Axios: Biden, İran'ın nükleer tesislerini vurma planlarını görüştü

Washington, Tahran'ın nükleer silaha sahip olma yolunda hızlanmasından endişe duyuyor

 ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Axios: Biden, İran'ın nükleer tesislerini vurma planlarını görüştü

 ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Başkan Joe Biden'a Donald Trump'ın 20 Ocak'taki yemin töreninden önce İran’ın ‘nükleer silaha sahip olma yolunda hızlanması’ halinde İran'ın nükleer tesislerine yönelik ‘potansiyel bir ABD saldırısı’ için seçenekler sundu.

Konu hakkında bilgi sahibi üç kaynağın Axios'a verdiği bilgiye göre Sullivan, Biden'a saldırının detaylarını birkaç hafta önce yapılan ve şimdiye kadar gizli tutulan bir toplantıda anlattı.

Kaynaklar, Biden'ın toplantı sırasında saldırıya ‘yeşil ışık yakmadığını’ ve ‘o zamandan (toplantı gününden) beri de bunu yapmadığını’ söyledi. Kaynaklara göre Biden ve ulusal güvenlik ekibi yaklaşık bir ay önce gerçekleşen toplantıda çeşitli seçenekleri ve senaryoları tartıştı, ancak Başkan nihai bir karar vermedi.

Konuyla ilgili bilgi sahibi bir ABD'li yetkili Beyaz Saray'daki toplantının ‘yeni bir istihbarattan kaynaklanmadığını ve Biden'ın evet ya da hayır kararıyla sonuçlanmasının amaçlanmadığını’ bildirdi.

Yetkili, bunun İran'ın 20 Ocak'tan önce uranyumu yüzde 90 saflıkta zenginleştirmek gibi adımlar atması halinde ABD'nin nasıl karşılık vereceğine ilişkin ‘ihtiyatlı senaryo planlaması’ tartışmasının bir parçası olduğunu açıkladı.

Bir başka kaynak ise şu anda Beyaz Saray'da İran'ın nükleer tesislerine karşı olası bir askerî harekât konusunda aktif bir tartışma olmadığını söyledi.

Sullivan kısa bir süre önce yaptığı açıklamada, Biden yönetiminin zayıflamış bir İran'ın nükleer silah edinmeye çalışabileceğinden endişe duyduğunu belirtmiş ve Trump ekibini bu risk konusunda bilgilendirdiğini ifade etmişti.

İran'ın Ortadoğu'daki etkisi, İsrail'in Hamas ve Hizbullah’a yönelik saldırıları ve ardından Suriye'de Devlet Başkanı Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından gerileme yaşadı.

CNN'e konuşan Sullivan, İsrail'in füze üretim fabrikaları ve hava savunma sistemleri de dahil olmak üzere İran tesislerine yönelik son saldırılarına atıfta bulunarak, Tahran'ın ‘konvansiyonel kabiliyetlerinin’ azaldığını söyledi. Şarku’l Avsat’ın CNN’den aktardığına göre Sullivan şu ifadeleri kullandı: “İran'da ‘Belki de artık nükleer silah peşinde koşmalıyız… Belki de nükleer doktrinimizi yeniden gözden geçirmeliyiz’ diyen seslerin çıkması şaşırtıcı değil.”

Dün Axios'a konuşan kaynaklar, aralarında Sullivan'ın da bulunduğu bazı isimlerin İran'ın hava savunma ve füze kabiliyetlerini zayıflatmanın yanı sıra Tahran'ın bölgedeki vekil güçlerinin kabiliyetlerini azaltmanın başarılı bir saldırı ihtimalini güçlendireceğine ve İran'ın misilleme riskini azaltacağına inandıklarını söyledi.

ABD'li bir yetkili Sullivan'ın Biden'a konuyla ilgili herhangi bir tavsiyede bulunmadığını, sadece senaryo planlamasını görüştüğünü bildirdi. Beyaz Saray konu hakkında yorum yapmayı reddetti.



Demokratik Kongo'da 102 idam: 70 kişi daha sırada

Düşmandan kaçmak, savaş mühimmatını uygunsuz şekilde dağıtmak, emirleri ihlal etmek ve hırsızlık gibi çeşitli suçlardan yargılanan onlarca asker geçen yıl idam cezası almıştı (Reuters)
Düşmandan kaçmak, savaş mühimmatını uygunsuz şekilde dağıtmak, emirleri ihlal etmek ve hırsızlık gibi çeşitli suçlardan yargılanan onlarca asker geçen yıl idam cezası almıştı (Reuters)
TT

Demokratik Kongo'da 102 idam: 70 kişi daha sırada

Düşmandan kaçmak, savaş mühimmatını uygunsuz şekilde dağıtmak, emirleri ihlal etmek ve hırsızlık gibi çeşitli suçlardan yargılanan onlarca asker geçen yıl idam cezası almıştı (Reuters)
Düşmandan kaçmak, savaş mühimmatını uygunsuz şekilde dağıtmak, emirleri ihlal etmek ve hırsızlık gibi çeşitli suçlardan yargılanan onlarca asker geçen yıl idam cezası almıştı (Reuters)

Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nden gelen açıklamaya göre son bir haftada 102 erkek idam edildi, 70 kişi de sırada bekliyor. 

Adalet Bakanı Constant Mutamba'nın AP'ye yaptığı açıklamaya göre, 18-35 yaşındaki idam mahkumları silahlı soyguncu ve "şehir eşkıyasıydı".

Mutamba'nın Amerikan haber ajansına dün akşam ilettiği yazılı açıklamada 45 kişinin aralık sonlarında, 57'sininse son 48 saatte idam edildiği bildirildi.

İdamların infazının Orta Afrika ülkesinin kuzeybatısındaki Angenga hapishanesinde gerçekleştirildiği aktarıldı. 

Bakan Mutamba, üçüncü bir idam dalgasının işaretini verdi. 

70 kişi daha Angenga'ya gönderilse de durumları hakkında detaylı açıklama yapılmadı. 

Bölgede Kuluna diye bilinen çete üyelerinin idam edilmesi güvenlik ve düzenin bu yolla sağlanacağını düşünenleri sevindirdi. 

İnsan hakları ihlallerini ve geri dönülemez bir ceza olan idamın istismar edilebileceğini vurgulayanlar da var. 

Ülkenin doğusundaki Goma kentinin sakinlerinden Fiston Kakule, "Bakanın bu kararını memnuniyetle karşılıyoruz çünkü kentteki suçların sonlanmasına yardımcı olacak. Akşam 8'den sonra Kulunalara denk gelme korkusuyla rahat hareket edemiyoruz" dedi.

İnsan hakları aktivisti Espoir Muhinuka, siyasi baskının yanlış sonuçlara yol açabileceğini işaret ederek yargısız infazlardan kaçınılması ve hukuki süreçlerin sıkı bir şekilde korunması çağrısında bulundu:

Kongo Demokratik Cumhuriyeti'ndeki durum karmaşık ve çok boyutlu bir yaklaşım gerektiriyor. Şehir çeteleriyle mücadelenin, genelde suça neden olan yolsuzluk, işsizlik ve toplumsal dışlanmayla savaşla birlikte yapılması gerekiyor.

Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde idam 2003'ten sonra uzun süre boyunca uygulanmasa da Mart 2024'te ülke yönetimi cezaların infazı yönünde karar almıştı. 

İdamın vatana ihanetle suçlanan askerler için geri getirildiği bildirilmişti. 

Mayısta 8, temmuzdaysa 25 asker çatışmadan kaçma gibi gerekçelerle idam cezasına çarptırılsa da bilindiği kadarıyla hiçbirinin cezası infaz edilmedi. 

Geçmişte Fransa, Belçika ve Portekiz arasında paylaşılan Kongo bölgesinde günümüzde üç ülke var.

Eskiden Belçika'nın kontrol ettiği topraklardaki ülke 1971'den 1997'ye kadar Zaire diye anıldıktan sonra adını Kongo Demokratik Cumhuriyeti olarak değiştirdi.

Fransa'nın nüfuz alanında kalan bölgeler Kongo Cumhuriyeti diye biliniyor. 

Geçmişte Portekiz Kongosu olarak bilinen topraklar da Angola'ya bağlı.

Independent Türkçe, CNN, AP