Romalı gladyatörün DNA'sı, İskandinav tarihine dair şaşırtıcı gerçekleri ortaya çıkardı

Vikingler, MS 8 ila 11. yüzyılda Avrupa'nın geniş bölgelerine yayılmıştı (Wikimedia)
Vikingler, MS 8 ila 11. yüzyılda Avrupa'nın geniş bölgelerine yayılmıştı (Wikimedia)
TT

Romalı gladyatörün DNA'sı, İskandinav tarihine dair şaşırtıcı gerçekleri ortaya çıkardı

Vikingler, MS 8 ila 11. yüzyılda Avrupa'nın geniş bölgelerine yayılmıştı (Wikimedia)
Vikingler, MS 8 ila 11. yüzyılda Avrupa'nın geniş bölgelerine yayılmıştı (Wikimedia)

İskandinavların, Anglosaksonlar ve Vikingler'den çok önce Britanya'da yaşadığı ortaya kondu.

MS 5. yüzyılda Anglosaksonların Britanya'ya varmasının ardından İskandinav akını başlamış ve ilk büyük Viking baskını MS 793'te gerçekleşmişti. 

Ancak yeni bir araştırmaya göre İskandinavların ataları, Britanya'ya çok daha önceden gitmiş olabilir. 

Bilim insanları yüzlerce yıl önce yaşamış kişilerin DNA'sındaki değişimlere bakarak büyük grupların göçleri hakkında fikir edinebiliyor.

Diğer yandan sözkonusu grupların genetiği birbirine çok benzediğinde çıkarım yapmak epey zorlaşıyor. 

Uluslararası bir araştırma ekibi, yeni bir yöntem uygulayarak bu sorunun üstesinden gelmeyi başardı. Ekip, popülasyonlar arasındaki tüm genetik farklılıklar yerine, genomlardaki nispeten yeni mutasyonlara odaklanarak grupların ilişkisini detaylıca inceledi. 

Bulguları hakemli dergi Nature'da dün (1 Ocak) yayımlanan çalışmada MS 1-1000 yıllarında yaşamış yaklaşık 1500 Avrupalının genomu analiz edildi. 

Birleşik Krallık'ın York kentinde MS 2-4. yüzyılda yaşayan bir kişinin atalarının yüzde 25 oranında İskandinav olduğu ortaya kondu. Bilim insanları bu kişinin Romalı bir asker veya gladyatör olduğunu düşünüyor.

Bulgular 5. yüzyıldan önce Britanya'da İskandinavların var olduğunu gösteriyor.

Almanya'nın güneyi, İtalya, Polonya ve Slovakya'da da İskandinav kökenleri taşıyan kişilerin kalıntıları bulundu.

Araştırmacılar ayrıca Viking kalıntılarıyla bilinen İsveç'in Öland adasına gömülmüş kişilerin, Orta Avrupa ve Britanyalı ataları olduğunu tespit etti.

Makalenin başyazarı Dr. Leo Speidel bulguları şöyle değerlendiriyor: 

İskandinavya'daki Viking çağının genetik yapısını tamamen değiştiren, İskandinavya'ya doğru daha önce bilinmeyen bu göçün yaklaşık MS 500-800 döneminde yaşandığını bulduk.

Bulgular, 5. yüzyılda bu bölgeye giden İskandinavların tamamen yabancı bölgeleri fethetmediğine ve atalarının gittiği yolları tekrar yürüdüğüne işaret ediyor.

Araştırmada kullanılan yeni teknik, Avrupa'nın ötesinde pek çok gözden kaçmış göç ve etkileşimleri açığa çıkarma potansiyeli taşıyor. Dr. Speidel şu ifadeleri kullanıyor:

Yeni yöntemimiz dünyadaki diğer popülasyonlara da uygulanarak bulmacanın diğer eksik parçalarını ortaya çıkarabilir.

Independent Türkçe, Guardian, Telegraph, Science Daily, Nature



Kedi kübiti, kuantum bilgisayarlarda devrim yaratabilir

Kuantum bilgisayarların gelecekte çok yüksek bir hesaplama hızına ulaşması, güvenlik sistemlerini tehdit ediyor (Reuters)
Kuantum bilgisayarların gelecekte çok yüksek bir hesaplama hızına ulaşması, güvenlik sistemlerini tehdit ediyor (Reuters)
TT

Kedi kübiti, kuantum bilgisayarlarda devrim yaratabilir

Kuantum bilgisayarların gelecekte çok yüksek bir hesaplama hızına ulaşması, güvenlik sistemlerini tehdit ediyor (Reuters)
Kuantum bilgisayarların gelecekte çok yüksek bir hesaplama hızına ulaşması, güvenlik sistemlerini tehdit ediyor (Reuters)

Fransa merkezli bir şirket, hataya dayanıklı kuantum bilgisayarları 2030'a kadar geliştirmeyi hedeflediğini duyurdu. 

Bilgi işleme hızında çığır açması beklenen kuantum bilgisayarlar, halen bazı teknik sorunlarla mücadele ediyor. 

Süperpozisyon denen bir kuantum özelliği sayesinde bu cihazlardaki kübitler, aynı anda hem 0 hem de 1 durumunda olabiliyor. Gücünü buradan alan kübitler, sadece 0 veya 1 durumunda olabilen klasik bilgisayar bitlerine karşılık geliyor.

Ancak mevcut kübitler, ses ve ısı gibi çevresel etkenlerden kolayca etkilenerek süperpozisyon gibi kuantum özelliklerini kaybediyor.

Ayrıca kübitlerin yanlışlıkla 0'dan 1'e veya 1'den 0'a geçmesi de teknolojinin karşılaştığı sorunlar arasında. 

Fransa merkezli şirket Alice & Bob, yeni kedi kübitleriyle bu sorunların üstesinden gelmeyi vaat ediyor. 

Kedi kübiti, ismini ünlü düşünce deneyi Schrödinger'in kedisinden alıyor. Kuantum fiziğindeki süperpozisyonla ilgili bu düşünce deneyinde, bir kutunun içindeki kedi, birisi kutunun içine bakana kadar aynı anda hem canlı hem de ölüdür. 

Klasik kübitler de benzer şekilde aynı aynı anda iki durumda yer alıyor. Fakat Alice & Bob, kedi kübitinin çifte süperpozisyon sergileyerek iki kuantum durumu arasında süperpozisyon sağladığını öne sürüyor.

Şirket bu sayede 0 ve 1 arasındaki istenmeyen geçişlerin engellendiğini ifade ediyor.

Ayrıca yeni kübitin çevresel etkenlere karşı çok daha dayanıklı olduğunu iddia ediyor.

2030'a giden bir yol haritası çizen Alice & Bob, bu tarihte kuantum bilgisayarların hata sorununu çözmeyi umuyor. 

Bu yoldaki ilk hedef olan kedi kübiti geliştirme görevini tamamlayan şirketin sıradaki adımı mantıksal kübitler oluşturmak. 

Aynı bilgiyi içeren kübitlerden oluşan mantıksal kübitler, grup içindeki tek bir kübit arızalandığında hesaplamaların devam etmesini sağlayarak sistemi hataya dayanıklı hale getiriyor.

Şirket nihayetinde 100 mantıksal kübit içeren bir kuantum işlem birimi geliştirerek 2030'da kuantum bilgisayarları "kullanışlı" hale getirmeyi hedefliyor.

Böyle bir çip geliştirmenin zorlu bir görev olmasının yanı sıra Live Science'ın belirttiği gibi, bunun başarılması teknolojinin geniş çapta kullanılabileceği anlamına gelmiyor. 

Independent Türkçe, Live Science, Interesting Engineering, Alice & Bob