Türkiye’ye yakın SMO grupları ile SDG Münbiç'in dış mahallelerinde çatışıyor

ABD Ayn el-Arap ve Haseke’ye askeri takviye gönderirken Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu, sınırda inceleme ve denetlemelerde bulundu

Münbiç'te konuşlu Türkiye’ye yakın SMO gruplarının üyeleri (AFP)
Münbiç'te konuşlu Türkiye’ye yakın SMO gruplarının üyeleri (AFP)
TT

Türkiye’ye yakın SMO grupları ile SDG Münbiç'in dış mahallelerinde çatışıyor

Münbiç'te konuşlu Türkiye’ye yakın SMO gruplarının üyeleri (AFP)
Münbiç'te konuşlu Türkiye’ye yakın SMO gruplarının üyeleri (AFP)

Suriye'nin kuzeyinde Halep'in doğu kırsalındaki Tişrin Barajı bölgesi ve Münbiç'in güneydoğusunda Türkiye’ye yakın Suriye Milli Ordusu (SMO) grupları ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında şiddetli çatışmalar devam ediyor. Öte yandan Türkiye, Fırat'ın doğusundaki Ayn el-Arap (Kobani), Rakka ve Haseke bölgelerine yönelik yoğun askeri müdahalelerini sürdürüyor.

Tüm bunlar olurken ABD liderliğindeki DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) Ayn el-Arap ve Haseke'ye takviye güç göndermeye devam etti. Bir diğer gelişmede Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu Suriye sınırında konuşlu birlikleri denetledi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Türk savaş uçaklarının Halep'in doğu kırsalındaki Münbiç'in güneydoğusunda yer alan Tişrin Barajı bölgesi ve Deyr Hafir beldesindeki SDG’ye ait mevzileri hedef aldığını bildirdi.

scdvfbgrthy
Münbiç'in güneydoğusuna düzenlen hava saldırıları sırasında yükselen duman (SOHR)

SDG tarafından yapılan açıklamada, Türkiye’ye yakın SMO gruplarının Münbiç'in güneyindeki ve doğusundaki bazı köylere geniş çaplı bir saldırı başlattığı ve günlerdir Fırat Nehri üzerindeki Tişrin Barajı çevresini kontrol etmeye yönelik saldırıları püskürtmeyi başardıkları belirtildi.

Şiddetli çatışmalar

SMO grupları, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait 5 insansız hava aracının (İHA) desteğiyle şiddetli saldırılar başlattı. SMO, Münbiç'in güneyindeki ve doğusundaki el-Atşana, es-Saideyn, Hirbet Tuveyni, Şeyh Ubeyd el-Mustafa, Hirbet Zemale, el-Mustaha, Siryatil tepesi ve Aluş köylerine şiddetli saldırılar düzenledi.

SDG, ‘tüm saldırıları engellemeyi’ başardığını, çok sayıda SMO üyesinin öldürdüğünü ve askeri araçların imha edildiğini bildirdi.

Cumartesi günü meydana gelen bombardıman ve çatışmalar sonucunda SDG’nin 12 üyesi öldürüldü ve 8'i yaralandı. SOHR, SDG’nin 50 üyesinin öldürüldüğünü aktarırken SMO gruplarının cumayı cumartesiye bağlayan gece Türkiye'nin hava saldırıları ve bölgeye yönelik yoğun topçu bombardımanından faydalanarak Münbiç kırsalındaki bazı köylere saldırdıklarını kaydetti.

SDG'nin saldırganların ilerlemesini engellemek için mayın patlatarak karşılık verdiğini ve yeni hava saldırıları beklentisiyle bölgeye daha fazla takviye gönderdiğini açıkladı. Çatışmalar Hac Hüseyin, es-Saideyn, el-Atşana, Aluş ve el-Mustaha köylerinde yoğunlaşırken, bölge sakinleri çatışmaların tırmanmasından endişe ediyor.

SMO grupları ile SDG'ye bağlı Münbiç Askeri Konseyi güçleri arasında Tişrin Barajı çevresindeki köylerde çatışmalar devam ederken grupların geçtiğimiz aralık ayında Özgürlük Şafağı Operasyonu kapsamında Münbiç ve Tel Rıfat'ın kontrolünü ele geçirmesiyle değişen kontrol haritasında radikal bir değişiklik olmadı. Özgürlük Şafağı Operasyonu Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ve Türkiye’ye yakın muhalif grupların geçtiğimiz kasım ayı sonlarında Şam'a doğru ilerlemesinin ardından başlatılmıştı.

vbgnhjuk
Münbiç’teki çatışmalarda öldürülen SDG üyeleri için Haseke'nin Kamışlı kentinde düzenlenen cenaze töreninden bir kare (Reuters)

Öte yandan Rakka’nın batısındaki Tabka kırsalında yer alan el-Carniye beldesindeki elektrik santraline art arda 3 hava saldırısı düzenledi. Saldırılar sonucunda santralde önemli maddi hasar meydana geldi.

Tabka kırsalındaki el-Hurriya beldesinde bulunan belediye binasına İHA ile düzenlenen saldırıda SDG'nin iç güvenlik güçlerinin (Asayiş) iki üyesi yaralandı.

Haseke'nin kuzeybatısındaki Ebu Rasin beldesi ve Tel Tamer kırsalı Türkiye’nin topçu birlikleri tarafından hedef alındı, ancak herhangi bir kayıp rapor edilmedi.

Cuma günü Ayn el-Arap kırsalındaki Şirin beldesinin güneyinde yer alan Bucak köyünde SDG'ye ait bir askeri mevzi İHA ile hedef alındı.

TSK ve SMO grupları ile SDG arasında gerilim devam ederken ABD ve DMUK güçleri, SDG’nin kontrolündeki bölgelere askeri takviye göndermeye devam etti.

ABD’den takviye güçler

Askeri araçlar, çimento blokları ve yakıt tankları taşıyan 20 tırdan oluşan bir ABD askeri konvoyu cumartesi günü Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) topraklarından el-Velid Sınır Kapısı üzerinden Suriye topraklarına girerek Haseke kırsalındaki Tel Baydar ve Kasrak üslerine doğru yola çıktı.

jukı8
ABD Ayn el-Arap'a takviye güç gönderdi (SOHR)

SOHR, ABD’nin Tel Baydar ve Kusrak'taki üslerinden Halep'in doğu kırsalındaki Ayn el-Arap'a 13 zırhlı araç, çok sayıda yakıt tankı ve askeri araçtan oluşan bir konvoy gönderdiğini ve burada bir askeri üssün inşasının tamamlandığını bildirdi.

Bir diğer gelişmede Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu dün, Kilis Çıldıroba'daki 6'ncı Kolordu ve Müşterek Özel Görev Kuvvet Komutanlığı Esas Komuta Yeri ile Şanlıurfa Akçakale'de konuşlu üs bölgesinde inceleme ve denetlemelerde bulundu.

Milli Savunma Bakanlığı'nın X hesabından dün yapılan açıklamaya göre Orgeneral Bayraktaroğlu sınırda ve Suriye ile Irak'ın kuzeyindeki operasyon bölgelerinde bulunan askeri birliklerin komutanlarıyla video konferans yoluyla bir toplantı yaptı. Gelişmeler hakkında bilgi alan Orgeneral Bayraktaroğlu, önümüzdeki dönemde gerçekleştirilecek operasyonlarla ilgili talimatlar verdi.

Suriye ile ticari faaliyetlerin artırılması

Suriye’deki askeri adımların yanı sıra Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Hatay'ın güneyinde bulunan Suriye ile Türkiye arasındaki Cilvegözü (Bab el-Heva) ve Yayladağı (Keseb) sınır kapıları ile Zeytindalı Gümrük Kapısı’nı ziyaret etti.

xs
Ticaret Bakanı Bolat cumartesi günü Suriye-Türkiye sınırındaki Cilvegözü Sınıf Kapısı’nda incelemelerde bulundu (Bolat’ın X hesabı)

Cilvegözü Sınır Kapısı’na ziyareti sırasında açıklamalarda bulunan Bakan Bolat, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından Suriye’deki yeni yönetimin kontrolü altında sınır kapısının Suriye üzerinden Ortadoğu ve Arap Körfezi'ne açılan önemli bir kapı olacağını söyledi.

Türkiye ile Suriye arasında sekiz sınır kapısı bulunduğunu ve bunlardan üçünün Hatay’da olduğunu belirten Bakan Bolat, “Türkiye ile Suriye arasındaki geçişleri, Ortadoğu'yu giden önemli kara yolunu işler hale getirmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Türkiye'deki Suriyelilerin ülkelerine geri dönüşlerinin hızlandığını belirten Bakan Bolat, 9 Aralık'tan bu yana 27 bin 941’i Hatay'daki üç sınır kapısından olmak üzere 40 bin Suriyelinin tüm sınır kapılarından çıkış yaptığını söyledi.

Bakan Bolat açıklamasını şöyle sürdürdü:

 "Onurlu, güvenli, düzenli bu geri dönüşlerin hızlanması da yeni ihtiyaçları beraberinde getiriyor. Yolcu geçişleri için iyileştirme çalışmaları hızlanacak. Yayladağı ve Zeytindalı gümrük kapılarında da çok sayıda iyileştirmeler yapacağız; bunun için oluşturulan bütçeler gönderiliyor. Türkiye ile Suriye arasında geçiş noktalarında modernizasyon ve iyileştirme çalışmaları yapılacak. Cilvegözü Gümrük Kapısı, iç savaştan önce yeni modernize edilmişti. Yeni dönemde Türkiye ile Suriye arasında ticaret yatırımı, imar çalışmalarında çok büyük ulaşım trafiği olacak hazırlığımızı buna göre yapıyoruz. En öncelikli konularımız arasında Suriye ile ticaret, gümrük rejimi, yeni ticaret rejimi ve yatırımlar, müteahhitlik hizmetleri, yeniden imar gibi çalışmalar gündemimizin birinci sırasında yer alacak.”

dwfrgty6
Türkiye'deki Suriyeliler sınır kapılarından ülkelerine dönmeye devam ediyor (AP)

Diğer taraftan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrii Sybiha dün gerçekleştirdikleri telefon görüşmesinde Ukrayna’daki ve Suriye'deki son durumu ele aldılar.

Öte yandan Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy perşembe günü Dışişleri Bakanı Sybiha ile Tarım Politikası ve Gıda Bakanı Vitaliy Koval’ın Suriye'ye yaptıkları ziyaretin ardından hazırladıkları rapor hakkında bilgi aldığını belirterek Suriye'de istikrarın sağlanmasına yönelik çabaları destekleyeceğini vurguladı.



Esed’in devrilmesinden aylar sonra 12 üst düzey subay yeni Suriye yönetiminin elinde

Esed’in devrilmesinden aylar sonra 12 üst düzey subay yeni Suriye yönetiminin elinde
TT

Esed’in devrilmesinden aylar sonra 12 üst düzey subay yeni Suriye yönetiminin elinde

Esed’in devrilmesinden aylar sonra 12 üst düzey subay yeni Suriye yönetiminin elinde

Esed rejiminin devrilmesinin üzerinden beş ayı aşkın bir süre geçmişken, Suriyeliler eski rejimin kalıntılarından gözaltına alınan kişilerin akıbeti hakkında birçok soru soruyor: Kaç kişi gözaltına alındı? Nerelerde tutuluyorlar? Yargı sürecine tabi tutuldular mı? Gözaltı koşulları nasıl? Bu sorular, Geçiş Dönemi Adalet Komisyonu komitelerinin kurulmaya başlanmasıyla birlikte daha da önem kazandı.

sdf
Ağustos 2023'te Suriye'nin kuzeyindeki Afrin kentinde, Şam yakınlarındaki Duma'ya düzenlenen kimyasal saldırıların 10. yıldönümünü anan bir poster (AFP)

Suriye İçişleri Bakanlığı’nın son aylarda yayımladığı verilere göre, gözaltına alınan kişilerden çok azının ismi, rejimin devrilmesinin ardından Askerî Operasyonlar Dairesi tarafından sızdırılan ve eski rejimin işlediği suçlara karıştığı belirtilen 160 kişilik listede yer alıyor.

Açıklamalara göre, şimdiye kadar aralarında 5 general, 6 tümgeneral ve 1 albayın bulunduğu 12 subay gözaltına alındı. Bu kişiler arasında Hama, Dumeyr ve Halhale’deki askerî hava üslerinin üç eski komutanı da bulunuyor. Dumeyr Askerî Hava Üssü Komutanı Tümgeneral Pilot Faysal İbrahim, Tümgeneral Pilot Halid Muhammed el-Ali ve Tümgeneral Pilot Abdulcebbar Muhammed Halebiye gözaltına alınanlar arasında yer alıyor. Bu subaylardan biri Halhale Askerî Hava Üssü’nün eski komutanıydı. Üçü de, Suriye’nin başta Şam kırsalı olmak üzere çeşitli bölgelerinde sivil yerleşim yerlerine yönelik hava bombardımanlarının sorumlusu olmakla suçlanıyor. Bu saldırılar sonucunda çok sayıda katliam yaşanmış ve sivil yerleşim alanları büyük ölçüde tahrip edilmişti.

zx xz
Eski rejime bağlı General Asaf İsa en-Neysânî, savaş suçlarına karışmakla suçlanıyor. (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Aynı şekilde, Tümgeneral Asaf İsa en-Neysânî de gözaltına alınan isimler arasında yer alıyor. Kaplan lakabıyla bilinen Tuğgeneral Süheyl Hasan’a yakınlığıyla tanınan Neysânî, sahada birçok kritik askerî görev üstlenmişti. Bunlar arasında, İdlib kırsalındaki Vadi’uz-Zeyf bölgesindeki askerî operasyonların komutanlığı, Ariha yakınlarındaki Cebel el-Erbaîn zirvesinde konuşlu topçu bataryalarının denetimi, Kefrenbude ve çevresindeki askerî harekât merkezi komutanlığı, 8. Tümen'in komutası ve Hama vilayetinin güvenlik komitesi başkanlığı bulunuyordu.

cdfgrt
Dera'da Siyasi Güvenlik Şubesi Başkanlığı görevini yürütmüş olan Tümgeneral Atıf Necib’e ait bir fotoğraf (Sosyal medya)

Diğer yandan, 2011–2018 yılları arasında İçişleri Bakanı olarak görev yapmış olan Tümgeneral Muhammed eş-Şaâr, 4 Şubat’ta gönüllü olarak yetkililere teslim oldu. Şaâr, 2011 yılında Beşşar Esed tarafından kurulan kriz hücresinin üyelerinden biriydi. Gözaltına alınan bir diğer isim ise, eski Hava Kuvvetleri İstihbarat Başkanı Tümgeneral İbrahim Huveyce. Huveyce, Lübnanlı siyasetçi Kemal Canbolat'ın suikastında parmağı olmakla, savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlemekle suçlanıyor. Son olarak, Hama Askerî Havalimanı Komutanı Tümgeneral Abdulvehhab Osman, 19 Mart tarihinde gözaltına alındı.

Tümgeneraller... Sahil harekâtı

Gözaltına alınan tümgeneraller arasında, 2011 yılında Dera'da Siyasi Güvenlik Şubesi Başkanı olan ve eski devlet başkanı Beşşar Esed’in teyzesinin oğlu olan Tümgeneral Atıf Necib de bulunuyor. Yine gözaltına alınanlar arasında, Lübnan Hizbullah milisleri ile Suriye'deki bazı mezhebi gruplar arasında koordinasyondan sorumlu olan Hava İstihbarat birimi mensubu Tümgeneral Sultan Tinavi yer alıyor. Bir diğer isim ise, Hava İstihbarat Teşkilatı’nın eski Soruşturma Şubesi Başkanı, aynı zamanda Sednaya Hapishanesi'ndeki Soruşturma Dairesi'nin başında bulunmuş ve Doğu Guta bölgesinde güvenlik komitesine başkanlık etmiş olan Tümgeneral Sâlim Dağistânî.

yu
7 Mart’ta Suriye sahilinde eski rejim yanlısı silahlı grupların bulunduğu bölgelere doğru fırlatılan bir füze (DPA)

Aynı şekilde, gözaltına alınanlar arasında, Mahir Esed’e en yakın isimlerden biri olarak bilinen Tümgeneral Abdulkerim Hamâde de bulunuyor. Kendisi, önceki rejim döneminde uzlaşma dosyasından sorumlu olup İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) lider kadrosuyla koordinasyon görevini yürütmekteydi. Hamâde, Irak’a gönderilmek üzere hazırlanan bir uyuşturucu sevkiyatının ele geçirilmesi sonrasında yakalandı. Albay Sâlim İskender Tıraf ise, Cumhuriyet Muhafızları'na bağlı Halep’teki 123. Tugayın, ardından Deyrizor’daki birliğin komutanlığını yaptı. Tıraf, mart ayında Suriye sahil bölgelerinde gerçekleşen eski rejim kalıntılarının saldırısına katılan isimler arasında yer alıyordu. Ayrıca, 26 Nisan’da Humus’ta gözaltına alınmak istenirken çıkan çatışmada, pilot Tümgeneral Ali Şelhub öldürüldü.

Sednaya’nın Azrail’i

Başka bir düzeyde ise, Sednaya Hapishanesi’nden üç gardiyan ile Filistin Şubesi’nden bir gardiyan gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında, Sednaya celladı lakabıyla tanınan Muhammed Kenco Hasan da bulunuyor. Hasan, askerî mahkemede askerî başsavcı, Halep'te ikinci askerî hâkim ve Şam’daki askerî ceza mahkemesi danışmanı olarak görev yapıyordu. 26 Aralık 2024 tarihinde Tartus’ta gerçekleştirilen bir güvenlik operasyonunda yakalandı. Bu operasyon sırasında genel güvenlik teşkilatından 15 personel öldü.

dfgthy
‘Sednaya celladı’ lakabıyla tanınan Muhammed Kenco Hasan (SANA)

Sednaya Cezaevi’nin en bilinen gardiyanlarından biri olan ve Sednaya’nın Azrail’i olarak anılan Evs Sellûm da gözaltına alındı. Bunun yanı sıra, Sednaya Cezaevi'nde güvenlik kameralarından sorumlu kişilerden biri olan Muhammed Şelhum da yakalananlar arasındaydı. Gözaltına alınan gardiyanlar arasında Filistin Şubesi 235'te görev yapan Yasin el-Milhim de yer aldı.

Ayrıca, 2013 yılında yaşanan Tedamun Mahallesi Katliamı’na karışan dört kişi de yakalandı. Bu kişiler şunlar: Münzir el-Cezâirî, Sümer ve İmâd Muhammed el-Mahmûd kardeşler, Kâmil Şerîf el-Abbâs. Aynı zamanda, Tedamun Mahallesi’nde Nesrîn Caddesi’nde görev yapan Ulusal Savunma Güçleri milislerinden Mâhir Hadîd de gözaltına alındı.

Grup komutanları

Silahlı grupların liderleri arasında beş kişi gözaltına alındı. Bunlardan bazıları, sahil bölgesinde rejim kalıntıları tarafından düzenlenen saldırılara katılmış kişilerdi.

ıo
25. Tümen’in taarruz birliklerinin komutanı ve aynı zamanda asker toplama sorumlusu olan Beşşar Mahfuz (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Bu isimlerden ilki, terör eylemleri düzenlemek ve uyuşturucu ticareti yapmakla suçlanan Hayyan Maya. İkinci isim, önceki rejimi destekleyen Filistinli milis gücü Kudüs Tugayı’nın komutanlık ofisi müdürü Fahrî Dervîş. Üçüncü kişi ise Halep’te Kudüs Tugayı’nın komutan yardımcılığını yürüten Adnân es-Seyyid. Bu kişi, İran’ın önde gelen saha yapılanmalarından birinin temsilcisi olarak tanımlanıyor.

Dördüncü olarak, Süheyl Hasan’a bağlı 25. Tümen’in taarruz birimlerinin başında bulunan Beşşar Mahfûz gözaltına alındı. Kaçırma eylemlerine karıştığı belirtilen Mahfuz, çetesinden bazı isimlerle birlikte yakalandı. Beşinci isim ise, Lazkiye kırsalında yasa dışı bir silahlı grubun lideri olan Samuel Vetfe’dir. Vetfe, çıkan çatışmanın ardından gözaltına alındı. Operasyonda grubun iki üyesi daha yakalandı ve üzerlerindeki silahlar ele geçirildi. Bu grubun da sahil bölgesindeki olaylara katıldığı belirtiliyor.

Rejim kalıntıları ve ‘dişi aslanlar’

Son beş ay içinde yüzlerce kişi, rejim kalıntılarına mensup olma şüphesiyle gözaltına alındı. Genel Güvenlik Dairesi, bunlar arasında öne çıkan bazı isimleri kamuoyuna açıkladı. Bu kişiler arasında iki kadın da bulunuyor: Bunlardan ilki, Dâriyye Kasabı lakabıyla bilinen Neriman Mustafa Hicâzî. İkincisi ise eski rejim güçlerinin kadın taburlarında görev yapan ve ‘dişi aslanlar’ olarak bilinen birliklerin gönüllü mensubu olan Kamer Dellâ’dır. Kamer Dellâ, aynı zamanda 4. Tümen’de komutanlık yapan ve sahil bölgesindeki saldırıları planlamakla suçlanan Tuğgeneral Gayş Dellâ’nın yeğeni.

dfgthy
Neriman Hicazi ve onunla birlikte Dâriyye ve Şam’ın Hacerü’l-Esved bölgesinde görev yapan kişilerden biri (Facebook)

Rejim kalıntılarından biri olan Sâhir en-Neddâf, infaz timlerinde liderlik yapan bir isimdi ve silahını teslim etmeyi reddedenler arasında yer aldı. Diğer bir isim, Humus'un Hula bölgesindeki Kafr Şems Katliamı'nın faillerinden biri olarak gösterilen Düreyd Ahmed Abbâs.

Ayrıca, eski rejime bağlı faaliyet yürütenlerden biri de, Tişrîn Askerî Hastanesi’nde görev yapan subaylardan biri olan Dr. Gassân Yûsuf Ali.

dfrgth
Kamer Dellâ, Esed ordusunun ‘dişi aslanlar’ olarak bilinen kadın taburlarında gönüllü olarak görev yapıyordu. (Facebook)

‘Ebu Muallâ’ lakabıyla bilinen askerî istihbarat başçavuşu Ali Ahmed Abbud, Muherde kentinde yakalandı. Yarasa lakabıyla tanınan Musa Ahmed Halife Tartus’ta gözaltına alındı. Ebu Cafer adıyla bilinen Muhammed Esad Selum, el-Melyun kontrol noktasından sorumlu kişiydi ve Şam kırsalında yakalandı. Mahir Esed’e yakın isimlerden biri olarak bilinen Mühend Numan Şam kırsalı ile sahil bölgesindeki uyuşturucu hap üretiminin başındaydı ve yakalandı. Mahmud Şeddud, Baba Amr Mahallesi’nde işlenen katliamlarla suçlanıyordu ve yakalandı. Urve Süleyman ise, geçtiğimiz mart ayında sahil bölgesinde ordu ve güvenlik noktalarına düzenlenen saldırıların faillerinden biri olarak gösteriliyordu, o da yakalandı. Sahil Kalkanı Tugayı’na bağlı bir unsur olarak tanınan Esed Kâsir Sukûr da yakalandı. Alâ Muhammed ile Muhammed İbrahim er-Râî ise sahil bölgesindeki olaylara katılmak, uyuşturucu ve silah ticareti yapmakla suçlanıyordu, yakalandı.

İçişleri Bakanlığı, sahil bölgesindeki olayların yaşandığı mart ayından sonra gözaltına alınanların sayısına dair istatistik yayımlamayı durdurdu. Bakanlıktaki kaynaklar Şarku’l Avsat'a yaptıkları açıklamada, toplam sayıya ilişkin herhangi bir resmî veri bulunmadığını belirtti. Ancak bakanlık, rejim kalıntılarından gözaltına alınanlarla adlî suçlardan yakalananlar arasında ayrım yapmaya özen gösteriyor. Rejim kalıntısı olarak gözaltına alınanların fotoğraflarında yüz hatları, tam isim ve boy uzunluğu yer alırken; adlî suçlardan yakalananların görüntülerinde yüzleri kapalı olup, adları yalnızca sembollerle belirtiliyor. Bu uygulama, genel hukuk kurallarına riayet amacıyla yürütülüyor.

Özel cezaevleri

Mevcut bilgilere göre, tehlikeli ya da siyasi suçlardan tutuklanan kişiler, İdlib'deki güvenlik cezaevlerine gönderiliyor. Bu cezaevleri daha önce Heyetu Tahriru’ş-Şam (HTŞ) ve diğer silahlı grupların kontrolünde bulunuyordu. Bu cezaevleri arasında Cebel ez-Zâviye’deki Ikâb Cezaevi, Hârim Cezaevi ve Derkuş’taki Zunbakî Cezaevi yer alıyor. Diğer tutuklular ise Humus, Hama, Halep, İdlib ve benzeri şehirlerde Adalet Bakanlığı’na bağlı merkezî cezaevlerine sevk ediliyor. Bu cezaevleri sivil ve askerî olmak üzere iki bölüme ayrılıyor.

İçişleri Bakanlığı’nın 22 Mart’ta gözaltına alındığını duyurduğu öne çıkan rejim kalıntılarından biri, Asaf Rıfat Sâlim’dir. Kendisi, Beşşar Esed’in kuzeni Râmî Mahlûf tarafından 2011 yılında kurulan Vatan Kalkanı Tugayı milis gücünün lider kadrosunda yer alıyordu. Tugayın fiilî liderliğini Sâmir Dervîş yürütürken, askerî komutanlık görevini Firâs Sultan üstlenmişti.

Vatan Kalkanı Tugayı milisleri, önceki rejim güçleriyle birlikte çatışmalara katılmanın yanı sıra adam kaçırma, şantaj ve yağmalama faaliyetlerinde de bulunuyordu. Bu eylemler, el-Arîn Hayır Kurumu adı altında yürütülüyordu. İçişleri Bakanlığı’nın kısa süre önce yayımladığı görüntülü bir raporda bu faaliyetler açığa çıkarıldı ve Vatan Kalkanı Tugayı’na bağlı bazı grup liderleri ve militanlarının gözaltına alındığı duyuruldu. Bu kişiler arasında, 4. Tümen'de görev yapan liderlerden Mahfûz Muhammed Mahfûz, Rebi Sâlih Marûf ve Suvâr Sâime grubuna bağlı Meysem Îsâ Yûsuf da yer aldı.