kendisine yardımcı olabileceğimi söyledim.

Yamazaki ise bu teklife gülerek, "Bu durumda işimi elimden alırsınız" diye karşılık verdi. Cameron da "Bence her şey kontrolünüz altında" yanıtını verdi.

II. Dünya Savaşı sonrası Japonya'da geçen Godzilla Minus One, Kamiki Ryunosuke'nin canlandırdığı eski kamikaze pilotu Shikishima Koichi'yi merkezine alıyordu. 

Godzilla'yla ölümcül bir karşılaşmadan sağ kurtulan Koichi, yıllar sonra canavarın yeniden ortaya çıkmasıyla Japonya'yı kurtarmaya çalışan bir askeri ekibe katılıyordu.

Akademi Ödülleri'nde En İyi Görsel Efekt dalında Oscar kazanan Godzilla Minus One, bu başarıya ulaşan ilk Godzilla filmi olmuştu. Yapım, aynı zamanda bu kategoride ödül alan ilk Japon filmi olarak tarihe geçmişti.

Kasım 2023'te Japonya'da gösterime giren yapım, 7,65 milyar yenin (yaklaşık 50 milyon dolar) üzerindeki hasılatıyla ülkede en çok kazanan Godzilla filmi unvanını elde etmişti. 

Film, Kuzey Amerika'da da 56 milyon dolar hasılat elde ederek, tüm zamanların en yüksek gişe gelirine ulaşan Japonca canlı çekim yapımı olmuştu.

2026 sonunda izleyiciyle buluşacak

Devam projesinin 2026'nın sonlarına doğru vizyona girmesi planlanıyor. Kamiki'nin Kōichi rolüyle geri dönmesi, Minami Hamabe'nin ise karakterin sevgilisi Noriko'yu yeniden canlandırması bekleniyor. Ancak filmin konusuna dair henüz hiçbir detay paylaşılmadı ve proje gizemini koruyor.

71 yaşındaki Cameron cephesinde ise sıradaki proje, Avatar: Ateş ve Kül. Jake ve Neytiri bu kez, yeni bir Na'vi kabilesiyle karşı karşıya gelecek.

Merakla beklenen film, 19 Aralık'ta sinemalarda gösterime girecek.

Independent Türkçe, GamesRadar, ScreenRant