Gözlemevi: Suriye'de yıllardır süren çatışmalarda 528 bin kişi öldühttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5097248-g%C3%B6zlemevi-suriyede-y%C4%B1llard%C4%B1r-s%C3%BCren-%C3%A7at%C4%B1%C5%9Fmalarda-528-bin-ki%C5%9Fi-%C3%B6ld%C3%BC
Gözlemevi: Suriye'de yıllardır süren çatışmalarda 528 bin kişi öldü
Suriye'nin başkenti Şam'da 27 Aralık 2024 tarihinde düzenlenen protesto gösterisinde insanlar kayıp yakınlarının fotoğraflarını taşıyarak, Suriye'de işlenen suçların faillerinden hesap sorulmasını talep etti (AFP)
Gözlemevi: Suriye'de yıllardır süren çatışmalarda 528 bin kişi öldü
Suriye'nin başkenti Şam'da 27 Aralık 2024 tarihinde düzenlenen protesto gösterisinde insanlar kayıp yakınlarının fotoğraflarını taşıyarak, Suriye'de işlenen suçların faillerinden hesap sorulmasını talep etti (AFP)
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'nin (SOHR) dün bildirdiğine göre, 2011'den bu yana Suriye'deki çatışmalarda 528 bin 500'den fazla insan öldürüldü.
SOHR’a göre bu sayı, Beşşar Esed rejiminin devrilmesi ve Moskova'ya kaçmasının ardından gözaltı merkezlerinin mahzenlerine, tutukevlerine, hapishanelere ve toplu mezarlara ulaştıktan sonra öldüğü teyit edilen binlerce kişiyi kapsıyor.
SOHR, 2024 yılında Suriye'de yarıdan fazlası sivil olmak üzere 6 bin 700'den fazla insanın öldürüldüğünü belirtti.
Gözlemevi 2011 yılından bu yana rejimin gözaltı merkezlerinde “işkence, sağlık ihmali ve cezaevlerindeki kötü yaşam koşulları altında” 64 binden fazla kişinin öldüğünü belgeledi.
SOHR, geçtiğimiz yıl (2024) Suriye genelinde 240'ı kadın ve 337'si çocuk olmak üzere 3 bin 598 sivilin öldürüldüğünü açıkladı.
SOHR, aralarında eski rejim askerleri ve aşırılık yanlısı gruplardan savaşçıların da bulunduğu 3 bin 179 savaşçının da öldürüldüğünü belirtti.
Şarku’l Avsat’ın SOHR’dan aktardığına göre 2023 yılında yaklaşık bin 900'ü sivil olmak üzere 4bin 360'tan fazla kişinin öldürüldü.
Heyet Tahrir El Şam liderliğindeki muhalif gruplar Kasım ayı sonunda sürpriz bir saldırı başlatarak önemli şehirleri ele geçirdi ve 8 Aralık'ta şafak vakti Şam'a girdi. Suriye Devlet Başkanı başkentten kaçarak, ailesinin elli yılı aşkın iktidarına son verdi.
Suriye'de 13 yıldır süren savaş, yarım milyondan fazla insanın ölümüne ve ülkenin farklı çıkarlara sahip savaşan taraflarca kontrol edilen nüfuz alanlarına bölünmesine neden oldu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan bugün yaptığı açıklamada, Suriye'deki terör örgütü YPG'nin varlığının ortadan kaldırılmasının an meselesi olduğunu söyledi.
Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Fidan, Ankara'nın YPG'nin Suriye'deki varlığını sürdürmesine izin verecek herhangi bir politikayı kabul etmeyeceğini belirtti.
Ürdünlü mevkidaşı Eymen es-Safadi ile ortak bir basın toplantısı düzenleyen Fidan, “Bölgedeki her türlü oyunu görecek durumdayız. Sadece görecek durumda değil, aynı zamanda bozacak durumdayız.” dedi.
Suriye'nin kuzeyinde Türkiye destekli gruplar ile Ankara'nın terör örgütü PKK’nın uzantısı olarak gördüğü YPG'nin ana omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında çatışmalar yaşanıyor.
Ancak Washington, 2019'da Suriye'de DEAŞ'la savaşan bu güçleri, DEAŞ’ın bölgede yeniden ortaya çıkmasını önlemek için ‘elzem’ olarak görüyor. Batı'nın Suriye'deki SDG savaşçılarına vereceği desteğe karşı uyarıda bulunan Fidan, “Bölgede emelleriniz farklıysa, DEAŞ'ı bahane ederek, PKK'yı güçlendirerek başka bir politikaya hizmet edilmek isteniyorsa, ona da geçit yok” ifadelerini kullandı.
Fidan sözlerini şöyle sürdürdü: “Suriye'de ve bölgede DEAŞ tehdidine karşı birlikte neler yapabileceğimizi görüştük. DEAŞ, Müslüman toplumlar için bir zehirdir. Dinimizi kullanarak sınırsız şiddet uygulayarak, vahşice insanların öldürülmesi, terör yoluna gidilmesi, toplumların ve devletlerin bu yolla ifsat edilmesi, istikrarsızlığın ve kaosun oluşturulması bizim sessiz kalacağımız bir durum değildir.”
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) bugün Halep'in doğusundaki Münbiç kırsalında yer alan Tişrin Barajı ve Karakozak Köprüsü ekseninde Türkiye yanlısı Suriye Milli Ordusu (SMO) birlikleri ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında, Türk insansız hava araçları (İHA) tarafından desteklenen yeni çatışmalar ve topçu atışları yaşandığını bildirdi.
SDG'ye ait bir İHA’nın Karakozak Köprüsü yakınlarındaki mevzilerini hedef alması sonucu 4 SMO mensubu hayatını kaybederken, aynı eksende bir SDG üyesi de topçu ateşi sonucu öldü.
Öte yandan, bir Türk İHA’sının SDG'ye ait bir askeri aracı hedef alması sonucu araç sürücüsü ağır yaralanarak tedavi için hastaneye kaldırıldı.
Bombardımanın Münbiç kırsalındaki cephelerde temkinli bir sükunetin hâkim olmasından saatler sonra yeniden başlaması dikkat çekti.
SOHR, çatışmaların başlamasından bu yana her iki taraftan 285 kişinin öldürüldüğünü belgeledi.
SDG'nin daha önce ABD arabuluculuğunda bir ateşkes ilan ettiğini, ancak karşılıklı ihlallerin ve yoğun bombardımanın devam etmesi nedeniyle anlaşmanın başarısız olduğunu, bunun da ölü ve yaralı sayısının artmasına ve her iki tarafın ateşi arasında kalan sivillerin trajedisinin derinleşmesine yol açtığını belirtmek gerekiyor.