Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera dün yaptığı açıklamada, güvenlik güçlerinin eski rejim kalıntılarını yargılamak üzere takip etmeye devam edeceğini belirterek, rejim kalıntılarının ülkede güvenliği baltalamaya çalıştığını vurguladı.
Lazkiye ve Tartus gibi bölgelerde güvenlik güçleri ile eski rejim kalıntıları arasında yaşanan çatışmalarla ilgili olarak bir konuşma yapan eş-Şera, rejim kalıntılarının ‘bilmedikleri yeni Suriye'yi test etmeye’ çalıştıklarını ifade etti.
Eş-Şera, “Rejim kalıntıları iğrenç bir eylemde bulundu ve Suriye'yi koruyanları öldürdü; bu tüm Suriyelilere yapılmış bir saldırı ve affedilemez bir günahtır. Çok geç olmadan silahlarınızı bırakarak teslim olun” dedi. Eş-Şera, ‘yeni Suriye'nin bir ve bütün olduğunu, yönetim ile halk arasında hiçbir fark bulunmadığını’ vurguladı.
‘Silahların sadece devletin elinde olması gerektiğini’ belirten eş-Şera, ‘sivillere karşı ihlalde bulunan herkesi’ sorumlu tutma sözü verdi.
Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre güvenlik güçleri ile eski rejimin kalıntıları arasında Suriye sahili de dahil olmak üzere yaşanan çatışmalar ölüm ve yaralanmalarla sonuçlandı. Suriye Savunma Bakanlığı Sözcüsü Hasan Abdulgani, Tartus ve Lazkiye kentlerinin tamamen kontrol altına alındığını açıkladı.
Suriye güvenlik güçlerinin takviye birlikleri Cuma günü Lazkiye'nin dış mahallelerinde (AP)
Konuşma metni
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Hamd alemlerin Rabbi olan Allah'adır. Salat ve selam Allah Resulü’nün, ailesinin ve ashabının üzerine olsun.
Eski rejimin bazı kalıntıları, tanımadıkları yeni Suriye'yi test etmeye çalıştılar. Ancak bugün onu yeniden tanıyorlar; doğudan batıya ve kuzeyden güneye tek bir ülke olarak görüyorlar. Eğer bir vilayete diken batarsa, geri kalan tüm vilayetler bir araya gelerek onu destekleyecektir.
Bugün Suriye'de yönetim ile halk arasında hiçbir fark yoktur. Suriye herkes demektir ve onu korumak ve desteklemek herkesin görevidir. Dün gece gerçekleşen de budur. Dolayısıyla böyle bir halka ve böyle bir ruha sahip bir ülke için korku yoktur. Ey Esed kalıntıları! Bizler yıktığınız ülkenin iyiliğini isteyen insanlarız ve kimsenin kanında gözümüz yok. Bizler onurla savaşan insanlarız ve siz onursuzca savaşıyorsunuz. Yaptıklarınıza yabancı değilsiniz, çünkü onlarca yıldır Suriye'nin kanına giriyorsunuz. Biz böyle bir sahneden kaçınmak için affı tercih etmemize rağmen halen aynı yoldasınız ve eminim ki ne dediğimizi bilmiyorsunuz. Ancak elçinin görevi sadece bildirmektir.
İşlediğiniz iğrenç eylemle, Suriye'yi koruyan ve hizmet etmek için çalışan insanları öldürerek ve hastanelere baskın düzenleyip güvende olan insanları terörize ederek, tüm Suriyelilere saldırdınız. Bunu yaparak büyük ve affedilmez bir günah işlediniz ve beklemediğiniz bir cevap aldınız. Bu yüzden çok geç olmadan silahlarınızı bırakarak teslim olun.
Orduyu ve güvenlik güçlerini, yıkılan rejimin kalıntılarını takip ederken sivilleri koruma ve güvence altına alma konusundaki kararlılıkları ve gösterdikleri hızdan dolayı kutluyorum. Güvenlik güçlerine aşırıya kaçmamalarını ve tepki vermemelerini söylüyorum. Düşmanımızdan bizi ayıran şey, ilkelerimize bağlılığımızdır. Ahlakımızdan vazgeçtiğimizde, düşmanımızla aynı seviyeye geliriz. Düşmüş rejimin kalıntıları bir tahrike yol açacak bir provokasyon arıyorlar. Buradan bir şey umuyorlar. Hatırlatırım ki, Allah esiri, yetimin ve yoksulun statüsüyle aynı kılmıştır: “Onlar, kendi canları çekmesine rağmen yemeği yoksula, yetime ve esire yedirirler” (İnsan-8). Bu nedenle esire hakaret edilmemeli veya dövülmemelidir. Çünkü bu Allah'ın emrine ve ülkenin yasasına aykırıdır.
Sonuç olarak, yıkılan rejimin kalıntılarını, zulümlerini sürdürenleri, halka karşı suç işleyenleri ve güvenlik ve iç barışı baltalamak arzusunda olanları takip etmeye devam edeceğiz. Onları adil bir mahkemeye çıkaracağız. Silahları devletin elinde tutmaya devam edeceğiz. Allah'ın izniyle Suriye'de kontrolsüz silah kalmayacak. Sivillere saldıran herkes ve bir grubun suçundan dolayı insanlara saldıracak herkes şiddetle yargılanacaktır. Çünkü sahildeki insanlarımız, çatışma bölgelerindeki insanlarımız sorumluluğumuzun bir parçasıdır ve onları korumak ve devrik rejimin çetelerinin kötülüklerinden kurtarmak görevimizdir.
Maruz kaldığımız ihanete rağmen, devlet iç barışın garantörü olmaya devam edecek ve bunun hiçbir şekilde tehlikeye atılmasına izin vermeyecektir. Çatışmalara katılan tüm güçleri, oradaki askeri ve güvenlik komutanlarına tam olarak itaat etmeye ve meydana gelen ihlalleri kontrol etmek ve güvenlik ve askeri güçlerin işlerini tam olarak tamamlamalarına izin vermek için bölgeleri derhal boşaltmaya çağırıyorum.
Suriye ilerlemiştir ve geriye doğru tek bir adım bile atmayacaktır. Bu nedenle Allah'ın koruması ve gözetimi altında olduğundan emin olabilirsiniz.
Allah şehitlere rahmet eylesin. Bu mübarek ayda Allah'tan onların şehadetini kabul etmesini diliyorum. Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd olsun. Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.