Yeni diktatörlüğün önderi Elon Musk

Felsefe, müzik, edebiyat ve bilim ülkesi Almanya, kendisi ve siyasi seçkinleriyle alay eden tweetleri karşısında sessiz kalıyor

Musk liderliğindeki modernist diktatörlük, paranın diğer tüm otoriteler üzerindeki otoritesidir (Reuters)
Musk liderliğindeki modernist diktatörlük, paranın diğer tüm otoriteler üzerindeki otoritesidir (Reuters)
TT

Yeni diktatörlüğün önderi Elon Musk

Musk liderliğindeki modernist diktatörlük, paranın diğer tüm otoriteler üzerindeki otoritesidir (Reuters)
Musk liderliğindeki modernist diktatörlük, paranın diğer tüm otoriteler üzerindeki otoritesidir (Reuters)

Emin Zavi

“Bu toprak üzerinde her şey müşterektir, her şey satın alınır veya müsadere edilir.” Üçüncü binyılın ikinci çeyreğindeki ABD'nin, Elon Musk ABD’sinin yeni diktatörlüğünün dayandığı teori budur.

Kıtalararası ve dahası gezegenler arası yeni bir diktatörlüğün kuruluşuna tanık oluyoruz. Bu diktatörlüğün önderi belki de Donald Trump değil, paraya ve finansal sembollere ek olarak tuhaf bir mizaca sahip olan Elon Musk'tır.

Eğer diktatörlük, siyaset ve ekonomi derslerinde öğrendiğimiz gibi bir kişinin iktidara, bir halkın ya da ülkenin kaderine hakim olması ise Musk bu teoriyi değiştirmeye ve müjdelediği modernist diktatörlüğün sınırları olmayan bir diktatörlük olduğunu söylemeye geldi. Bu, baskısının her yerde hissedilebileceği, hangi siyasi sınıftan, coğrafyadan, ülkeden, dilden, kültürden ve dinden olursa olsun tüm insanların hayatlarında onun varlığını hissedebilecekleri bir diktatörlüktür.

Musk'ın liderliğini yaptığı modernist diktatörlük, paranın diğer tüm güçler üzerindeki otoritesidir. Burada dinin otoritesi yoktur, vatanseverliğin ya da coğrafyanın da otoritesi yoktur. Para herkesi ezip geçmektedir. Hiç kimse ona karşı çıkamaz, itiraz edemez.

Modernist diktatörlüğü, medyayı ve iletişimi kontrol eden yönetmektedir ve o cennet ile cehennemi yaratma gücüne sahiptir. İnsanların cennete mi yoksa cehenneme mi gideceğini seçen Tanrı değil, şunu buna, bunu şuna gönderen yalnızca Musk'tır.

Modernist diktatörlük, paranın ve tüm çılgın olasılıklara açık yapay zekayla donanmış dijital medyanın gücü aracılığıyla, ulusların geleceğini Musk'ın “ruh halinin” arzuladığı şekilde oluşturma kudretini kendisine bahşediyor. Dünyanın yarın ihtiyaç duyacağı partileri belirleyen odur. Dünyanın her yerindeki partilere başarılı ya da başarısız damgasını vuran, dünyanın yarın ve öbür gün sahip olacağı coğrafi sınırları belirleyen de odur.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre Modernist diktatörlüğün önderi, insanlığın gelecek ufuklarını, ekonomik, bilimsel, politik, dilsel ve kültürel ufuklarını kendi arzularına göre çizen kişidir.

Musk’ın dininden başka din yoktur, teknolojik diktatörlük buna inanır!

Elon Musk'ın önderliği, taşıdığı kaos, şiddet, adaletsizlik, yok oluş ve yok etme işaretlerine rağmen gerçek anlamda bir direnişle karşılaşmıyor. Aydınlanma, yapısöküm, doğum, varoluş ve hiçlik felsefelerini müjdelemeye devam eden Batı, Musk'ın kendi mizacına, genele muhalif düşüncelerine ve aşırı hırslarına göre kendisine çizdiği kaderine sessiz bir şekilde teslim olmuş durumda.

Felsefe ülkesi, müzik, edebiyat ve bilim ülkesi Almanya, Musk'ın kendisiyle ve siyasi seçkinleriyle alay eden tweetleri karşısında sessiz kalıyor. Modernist diktatörlüğün önderi Musk'ın gözünde eski Avrupa, doğal, askeri ve ekonomik yok oluşa açık, küçük bir “köy”den başka bir şey değil. ABD'nin mandası olmaktan ibaret ve eğer Musk'ın medyatik ve mali otoritesinin onayıyla ABD onun üzerinden elini çekerse, bir kartopu gibi küçülecek ve eriyecektir.

Büyük bir orduyla sefere çıkıp bir kabileye, mahalleye, köye, hatta şehre saldıran Arap veya üçüncü dünya diktatörlerinin dönemi sona erdi. Bunlar, Güney'in bazı ülkelerinde, Afrika'da, Ortadoğu'da ve Uzakdoğu'da hâlâ var olsa da artık geçmişte kalan, tarih olmuş uygulamalardır. Diktatörce baskı yöntemleri değişti.

Kuzey Kore liderinin askeri diktatörlüğü, teokratik Taliban diktatörlüğü ya da Saddam'ın kimyasal diktatörlüğü, dünyayı kan dökmeden boyunduruk altına alan Musk diktatörlüğü karşısında bölgesel bir oyun gibi görünüyor. Musk diktatörlüğü insan kanı değil, erdemlerin, onurun ve bağımsızlığın, insan özgürlüğünün kanı dökülerek kuruldu. Herkesin direnmeden teslim olmasıyla ve 21. yüzyıla ait halkların ve siyasi sınıfların klasik savaşlar olmadan boyun eğdirilmesiyle inşa edildi.

Modernist diktatörlüğün önderi Musk’ın hırsları, dünyayı tek başına kontrol etme ile sınırlı değil. Aksine dünya gezegeninin ötesinde, Mars gibi diğer gezegenlere de el atmayı düşünüyor. Gökyüzüne bakıyor ve krallığı ile asasını hayal gücünün en uzak noktasına kadar genişletmenin hayalini kuruyor. Hiçbir caydırıcılık ve engelle karşılaşmadan Uzayı Keşfetme Vakfı’nı kurdu. Burada keşif ile kastedilen elbette uzay bilimlerinin geçmişte hayal ettiği gibi insanlığın mutluluğu için yapılan keşifler değil. Aksine, uzaya sahip olmak ve küresel ısınma ve kirlilikten ölmekte olan bu dünyada insanı kuşatmak.

Musk, uzay araştırmaları için özel bir üs kuruyor ve buradan araçlarını denetime tabi olmadan Mars'a gönderiyor. Kendini evrenin küçük bir tanrısına dönüştürdü, orada istediği gibi davranıyor ve parası ile hayallerinin kendisini götürebileceği yere kadar gitmek istiyor.

Bir Arap, Latin Amerikalı veya Afrikalı diktatörün imajı, iktidarı tekeline alan, kılıcı, kurşunları ve yasaları ile yerel muhaliflerini ve halkını kontrolü altına alan askeri bir kişiliğin özelliklerini taşıyordu. Bu askeri diktatöre karşı çıkan, kimi zaman bastırılan, kimi zaman da onu uzaklaştırmayı ya da devirmeyi başaran direnişler vardı. Bazen de onun yerine başka bir kılıkta başka bir diktatör gelir ve durum pek değişmezdi. Zaman geçtikçe ve içi boş, ahlâk ve insani değerlerden yoksun bilimin gelişmesiyle birlikte diktatör bir kuruma dönüştü. Kurumlar artık bireysel diktatörün gücünü temsil eden bir dizi baskıcı değere sahip.

Şimdi ise artık diktatörlüğün sınırları yok, tek bir halkı yok ve tek bir gökyüzü altında değil. Diktatör, Musk'ın kişiliğinde somutlaştığı şekliyle artık evrensel bir diktatör. Gücünü coğrafya, dil ve din değil, para, iletişim gücü ve yapay zeka belirliyor. Bireyden ve kurumdan daha büyük hale geldi, sınırları olmayan küresel bir olguya dönüştü.

Dünya ahlâkı kaybetti, felsefe para karşısında gücünü yitirdi, dinler de para karşısında mağlup oldu. Müminlere vaat edilen cennet, Musk’ın cennetleri ve yeni bir ahlâk yaratan medyası önünde yandı. Musk kontrolsüz yapay zeka ve vahşi teknolojinin ustası olduğu yeni sömürgeleştirmeye ve liderliğe boyun eğmeye hazır içi boş bir insan üretiyor.

Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanında insanların uğruna sık sık mücadele ettiği demokrasinin ölümüne tanık oluyoruz. Teknolojinin güçlendiği, insanı yavaş yavaş köleleştiren yapay zekanın yaygınlaştığı bir dönemde demokrasinin ölümüne tanık oluyoruz. Tarihin başlangıcında tanık olunan ilk ve belki de ondan daha vahşi bir köleliğe geri dönüş ile ​​karşı karşıyayız.



İsrail, Güney Lübnan'daki bir hedefi İHA ile vurdu

Güney Lübnan'ın Nebatiye kentindeki Kefer Rumman köyünde İsrail’in hedef aldığı bir aracın enkazı (AFP)
Güney Lübnan'ın Nebatiye kentindeki Kefer Rumman köyünde İsrail’in hedef aldığı bir aracın enkazı (AFP)
TT

İsrail, Güney Lübnan'daki bir hedefi İHA ile vurdu

Güney Lübnan'ın Nebatiye kentindeki Kefer Rumman köyünde İsrail’in hedef aldığı bir aracın enkazı (AFP)
Güney Lübnan'ın Nebatiye kentindeki Kefer Rumman köyünde İsrail’in hedef aldığı bir aracın enkazı (AFP)

İsrail dün Güney Lübnan'daki Nebatiye kenti yakınlarındaki bir yolda bir hedefi insansız hava aracından (İHA) fırlattığı üç füzeyle vurdu.

Lübnan Ulusal Haber Ajansı NNA, İsrail'in el-Vefa kasap dükkanının yakınlarındaki Zafta-En-Namira kavşağında bir hedefe saldırı düzenlediğini ve üç füzenin yola düştüğünü bildirdi. Saldırıda herhangi bir can kaybı bildirilmedi.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Lübnan Sağlık Bakanlığı'nın İsrail'in saldırısında dört kişinin öldüğünü açıklamasının ertesi günü, İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyindeki Hizbullah'a yönelik saldırılarını yoğunlaştıracağı uyarısında bulundu.

fg
İsrail'in Güney Lübnan'daki hava saldırılarında öldürülen beş Hizbullah savaşçısı için Nebatiye'de cenaze töreni düzenlendi (AFP)

Katz yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Lübnan hükümeti, Hizbullah'ı silahsızlandırma ve Lübnan'ın güneyinden çıkarma yükümlülüğünü yerine getirmeli. Hizbullah ateşle oynuyor ve Lübnan cumhurbaşkanı oyalanıyor.”

Öte yandan İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyinde düzenlenen hava saldırısında dört Hizbullah üyesinin öldürüldüğünü duyurdu.

İsrail ordusu sözcüsü Avichay Adraee, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Ordu, Lübnan'ın güneyinde Hizbullah'ın Rıdvan Birimi’nden aralarında lojistik destek subayının da olduğu dört teröristi saldırı düzenleyerek öldürdü” ifadelerini kullandı.

İsrail ile Hizbullah arasında bir yılı aşkın süren ve eylül ayında açık çatışmaya dönüşen gerilimin ardından, kasım ayından bu yana Lübnan'da ateşkes anlaşması yürürlükte.

Ateşkes anlaşması, Hizbullah'ın Litani Nehri'nin güneyindeki bölgeden (Lübnan'ın güneyinde İsrail sınırına yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta) çekilmesini ve buradaki askeri yapılarını lağvetmesini, karşılığında ise buralara Lübnan ordusunun ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü'nün (UNIFIL) konuşlandırılmasını öngörüyordu.

Ayrıca İsrail ordusunun savaş sırasında ilerledikleri bölgelerden çekilmesini de öngörüyordu, ancak İsrail, Lübnan'ın çekilmesini talep ettiği birkaç stratejik noktada varlığını sürdürüyor.

İsrail, ateşkes olmasına rağmen özellikle Lübnan'ın güneyinde hava saldırılarına devam ediyor. İsrail, bu saldırıların askeri altyapının yanı sıra silah nakliyle ve son savaşta zayıflayan Hizbullah’ın gücünü yeniden inşa etmeye çalışmakla suçlanan Hizbullah üyelerini hedef aldığını söylüyor.


Trump, Rusya ve Çin'i "ilan edilmemiş" nükleer denemeler yapmakla suçladı

ABD Başkanı Donald Trump (AP)
ABD Başkanı Donald Trump (AP)
TT

Trump, Rusya ve Çin'i "ilan edilmemiş" nükleer denemeler yapmakla suçladı

ABD Başkanı Donald Trump (AP)
ABD Başkanı Donald Trump (AP)

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, Rusya ve Çin'in de aralarında bulunduğu nükleer silahlı ülkeleri, açıklama yapmadan yeraltı nükleer denemeleri yapmakla suçladı.

CBS'nin "60 Dakika" programına verdiği röportajda, perşembe günü Pentagon'a nükleer denemelerin yeniden başlatılması yönündeki sürpriz emri sorulduğunda, "Rusya denemeler yapıyor, Çin denemeler yapıyor ama bunlar hakkında konuşmuyorlar" ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın CBS’ten aktardığına göre Trump şöyle devam etti: "Kimse denemeleri nerede yaptıklarını bilmiyor... Yer altında yapıyorlar ve insanlar bu denemelerde neler olup bittiğini bilmiyor."


Trump, Maduro'nun Venezuela Devlet Başkanı olarak günlerinin sayılı olduğuna inanıyor

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, 15 Eylül'de Karakas'ta düzenlediği basın toplantısında (Arşiv- AP)
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, 15 Eylül'de Karakas'ta düzenlediği basın toplantısında (Arşiv- AP)
TT

Trump, Maduro'nun Venezuela Devlet Başkanı olarak günlerinin sayılı olduğuna inanıyor

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, 15 Eylül'de Karakas'ta düzenlediği basın toplantısında (Arşiv- AP)
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, 15 Eylül'de Karakas'ta düzenlediği basın toplantısında (Arşiv- AP)

ABD Başkanı Donald Trump, dün yayınlanan bir televizyon röportajında, Nicolas Maduro'nun Venezuela Devlet Başkanı olarak günlerinin sayılı olduğuna inandığını ifade etti, ancak Güney Amerika ülkesine karşı yaklaşan bir savaş konusundaki endişeleri önemsemedi.

Trump, CBS'nin "60 Dakika" programına verdiği röportajda, ABD'nin Venezuela'ya savaş açmayı düşünüp düşünmediği sorulduğunda, "Sanmıyorum. Sanmıyorum." yanıtını verdi. Ancak Maduro'nun başkanlık günlerinin sayılı olup olmadığı sorulduğunda, "Evet diyebilirim. Öyle düşünüyorum, evet" diye cevapladı.