Tansiyon ilacı, beyin tümörüne çare olabilir

Beyin taramasında solda katı bir tümörün beyaz kitlesi görülüyor (UCLA)
Beyin taramasında solda katı bir tümörün beyaz kitlesi görülüyor (UCLA)
TT

Tansiyon ilacı, beyin tümörüne çare olabilir

Beyin taramasında solda katı bir tümörün beyaz kitlesi görülüyor (UCLA)
Beyin taramasında solda katı bir tümörün beyaz kitlesi görülüyor (UCLA)

Çinli bilim insanları, yaygın bir hipertansiyon ilacının nadir görülen ancak epey agresif bir beyin tümörünün tedavisinde etkili olabileceğini keşfetti.

Kraniofaringioma iyi huylu bir tümör olmasına rağmen, beynin hipotalamus ve hipofiz bezine yakın kritik sinir yapıları boyunca büyümesi nedeniyle komplikasyonlara yol açabiliyor.

Tümör, konumu nedeniyle hormon işlev bozukluğuna ve obezite, diyabet ve hipotiroidizm gibi metabolik bozukluklara neden olabiliyor.

Halihazırda ana tedavi seçeneği, tümörün nüksetmesi de dahil yüksek riskler taşıyan ameliyat.

Çin Bilim Akademisi'nden araştırmacılar, yaygın bir tansiyon ilacı olan amlodipin besilatın tümör üzerinde güçlü etkileri olduğunu buldu.

Science Translational Medicine adlı akademik dergide yayımlanan çalışmalarında bilim insanları, kraniofaringiomayı taklit etmek için iki fare modeli geliştirdi.

Modeller tümörün patolojik ilerleyişini taklit ederek bilim insanlarının hipotalamusun sinir hücreleriyle kraniofaringioma hücreleri arasındaki bağlantıları incelemelerine olanak sağladı. Bazı nöronları aktive etmenin tümör büyümesini hızlandırdığını, sinir hücresi aktivitesini azaltmanın ise tümör büyümesini engellediğini buldular.

Araştırmacılar potansiyel antitümör etkileri için yaklaşık 3 bin bileşiği taradı ve umut vaat eden 74 bileşik belirledi. Hipertansiyon için yaygın reçete edilen kalsiyum kanal blokeri amlodipin besilatın tümör büyümesini baskılamada özellikle güçlü olduğunu tespit ettiler.

Bilim insanları, ilacın yerleşik güvenlik profili ve yaygın kullanımının onu tümörle mücadelede çok önemli bir aday haline getirebileceğini söylüyor.

İlacın, hipotalamusun sinir hücreleriyle tümör hücreleri arasındaki iletişimde hayati rol oynayan kalsiyum sinyallerini bloke ederek etki gösterdiğinden şüpheleniyorlar.

Çalışmanın lideri Wu Qingfeng, South China Morning Post'a, "Beyin cerrahları, nörologlar, endokrinologlar ve onkologlarla yakın işbirliği yaparak, bu ilacın hasta ihtiyaçlarını karşılamak üzere klinik dönüşümünü teşvik edeceğiz" diye konuştu.

Araştırmacılar, baş ağrısı ve çarpıntı gibi olası yan etkilerinin değerlendirilmesi de dahil ilacın insan beyni üzerindeki etkilerinin daha fazla doğrulanması gerektiğini söylüyor.

Çalışmada, "Terapötik etkiler, nöron-tümör hücre etkileşimlerinde ve nöroendokrin nöronal aktivitede rol oynayan sönümlenmiş kalsiyum geçişleriyle ilişkilendirildi" deniyor.

Bu bulgular suprasellar tümör biyolojisi anlayışımızı derinleştiriyor ve etkili kemoterapilerin klinik keşfi için umut verici yollar sunuyor.

Independent Türkçe



Kedi kübiti, kuantum bilgisayarlarda devrim yaratabilir

Kuantum bilgisayarların gelecekte çok yüksek bir hesaplama hızına ulaşması, güvenlik sistemlerini tehdit ediyor (Reuters)
Kuantum bilgisayarların gelecekte çok yüksek bir hesaplama hızına ulaşması, güvenlik sistemlerini tehdit ediyor (Reuters)
TT

Kedi kübiti, kuantum bilgisayarlarda devrim yaratabilir

Kuantum bilgisayarların gelecekte çok yüksek bir hesaplama hızına ulaşması, güvenlik sistemlerini tehdit ediyor (Reuters)
Kuantum bilgisayarların gelecekte çok yüksek bir hesaplama hızına ulaşması, güvenlik sistemlerini tehdit ediyor (Reuters)

Fransa merkezli bir şirket, hataya dayanıklı kuantum bilgisayarları 2030'a kadar geliştirmeyi hedeflediğini duyurdu. 

Bilgi işleme hızında çığır açması beklenen kuantum bilgisayarlar, halen bazı teknik sorunlarla mücadele ediyor. 

Süperpozisyon denen bir kuantum özelliği sayesinde bu cihazlardaki kübitler, aynı anda hem 0 hem de 1 durumunda olabiliyor. Gücünü buradan alan kübitler, sadece 0 veya 1 durumunda olabilen klasik bilgisayar bitlerine karşılık geliyor.

Ancak mevcut kübitler, ses ve ısı gibi çevresel etkenlerden kolayca etkilenerek süperpozisyon gibi kuantum özelliklerini kaybediyor.

Ayrıca kübitlerin yanlışlıkla 0'dan 1'e veya 1'den 0'a geçmesi de teknolojinin karşılaştığı sorunlar arasında. 

Fransa merkezli şirket Alice & Bob, yeni kedi kübitleriyle bu sorunların üstesinden gelmeyi vaat ediyor. 

Kedi kübiti, ismini ünlü düşünce deneyi Schrödinger'in kedisinden alıyor. Kuantum fiziğindeki süperpozisyonla ilgili bu düşünce deneyinde, bir kutunun içindeki kedi, birisi kutunun içine bakana kadar aynı anda hem canlı hem de ölüdür. 

Klasik kübitler de benzer şekilde aynı aynı anda iki durumda yer alıyor. Fakat Alice & Bob, kedi kübitinin çifte süperpozisyon sergileyerek iki kuantum durumu arasında süperpozisyon sağladığını öne sürüyor.

Şirket bu sayede 0 ve 1 arasındaki istenmeyen geçişlerin engellendiğini ifade ediyor.

Ayrıca yeni kübitin çevresel etkenlere karşı çok daha dayanıklı olduğunu iddia ediyor.

2030'a giden bir yol haritası çizen Alice & Bob, bu tarihte kuantum bilgisayarların hata sorununu çözmeyi umuyor. 

Bu yoldaki ilk hedef olan kedi kübiti geliştirme görevini tamamlayan şirketin sıradaki adımı mantıksal kübitler oluşturmak. 

Aynı bilgiyi içeren kübitlerden oluşan mantıksal kübitler, grup içindeki tek bir kübit arızalandığında hesaplamaların devam etmesini sağlayarak sistemi hataya dayanıklı hale getiriyor.

Şirket nihayetinde 100 mantıksal kübit içeren bir kuantum işlem birimi geliştirerek 2030'da kuantum bilgisayarları "kullanışlı" hale getirmeyi hedefliyor.

Böyle bir çip geliştirmenin zorlu bir görev olmasının yanı sıra Live Science'ın belirttiği gibi, bunun başarılması teknolojinin geniş çapta kullanılabileceği anlamına gelmiyor. 

Independent Türkçe, Live Science, Interesting Engineering, Alice & Bob