Rubio, Mısırlı mevkidaşına Hamas'ın Gazze'yi yönetmesini engellemek için iş birliği yapılması gerektiğini vurguladı

Üst düzey bir kaynak Trump'ın Sisi ile görüştüğünü yalanladı… Siyasi partiler ve sendikalar barışçıl protesto çağrısında bulundu

Filistinliler yıkılmış binalar arasında Gazze Şeridi'nin kuzeyine dönüyor, 27 Ocak 2025. (AP)
Filistinliler yıkılmış binalar arasında Gazze Şeridi'nin kuzeyine dönüyor, 27 Ocak 2025. (AP)
TT

Rubio, Mısırlı mevkidaşına Hamas'ın Gazze'yi yönetmesini engellemek için iş birliği yapılması gerektiğini vurguladı

Filistinliler yıkılmış binalar arasında Gazze Şeridi'nin kuzeyine dönüyor, 27 Ocak 2025. (AP)
Filistinliler yıkılmış binalar arasında Gazze Şeridi'nin kuzeyine dönüyor, 27 Ocak 2025. (AP)

ABD Dışişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Mısırlı mevkidaşı Bedr Abdulati ile yaptığı telefon görüşmesinde, Hamas’ın Gazze Şeridi'ni yeniden yönetememesini sağlamanın önemli olduğunu söylediğini açıkladı. Bu açıklama, ABD Başkanı Donald Trump'ın Mısır ve Ürdün'e daha fazla Filistinli kabul etmelerini önermesinin ardından geldi.

Trump cumartesi günü yaptığı açıklamada, İsrail'in on binlerce kişinin ölümüne ve insani krize yol açtığı Gazze Şeridi'ni ‘temizleme’ planını dile getirerek, Filistinlilerin uzun süredir devam eden evlerinden sürülme korkularını yineledi. Rubio ile Abdulati arasındaki görüşmenin ardından dün yapılan ABD Dışişleri Bakanlığı açıklamasında Trump'ın önerisinden bahsedilmedi.

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından dünkü görüşmenin ardından yapılan açıklamada, “Bakan Rubio, Hamas'ın sorumlu tutulmasının önemini vurguladı. Bakan ayrıca, Hamas'ın Gazze Şeridi'ni yönetememesini ya da İsrail'i tekrar tehdit edememesini sağlamak amacıyla çatışma sonrası planlamayı geliştirmek için yakın iş birliğinin önemine değindi” denildi.

Mısır, Filistinlilerin Gazze Şeridi'nden ‘göç ettirilmesi’ girişimlerine karşı tepkisini arttırdı. Üst düzey bir resmi kaynak, Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin ABD'li mevkidaşı Donald Trump ile bu konuda temas kurduğunu yalanlarken, Mısır Parlamentosu, partilerin ve sendikaların protesto çağrılarıyla eş zamanlı olarak, Kahire'nin Filistin meselesindeki kararlı tutumunu açıklamak üzere uluslararası parlamentolarla iletişim kurmak için bir ‘entegre eylem planı’ açıkladı.

Abdulati, ‘yerinden edilmeyi reddetmek’ de dâhil olmak üzere ülkesinin Filistin meselesine ilişkin sabitelerini bir kez daha yineledi.

Cenevre'deki Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi oturumunda yaptığı konuşmada Abdulati, Mısır'ın ‘istikrarı tehdit edecek ve halklar arasında barış ve bir arada yaşama şansını baltalayacak şekilde halkların geçici ya da uzun vadeli olarak yerlerinden edilmesine ya da topraklarından sökülmesine yönelik tüm çabaları reddeden’ tutumunun ilkelerine bağlılığını vurguladı.

Trump'ın Sisi ile görüştüğü yalanlandı

Bu gelişme, Kahire el-İhbariyye televizyon kanalının dün üst düzey bir Mısırlı resmi kaynağa dayandırdığı ve bazı medya kuruluşlarının Sisi ile Trump arasında bir telefon görüşmesi gerçekleştiği yönündeki haberleri yalanladığı bir döneme denk geldi.

Kaynak, Mısır Cumhurbaşkanı ile yapılan her telefon görüşmesinin ‘devlet başkanları ile yapılan uygulamaya göre duyurulduğunu’ vurguladı.

ABD medyası, Trump'ın Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin Kahire ve Amman'a yerleştirilmesi önerisiyle ilgili olarak Sisi ve Ürdün Kralı 2. Abdullah ile görüştüğünü söylediğini aktarmıştı. Medya kuruluşları, Trump'ın pazartesi akşamı konuyla ilgili olarak ‘Sisi ile konuştuğunu’ söylediğini aktardı. Ancak Trump, Mısır Cumhurbaşkanı'nın teklifine verdiği yanıttan bahsetmeyerek sadece şunları söyledi: “Bunu yapmasını çok isterim... Keşke bazılarını kabul etse... Biz onlara çok yardım ettik ve eminim o da bize yardım edecektir... O benim bir arkadaşım.”

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığı habere göre Trump sözlerini şöyle sürdürdü: “Dedikleri gibi bu zor bir alan ama bence bunu yapacaktır. Ürdün Kralı'nın da bunu yapacağını düşünüyorum.”

Trump cumartesi akşamı, Gazzelilerin Mısır ve Ürdün'e yerleştirilmesi fikrini ortaya attı, ancak bu fikir Kahire, Ürdün ve Arap Birliği tarafından reddedildi.

Parlamento eylemi

Mısır Parlamentosu, Meclis Başkanı Hanefi Cibali başkanlığında Genel Komite tarafından düzenlenen toplantının ardından dün ‘Mısır'ın Filistin meselesine ilişkin kararlı duruşunu açıklamak üzere bölgesel ve uluslararası parlamentolarla iletişimi arttırmaya yönelik entegre bir eylem planı’ açıkladı.

Pazartesi günü X platformunda yayınlanan açıklamaya göre el-Ezher, Filistinlileri topraklarından sürmeye yönelik tüm plan ve girişimleri kategorik olarak reddettiğini duyurdu ve Gazze'nin ‘Filistin-Arap toprağı olduğunu ve öyle kalacağını’ vurguladı.

Mısırlı bir grup tanınmış şahsiyet ve aydın dün yayınladıkları bildiride, ‘Filistinlilerin Mısır ve Ürdün'e göç ettirilmesini reddettiklerini’ ifade ederek, “Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın bu konudaki açıklamasına tam destek verdiklerini” belirttiler.

“Mısır halkı ve liderliğinin Filistin davasının tasfiyesine katkıda bulunmayacağını, Filistinlilerin ülkelerinin dışına sürülmesini kabul etmeyeceğini ve yasal olarak kınanmış bir insanlık suçu olduğu için herhangi bir etnik temizlik eylemine katılmayacağını” vurguladılar.

Aralarında eski bakanların da bulunduğu imzacılar, ABD'ye ‘tarafsız bir arabulucu ve barış anlaşmalarının garantörü rolünü oynayabilecek dengeli ve adil bir tutum benimsemesi’ çağrısında bulundu.

Bildiriyi imzalayanlar arasında Amru Musa, Muhammed el-Arabi, Munir Fahri Abdunnur, Mustafa el-Feki, Abdulmunim Said, Husam Bedravi, Aliyüddin Hilal ve diğerleri yer aldı.

Barışçıl protesto çağrısı

Mısırlı muhalefet partilerinden oluşan Sivil Demokratik Hareket, Trump'ın planına karşı planlanan etkinlikleri görüşmek üzere dün akşam acil bir toplantı çağrısında bulundu. Söz konusu etkinlikler arasında ‘cumartesi günü Kahire'deki ABD büyükelçiliği önünde parti başkanları ve liderleri tarafından barışçıl bir protesto düzenlenmesi, Trump'ın planına karşı çıkan herkes için genel bir ulusal konferans düzenlenmesi ve Refah Sınır Kapısı’na halktan oluşan bir heyet eşliğinde Gazze'ye bir yardım konvoyu organize edilmesi’ yer alıyor.

xcdvfg
Mısır Kızılayı, Refah Sınır Kapısı üzerinden Gazze Şeridi’ne yardım ulaştırmaya devam ediyor. (Mısır Kızılayı)

Aralarında gazeteciler, avukatlar, doktorlar, mühendisler ve oyuncuların da bulunduğu on meslek örgütü pazartesi akşamı bir bildiri yayınlayarak, Trump'ın Filistinlilerin yerlerinden edilmesine ilişkin açıklamalarını reddettiklerini ve Mısır'ın yerlerinden edilmeyi reddeden tutumunu desteklediklerini açıkladı. Bildiride, “Gazze halkının kuzeye dönüşü, Filistin davasını tasfiye etme girişimlerine verilen en büyük yanıttır” denildi.

Bu arada Şarku’l Avsat'a bilgi veren kaynaklar ‘siyasi partiler ve sendikaların önümüzdeki cuma günü Refah Sınır Kapısı önünde bir protesto gösterisi düzenlemeye hazırlandığını’ belirtti.

Mısırlı Kabileler ve Aileler Birliği üyesi Fayiz Ebu Harb Facebook hesabında şunları yazdı: “Önümüzdeki cuma günü Mısır halkı ayağa kalkacak, Gazze halkının yerinden edilmesini reddettiğini ifade edecek ve Refah Sınır Kapısı’nda nöbet tutacak.”

Mısırlı Kabileler ve Aileler Birliği pazartesi günü bir açıklama yayınlayarak, Trump'ın açıklamalarını reddettiğini ve Mısır'ın yerinden edilmeyi reddeden tutumunu desteklediğini ifade etti. Henüz kuruluş aşamasında olan Ulusal Cephe Partisi de benzer bir açıklama yayınladı.

‘Halk seferberliği’

Kahire Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi profesörü olan Tarık Fehmi, ‘yerinden edilmeye karşı bu halk seferberliğinin iç cephenin uyumunu güçlendirmek ve siyasi liderlik etrafında toplandığını teyit etmek açısından’ önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat'a konuşan Fehmi, ‘açıklamaların ABD Başkanı tarafından yapıldığını, bunun sadece teorik bir proje ya da plan olmadığını, dolayısıyla ciddiyetle ele alınması gerektiğini’ söyledi.

zxscdfrg
Mısır ve Gazze Şeridi arasındaki Philadelphia Koridoru boyunca İsrail bombardımanı nedeniyle yerinden edilen Filistinliler (Arşiv - AP)

“Mısır'ın durumu düzenlemek ve yerinden etme planlarına karşı konumunu güçlendirmek için iyi bir fırsatı var. Bunu da lobiciler ya da düşünce kuruluşları düzeyinde iletişim kurarak, siyasi pozisyonları destekleyecek stratejik bir zemin inşa ederek yapabilir. ABD sadece Trump'tan ibaret değildir” ifadelerini kullanan Fehmi, ‘bunun bir krize girmek ya da ABD Başkanı’yla çelişmek anlamına gelmediğine’ dikkat çekti.

Mısır eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Haridi ise “Trump'ın bir fikri var ve bunu tekrarlamasından bu konuda ciddi olduğu anlaşılıyor. Bu önerinin kökleri yeni ABD yönetimine dayanıyor gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat'a konuşan Haridi, “Mısır, Trump'ın önerileri konusundaki tutumunu net bir şekilde ortaya koydu” dedi. Haridi, Mısır'ın hem ABD hem de İsrail ile ilişkilerinin önümüzdeki dönemde etkileneceği uyarısında bulundu.



El Kassam Tugayları, askeri komutanı Muhammed ed Dayf'ın öldürüldüğünü duyurdu

El Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde bugün televizyonda yayınlanan bir konuşma sırasında
El Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde bugün televizyonda yayınlanan bir konuşma sırasında
TT

El Kassam Tugayları, askeri komutanı Muhammed ed Dayf'ın öldürüldüğünü duyurdu

El Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde bugün televizyonda yayınlanan bir konuşma sırasında
El Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde bugün televizyonda yayınlanan bir konuşma sırasında

Hamas hareketinin askeri kanadı El Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde, bugün Gazze Şeridi'ndeki çatışmalarda El Kassam Tugayları askeri komutanı Muhammed ed Dayf ve yardımcısı Mervan İsa'nın öldürüldüğünü duyurdu.

Ebu Ubeyde televizyonda yayınlanan konuşmasında ayrıca Han Yunus Tugayı komutanı Rafi Selame, insan gücü komutanı Raed Thabet, silah ve savaş hizmetleri komutanı Gazi Ebu Tamaa'nın yanı sıra hareketin askeri konsey üyeleri Ahmed El Gandur ve Eymen Nevfal'in de öldüğünü duyurdu. Ubeyde, tam olarak ne zaman öldürüldükleri hakkında bilgi vermedi.

Ölen komutanların “El Kassam Tugayları” tarafından yayınlanan fotoğrafı

Ölen komutanların “El Kassam Tugayları” tarafından yayınlanan fotoğrafı

Ebu Ubeyde, “[El Kassam Tugayları] sisteminin Gazze'deki savaş boyunca bir saat bile liderlik boşluğu yaşamadığını” ve “bir liderin yerini birçok liderin, bir şehidin yerini ise binlerce şehidin aldığını” vurguladı.

Bu açıklamanın “gerekli tüm prosedürler tamamlandıktan ve savaş ve saha koşullarının getirdiği tüm güvenlik uyarıları ele alındıktan ve gerekli doğrulama yapıldıktan, ilgili tüm önlemler alındıktan sonra” yapıldığını belirtti.

İsrail ordusu 1 Ağustos'ta yaptığı açıklamada ed-Dayf'ın temmuz ayında Gazze'nin Han Yunus bölgesine düzenlenen bir hava saldırısında öldürüldüğünü duyurdu.

Muhammed El Dayf'ın "El Kassam Tugayları" tarafından yayınlanan bir fotoğrafı

Muhammed ed Dayf'ın "El Kassam Tugayları" tarafından yayınlanan bir fotoğrafı

Ordu, sözcüsü Avichai Adraee tarafından “X” platformunda yayınlanan Arapça bir açıklamada bulundu: “İstihbarat teyidinin ardından Savunma Güçleri ve Genel Güvenlik Servisi Muhammed ed-Dayf'ı ortadan kaldırdı” denildi. Açıklamada, ‘savaş uçaklarının Muhammed ed-Dayf'ın bulunduğu yerleşkeyi tam isabetle vurduğu’ vurgulandı.

Ed-Dayf'ın “Hamas'ın iki numaralı ismi ve 7 Ekim kanlı katliamının başlatıcılarından ve planlayıcılarından biri” olduğuna dikkat çeken ordu, “savaş uçaklarının hem Muhammed ed Dayf''ın hem de birkaç hafta önce ortadan kaldırıldığı doğrulanan Hamas'ın Han Yunus Tugayı komutanı Rafi Selame'in saklandığı yerleşkeye doğru bir şekilde saldırdığını” belirterek, “Ed-Dayf ve Selame ile birlikte bir dizi başka sabotajcının da ortadan kaldırıldığı” belirtildi.

Muhammed ed Dayf kimdir?

Gazze Şeridi'ndeki savaştan önce aile üyeleri ve Hamas'tan küçük bir grup dışında kimse "Ed-Dayf"ı tanımıyordu ve çoğu bir noktada nerede olduğunu bilmiyordu. Bu durum, İsrail'in 2023'ün sonunda fotoğrafını kamuoyuna yayınlamasına kadar devam etti ve bu onun 4 numaralı fotoğrafı oldu. Birincisi çok yaşlı ve genç bir adamı gösteriyor, ikincisi maskeli birini, üçüncüsü onun gölgesinin resmi ve dördüncüsü halka açık bir yerde gri saçlı, açık sakallı ve tek gözlü bir kişinin yanında ve sakin bir pozisyonda.

İsrail tarafından 2023 yılında yayınlanan varsayımsal görüntüsüİsrail tarafından 2023 yılında yayınlanan varsayımsal görüntüsü

Ras ed-Dayf 1990'ların ortalarından beri İsrail tarafından aranmaktadır. 1996'da Başbakan olan Şimon Peres, Filistin Devlet Başkanı Yaser Arafat'tan onu tutuklamasını istemiş, Arafat ise onu tanımıyormuş gibi isme şaşırdığını ifade etmiş ve Peres daha sonra Arafat'ın onu koruduğunu, sakladığını ve hakkında yalan söylediğini anladığını belirtmiştir.

Gerçek adı Muhammed Diyab İbrahim el-Masri'dir ve “ed-Dayf” olarak tanınmaktadır. 1965 yılında el- Kubeybe kasabasından Filistinli bir mülteci ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kampına yerleşti. Çok yoksul bir ailede büyüdü ve ailesine destek olmak için geçici olarak okulu bırakmak zorunda kaldı. Babasıyla birlikte iplikçilik ve döşemecilik yaptı, ardından küçük bir kümes hayvanı çiftliği kurdu ve İsrail tarafından aranmaya başlamadan önce şoför olarak çalıştı.

Büyüdüğü mahalledeki arkadaşları onun yumuşak huylu, esprili, neşeli, iyi kalpli ve içe dönük biri olduğunu söylüyor. Ed-Dayf 1987 yılının sonunda camilerle olan ilişkisi sayesinde Hamas'a katıldı. Eğitimine geri döndü ve Gazze'deki İslam Üniversitesi'nde eğitim aldı. 1988 yılında fen bilimleri alanında lisans derecesiyle mezun oldu.

1989 yılında İsrail tarafından tutuklandı ve Hamas’ın askeri koluna çalıştığı suçlamasıyla 16 ay boyunca işgal hapishanelerinde yargılanmadan tutuklu kaldı. Dayf hapishaneden çıktıktan sonra beraberindekilerle birlikte el Kassam’ı kurdu. 1990’lı yıllarda İsrail’e karşı sayısız operasyona katıldı ve yönetti.

Filistin Yönetimi Dayf’ı Mayıs 2000’de İsrail'in talebi üzerine tutukladı. Yetkililerle ilişkileri gelişmiş ve iyi olup, anlaşmalar kapsamında tutuklanmıştı.

2002 yılında el Kassam'ın başkomutanı Salah Şehade’nin öldürülmesinin ardından el Kassam Tugayları’nın komutasını devraldı. İlk suikast girişimine 2001 yılında maruz kaldı ancak hayatta kaldı. Bir yıl sonra bir Apache helikopterinin Dayf’ın aracına iki füze atması ile ikinci bir suikast girişimine maruz kaldı. İçlerinden biri Dayf’ı yaraladı ve Hamas lideri Doktor Abdulaziz er-Rantisi (2004’te suikasta kurban gitti) tarafından bilinmeyen bir yerde tedavi edildi.