5 soruda OpenAI'ın yeni yapay zeka aracı Operator

Özerk yapay zeka araçları geliştirme yarışı kızışıyor

OpenAI'ın yeni aracı büyük ölçüde kendi başına çalışabiliyor (AP)
OpenAI'ın yeni aracı büyük ölçüde kendi başına çalışabiliyor (AP)
TT

5 soruda OpenAI'ın yeni yapay zeka aracı Operator

OpenAI'ın yeni aracı büyük ölçüde kendi başına çalışabiliyor (AP)
OpenAI'ın yeni aracı büyük ölçüde kendi başına çalışabiliyor (AP)

OpenAI, bilgisayarda tıpkı insanlar gibi alışveriş yapmaktan, restoranda yer ayırtmaya kadar çeşitli görevleri yerine getirebilen yapay zeka aracını piyasaya sürdü.

Şirketin dün (23 Ocak Perşembe) tanıttığı Operator, kullanıcıya yol göstermenin ötesine geçerek ekrandaki tuşları kullanıyor, arama çubuğuna yazı yazıyor ve formları dolduruyor.

Araç henüz sadece ABD'deki ChatGPT Pro üyelerinin erişimine açık. Şirket yapay zeka modelini diğer ülkelere ve Plus, Team ve Enterprise kullanıcılarının hizmetine sunmayı planlıyor fakat bunlar için henüz bir tarih verilmedi.

OpenAI CEO'su Sam Altman, dün yaptığı açıklamada "Avrupa'ya gelmesi maalesef biraz zaman alacak" ifadelerini kullandı. 

Altman bu yılın başında yayımladığı blog yazısında yapay zeka aracılarının (AI Agent) 2025'te "iş gücüne katılabileceğini" öne sürmüştü. Yapay zeka aracıları, kendi başına görevleri yerine getirebilen modelleri ifade ediyor. 

Çok geçmeden piyasaya sürülen Operator, Altman'ın beklentilerine giden yolda önemli bir adıma işaret ediyor.

1) Nasıl çalışıyor?

Operator, OpenAI'ın Bilgisayar Kullanan Aracı (Computer-Using Agent / CUA) adlı yeni yapay zeka modeliyle çalışıyor.

Kendisine bir görev verildiğinde ekran görüntüsü alıyor ve şirketin geniş dil modeli GPT-4o'nun görsel becerilerinden faydalanarak görüntüyü analiz ediyor. Ardından ne yapması gerektiğine karar verip bilgisayar ekranında işlemleri gerçekleştirmeye başlıyor.

CUA'in en önemli özelliği, uygulama programlama arayüzü (API) yerine, kullanıcıların karşılaştığı arayüzle etkileşime girecek şekilde eğitilmesi. 

Bu sayede insanlar gibi ekrandaki tuşlara basıp arama yapabiliyor. 

OpenAI ekibinden Reiichiro Nakano, "Modellerin yazılımı kullanma şekli genellikle özel API'lar aracılığıyla gerçekleşiyor" diyor. Bu durumun pek çok uygulama ve siteye erişimi engellediğini söyleyen Nakano ekliyor: 

Ancak insanların günlük olarak kullandığı arayüzün aynısını kullanabilen bir model yaratınca, daha önce erişilemeyen yepyeni bir yazılım yelpazesinin önü açılıyor.

2) Neler yapabiliyor?

OpenAI, Operator'ın halihazırda "araştırma önizlemesi" versiyonunu piyasaya sürdüğünü ve kullanıcıların geri bildirimleriyle aracın gelişeceğini ifade ediyor.

Tıpkı ChatGPT ve diğer yapay zeka sohbet botları gibi muazzam bir bilgi kümesiyle eğitilen Operator, insanların internet sitelerini nasıl kullandıklarını gösteren görüntülerle geliştirildi. 

Kullanıcılar operator.chatgpt.com⁠ (Türkiye'de kullanıma sunulmadı) sitesinden açılan sisteme, yapılmasını istediği görevi yazıyor ve Operator, tarayıcısında kendi başına bu işi yerine getiriyor.

Örneğin bir yemek tarifini bulup gerekli malzemeleri alışveriş sepetine ekliyor veya istenen bölgedeki uygun restoranları bulup rezervasyon yaptırıyor. 

OpenAI araştırmacısı Yash Kumar, "Tıpkı bizim yaptığımız gibi internet sitelerinde gezinip işlem yapabiliyor" diyor. 

Kullanıcılar bu esnada Operator'ın işleyişini takip edebiliyor ve araç, küçük bir pencerede hangi işlemleri yaptığını yazıyor.

Ayrıca istendiği zaman veya yapay zeka aracı bir hata yaptığında müdahale edilebiliyor. Bunun yanı sıra sipariş vermek veya bir e-postayı göndermek gibi önemli işlemlerden önce kullanıcının onay vermesi gerekiyor.

Kumar "Yardıma ya da onaya ihtiyaç duyarsa, size soruyor ve siz de cevaplayabiliyorsunuz" diye açıklıyor.

Şifre veya kredi kartı bilgileri kullanıcı tarafından giriliyor ve Operator, bu esnada ekran görüntüsü almayı bırakıyor.

OpenAI; DoorDash, eBay, Instacart, StubHub ve Uber gibi alışveriş şirketleriyle işbirliği yaptığını ve Operator'ın bunların hizmet kurallarına göre hareket ettiğini belirtiyor.

Şirket, kendi tarayıcısını kullanan aracın aynı anda birden fazla görevi yerine getirebildiğini de belirtiyor. Ancak Operator'ın aynı anda yapılabilecek görev sayısına "dinamik bir limit" koyduğunu ve bu sayının değişebileceğini ekliyor.

3) Ne yapamıyor?

Operator'ın mevcut versiyonu, ayrıntılı slaytlar oluşturmak, karmaşık takvimleri yönetmek veya standart olmayan sitelerin arayüzleriyle etkileşim kurmak gibi "karmaşık veya özel görevleri güvenilir bir şekilde yerine getiremiyor". 

OpenAI, aracın henüz e-posta göndermediğini veya takvimdeki etkinlikleri silmediğini ancak ileride bu özellikleri de sunabileceklerini ifade ediyor.

Yapay zeka modeli her ne kadar internet sitelerinde insanlar gibi davransa da makinelerle insanları ayırt etmek için geliştirilen CAPTCHA bulmacalarını da çözemiyor.

Operator'la ilgili kısıtlamalardan bir diğeriyse, günlük limiti olması. Aynı anda yapılacak işlemlerin yanı sıra bir gün içinde verilebilecek görevlerin de sayısı sınırlı. 

Kumar, ChatGPT ve diğer sohbet botları gibi Operator'ın da deneysel bir teknoloji olduğunu ve gelişmeye devam edeceğini söylüyor. Araştırmacı yeni model için "Dünyadaki en güçlü şey değil" diyerek ekliyor: 

Ama bu tür teknolojilerin eski versiyonlarından çok daha iyi.

4) Ne kadar güvenli?

OpenAI, daha önceki araçlarına kıyasla çok daha fazla özerkliğe sahip Operator için ciddi güvenlik önlemleri almış gibi görünüyor.

Şifreler ve kredi kartı bilgileri girilirken ekran görüntüsü almamasının yanı sıra yeni model, kumar gibi içeriklerle ilişkili sitelere de giremiyor. 

Ancak uzmanlar aracın geleceğiyle ilgili endişe duyuyor. Yapay zeka araçlarının güvenliği üzerine yazılar kaleme alan bilgisayar programcısı Simon Willison şöyle diyor:

Dünyanın geri kalanı bu modeli keşfetmeye başladığında, araca karşı her türlü yeni ve başarılı saldırılar görmeyi bekliyorum.

Willison'ın sözünü ettiği saldırılar, geniş dil modellerine kötü niyetli girdileri meşru istekler gibi göstererek yapay zeka sistemlerini hassas verileri sızdıracak şekilde manipüle etmeyi içeriyor. 

OpenAI da bu riskleri kabul ederek "gerçek dünya senaryolarının karmaşık yapısını modellemenin zorluğuna ve düşmanca tehditlerin dinamik doğasına" değiniyor.

Bunun yanı sıra Operator, görevleri yaparken düzenli olarak ekran görüntüsü alıyor. OpenAI bu bilgileri Operator'ın gelecekteki sürümlerini eğitmek için kullanabilir.

Diğer yandan şirket, verilerinin aracı eğitmek için kullanılmasını istemeyen kişilerin ChatGPT ayarlarından bunu değiştirebileceğini ifade ediyor.

Ayrıca tek bir tuşla Operator'ın bütün tarayıcı geçmişi silinebiliyor ve bütün sekmeler kapatılabiliyor.

Willison ise kullanıcıların kendi güvenlik önlemlerini almasını öneriyor: 

Operator'a yaptırdığınız her görev için yeni bir oturum başlatarak geçmişte araç üzerinden kullandığınız herhangi bir site için kimlik bilgilerinize erişemediğinden emin olun. Sizin adınıza para harcamasını istiyorsanız, ödeme aşamasına gelmesine izin verin, ardından ödeme bilgilerinizi verin ve hemen ardından oturum geçmişini silin.

5) Benzer araçlardan daha mı iyi?

Son aylarda Google ve Anthropic gibi şirketler de benzer yapay zeka aracılarını tanıtmıştı.

Google'ın Project Mariner'ı ve Anthropic'in Computer Use'u, Operator'a benzer bir arayüzde, ekran görüntüleri alarak çalışyor.

OpenAI, yeni modelinin bu iki araçtan daha iyi performans gösterdiğini savunuyor. 

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nün (MIT) bilim ve teknoloji dergisi MIT Technology Review'a göre aracın tarayıcıdaki görevleri ne kadar iyi yerine getirdiğini değerlendiren bir testte CUA yüzde 87, Mariner yüzde 83,5 ve Computer Use yüzde 56 başarı gösterdi.

PDF dosyalarını birleştirme veya bir görüntüyü değiştirme gibi daha genel bilgisayar görevlerini ölçen OSWorld testindeyse CUA yüzde 38, Computer Use ise yüzde 22 başarı gösterdi. Diğer yandan insanlar yüzde 72'lik bir performans sergiledi.

Ayrıca Operator, bilgisayardaki tarayıcı yerine, talimatları bir OpenAI sunucusunda çalışan uzak bir tarayıcıya göndermesiyle diğer sistemlerden ayrılıyor. OpenAI, bu özelliğin sistemi daha verimli hale getirdiğini öne sürüyor.

Kumar, bulut sisteminde çalışmasından dolayı Operator'ın aynı anda birden fazla görevi yerine getirebildiğini söylüyor.

Halihazırda OpenAI'ın yapay zeka aracısı daha önde gidiyor gibi görünürken, elbette gelecekte bu durum değişebilir. 

Ancak MIT Technology Review'da yazan Will Douglas Heaven'a göre asıl dikkat edilmesi gereken şey, üç büyük şirketin aynı dönemde benzer araçlar çıkarması:

Dünyanın en iyi üç yapay zeka şirketinin aracı tabanlı modellerin ne olabileceği hakkında aynı vizyonda birleşmesi bir şeyi açıkça ortaya koyuyor. Yapay zeka üstünlüğü için verilen savaşın yeni bir sınırı var: bilgisayar ekranlarımız.

Kaynaklar: OpenAI, TechCrunch, Ars Technica, New York Times, MIT Technology Review, IBM, Simon Willison Weblog, Sam Altman's Blog



T-Rex döneminden kalma sivrisinek lavrası bulundu

Bilinen en eski sivrisinek larvası kehribarda hapsolmuş (André Amaral, AG Haug)
Bilinen en eski sivrisinek larvası kehribarda hapsolmuş (André Amaral, AG Haug)
TT

T-Rex döneminden kalma sivrisinek lavrası bulundu

Bilinen en eski sivrisinek larvası kehribarda hapsolmuş (André Amaral, AG Haug)
Bilinen en eski sivrisinek larvası kehribarda hapsolmuş (André Amaral, AG Haug)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Kudretli Tyrannosaurus rex'in yeryüzünde dolaştığı dönemden kalma, dünyanın bilinen en eski sivrisinek larvası, bilim insanlarının "nadir bir rastlantı" diye nitelendirdiği bir kehribar parçasında hapsolmuş halde bulundu.

Kretase döneminden kalma, 99 milyon yıl öncesine ait "mükemmel şekilde korunmuş" fosil, Myanmar'ın Kaçin bölgesinden geliyor ve böceğin evrimine daha fazla ışık tutabilir. Yeni bir araştırmaya göre önceden sadece yetişkin sivrisinek fosilleri keşfedildiğinden, sözkonusu örnek bu döneme ait kehribar içinde korunmuş ilk sivrisinek larvası olma özelliğini taşıyor.

Yeni bir cinse ait yeni bir tür olarak tanımlanan fosilleşmiş larvaya Cretosabethes primaevus adı verildi.

Bu döneme ait sivrisinekler bugüne kadar Culicidae sivrisinek grubu içinde nesli tükenmiş bir soy olan Burmaculicinae adlı ayrı bir gruba ait kabul ediliyordu.

Fosilin oluşması için bir damla ağaç reçinesinin küçük bir su birikintisine düşmesi gerektiğini belirten bilim insanları böylece suda yaşayan larva kehribarda korunduğu için fosilin "nadir bir rastlantı" olduğunu söylüyor

Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi'nden zoolog André Amaral, "Bu fosil benzersiz çünkü larva modern türlere çok benziyor" diyor.

Aynı zamanda hakemli dergi Gondwana Research'te yayımlanan çalışmanın başyazarı olan Dr. Amaral "Günümüzdeki türlerde artık bulunmayan son derece sıradışı morfolojik özellikler sergileyen, bu dönemdeki diğer tüm sivrisinek fosili keşiflerinden farklı" diye açıklıyor.

Araştırmacılar yeni keşfedilen Cretosabethes primaevus'un, bazı modern türleri de içeren Sabethini grubundan olduğunu belirtiyor.

Cretosabethes primaevus larvasının tıpkı günümüz sivrisinekleri gibi, ağaç dallarının oyukları veya bitki yapraklarının araları gibi küçük su birikintilerinde yaşadığı düşünülüyor.
 

Görsel kaldırıldı.Yeni türün larvası (Gondwana Research)

Önceki fosil araştırmaları, sivrisineklerin evrimsel kökeninin yaklaşık 201 milyon yıl ila 145 milyon yıl önceyi kapsayan Jura dönemine dayandığının belirlenmesini sağlamıştı.

Ancak DNA analizine dayanan tahminler, sivrisineklerin muhtemelen Triyas ve Jura dönemleri arasında, 200 milyon yıldan daha önce ortaya çıktığına işaret ediyor.

Son bulgular, bu böceğin ilk ortaya çıktığı tam zaman dilimini daraltmaya yarayacak yeni ipuçları sunuyor.

Araştırmacılar, "Bu yeni fosil Kretase döneminde, soyu tükenmiş sivrisinek türlerinin modern sivrisinek türleriyle bir arada yaşadığını gösteriyor" diye yazıyor.

Dr. Amaral şu ifadeleri kullanıyor:

Sonuçlarımız, sivrisineklerin Jura döneminde çoktan çeşitlenmeye başladığına ve larva morfolojisinin neredeyse 100 milyon yıldır dikkate değer derecede benzer kaldığına dair güçlü işaretler sunuyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news


Uzmanlar uyardı: ChatGPT'ye kaba davranmak daha iyi sonuç verse de kibar olun

Uzmanlar yapay zekaya kibar davranmanın, bu araçların nazik davranışlar geliştirmesine katkı sağlayacağını söylüyor (AFP)
Uzmanlar yapay zekaya kibar davranmanın, bu araçların nazik davranışlar geliştirmesine katkı sağlayacağını söylüyor (AFP)
TT

Uzmanlar uyardı: ChatGPT'ye kaba davranmak daha iyi sonuç verse de kibar olun

Uzmanlar yapay zekaya kibar davranmanın, bu araçların nazik davranışlar geliştirmesine katkı sağlayacağını söylüyor (AFP)
Uzmanlar yapay zekaya kibar davranmanın, bu araçların nazik davranışlar geliştirmesine katkı sağlayacağını söylüyor (AFP)

Yapay zekayla kaba konuşmanın daha doğru yanıtlara yol açtığına dair bulgular artarken, bilim insanları bu tür davranışlara karşı uyarıyor.

Yakın zamanda ön baskı sunucusu arXiv'de yayımlanan bir çalışmada OpenAI'ın popüler sohbet botu ChatGPT'ye kaba davranmanın daha iyi sonuçlar verdiği tespit edilmişti.

Henüz hakem değerlendirmesinden geçmeyen çalışmayı yürüten ekip, kullanıcının üslubunun cevapların doğruluğunu nasıl etkilediğini test etmek için çoktan seçmeli 50 soru hazırlamıştı.

Sorular, "çok kibar", "kibar", "nötr", "kaba" ve "çok kaba" olmak üzere 5 farklı tonla hazırlanmıştı.

Araştırmacılar her bir komutu vermeden önce ChatGPT'den önceki konuşmaları tamamen göz ardı etmesini isteyerek önceki üsluplardan etkilenmesini önlemeyi amaçlamıştu. Ayrıca yapay zeka aracından herhangi bir açıklama yapmadan 4 seçenekten birini seçmesi istenmişti.

OpenAI'ın en gelişmiş modellerinden ChatGPT-4o'yu kullanan bilim insanları, kabalık düzeyi arttıkça soruların doğruluk oranının da paralel şekilde arttığını saptamıştı.

Doğruluk oranı çok kibar sorularda yüzde 80,8, çok kaba sorulardaysa yüzde 84,8 olarak kaydedilmişti.

Ekip, önceki bir çalışmada kibarlığın daha doğru yanıtlarla ilişkilendirildiğini ancak o zaman ChatGPT 3.5 gibi daha eski bir model kullanıldığını söylüyor.

Öte yandan uzmanlar, bu durumun daha iyi sonuçlar vermesine rağmen yapay zekaya kaba davranılmaması gerektiği konusunda uyarıyor.

Araştırmacılar makalede "Bu bulgu bilimsel açıdan ilgi çekici olsa da gerçek dünya uygulamalarında düşmanca veya toksik arayüzlerin kullanılmasını savunmuyoruz" diyerek ekliyor:

İnsan-yapay zeka etkileşiminde aşağılayıcı veya küçük düşürücü dil kullanmak, kullanıcı deneyimi, erişilebilirlik ve kapsayıcılık üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir ve zararlı iletişim normlarına katkıda bulunabilir. Bunun yerine sonuçlarımızın, büyük dil modellerinin yüzeysel komutlara karşı hassas olduğuna dair kanıt sunduğunu düşünüyoruz. Bu durum, performans ve kullanıcı esenliği arasında istenmeyen bir denge yaratabilir.

Bu çalışmanın yanı sıra ChatGPT gibi araçlara "Teşekkür ederim" ve "Lütfen" gibi sözler söylemenin yüksek miktarda su ve elektrik kullanımına yol açtığı da daha önce gündeme gelmişti. 

OpenAI CEO'su Sam Altman nisanda X'te yaptığı bir paylaşımda bu ifadelerin şirkete "onlarca milyon dolara" mal olduğunu söylemişti. 

Burada, sohbet botlarına girilen her komutun ve gelen yanıtın enerji ve su tükettiğini, fazladan her kelimenin, sunucunun maliyetini artırdığını belirtmekte fayda var. 

Öte yandan pek çok uzman yapay zekaya kibar davranmanın önemini vurguluyor. 

Hakemli dergi Cognition'ın Ocak 2025 sayısında yayımlanan bir makalede, yapay zekaya kötü davranan kişilerin, duygusuzlaşarak başka insanlara da benzer şekilde davranmasına yol açabileceği görülmüştü.

Bu çalışmada yer almayan, insan ve yapay zeka ilişkilerini inceleyen Dr. Jaime Banks, "Davranışlarımız için normlar veya senaryolar oluştururuz ve bu tür bir etkileşim kurarak biraz daha iyi veya daha alışkanlık haline gelmiş bir şekilde kibar davranışlara yönelebiliriz" diye açıklıyor.

Aynı alanda çalışan Dr. Sherry Turkle da şu ifadeleri kullanıyor:

Bir nesne bizimle samimi sohbetler etmeye, dostça konuşmalar yapmaya başlayacak kadar canlıysa ve öyle olmasa bile onu hayatımızda gerçekten önemli bir kişiymiş gibi görüyorsak, nezaketi hak edecek kadar da canlıdır.

 Independent Türkçe, Live Science, arXiv, ACL Anthology, Cognition, New York Times


Asya misk kedisinin dışkıladığı kahve çekirdekleri neden daha lezzetli?

Hindistan'dan Endonezya'ya kadar çeşitli yerlerde yaşayan küçük, meyve seven, gececil Asya misk kedisi, dışkılarıyla tohum dağıtarak ormanların yenilenmesine katkı sağlıyor
Hindistan'dan Endonezya'ya kadar çeşitli yerlerde yaşayan küçük, meyve seven, gececil Asya misk kedisi, dışkılarıyla tohum dağıtarak ormanların yenilenmesine katkı sağlıyor
TT

Asya misk kedisinin dışkıladığı kahve çekirdekleri neden daha lezzetli?

Hindistan'dan Endonezya'ya kadar çeşitli yerlerde yaşayan küçük, meyve seven, gececil Asya misk kedisi, dışkılarıyla tohum dağıtarak ormanların yenilenmesine katkı sağlıyor
Hindistan'dan Endonezya'ya kadar çeşitli yerlerde yaşayan küçük, meyve seven, gececil Asya misk kedisi, dışkılarıyla tohum dağıtarak ormanların yenilenmesine katkı sağlıyor

Erin Keller Son dakika haberleri ve gündem muhabiri 

Misk kedisi kahvesinin benzersiz aroması, Asya misk kedilerinin sindirimi sırasında çekirdeklerde meydana gelen kimyasal değişikliklerden kaynaklanıyor (Wikimedia Commons)

Sözkonusu kahve olduğunda, bazı çekirdekler fincanınıza ulaşana kadar gerçekten de uzun bir yol kat ediyor.

Dünyanın en pahalı demleme kahvesi olan "misk kedisi kahvesi", benzersiz lezzetini beklenmedik bir baristaya borçlu: Asya misk kedisi.

Bulguları perşembe günü Scientific Reports'ta yayımlanan çalışmada bu gececil, kedi benzeri memelinin, sindirim sırasında çekirdeklerin kimyasını değiştirerek belirgin ve daha zengin bir lezzet yarattığı bulundu.

Fermantasyon diye bilinen bu süreç çekirdeklerin yağ, protein ve yağ asidi içeriğini değiştiriyor ve dışkılamadan sonra toplanan çekirdeklerin benzersiz tadına katkı sunuyor.

Ancak bu çekirdekler, hızla yükselen Starbucks fiyatlarından bile yüzlerce dolar daha pahalıya mal oluyor. Fiyatı yaklaşık yarım kilo başına 600'le 1300 dolar arasında değişen bu çekirdekler, kahve üretiminde misk kedilerinin karşılaştığı muameleyle ilgili etik kaygılara yol açıyor.

Bu küçük, gececil, meyve yiyen, kedi benzeri memeliler Güneydoğu Asya, Çin'in güneyi ve Hindistan alt kıtasında yaşıyor. Dışkılarıyla tohumları etrafa dağıtarak önemli bir ekolojik rol oynayan bu hayvanlar, ormanın yenilenmesine ve sağlığının korunmasına yardımcı oluyor.

Zoolog Ramit Mitra ve meslektaşları araştırmaları kapsamında Hindistan'ın güneyinde yer alan Kodagu'daki çiftliklerden, yabani misk kedilerine ait 68 dışkı örneği ve yenmemiş Robusta kahve çekirdeği topladı.

Misk kedilerinin tükettiği çekirdeklerin yağ içeriği ve belirli yağ asidi metil esteri seviyelerinin daha yüksek olduğunu buldular. Kremamsı, süt benzeri bir tatla ilişkilendirilen bu bileşikler, kahvenin aromasını ve tadını güçlendiriyor.

Çalışmada, misk kedilerinin işleminden geçen çekirdeklerin, yenmemiş çekirdeklere kıyasla daha düşük protein ve kafein seviyeleri içerdiği ve bunun daha yumuşak, daha az acı bir tat profiline katkıda bulunabileceği saptandı.

Ancak çalışmanın yazarları bu bulguların kavrulmamış çekirdeklerden elde edildiği ve kavurmanın, kahvenin nihai aromasını daha da değiştirebileceği uyarısında bulunuyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news