Amerika, İran'ın nükleer silaha sahip olmasını engellemek için azami baskı yapmaya kararlıdır

BM Güvenlik Konseyi toplantısı (BM Fotoğrafları)
BM Güvenlik Konseyi toplantısı (BM Fotoğrafları)
TT

Amerika, İran'ın nükleer silaha sahip olmasını engellemek için azami baskı yapmaya kararlıdır

BM Güvenlik Konseyi toplantısı (BM Fotoğrafları)
BM Güvenlik Konseyi toplantısı (BM Fotoğrafları)

ABD'nin Birleşmiş Milletler Misyonu dün yaptığı açıklamada, Washington'un, Başkan Donald Trump'ın “İran rejimini dünya çapında istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerini ilerletmek için kullandığı kaynaklardan mahrum bırakmaya” yönelik “maksimum baskı” stratejisini uygulamaya devam etmeye kararlı olduğunu belirtti.

İran konulu Güvenlik Konseyi toplantısına ilişkin bir açıklama yapan misyon, “Başkan Trump, İran'ın nükleer programının uluslararası barış ve güvenlik için bir tehdit oluşturduğunu açıkça ortaya koymuştur” dedi. UAEA Genel Müdürü'nün Tahran'ın yüksek düzeyde zenginleştirilmiş uranyum üretimini hızlandırmaya devam ettiğini bildirdiğini belirten ABD misyonu, “İran aynı zamanda dünyada nükleer silaha sahip olmayan, yüksek düzeyde zenginleştirilmiş uranyum üreten ve inandırıcı bir barışçıl amacı olmayan tek ülkedir” ifadelerini kullandı.

İran'ın ayrıca Güvenlik Konseyi'ne açık bir şekilde meydan okumaya devam ettiğini, “UAEA güvenlik önlemleri kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal ettiğini ve Konsey ile uluslararası toplumun açık ve ısrarlı endişelerini görmezden geldiğini” belirten ABD misyonu, Güvenlik Konseyi'ne “bu bariz davranışı ele alma ve kınama konusunda kararlı ve birlik içinde olma” çağrısında bulundu.

İngiltere'nin BM misyonu, İran'ın zenginleştirilmiş uranyum üretimini son üç ayda %51 oranında arttırdığını açıkladı. “İran bu düzeyde uranyum zenginleştiren nükleer silah sahibi olmayan tek devlettir... Bunun hiçbir inandırıcı sivil gerekçesi yoktur” dedi. “İran'ın nükleer silah elde etmesini engellemek için uluslararası yaptırımların yeniden uygulanması da dahil olmak üzere her türlü diplomatik tedbiri alacağız” denildi.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi geçen hafta yaptığı açıklamada, İran'ı baskı ve tehdit yoluyla müzakereye zorlamanın asla gerçekleşmeyeceğini söyledi. Şarku’l Avsat’ın İran'ın Al-Alem televizyonundan aktardığına göre BAE başkanının diplomatik danışmanı Enver Gargaş dün Trump'tan gelen bir mektubu İran dışişleri bakanına iletti.



BM, İsrail'i Gazze'de soykırım ve cinsel şiddet eylemleri gerçekleştirmekle suçluyor

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta İsrail saldırısı sonucu yıkılan evlerin yıkıntıları arasında oturan Filistinli çocuklar (Reuters)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta İsrail saldırısı sonucu yıkılan evlerin yıkıntıları arasında oturan Filistinli çocuklar (Reuters)
TT

BM, İsrail'i Gazze'de soykırım ve cinsel şiddet eylemleri gerçekleştirmekle suçluyor

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta İsrail saldırısı sonucu yıkılan evlerin yıkıntıları arasında oturan Filistinli çocuklar (Reuters)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta İsrail saldırısı sonucu yıkılan evlerin yıkıntıları arasında oturan Filistinli çocuklar (Reuters)

Birleşmiş Milletler (BM) uzmanları bugün yayınladıkları yeni bir raporda, İsrail'in Filistinlilere karşı ‘soykırım eylemleri’ gerçekleştirdiğini, Gazze Şeridi'ndeki savaş sırasında kadın sağlık tesislerini sistematik olarak tahrip ettiğini ve cinsel şiddeti bir savaş stratejisi olarak kullandığını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre İsrail'in Cenevre'deki BM Daimî Temsilciliği raporda yer alan suçlamaları temelsiz, önyargılı ve inandırıcılıktan yoksun olarak nitelendirdi.

Doğu Kudüs ve İsrail dahil olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarına ilişkin BM Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu uzmanları tarafından hazırlanan raporda, “İsrail makamları, Roma Tüzüğü ve Soykırım Sözleşmesi'ndeki maddelerden biri olan doğumları engellemeye yönelik tedbirler uygulamak da dahil olmak üzere, Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin üreme kapasitesini kısmen yok etti” denildi.

Komisyon, bu tedbirlerin, tıbbi malzemelere erişimin kısıtlanması nedeniyle yaşanan yüksek sayıdaki anne ölümleriyle birleştiğinde, insanlığa karşı işlenen bir suç olan imha suçu anlamına geldiğini belirtti.

Raporda İsrail güçleri, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas öncülüğünde İsrail'in güneyine düzenlenen saldırının ardından Filistinlileri cezalandırmak için standart operasyon prosedürlerinin bir parçası olarak zorla çıplak bırakma ve cinsel saldırı uygulamakla suçlandı. İsrail ise bu suçlamaları reddetti.

Cenevre'deki BM Daimî Temsilciliği'nden yapılan açıklamada, İsrail ordusunun ‘bu tür suçları yasaklayan açık talimat ve politikalara sahip olduğu’ belirtilerek, yürütülen inceleme süreçlerinin uluslararası standartlarla uyumlu olduğu ifade edildi.

Komisyon tarafından Haziran 2024'te yayınlanan bir önceki raporda, Hamas ve diğer Filistinli silahlı gruplar 7 Ekim saldırısı sırasında işkence ve aşağılayıcı muamele de dahil olmak üzere ciddi hak ihlallerinde bulunmakla suçlanmıştı.

İsrail, Soykırım Sözleşmesi’nin imzacılarından biridir. Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Ocak 2024'te İsrail’e, Hamas'a karşı savaş sırasında soykırım eylemlerini önlemek için harekete geçmesi talimatı verdi.

Ancak İsrail, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) soykırım ve insanlığa karşı suçları içeren bireysel ceza davalarında yargı yetkisi veren Roma Tüzüğü'ne taraf değil.

Güney Afrika, İsrail'i Gazze Şeridi'ndeki eylemleri nedeniyle soykırımla suçlayan bir davayı UAD’a taşımıştı.

İsrail verilerine göre, Hamas liderliğindeki güçlerin 7 Ekim 2023'te İsrail'in güneyine düzenlediği sınır ötesi saldırı bin 200 kişinin ölümüne ve 251 kişinin esir alınmasına neden oldu.

Saldırının ardından Gazze Şeridi'nde savaş başladı. Filistinli sağlık yetkilileri, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik askerî harekâtının 48 binden fazla kişinin ölümüne yol açtığını belirtiyor.