İkinci esir takası… İsrail, Hamas'ın yeni bir savaşa hazır olup olmadığını izliyor

Esirlerin aileleri Netanyahu'yu aşırı sağcıların şantajlarına boyun eğmemesi konusunda uyardı

Hamas tarafından bugün serbest bırakılacak dört İsrailli kadın esir (Reuters)
Hamas tarafından bugün serbest bırakılacak dört İsrailli kadın esir (Reuters)
TT

İkinci esir takası… İsrail, Hamas'ın yeni bir savaşa hazır olup olmadığını izliyor

Hamas tarafından bugün serbest bırakılacak dört İsrailli kadın esir (Reuters)
Hamas tarafından bugün serbest bırakılacak dört İsrailli kadın esir (Reuters)

İsrailli esirlerin aileleri, 736 Filistinli tutukluya karşılık genç bir kadın ve üç kadın askerin serbest bırakılmasını öngören takas anlaşmasının ikinci aşamasının hayata geçirilmesinin arifesinde Tel Aviv'de sokaklara dökülerek gösteri yaptı. Aileler, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun aşırı sağın şantajına boyun eğerek anlaşmanın ikinci aşamasına ilişkin müzakereleri iptal etmesine karşı uyarıda bulundu.

Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli esirlerin ailelerinin oluşturduğu Esirler ve Kayıp Aileleri Forumu tarafından dün yapılan açıklamada, “Netanyahu'dan beklenen, tüm esirleri evlerine getireceğine dair samimi bir söz vermesidir. Savaşı tamamen durdurmalı, çünkü savaşı yeniden başlatmak onları ölüme mahkûm etmek anlamına geliyor. İsrail'de halktan kopuk ve insani duygulardan yoksun siyasi liderler var. Devletin gidişatını onlar belirlememeli” denildi.

Hamas tarafından Gazze Şeridi’nde tutulan İsrailli esirlerin fotoğraflarının yer aldığı dev bir poster, Kudüs. (AFP)Hamas tarafından Gazze Şeridi’nde tutulan İsrailli esirlerin fotoğraflarının yer aldığı dev bir poster, Kudüs. (AFP)

İsrail ordusunun Güney Tugayı, Hamas'ın savaşı yeniden başlatma niyetine karşı koymak amacıyla ‘Gazze Şeridi'ndeki savaş sırasında hasar gören araçları değiştirmek için bir takviye programı’ açıkladı. Walla haber sitesine konuşan bir askeri yetkili, ordunun Hamas'ın Gazze Şeridi'nin çeşitli yerlerinde çatışmaları yeniden başlatmak için artan faaliyetlerini izlediğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Walla’dan aktardığına göre ordunun Güney Cephesi Komutanı Tümgeneral Yaron Finkelman, “Hamas ateşkesten yararlanarak saflarını yeniden düzenlemeye, yönetim kabiliyetlerini yeniden tesis etmeye ve insani yardım kamyonlarıyla silah kaçırmaya çalışıyor. Ordu, ABD'nin tutumu ve Mısırlılarla Katarlıların çabaları sayesinde ateşkesin süreceğini tahmin etse de, bir aksama olasılığı var ve buna hazırlıklı olunmalı” ifadelerini kullandı.

İsrail ordusu, Hamas'ın İsrail yerleşimlerine yönelik 7 Ekim 2023 tarzı saldırıları tekrarlama girişimlerini önlemek için Gazze Şeridi sınırı boyunca yeni mevziler kurdu. Finkelman'a göre ordu, güneyde yaşayanların uyandıklarında Gazze Şeridi'ni değil, kendilerini koruyan İsrail ordu güçlerini görmelerini istiyor.

Dün Gazze Şeridi'nde kılınan Cuma namazındaki Hamas savaşçıları (AFP)Dün Gazze Şeridi'nde kılınan Cuma namazındaki Hamas savaşçıları (AFP)

Mısır, ABD ve İsrail ekipleri, Mısır'ın Gazze Şeridi ile olan 14 kilometrelik sınırının güvenliği konusunda toplantılar yapıyor ve sınırın silah kaçakçılığı için kullanılmadığından emin olmak için saha turları yapmaları bekleniyor.

İsrailli bir kaynağa göre ordu, ateşkesin ikinci haftasının sonunda Refah Sınır Kapısı’ndan çekilecek ve bu çekilmenin Hamas'ı güçlendirmek için kullanılmadığından emin olmak istiyor. Ekipler tarafından görüşülecek planın kaçakçılığı önlemek için sınır boyunca gözetleme sistemleri ve sensörler kurulmasını içerdiği bildiriliyor.

Diğer yandan Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot dün gazetecilere yaptığı açıklamada, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması kapsamında İsrail güçleri çekildikten sonra Gazze Şeridi'ne uluslararası bir yardım misyonu gönderilmesinin düşünülmesi gerektiğini belirtti.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinden çekilen İsrail ordusunun geride bıraktığı iki hasarlı askeri aracı inceleyen Filistinliler, 22 Ocak 2025. (DPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinden çekilen İsrail ordusunun geride bıraktığı iki hasarlı askeri aracı inceleyen Filistinliler, 22 Ocak 2025. (DPA)

Gazze Şeridi'nde ateşkes altıncı gününe girerken gözler bugün yapılacak Hamas-İsrail esir takası anlaşmasının ikinci aşamasına çevrildi. Buna paralel olarak, anlaşmanın ikinci aşaması için müzakerelere başlanması konuşulurken, Gazze Şeridi'ndeki sivil savunma ekipleri enkaz altından şehitlerin cesetlerini çıkarmaya devam ediyor.

Gazze hükümeti medya ofisine göre, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne yönelik soykırım savaşı sırasında kaybolan 14 bin 222 kişi 18 Ocak itibariyle hastanelere ulaşamadı. Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü, Gazze Şeridi'nde ateşkesin başlamasından bu yana 162 şehidin kalıntılarına ulaşıldığını açıkladı. Böylece 7 Ekim 2023'ten bu yana saldırıda şehit olanların sayısı 47 bin 161'e ulaştı.

Yardım taşıyan tırlar Han Yunus'un doğusundaki Salahaddin yoluna girerken bir Filistinli savaşçı zafer işareti yapıyor, 19 Ocak 2025. (DPA)Yardım taşıyan tırlar Han Yunus'un doğusundaki Salahaddin yoluna girerken bir Filistinli savaşçı zafer işareti yapıyor, 19 Ocak 2025. (DPA)

Tel Aviv, esir takası anlaşmasının ikinci aşaması kapsamında bugün serbest bırakılacak üç İsrailli kadın asker ve bir sivilin isimlerini dün Hamas'tan aldı. Anlaşmanın ikinci aşamasının takvimine göre Gazze Şeridi'nde tutulan dört kadın esirin bugün öğleden sonra Uluslararası Kızılhaç Komitesi'ne (ICRC) teslim edilmesi ve ardından İsrail ordu güçlerine ulaştırılması planlanıyor. İsrail'in ayrıca bugün Hamas'ın teslim etmeyi taahhüt ettiği ve ateşkes anlaşmasının ilk aşamasında serbest bırakılacak 33 esir arasında canlı ve ölülerin de bulunduğu tam listeyi teslim alması planlanıyor.

Buna karşılık İsrail üç aşamada Batı Şeria'da 736 Filistinliyi, Gazze Şeridi'nde ise bin 100 mahkûmu serbest bırakacak.



Yeni bir Suriye ve yeni bir ordu

HTŞ lideri Ahmed eş-Şera /Fotoğraf: Şarkul’l Avsat
HTŞ lideri Ahmed eş-Şera /Fotoğraf: Şarkul’l Avsat
TT

Yeni bir Suriye ve yeni bir ordu

HTŞ lideri Ahmed eş-Şera /Fotoğraf: Şarkul’l Avsat
HTŞ lideri Ahmed eş-Şera /Fotoğraf: Şarkul’l Avsat

İbrahim Hamidi

Esed rejiminin devrilmesinden yaklaşık iki ay sonra yeni Suriye'nin özellikleri ortaya çıkmaya başladı. Ahmed Şara, geçiş aşamasının Cumhurbaşkanı olarak atanmasının ardından yaptığı ilk konuşmada, bundan sonraki aşamanın programını ve cumhurbaşkanlığı döneminin önceliklerini tanımladı.

En önemli önceliklerden birinin silahlı grupların feshedilip dağıtılması ve yeni bir Suriye ordusunun kurulması olduğu şüphesizdir. Bu doğrultuda dergimizin Şubat ayı kapak konusunu Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ve “örgütlerin tek çatı altında birleşmesi” olarak seçtik. ABD, Rusya ve Türkiye'nin de aralarında bulunduğu bölgesel ve uluslararası güçlerin dış müdahaleleri ve askeri konuşlandırmaları ortasında, sahadaki gerçekler ve 14 yıllık çatışmanın sonucu olan çok sayıda askeri bloğun varlığı, ayrıca İsrail'in güneyde devam eden saldırıları göz önüne alındığında bu kolay bir iş değil.

Bu ayki sayımıza 29 Ocak “Zafer Günü”nde alınan önemli kararların referanslarını açıklayarak başladık. Son iki ayda yeni Suriye'nin hangi meşruiyet üzerine inşa edilmesi gerektiği konusunda iki görüş öne sürüldü.

Birinci görüş “anayasal meşruiyet” öneriyordu. Buna göre anayasal bir referans ve Şara’nın öncülük edeceği bir geçiş süreci ile sonuçlanacak ulusal bir diyalog konferansı düzenlenmeliydi.

Diğer görüş ise, “devrimci meşruiyet” fikrini öneriyordu. Buna göre Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) ile Esed’i deviren diğer silahlı grupların liderleri bir araya gelerek, Esed rejimi, kurumları ve aygıtları sayfasını kapatıp, bir sonraki aşamanın temellerini atacak önemli kararlar almalıydılar. Bu kararların en önemlisi, Şara’nın geçiş aşamasının cumhurbaşkanı deklare edilmesi, geçici anayasayı deklare edecek yasama organını oluşturmak, ayrıca ulusal konferans için hazırlık komitesini belirlemek ve geçiş hükümeti için bir başbakan atamakla görevlendirilmesidir.

Yapılan istişareler sonucunda ikinci seçenek lehine karar verildi ve ertesi gün Cumhurbaşkanı Şara bir konuşma yaptı. Daha sonra yeni Suriye’nin dış politika seçeneklerini belirlemek için Şam'da Katar Emir'ini ağırladıktan sonra ilk yurtdışı ziyaret turu kapsamında Suudi Arabistan'a gitti, sonra da Türkiye'yi ziyaret etti.

Sayıları, konuşlandıkları bölgeler, yapıları ve Savunma Bakanlığı'nın orduyu oluşturma planına karşı pozisyonları ile silahlı grupların haritasını çiziyoruz.

Gerçek şu ki, Zafer Günü, grup liderlerinin orduya entegrasyon ve “tek çatı altında birleşme” konusundaki tutumları konusunda net sinyaller verdi.             Biz de sayıları, konuşlandıkları bölgeler, yapıları ve Savunma Bakanlığı'nın orduyu oluşturma planına karşı pozisyonları ile silahlı grupların haritasını çiziyoruz.

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı analize göre örgütlerin çoğu HTŞ liderliğine ve vizyonuna destek verse de, Ahmed el-Avda liderliğindeki güneyli gruplar, belirsiz bir tutum sergilediler. Avda bizzat katılmayıp kendisini temsil etmek üzere yardımcısını gönderdi. Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Komutanı da toplantıya davet edilmedi ve katılmadı, bu da SDG ile Şam arasındaki ilişkilerin geleceği açısından gerek barışçıl gerekse askeri birçok olasılığa kapıyı araladı. Burada bir yandan yıllar içinde HTŞ’nin yaşadığı fikri ve askeri gelişmeleri, diğer yandan da SDG’nin düşünce ve pozisyonlarını gözlemliyoruz.

Bu sayımızda Suriye Savunma Bakanı Tümgeneral Murhaf Ebu Kasra ile 27 Kasım'daki Saldırganlığın Caydırılması harekatına yönelik hazırlıkların ayrıntılarının ve 8 Aralık'ta Esed'ın devrilmesinin ele alındığı kapsamlı bir röportaj da yer alıyor. Bakan ayrıca yeni ordunun, Esed ordusunun aksine, Suriyelilerin sevdiği bir ordu olması için benimseyeceği vizyonu da ortaya koyuyor. Sayımızda buna ek olarak, Suriye ordusunun Fransız mandası dönemindeki kuruluşundan, Saldırganlığın Caydırılması harekatı kapsamında tarihe karışmasına kadarki tarihini de ele alıyor, ayrıca yeni orduya destek için yapılan Arap ve bölgesel teklifleri inceliyoruz.

İran Hilali’nin darbeler aldığına şüphe yok ve aldığı belki de en önemli iki darbe Hizbullah’ın çöküşü ve Esed rejiminin tarihe karışması oldu.

Suriye'nin Esed iktidarının yıkıntıları üzerinde yaşadığı zorluklarla yüzleşmek için bir çalıştayın düzenlediği bir ortamda, Arap ve bölge ülkeleri de yeni liderliği destekleme çabasında. Bunun Suriye ile ilgili nedenlerinin yanı sıra Suriye rejiminin çökmesinin, Rus ve İranlı müttefiklerinin yaşadığı kayıpların ardından ortaya çıkan boşluğu doldurmaya yönelik bölgesel nedenleri de var. Moskova, Hmeymim ve Tartus'taki Rus askeri varlığının geleceği konusunu müzakere etmek için Şara ile ilişki kurmaya çalışıyor. Tahran ise en büyük kaybeden.

İran Hilali’nin darbeler aldığına şüphe yok ve aldığı belki de en önemli iki darbe Hizbullah’ın çöküşü ve Esed rejiminin tarihe karışması oldu. Hilal’in gerileyişinin Lübnan’daki tezahürlerinden biri de General Joseph Avn’ın cumhurbaşkanı seçilmesiydi.

Lübnan başbakanı Refik Hariri'nin 14 Şubat'ta suikasta uğramasının 20’inci yıldönümünde, eski Suriye cumhurbaşkanı yardımcısı Abdulhalim Haddam'ın anılarından, Beşşar Esed'in kardeşi Mahir'in, Hariri'yi suikasttan önce nasıl kandırdığını anlatan bir bölümü yayınlıyoruz.

Putin'in akıl hocası, ikinci Trump döneminin dünyaya dayattığı meydan okumaları anlatıyor

Dergide ayrıca, “Putin'in akıl hocası” lakaplı Aleksandr Dugin, ikinci Trump döneminin dünyaya dayattığı meydan okumaları ele alıyor. ABD Başkanı'nın Çin'e yapay zeka ile karşı koyma çabalarına ilişkin bir haber dosyası da bulunuyor.

Bu sayımızda ayrıca büyük şair Adonis'in özel bir yazısı yer alıyor. Aynı zamanda Ümmü Gülsüm hakkında makaleler, anılar ve bu ay kuruluşunun 45. yıl dönümünü, yeni görünümü ve modern dijital platformları ile yeniden yayına başlamasının ikinci yıl dönümünü kutlayan dergimizin arşivinden materyallerin yer aldığı kapsamlı bir dosyada da bulunuyor.

Ekonomik, bilimsel ve kültürel yazıların yanı sıra, Şubat ayında bu iki önemli olaya, dergimizin kuruluşuna ve yeniden yayınlanmasına önemli bir yer ayırıyoruz.