Malezya ve Endonezya Filistinlilerin zorla yerinden edilmesine karşı çıkıyor

Ateşkes ilanının ardından yerinden edilmiş Filistinliler kuzey Gazze'ye geri dönüyor (Arşiv)
Ateşkes ilanının ardından yerinden edilmiş Filistinliler kuzey Gazze'ye geri dönüyor (Arşiv)
TT

Malezya ve Endonezya Filistinlilerin zorla yerinden edilmesine karşı çıkıyor

Ateşkes ilanının ardından yerinden edilmiş Filistinliler kuzey Gazze'ye geri dönüyor (Arşiv)
Ateşkes ilanının ardından yerinden edilmiş Filistinliler kuzey Gazze'ye geri dönüyor (Arşiv)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze'nin ABD tarafından kontrol edilmesini önermesinin ardından Malezya Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Filistinlilerin zorla yerlerinden edilmesine yönelik her türlü önerinin etnik temizlik ve uluslararası hukukun ihlali anlamına geleceğini belirtti.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Malezya, Filistinlilerin zorla yerlerinden edilmesine ya da anavatanlarından sürülmesine yol açabilecek her türlü öneriye şiddetle karşı çıkmaktadır. Bu tür insanlık dışı eylemler etnik temizlik teşkil eder ve uluslararası hukuk ile BM kararlarının açık ihlalidir” denildi. Bakanlık, kalıcı barış ve istikrara giden yol olarak iki devletli çözümü desteklediğini ifade etti.

Çoğunluğu Müslüman olan Malezya, Filistinlilerin yakın bir destekçisidir ve İsrail ile Filistinliler arasındaki çatışmayı sona erdirecek iki devletli bir çözümü uzun süredir desteklemektedir. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Malezya'nın İsrail ile diplomatik ilişkileri bulunmuyor. Malezya Başbakanı Enver İbrahim, Filistin İslami Direniş Hareketi'nin (Hamas) siyasi kanadıyla iyi ilişkiler içinde olduğunu, ancak askeri kanadıyla ilişkisi olmadığını söyledi.

Endonezya dün geç saatlerde yaptığı açıklamada, “Filistinlileri zorla yerlerinden etmeye ya da işgal altındaki Filistin topraklarının demografik yapısını değiştirmeye yönelik her türlü girişimi” reddettiğini duyurdu. Böyle bir eylemin iki devletli çözümün uygulanmasını engelleyeceğini ifade eden dışişleri bakanlığı, Endonezya'nın uluslararası toplumu uluslararası hukuka saygı göstermeye çağırdığını belirtti.



Keşmir gerilimi hakkında bilmeniz gerekenler

Keşmirli kayıkçı, 24 Nisan 2025'te Srinagar'da düzenlenen bir protesto sırasında Hindistan yönetimindeki Keşmir'de turistlere yönelik ölümcül saldırıyı kınayan dövizler tutuyor (EPA)
Keşmirli kayıkçı, 24 Nisan 2025'te Srinagar'da düzenlenen bir protesto sırasında Hindistan yönetimindeki Keşmir'de turistlere yönelik ölümcül saldırıyı kınayan dövizler tutuyor (EPA)
TT

Keşmir gerilimi hakkında bilmeniz gerekenler

Keşmirli kayıkçı, 24 Nisan 2025'te Srinagar'da düzenlenen bir protesto sırasında Hindistan yönetimindeki Keşmir'de turistlere yönelik ölümcül saldırıyı kınayan dövizler tutuyor (EPA)
Keşmirli kayıkçı, 24 Nisan 2025'te Srinagar'da düzenlenen bir protesto sırasında Hindistan yönetimindeki Keşmir'de turistlere yönelik ölümcül saldırıyı kınayan dövizler tutuyor (EPA)

Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilimin sürekli parlama noktası olan tartışmalı Keşmir bölgesi, son yılların en ölümcül saldırısının ardından yeni bir tırmanışa sahne oldu. Bu tırmanış, 2019'da neredeyse patlak verecek olan silahlı çatışmanın hayaletini yeniden gündeme getirdi.

Hindistan Keşmir'inin doğal Besaran Vadisi'ndeki Pahalgam kasabası yakınlarında salı günü düzenlenen silahlı saldırıda en az 26 turist öldü ve birçoğu da yaralandı. Şarku’l Avsat’ın New York Times'ten aktardığına göre, Hintli yetkililer resmi olarak belirli bir tarafı suçlamasa da Pakistan'a karşı terör saldırısı olarak cezalandırıcı adımlar atmakta hızlı davranırken, Hindistan'ın açıklamaları askeri saldırı olasılığını ima etti ve bu Pakistan’da yaygın bir endişeye yol açtı.

Keşmir... bölünmeden bu yana devam eden bir çatışma

Çatışmanın kökleri, İngiltere'nin Hindistan kolonisini Müslüman çoğunluklu Pakistan ve Hindu çoğunluklu Hindistan olmak üzere iki bağımsız devlete böldüğü 1947 yılına dayanıyor. Müslümanların çoğunlukta olduğu Keşmir bölgesindeki durum karmaşıktı; Hindu hükümdarı her iki ülkeye katılmayı reddetti, ancak daha sonra Hindistan'a katılmayı kabul etti, bu da iki ülke arasındaki ilk savaşı ateşledi. Bölgenin fiili olarak iki ülke arasında bölünmesine yol açtı ve yasal statüsü henüz belirlenmedi.

Silahlı kişilerin Hindistan kontrolündeki Keşmir'de turistlere ateş açmasından bir gün sonra Yeni Delhi'deki Pakistan Yüksek Komisyonu dışındaki güvenlik personeli (APSilahlı kişilerin Hindistan kontrolündeki Keşmir'de turistlere ateş açmasından bir gün sonra Yeni Delhi'deki Pakistan Yüksek Komisyonu dışındaki güvenlik personeli (AP)

Üç savaş ve sürekli kanama

O tarihten bu yana Hindistan ve Pakistan Keşmir için üç kez savaştı ve silahlı operasyonlar ile bombalamalar da dâhil olmak üzere tekrarlanan şiddet olayları yaşandı. 1999'daki son savaş, çatışmanın en önemli aşamalarından biri olarak kabul ediliyor, ancak 2019'da 40'tan fazla Hint askerinin ölümüne neden olan intihar saldırısı, Yeni Delhi'nin Pakistan destekli Ceyş-i Muhammed grubunu saldırıyı gerçekleştirmekle suçlamasının ardından neredeyse topyekûn bir savaşı tetikledi.

On yıllık siyasi çıkmaz

Uluslararası arabuluculuk girişimlerine ve yatıştırma çabalarına rağmen her iki tarafın katı tutumları devam etti. Hindistan, Pakistan'ı ayrılıkçıları desteklemekle suçlarken, İslamabad, Keşmirlilere kendi kaderlerini tayin hakkı tanıyan bir BM referandumu talep ediyor. Bu çıkmazın ortasında, her iki ülkenin de nükleer silahlara sahip olması göz önüne alındığında, krizin tırmanması konusundaki uluslararası endişeler sürüyor.

Keşmir'de bazı kurbanların cenaze töreni (AP)Keşmir'de bazı kurbanların cenaze töreni (AP)

Modi'nin kararları gerilimi yeniden alevlendiriyor

2019 yılında Hindistan Başbakanı Narendra Modi hükümeti Cammu ve Keşmir'in sahip olduğu özerkliği kaldırma kararı aldı. Bu karar, Pakistan'ın kınaması ve uluslararası endişeler arasında, özgürlüklerin kısıtlanması, iletişimin kesilmesi ve yaygın tutuklamaların eşlik ettiği bir protesto dalgasına ve sıkı bir merkezi yönetim uygulamasına yol açtı.

Şiddet olaylarının son zamanlarda azalmasına ve bazı bölgelerde seçimlerin yeniden başlamasına rağmen, hem Hindistan tarafından kontrol edilen Keşmir'de hem iç koşullardan duyulan memnuniyetsizliği yansıtan protestoların ortaya çıktığı Pakistan yönetimi altındaki Keşmir'de sıkı güvenlik önlemleri halkın öfkesini alevlendirdi.

 Savaş hayaleti yeniden belirdi

Son saldırının ardından gerilim tırmanırken, iki nükleer güç arasındaki açık çatışma korkuları daha ciddi hale geldi. Karşılıklı suçlamalar, siyasi tırmanış ve askeri müdahaleler arasında Keşmir bir kez daha coğrafi sınırları aşan ve bölgesel istikrarı tehdit eden bir çatışmanın eşiğinde görünüyor.