‘Önce Amerika’... Trump, çekilmekle tehdit ettiği kuruluşların listesini genişletiyor

Biden, ABD'nin 4 uluslararası kuruluşa üyeliğini geri getirdi

Başkan Donald Trump, Meksika Devlet Başkanı Enrique Pena Nieto ve Kanada Başbakanı Justin Trudeau ile birlikte 2018 yılında Buenos Aires'te yeni bir anlaşma imzalamaya hazırlanırken (AP)
Başkan Donald Trump, Meksika Devlet Başkanı Enrique Pena Nieto ve Kanada Başbakanı Justin Trudeau ile birlikte 2018 yılında Buenos Aires'te yeni bir anlaşma imzalamaya hazırlanırken (AP)
TT

‘Önce Amerika’... Trump, çekilmekle tehdit ettiği kuruluşların listesini genişletiyor

Başkan Donald Trump, Meksika Devlet Başkanı Enrique Pena Nieto ve Kanada Başbakanı Justin Trudeau ile birlikte 2018 yılında Buenos Aires'te yeni bir anlaşma imzalamaya hazırlanırken (AP)
Başkan Donald Trump, Meksika Devlet Başkanı Enrique Pena Nieto ve Kanada Başbakanı Justin Trudeau ile birlikte 2018 yılında Buenos Aires'te yeni bir anlaşma imzalamaya hazırlanırken (AP)

ABD Başkanı Donald Trump 2016'da ‘Önce Amerika’ sloganıyla seçim kampanyasını yürütüp iktidara geldikten sonra bir dizi uluslararası örgüt ve anlaşmadan çekildi. Bu durum bazılarının onun dış politikasını ‘izolasyonist’ olarak tanımlamasına yol açtı. Yaklaşık beş yıl sonra, ABD'nin uluslararası arenadaki yeri konusunda bir referandum gibi görünen seçimin ardından 20 Mart'ta göreve başlayacak Trump, retorikten daha fazlası olduğu anlaşılan bu vizyonu yeniden uygulamaya hazırlanıyor.

ABD egemenliğine tehdit

Trump, Haziran 2017'de iklim değişikliğine ilişkin Paris Anlaşması’ndan çekildiğinde, bunun ABD egemenliğine bir tehdit oluşturduğunu iddia etmiş ve şöyle demişti: “Paris'i değil, Pittsburgh vatandaşlarını temsil etmek için seçildim.” Aynı yıl bağlayıcı olmayan Küresel Göç Mutabakatı'ndan çekildiğinde, Dışişleri Bakanı Rex Tillerson da onun sözlerini tekrarlayarak, “ABD'nin göç yasalarını uygulama ve sınırları güvence altına alma egemenlik hakkını zayıflatabilecek bir süreci iyi niyetle destekleyemeyiz” dedi.

2018 yılında, o dönemki Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, ABD üye olmamasına rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) sert bir saldırı başlatmış ve ‘ABD'nin egemenliğini ve ulusal güvenlik çıkarlarını kabul edilemez bir şekilde tehdit ettiğini’ ilan etmişti.

Trump, Demokrat Başkan Joe Biden yönetiminin ABD'nin uluslararası arenaya katılımını canlandırmak için büyük zorluklar ve meydan okumalarla karşılaştıktan sonra geri döndüğü anlaşmalardan yeniden çekilmeye hazırlanıyor.

Bağlayıcı olmayan anlaşmalar

İlk Trump yönetimi, önceki başkanlar tarafından imzalanan idari anlaşmalar veya Anayasa'nın 2’nci Maddesi’nde belirtildiği üzere Senato tarafından onaylanan anlaşmalar da dâhil olmak üzere, bazıları bağlayıcı olmayan bir dizi anlaşmadan çekildi.

Bağlayıcı olmayan anlaşmalarda Trump yönetimi Mayıs 2018'de Kapsamlı Ortak Eylem Planı’ndan (P5+1 ve İran ile yapılan nükleer anlaşma) çekildi ve İran'a azami yaptırımları yeniden uyguladı. Biden yönetimi, nükleer anlaşmayı canlandırmak için yapılan tüm müzakerelerin başarısız olmasının ardından anlaşmaya geri dönmedi.

Haziran 2018'de Trump yönetimi, 2006 yılında kurulan Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi'nden, konseyin İsrail'in Filistinlilere yönelik muamelesini eleştirmesini protesto etmek amacıyla çekildi. Dönemin BM Daimî Temsilcisi Nikki Haley, ‘ikiyüzlü ve bencil’ organı ‘kronik bir İsrail karşıtı önyargı’ göstermekle eleştirdi. Ancak Biden yönetimi 2021 sonbaharında üyeliği yeniden başlattı.

Trump yönetimi, Aralık 2017'de Güvenli, Düzenli ve Kurallı Göç için Küresel Mutabakat'tan çekildikten sonra Kasım 2018'de Mültecilere İlişkin Küresel Mutabakat'tan da çekildi ve Biden yönetimi buna geri dönemedi.

İdari anlaşmalar

Uluslararası hukuk kapsamında ABD üzerinde bağlayıcı yasal yükümlülükler yaratan icra anlaşmalarında, ilk Trump yönetimi, 2017'de başlayan ve 4 Kasım 2020'de sona eren bir süreçte, ‘acımasız’ anlaşmanın ABD işletmelerine ve işçilerine adil olmayan çevresel standartlar getireceğini savunarak Paris İklim Anlaşması'ndan çekildi. Ancak Biden, Şubat 2021'de anlaşmaya geri döndü.

6 Temmuz 2020'de Trump, Çin'in COVID-19 pandemisindeki rolünü örtbas ettiğini savunarak 6 Temmuz 2021 itibariyle Dünya Sağlık Örgütü'nden (WHO) çekilme niyetini açıkladı. Biden, görevdeki ilk gününde, çekilmeyi uygulanmadan önce iptal eden bir idari emir yayınladı. Dr. Anthony Fauci, (WHO) Dünya Sağlık Örgütü İcra Komitesi'ne ABD'yi temsil etmek üzere atandı.

31 Aralık 2018'de Trump yönetimi, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nden (UNESCO), diğer endişelerinin yanı sıra İsrail'e karşı önyargılı olduğu gerekçesiyle çekilme niyetini açıkladıktan bir yıl sonra resmen çekildi. Biden, 2023'ün ortalarında ABD'nin örgüte üyeliğini yeniden başlattı.

ABD geçtiğimiz birkaç on yıl boyunca UNESCO ile ‘Soğuk Savaş sırasındaki ideolojik meseleler ve İsrail-Filistin çatışması’ nedeniyle uzun süre anlaşmazlık yaşamıştı. Eski Başkan Ronald Reagan 1983 yılında örgütten çekilmiş, ancak eski Başkan George W. Bush 2002 yılında örgüte yeniden katılmıştı.

Anayasa'nın 2’nci Maddesi kapsamındaki anlaşmalar

Başkan tarafından müzakere edilen ve daha sonra Senato'ya sunulan anlaşmalarda Trump yönetimi, ABD'nin Aralık 1987'de Rusya ile imzaladığı ve Haziran 1988'de Kongre tarafından onaylanan Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması’ndan Ağustos 2019'da çekildi.

Trump Kasım 2020'de, Biden yönetiminin de geri dönmediği Rusya ile Açık Semalar Antlaşması'ndan da çekildi. Ekim 2018'de Trump, ABD'nin 1961'de imzaladığı ve 1972'de Senato tarafından onaylanan Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi'nin İhtiyari Protokolü'nden çekildi.

Trump yönetimi, ABD'nin Rusya ile Nisan 2010'da imzaladığı, Şubat 2011'de Senato tarafından onaylanan ve 5 Şubat 2021'de sona eren Yeni START nükleer silah kontrol anlaşmasını uzatma niyetinde olmadığını belirtmişti. Ancak Biden yönetimi anlaşmayı Şubat 2026'ya kadar uzattı.

Yeni çekilmeler

Trump ikinci döneminde, en eski uluslararası örgütlerden biri olan Evrensel Posta Birliği (UPU), Dünya Ticaret Örgütü (WTO) ve Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (NAFTA) da dahil olmak üzere birçok anlaşmadan çekilme tehdidinde bulunuyor, ancak bu tehditleri hayata geçirecek somut adımları netleştirmiş değil. Ayrıca Silah Ticareti Anlaşması, Trans-Pasifik Ortaklığı ve Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı da dâhil olmak üzere ABD'nin henüz onaylamadığı ya da Trump'ın imzasını geri çektiği bir dizi anlaşma da bulunuyor.



ABD'nin Ukrayna'daki gizli drone operasyonu ortaya çıktı

Rusya-Ukrayna cephesinde son bir yıldır drone saldırıları giderek artıyor (Reuters)
Rusya-Ukrayna cephesinde son bir yıldır drone saldırıları giderek artıyor (Reuters)
TT

ABD'nin Ukrayna'daki gizli drone operasyonu ortaya çıktı

Rusya-Ukrayna cephesinde son bir yıldır drone saldırıları giderek artıyor (Reuters)
Rusya-Ukrayna cephesinde son bir yıldır drone saldırıları giderek artıyor (Reuters)

ABD'nin, Ukrayna'daki drone endüstrisine gizlice yatırım yaptığı ortaya çıktı.

ABD Başkanı Joe Biden'ın talimatıyla perşembe günü gizli statüsü kaldırılan operasyon belgelerine göre Washington yönetimi, Ukrayna'daki drone endüstrisine eylülde 1,5 milyar dolarlık yatırım yaptı. 

New York Times'ın haberinde, bu yatırımın insansız hava araçlarının (İHA) üretiminin artırılması ve Ukraynalı firmalarla Amerikan şirketleri arasındaki ortaklıkların güçlendirilmesi için harcandığı belirtiliyor.  

Buna ek olarak ABD, Ukrayna'da drone üretimi programı oluşturulması için ülkeye istihbarat yetkilileri de gönderdi. 

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Washington'ın drone yatırımlarının savaşta "gerçek bir stratejik etki" yarattığını savunarak şunları söylüyor: 

İHA'ların Ukrayna'daki mücadelede nasıl giderek daha merkezi bir rol oynadığını ve gelecekteki tüm savaşlarda da böyle bir yer tutacağını gördük.

Sullivan, drone programına yönelik çalışmaların, Ukrayna'nın Rus birliklerine ilk karşı saldırısını gerçekleştirdiği 2022'de başladığını belirtiyor. 2023'te başarısızlığa uğrayan karşı saldırı operasyonunun ardından da programla ilgili çalışmaların hızlandırıldığını söylüyor.

CIA Direktörü William J. Burns de Ukrayna'daki İHA üretimine desteğe dair şu ifadeleri kullanıyor: 

İstihbarat desteğimizin Ukraynalıların kendilerini savunmalarına yardımcı olduğunu düşünüyorum. Sadece istihbarat paylaşımında değil, aynı zamanda çok etkili olan bazı sistemlerin desteklenmesinde de rol oynadık.

20 Ocak'ta görevi Donald Trump'a devredecek olan Joe Biden, 9 Ocak'taki açıklamasında, Ukrayna'ya 500 milyon dolarlık mühimmat yardımı gönderileceğini duyurmuştu. 

Trump, seçim kampanyasında Ukrayna savaşını 24 saatte sona erdireceğini öne sürmüştü. Ancak Cumhuriyetçi liderin, savaşla ilgili nasıl bir politika izleyeceği ileriki dönemde netleşecek.

Independent Türkçe, New York Times, RT