Suudi Arabistan Enerji Bakanı Arap ülkeleri arasındaki iş birliğini güçlendirmenin önemini vurguladı

Bakan Prens Abdulaziz bin Selman, ekonomik ve kalkınma hedeflerine ulaşmak için birlik olmanın önemine dikkati çekti

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, başkent Riyad'da düzenlenen Arap Enerji Fonu kuruluş yıldönümü töreninde konuştu (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, başkent Riyad'da düzenlenen Arap Enerji Fonu kuruluş yıldönümü töreninde konuştu (Şarku'l Avsat)
TT

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Arap ülkeleri arasındaki iş birliğini güçlendirmenin önemini vurguladı

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, başkent Riyad'da düzenlenen Arap Enerji Fonu kuruluş yıldönümü töreninde konuştu (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, başkent Riyad'da düzenlenen Arap Enerji Fonu kuruluş yıldönümü töreninde konuştu (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz bin Selman, enerji sektöründeki zorlukların ele alınmasında ve sürdürülebilirliğin teşvik edilmesinde Arap ülkeleri arasındaki iş birliğinin önemini vurguladı. Suudi Bakan, Arap ülkelerinin bu alandaki stratejik hedeflerine ulaşması için aralarındaki Arap bağlarının yeniden tesis edilmesi ve ortak hareket edilmesi gerektiğinin de altını çizdi.

Arap ülkelerinin çabaları

Arap Enerji Fonu’nun (TAEF) kuruluşunun 50’nci yıldönümü vesilesiyle Riyad'daki Kral Abdullah Petrol Çalışmaları ve Araştırma Merkezi'nin (KAPSARC) ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte konuşan Prens Abdulaziz bin Selman, ülkesinin Arap ülkelerinin enerji sektöründeki çabalarını destekleme kararlılığını yansıtan bu etkinliğe ev sahipliği yapmaktan gurur duyduğunu söyledi.

TAEF’i geleceğin gerekliliklerine uygun hale getirmek üzere yeniden yapılandırma çalışmalarının, sürdürülebilir şekilde kalkınmasının sağlanmasına ve üye ülkelerin ihtiyaçlarının karşılanmasındaki rolünü arttırmasına katkısı olacağını ifade etti.

Değişime ayak uydurmak

TAEF projelerinin yakında başlatılacağını belirten Prens Abdulaziz bin Selman, bu projelerin emisyonların azaltılması ve iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik küresel eğilimlere odaklanarak, tüm enerji türleri de dâhil olmak üzere enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesine katkıda bulunacağını ifade etti.

Suudi Bakan, bu çabaların Arap dünyasının, Arap kimliğini koruyarak ve bölgesel iş birliğini teşvik ederek küresel enerji sektöründeki dönüşüme ayak uydurma kararlılığını yansıttığının altını çizdi.

Dayanışma ve ortak eylemin ekonomik, sosyal veya kültürel olsun çeşitli bölgesel ve uluslararası konularda başarıya ulaşmanın anahtarı olduğuna dikkati çeken Prens Abdulaziz bin Selman konuşmasını zorluklar karşısında Arap birliğinin önemini vurgulayarak tamamladı.

TAEF’in yolculuğu

TAEF CEO'su Halid er-Ruveyg, TAEF’in 1975 yılında 320 milyon dolar sermaye ile kurulmasından bu yana geçen uzun yolculuktan duyduğu gururu dile getirdi. TAEF’in geçtiğimiz 50 yıl boyunca büyük başarılara imza attığını ve bugün varlıklarının 10 milyar dolarını aştığını belirten Ruveyg, başarının sadece varlıkların büyüklüğü ile değil, aynı zamanda TAEF’in sektörü destekleme ve sürdürülebilirliği teşvik etme konusunda yarattığı etki ile de ölçüldüğünün altını çizdi.

TAEF’in vizyonunu güncellediğini ve üye ülkelerin hedeflerine ulaşmak ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak amacıyla borçlanma araçları ve geleneksel ve yeni enerjiye yatırım da dahil olmak üzere yenilikçi finansal çözümler sunmaya odaklanan yeni bir strateji geliştirdiğini açıklayan Ruveyg, TAEF’in Riyad'a dünyanın en önemli finans merkezlerinden birinde güvenilir bir finans kurumu olarak rolünün güçlendirilmesi çerçevesinde taşındığını belirtti.

Gençlerin yetiştirilmesi

Ruveyg ayrıca üye ülkelerden genç erkekleri ve kadınları eğitmeyi ve kalifiye hale getirmeyi amaçlayan “Fifty Plus” programının başlatıldığını duyurdu. Bu programın TAEF tarihinde gençlerin yetiştirilmesine yönelik en büyük çabayı temsil ettiğine dikkati çeken Ruveyg, tören sırasında programı başarıyla tamamlayan ilk katılımcıların sertifikalarını takdim etti.

Yeni kimlik

Konuşmasının sonunda TAEF’in yeni kimliğini ve sürdürülebilirlik ve refaha ulaşmak için üye ülkeler arasındaki iş birliğini simgeleyen logosunu tanıtan Ruveyg, üye ülkelere, TAEF’in yönetim kuruluna ve ortaklarına verdikleri desteklerden ötürü şükranlarını ifade etti. Ruveyg, TAEF’in enerji sektöründe Arap ülkeleri arasındaki iş birliğini geliştiren olağanüstü mali performans ve olumlu etki elde etmek için yenilikler yapmaya ve bunlara öncülük etmeye devam edeceğini vurguladı.

TAEF CEO’su sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu tören, TAEF’in yolculuğunda önemli bir kilometre taşıdır. Üye ülkelerin enerji sektöründe gelecekteki hedeflerine ulaşmaları için birlikte çalışma kararlılığını yansıtıyor. Arap dünyasının mevcut ve gelecekteki zorluklarla yüzleşmek için ihtiyaç duyduğu iş birliği ve birlik ruhunu somutlaştırıyor.”



Hacılar, Teşrik günlerinin ikinci gününde Cemarat'a taş atmaya devam etti

TT

Hacılar, Teşrik günlerinin ikinci gününde Cemarat'a taş atmaya devam etti

Hacılar, Teşrik günlerinin ikinci gününde Cemarat'a taş atmaya devam etti

Hacılar, ruhani bir atmosfer içinde Mina’da hac ibadetlerini yerine getirmeye devam ediyor. Hacılar, ikinci teşrîk günü olan bugün (pazar), şeytan taşlamanın üç cemresini de kolaylıkla, düzenli ve güvenli bir şekilde tamamladı. Bu süreç, hacıların hareketlerini kolaylaştırmayı ve bu büyük ibadeti yerine getirirken onlara en üst düzeyde koruma ve hizmet sağlamayı hedefleyen planlı düzenlemeler çerçevesinde gerçekleşti.

İbadetini erken tamamlamak isteyen hacılar, Zilhicce ayının on ikinci günü olan bugün güneşin zevalinden sonra, Mina’da üç cemreyi –önce küçük, sonra orta, ardından büyük cemreyi– her birine yedi taş atarak tamamladıktan sonra, hac ibadetlerinin son adımı olan veda tavafını gerçekleştirmek üzere Mekke’deki Mescid-i Haram’a yöneldi. Öte yandan, hacıların tamamı Kurban Bayramı’nın dördüncü günü olan pazartesi günü (yarın) ibadetlerini tamamlamış olacak.

scdfgrt
Hac Güvenlik Kuvvetleri, Hacıların güvenliğini ve selametini sağlamak amacıyla tüm insan gücü, araç, ekipman ve teknolojik imkânları seferber etti. (Fotoğraf: Gazi Mehdi)

Hac Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Abdullah el-Kureyş, hacıların güvenliğini ve selametini sağlamak amacıyla insan gücü, araç, ekipman ve teknolojik imkânların tamamının seferber edildiğini vurgulayarak, hacıların ibadetlerini kolaylık, güvenlik ve huzur içinde yerine getirip ailelerine sağ salim dönmelerini sağlamayı hedeflediklerini ifade etti.

El-Kureyş, “Hac Güvenlik Kuvvetleri, Mina’dan erken ayrılmak isteyen hacıların hareket planlarını uygulaması için tam teşekküllü bir şekilde teyakkuz hâlinde. Aynı şekilde, Mescid-i Haram ve Cemarat alanında kalabalıkları yönetmek ve düzeni sağlamak üzere ikinci teşrîk gününde Hac Güvenlik Kuvvetleri olarak tüm hazırlıklar daha da artırıldı” ifadelerini kullandı.

El-Kureyş, Hac Güvenlik Kuvvetleri’nin, Mina’dan Mescid-i Haram’a doğru erkenden ayrılan hacıların taşınmasını kolaylaştırmak için araç trafiğini düzenleme ve yönetme görevini sürdürdüğünü belirtti. Ayrıca, Yol Güvenlik Devriyeleri’nin, hacıların Mekke'den çıkışlarını takip ettiğini ve tüm yollar üzerinde onların güvenliğini sağlamak için görev başında olduğunu ifade etti.

Hac Güvenlik Kuvvetleri Komutanı hacılara şu çağrıda bulundu: “Cemarata yönlendirme programlarına riayet edin, yanınızda eşya taşımayın. Ne Cemarat alanına ne de Mescid-i Haram’a giderken yanınızda bir şey götürmeyin. Cemreleri taşlarken, tavaf ve sa’y yaparken sükûnet ve itidal içinde olun. Yollarda ve girişlerde, Cemarat alanında ve Mescid-i Haram’da güvenlik görevlilerinin talimatlarına mutlaka uyun.”

fgthy
Hacılar, Teşrîk günlerinin ikincisinde Cemarat’a taş atıyor. (Fotoğraf: Gazi Mehdi)

Mina’dan Mescid-i Haram’a yapılan dönüş, hac ibadetinin en hassas ve en yoğun evrelerinden biri olup, bütünleşik ve titizlikle hazırlanmış bir operasyonel sistem dâhilinde yürütülüyor. Bu sistem, düzenli ring seferlerine dayanan ulaşım, aşamalı yönlendirme ve kalabalığın zaman ve mekâna göre dengeli dağıtılması esasına göre işliyor. Plan kapsamında, yayalardan tamamen ayrılmış özel ring otobüs güzergâhları tahsis edildi. Her biri 125 yolcu kapasiteli 100 körüklü otobüsle saatte 20 bin kişiye hizmet verilecek şekilde seferler düzenleniyor. Bu sayede ulaşım süresi yalnızca 20 dakikaya iniyor ve tavaf ibadetinin kısa sürede gerçekleştirilmesi kolaylaştırılıyor.

Öte yandan Medine’deki resmî kurumlar, hac ibadetini tamamlayarak Zilhicce’nin on ikinci günü otobüslerle ve Haremeyn Hızlı Treni seferleriyle kente gelmeye başlayacak olan hacıların ilk kafilelerini karşılamak için hazırlıklarını tamamladı. Ziyaretçilerin ve namaz kılmak isteyenlerin Ravza-i Mutahhara’ya girişlerini kolaylaştırmak için rehberlik ve düzenleme hizmetleri sağlanıyor. Bu süreç, resmî uygulamalar üzerinden yapılan ön rezervasyonlara ve kapasiteye göre yürütülüyor.