Gambiya'daki kadın sünneti tartışmalarının beklenmedik bir sonucu oldu

Kadın sünneti yasağını kaldırma çalışmaları protestolarla karşılaştı (Malick Njie/Reuters)
Kadın sünneti yasağını kaldırma çalışmaları protestolarla karşılaştı (Malick Njie/Reuters)
TT

Gambiya'daki kadın sünneti tartışmalarının beklenmedik bir sonucu oldu

Kadın sünneti yasağını kaldırma çalışmaları protestolarla karşılaştı (Malick Njie/Reuters)
Kadın sünneti yasağını kaldırma çalışmaları protestolarla karşılaştı (Malick Njie/Reuters)

Gambiya'da kadın sünneti yasağını kaldırmaya yönelik çabalar ilginç bir sonuç doğurdu: Afrika ülkesinde kadınların cinsel hazzı artık daha fazla önemseniyor.

Kadın sünneti, klitoris ve labia minora gibi kadınların dış cinsel organlarının, tıbbi bir gereklilik olmadan tamamen veya kısmen çıkarılmasını ifade ediyor.

Kadınların cinsel hazzını azaltan bu işlemin enfeksiyon, şiddetli ağrılar, kısırlık ve hatta ölüm gibi sonuçları olabiliyor. 

Gambiya'da 2015'te yasaklanan kadın sünnetini uygulayanlar para ve hapis cezasına çarptırılabiliyor. 

Birleşmiş Milletler'e göre Afrika ülkesinde 15-49 yaşındaki kadın ve kız çocuklarının yüzde 76'sı bu işleme maruz kaldı. 

Yasağı kaldırma amacıyla parlamentoya yasa tasarısı sunulmuş ancak teklif geçen yıl temmuzda reddedilmişti.

"Hiç bu kadar açık konuşulmamıştı"

Washington Post'un haberine göre Gambiya'da kadınların cinsel yaşamında bu süreçte önemli değişimler yaşandı. 

26 yaşındaki Seray Sidibeh, ülkedeki çoğu kadının seksin zevk almak için yapıldığını düşünmediğini ancak son zamanlarda bu durumun değiştiğini söylüyor. 

Kadın hakları aktivisti Fatoumata Sanneh de "Her zaman erkekleri memnun etmek ve onların hoşuna giden şeyler önemliydi" diyerek ekliyor: 

Daha önce kadınlar hakkında onları kontrol etmekten başka bir şey konuşulmuyordu. Ama bu tartışmalar sayesinde bu değişiyor; ülke olarak büyüyoruz, ilerliyoruz.

Kadın sünnetini savunanlar uygulamayı kültürel, dini ve sağlık gerekçeleriyle desteklerken, karşı çıkanlar bunun yarattığı tehlikelere dikkat çekiyor.

Aktivist Fallu Sowe, yasağı kaldırmak isteyenlerin bunun kadınların arzularını kontrol etme amacı taşıdığını söyleyerek cinsellikle ilgili daha rahat konuşulmasına zemin hazırladığını ifade ediyor.

27 yıldır kadın sünnetine karşı mücadele eden Sowe, bu meselenin "hiçbir zaman şimdiki kadar açıkça konuşulmadığını" ekliyor.

Erkekler de sorunu fark etmeye başladı

Pozitif maskülenliği teşvik eden bir sivil toplum kuruluşunun yöneticisi Modou Lamin Davies de erkeklerin, kadın sünnetinin yatak odasındaki etkilerini yeni yeni anlamaya başladığını belirtiyor. 

Erkekler, sünnet edilmiş kadınların seks yaparken keyif almakta zorlandığını fark ederek partnerlerini memnun etme yolları aramaya başlamış. 

Sünnet işlemini gerçekleştiren 65 yaşındaki Mariam Njie de kadınların bu şikayetlerinin yakın zamanda ortaya çıktığını söylüyor. Ancak Njie uygulama "nesillerdir" devam ettiği için kadınlara inanmadığını ekliyor.

Washington Post ayrıca genç bir kadının sosyal medyadan seks oyuncakları satmaya başladığını ve bir ay içinde yüzlerce kadın müşterisi olduğunu aktarıyor.

Diğer yandan ismi açıklanmayan kadın, çoğu müşterisinin oyuncakları gizlice aldığını ve önlerinde uzun bir yol olduğunu söylüyor.

Davies yasağı kaldırma tartışmaları hakkında "Her ne kadar korkunç olsa da gizli bir lütuftu" diyor: 

Daha önce hasıraltı edilen pek çok meseleyi gün yüzüne çıkardı.

Independent Türkçe, Washington Post, CNN, Reuters, UNICEF



Demokratik Kongo'da 102 idam: 70 kişi daha sırada

Düşmandan kaçmak, savaş mühimmatını uygunsuz şekilde dağıtmak, emirleri ihlal etmek ve hırsızlık gibi çeşitli suçlardan yargılanan onlarca asker geçen yıl idam cezası almıştı (Reuters)
Düşmandan kaçmak, savaş mühimmatını uygunsuz şekilde dağıtmak, emirleri ihlal etmek ve hırsızlık gibi çeşitli suçlardan yargılanan onlarca asker geçen yıl idam cezası almıştı (Reuters)
TT

Demokratik Kongo'da 102 idam: 70 kişi daha sırada

Düşmandan kaçmak, savaş mühimmatını uygunsuz şekilde dağıtmak, emirleri ihlal etmek ve hırsızlık gibi çeşitli suçlardan yargılanan onlarca asker geçen yıl idam cezası almıştı (Reuters)
Düşmandan kaçmak, savaş mühimmatını uygunsuz şekilde dağıtmak, emirleri ihlal etmek ve hırsızlık gibi çeşitli suçlardan yargılanan onlarca asker geçen yıl idam cezası almıştı (Reuters)

Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nden gelen açıklamaya göre son bir haftada 102 erkek idam edildi, 70 kişi de sırada bekliyor. 

Adalet Bakanı Constant Mutamba'nın AP'ye yaptığı açıklamaya göre, 18-35 yaşındaki idam mahkumları silahlı soyguncu ve "şehir eşkıyasıydı".

Mutamba'nın Amerikan haber ajansına dün akşam ilettiği yazılı açıklamada 45 kişinin aralık sonlarında, 57'sininse son 48 saatte idam edildiği bildirildi.

İdamların infazının Orta Afrika ülkesinin kuzeybatısındaki Angenga hapishanesinde gerçekleştirildiği aktarıldı. 

Bakan Mutamba, üçüncü bir idam dalgasının işaretini verdi. 

70 kişi daha Angenga'ya gönderilse de durumları hakkında detaylı açıklama yapılmadı. 

Bölgede Kuluna diye bilinen çete üyelerinin idam edilmesi güvenlik ve düzenin bu yolla sağlanacağını düşünenleri sevindirdi. 

İnsan hakları ihlallerini ve geri dönülemez bir ceza olan idamın istismar edilebileceğini vurgulayanlar da var. 

Ülkenin doğusundaki Goma kentinin sakinlerinden Fiston Kakule, "Bakanın bu kararını memnuniyetle karşılıyoruz çünkü kentteki suçların sonlanmasına yardımcı olacak. Akşam 8'den sonra Kulunalara denk gelme korkusuyla rahat hareket edemiyoruz" dedi.

İnsan hakları aktivisti Espoir Muhinuka, siyasi baskının yanlış sonuçlara yol açabileceğini işaret ederek yargısız infazlardan kaçınılması ve hukuki süreçlerin sıkı bir şekilde korunması çağrısında bulundu:

Kongo Demokratik Cumhuriyeti'ndeki durum karmaşık ve çok boyutlu bir yaklaşım gerektiriyor. Şehir çeteleriyle mücadelenin, genelde suça neden olan yolsuzluk, işsizlik ve toplumsal dışlanmayla savaşla birlikte yapılması gerekiyor.

Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde idam 2003'ten sonra uzun süre boyunca uygulanmasa da Mart 2024'te ülke yönetimi cezaların infazı yönünde karar almıştı. 

İdamın vatana ihanetle suçlanan askerler için geri getirildiği bildirilmişti. 

Mayısta 8, temmuzdaysa 25 asker çatışmadan kaçma gibi gerekçelerle idam cezasına çarptırılsa da bilindiği kadarıyla hiçbirinin cezası infaz edilmedi. 

Geçmişte Fransa, Belçika ve Portekiz arasında paylaşılan Kongo bölgesinde günümüzde üç ülke var.

Eskiden Belçika'nın kontrol ettiği topraklardaki ülke 1971'den 1997'ye kadar Zaire diye anıldıktan sonra adını Kongo Demokratik Cumhuriyeti olarak değiştirdi.

Fransa'nın nüfuz alanında kalan bölgeler Kongo Cumhuriyeti diye biliniyor. 

Geçmişte Portekiz Kongosu olarak bilinen topraklar da Angola'ya bağlı.

Independent Türkçe, CNN, AP