ABD Dışişleri Bakanı'ndan Polonyalı mevkidaşına Starlink tepkisi: Teşekkür edin

Starlink şirket logosu (Arşiv)
Starlink şirket logosu (Arşiv)
TT

ABD Dışişleri Bakanı'ndan Polonyalı mevkidaşına Starlink tepkisi: Teşekkür edin

Starlink şirket logosu (Arşiv)
Starlink şirket logosu (Arşiv)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Polonyalı mevkidaşı Radoslaw Sikorski'yi, Ukrayna'nın Starlink uydu hizmetine bir alternatife ihtiyaç duyabileceğini söylemesinin ardından sert bir şekilde eleştirerek, “bir şeyler uydurmakla” ve nankörlükle suçladı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre Polonya, Ukrayna ve ordusuna hayati önem taşıyan internet erişimi sağlayan Elon Musk'ın Starlink ağını Kiev'in kullanması için para ödüyor.

Sikorski dün X platformunda yaptığı bir paylaşımda, “Polonya Dijitalleşme Bakanlığı, Ukrayna için Starlink'e yılda yaklaşık 50 milyon dolar ödüyor. Bu saldırganlığın kurbanını tehdit etmenin yanı sıra, eğer SpaceX bir tedarikçi olarak güvenilmez olduğunu kanıtlarsa, başka tedarikçiler aramak zorunda kalacağız” ifadelerini kullandı.

Rubio: Teşekkür edin

Rubio Sikorski'ye yanıt vererek, X'te yayınladığı bir paylaşımda, Sikorski'nin “bir şeyler uydurduğunu” ve “hiç kimsenin Starlink'in Ukrayna ile bağlantısını kesmekle tehdit etmediğini” söyledi.

Rubio şöyle devam etti: “Ve şunu söyleyin: Teşekkürler, çünkü Starlink olmasaydı Ukrayna bu savaşı çoktan kaybetmiş ve Ruslar da Polonya sınırına dayanmış olurdu.”

Musk daha sonra X'te, Rubio'nun yorumlarının "kesinlikle doğru" olduğunu yazdı.

Musk, Sikorski'nin gönderisine ayrı bir yanıt olarak, “Kapa çeneni küçük adam. Maliyetin bir kısmını ödersiniz. Starlink’in alternatifi yok” ifadelerini kullandı.

Polonya Dışişleri Bakanlığı'ndan bir sözcü Reuters'e kısa mesaj yoluyla Starlink hizmetleri sağlamanın ABD'nin hayırsever bir eylemi olmadığını ve Polonya'nın hizmetin abonelik ücretini ödediğini belirtti.



İngiltere’de büyük tepkilere yol açan modern kölelik nedir?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

İngiltere’de büyük tepkilere yol açan modern kölelik nedir?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Geçtiğimiz hafta yayınlanan bir rapor, İngiltere'de modern kölelik mağdurlarının sayısının geçtiğimiz yıl rekor düzeyde arttığını ortaya koydu. Raporda sorunun ciddi boyutlara ulaştığı ve acil bir reforma ihtiyaç duyulduğu vurgulandı.

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı habere göre İngiltere İçişleri Bakanlığı, 2024 yılında mağdurları tespit etmek ve korumak için oluşturulan ‘Ulusal Yönlendirme Programı’ kapsamında yaklaşık 19 bin potansiyel mağdur vakasının bildirildiğini açıkladı. Bakanlık, bu rakamın 2023 yılına kıyasla yaklaşık 2 bin vaka daha fazla olduğunu belirtti.

Peki modern kölelik derken neyi kastediyoruz?

Modern kölelik terimi, ‘birisine sahip olmak’ şeklindeki geleneksel köleliğin yasadışı olmasına rağmen gizli kölelik uygulamasına atıfla kullanılıyor. Buna göre kölelik uygulaması ister zorla çalıştırarak olsun ister insan kaçakçılığı yoluyla olsun, çeşitli şekillerde halen varlığını sürdürüyor.

Modern kölelik, işçilerin yasal belgeleri saklanarak ya da çeşitli şekillerde tehdit edilerek çok az ücret karşılığında yahut hiç ücret almadan uzun saatler çalışmaya zorlanmasını veya bireylerin, özellikle de çocukların, kandırılarak ya da tehdit edilerek zorla çalıştırılmasının, fuhuş veya suç faaliyetleri için istismar edilmesinin yanı sıra kadınların rızaları olmadan evlenmeye zorlanmalarını ifade ediyor.

İngiltere’de modern kölelikle mücadele etmek, modern köleliğin her türünü suç saymak ve mağdurlar için koruma sağlamak amacıyla 2015 yılında Modern Kölelik Yasası kabul edildi. Bunun yanında özellikle tarım, inşaat, güzellik salonları ve fabrikalar gibi belirli sektörlerde yasaların tam olarak uygulanmasında halen bazı zorluklar yaşanıyor.

İngiltere'nin bağımsız kölelik karşıtı komiseri Eleanor Lyons, yaptığı bir açıklamada, “Bu veriler sadece rakamlardan ibaret değil, hükümetin dinlemesi gereken bireyleri temsil ediyor” ifadelerini kullandı. Lyons, Modern Kölelik Yasası'nın kabul edilmesine rağmen yasanın uygulanması için ortak bir hükümet stratejisine ihtiyaç olduğunu da sözlerine ekledi. Uluslararası Kölelik Karşıtı Örgüt’e (Anti-Slavery International) göre İngiltere’deki gerçek mağdur sayısının 130 bin olduğu tahmin ediliyor.

Modern kölelik, dünya genelinde milyonları yerinden eden yoksulluk ve siyasi çatışmaların da etkisiyle giderek artıyor. Reuters geçtiğimiz ay, katı göçmenlik politikalarının binlerce insanı modern köleliğe hapsettiğini ve sınır dışı edilme korkusuyla ihbarda bulunma ihtimallerinin azaldığını bildirdi.

İnsan ticareti

Konu, Modern Kölelik ve İnsan Ticareti Küresel Komisyonu’nun (Global Commission on Modern Slavery & Human Trafficking) başında yer alan eski İngiltere Başbakanı Theresa May için bir öncelik haline geldi. Geçtiğimiz ocak ayında Dünya Ekonomik Forumu'nda (WEF) yaptığı konuşmanın bir bölümünü insan ticareti ve sömürüsünün yeterince araştırılmamasına ayıran May, tüm zorla çalıştırma vakalarının yarısından fazlasının zengin ülkelerde gerçekleştiğini söyledi.

May, insan ticareti suçlarının tespit edilmesindeki gecikmenin, soruşturmaların parçalı veri sistemleri üzerinden yürütülmesinden, yani hükümetler, sivil toplum kuruluşları ve kolluk kuvvetleri arasında koordinasyon ve bilgi paylaşımı eksikliğinden kaynaklandığını vurguladı.

Ancak yapay zekanın bu sorunun çözümünde kullanılabileceğini düşünen May, yapay zeka modellerinin bankaların milyonlarca işlemi izlemesine ve analiz etmesine yardımcı olabileceğini ve insanların ve hatta daha zayıf teknolojilerin algılayabileceğinin ötesine geçen kalıpları fark ederek suçların tespit edilmesini kolaylaştırabileceğini belirtti.

Modern zamanın zorlukları

“Semafor” adlı küresel haber platformu, iklim değişikliğinin Afrika'da modern köleliği şiddetlendiren dolaylı etkileri olduğunu bildirdi. Afrika’da yedi milyon insanın sömürüldüğüne inanılıyor. Kıta genelinde artan seller, kuraklıklar ve orman yangınlarının mahsullere zarar vermesi ve geçim kaynaklarını yok etmesi, savunmasız insanları Boko Haram gibi terör örgütleri tarafından daha fazla sömürülme riskiyle karşı karşıya getirebilir.

Semafor’a göre ayrıca yeni ortaya çıkan endüstriler, madencilerin günlük sadece birkaç dolar karşılığında son derece tehlikeli koşullarda pil ve bataryaların üretiminde önemli bir element olan kobalt madenini çıkarmak için madenlerde çalıştığı Kongo Demokratik Cumhuriyeti gibi ülkeler için çeşitli zorluklar yarattı.