Şam'daki Başkanlık Sarayı’nı Cumhuriyet Muhafızları karargahına bağlayan tünellerhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5098104-%C5%9Famdaki-ba%C5%9Fkanl%C4%B1k-saray%C4%B1%E2%80%99n%C4%B1-cumhuriyet-muhaf%C4%B1zlar%C4%B1-karargah%C4%B1na-ba%C4%9Flayan
Şam'daki Başkanlık Sarayı’nı Cumhuriyet Muhafızları karargahına bağlayan tüneller
Şam'daki Cumhuriyet Muhafızları karargâhına giden bir tüneldeki havalandırma boşluğuna bakan yeni yönetime bağlı güçlerin bir üyesi (AFP)
Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı habere göre dün, Suriye’de Kasyun Dağı'nın başkent Şam'a bakan yamacında, onu savunmakla görevli Cumhuriyet Muhafızları'nın karargahını Başkanlık Sarayı’na bağlayan bir tünel ağı bulundu.
Beşşar Esed rejimini deviren muhalif gruplara liderlik eden Heyet Tahrir eş-Şam’ın (HTŞ) askeri yetkilisi Muhammed Ebu Selim (32) 8 Aralık'ta Şam'a girdiklerinde AFP'ye yaptığı açıklamada, “Burası Basil Esed'e ait askeri bir karargah. Şam’ın özgürleştirilmesinden sonra girdiğimiz en büyük karargah bu” ifadelerini kullandı.
Ebu Selim, karargahtan komşu bir tepede bulunan Başkanlık Sarayı’na kadar uzanan uzun tüneller olduğunu söyledi.
AFP muhabiri, Cumhuriyet Muhafızları’nın kullandığı iletişim ekipmanları, elektrik ve havalandırma sistemleri ile donatılmış geniş odaların yanı sıra silahların depolandığı iki yeraltı müstahkem odasına girdi. AFP muhabiri, kayaya oyulmuş diğer daha ilkel tünellerde ise mühimmat olduğunu gözlemledi.
Cumhuriyet Muhafızları Şam'ı korumakla görevliydi, ancak muhalif grupların 8 Aralık'ta Suriye'nin kuzeyinden başlattıkları yıldırım saldırısıyla Şam'a girmeleri sonucunda Suriye ordusu çöktü ve devril lider Beşşar Esed Moskova'ya kaçtı.
Suriye rejiminin simgesi olarak görülen devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed’in kardeşi Basil Esed'in at sırtındaki altın kaplama heykeli önce tahrip edildi, ardından kafası koparılıp atıldı. 1994 yılında bir araba kazasında ölen Basil Esed, 2000 yılındaki ölümüne kadar Suriye'yi demir yumrukla yöneten babası Hafız Esed’in halefi olarak görülüyordu.
Bu devasa askeri yerleşkede yeni yönetime bağlı güçlerden unsurlar, Beşşar Esed ve ölümünden sonra iktidarı ona devreden babası Hafız Esed’in portrelerine ateş ederek atış talimi yaparken, tanklar ve toplar da alanda sıralanıyordu. Daha uzakta istiflenmiş çok sayıda boş variller ve patlayıcılar olduğu görüldü.
Muhammed Ebu Selim, rejimin bu varilleri daha önce Suriye'nin kuzeyindeki sivilleri bombalamak için kullandığını söyledi.
Birleşmiş Milletler (BM), devrik lider Beşşar Esed yönetimindeki Suriye Hava Kuvvetleri’ni iç savaş sırasında muhaliflerin kontrolündeki sivil bölgelere karşı varil bombası kullandığı için kınamıştı.
SOHR: Belge, Esed ailesinin Moskova'ya yüz milyonlarca dolar aktardığını ortaya koyuyorhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5099078-sohr-belge-esed-ailesinin-moskovaya-y%C3%BCz-milyonlarca-dolar-aktard%C4%B1%C4%9F%C4%B1n%C4%B1-ortaya
SOHR: Belge, Esed ailesinin Moskova'ya yüz milyonlarca dolar aktardığını ortaya koyuyor
Moskova'nın merkezindeki tarihi Ukraina Otel (Wikipedia)
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) eski Suriye rejiminin karıştığı en gizemli ve yasadışı mali transferlerden birinde, Suriye Havayolları aracılığıyla Moskova'ya büyük miktarlarda para kaçırıldığını ve bu fonların çoğunlukla Captagon üretimi ve ticaretine yapılan yatırımların sonucu olduğunu ortaya koyan gizli bir belgeye ulaştı.
SOHR Direktörü Rami Abdurrahman, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada bu paraların kaçırıldığı son uçuşun, Suriye’nin devrik lideri Beşşar Esed'in geçtiğimiz aralık ayında Moskova'ya kaçmasından sadece 4 gün önce gerçekleştiğini söyledi.
Suriye Havayolları'nın 2020 yılı sonlarından 2024 yılı ortalarına kadar Moskova'ya haftada bir uçuş gerçekleştirdiği belirtilen belgeye göre özellikle Vnukovo Havaalanı'na yapılan her uçuşta, ortalama değeri 20 milyon dolar olan para dolu çantalar taşındı.
SOHR'un Suriye Havayolları ve Şam Uluslararası Havalimanı güvenliğine yakın kaynaklardan elde ettiği sızdırılmış gizli belgeye göre bu paralar, Hava Kuvvetleri İstihbaratının doğrudan gözetimi altında ve son derece gizli bir operasyonla taşındı.
Son derece ayrıntılı olan belgeye göre nakit paranın bulunduğu çantalar, doğrudan Suriye Merkez Bankası'ndan korumalı bir araçla havaalanına götürülüyor ve uçağa aktarılıyordu.
SOHR’a göre belgede bu çantaların sıkı güvenlik önlemleri altında yolcuların bagajlarından ayrı olarak uçağın kargo bölümüne yüklendiği belirtiliyor. Belgeye göre operasyonun gizliliği için çantaların diğer tüm gönderilerden önce yüklenmesi gerekiyordu. Ne personelin ne de yolcuların çantalarda ne olduğuyla ilgili bilgi almasına izin verildi. Herkes çantalarda ne olduğuyla ve nereye gittiği ile ilgili müdahale etmemesi veya bunları sormaması konusunda uyarıldı.
Sızdırılan belgede, gizli ibareli resmi bir defter ve para transferi sürecine ilişkin kesin detaylar yer aldı. Bu detaylara, Moskova'da bu paraların transferini gerçekleştiren bankanın adresi, çantaların sayısı, ağırlıkları, uçuş tarihi, transfer edilen miktar ve her bir işlemle ilgili tüm ayrıntılar da dahil. Genellikle Suriye Havayolları Genel Müdürüne hitaben bir mektup yazılıyor ve ondan paranın herhangi bir engelle karşılaşmadan yüklenmesini kolaylaştırması isteniyordu. Mektup sadece ona hitaben yazılmıştı ve başka kimsenin görmesine izin verilmiyordu.
SOHR'un güvenilir kaynakları, eski Suriye rejiminin çeşitli faaliyetlerini finanse etmek için kullandığı gizli mali operasyonlar ağını ortaya koyan belgenin orijinal olduğunu, ancak havayolunun hiçbir çalışanının ya da yolcusunun bu şüpheli operasyonlar hakkında hiçbir şey bilmediklerini doğruladılar.
Şarku’l Avsat’a konuşan SOHR Direktörü Rami Abdurrahman, sızdırılan belgenin eski Suriye rejiminin yasadışı operasyonlara ne kadar derin bir şekilde dahil olduğunu ortaya koyduğunu ve bu alanda yapılacak daha fazla araştırma, Suriye'den Rusya'ya ve diğer ülkelere resmi bir kılıfla ve herhangi bir izleme ya da takip olmaksızın büyük miktarlarda paranın aktarıldığı geniş bir gizli finansal faaliyet ağının ortaya çıkarılmasına yol açabileceğini söyledi. Devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed ve kardeşi tarafından temsil edilen rejim, Captagon'u üreterek, tanıtarak ve Suriye sahilindeki Afamia Evleri’nin yakınlarında bulunan küçük bir liman da dahil olmak üzere birçok yolla yurt dışına ihraç ederek, uyuşturucuya yatırım yapma sürecine öncülük ediyordu. Eski Devlet Başkanı Hafız Esed'in kardeşi Rıfat Esed'e ait olan bu küçük limandan kaçakçılar aracılığıyla İtalya limanlarına gönderilen Captagon, rejimin işbirlikçileri tarafından dünyanın geri kalanına satılıyordu.
Esed rejiminin Rusya'daki Faaliyetlerini ve oradaki yatırımlarını takip eden Suriyeli bir kaynak, belgenin içeriğinin bilindiğini, ancak resmî belgenin ilk kez ortaya çıkmış olabileceğini söyledi. Medya, özellikle de Batı medyası daha önce rejimin para kaçırdığından bahsetmişti. Bu haberler çerçevesinde başta Mudalal Huri gibi rejim yanlısı iş adamları olmak üzere rejime sadık bazı isimler uluslararası yaptırım listesine alındı.
Adının açıklanmaması şartıyla konuşan kaynak, para transferlerinin gerçekten de Suriye Havayolları tarafından Vnukovo Havaalanı’na yapıldığını, onlarca transfer gerçekleştiğini ve her uçuşta dolar ve euro bazında sabit dövizlerle dolu çantaların taşındığını belirtti.
Euroların özellikle 500'lük banknotlar halinde olduğunu söyleyen kaynak, çantaların bu havaalanından doğrudan rejimin Moskova'daki büyükelçiliğine aktarıldığını ve oradan da rejime bağlı iş adamlarına dağıtıldığını belirtti. Kaynağa göre onlar da bu parayı bankalara yatırıp mülk ve dükkân satın aldılar. Bu parayla Rusya ve Belarus'ta şirketler kurulduğunu belirten kaynak, tüm sevkiyatların Moskova'nın en lüks oteli olan ve Stalin döneminden kalma büyük, güzel ve tarihi bir otel olan Ukraina Otel’de bir kat kiralayan Beşşar Esed'in dayısı Muhammed Mahluf tarafından denetlendiğini vurguladı. Kaynağa göre eşi ve yanında çalışanlarla birlikte etrafı güvenlik korumasıyla çevrili olan Mahluf neredeyse sürekli olarak Moskova'da ikamet ediyor ve rejimin mali işlerini buradan takip ediyor.
Moscow-City’de (Moskova Uluslararası İş Merkezi) pahalı binalardan ve gökdelenlerden 20'den fazla dairenin satın alındığını söyleyen kaynak, “Bu daireler Muhammed Mahluf'un oğulları Hafız, Ehab ve diğerlerinin yanı sıra Esed ailesine ve eşlerine ait. Rusya'da yaşayan bizler bu bilgileri biliyorduk. Bunlar bize, bunları bilen ve bu bilgilerle bir şekilde teması olan görgü tanıkları tarafından aktarıldı” diye konuştu.