Üvey annesi tarafından 20 yıl boyunca bir odaya kilitlenen genç adam kurtarıldı

Genç adamın 56 yaşındaki üvey annesi Kimberly Sullivan gözaltına alındı. (Sosyal medya)
Genç adamın 56 yaşındaki üvey annesi Kimberly Sullivan gözaltına alındı. (Sosyal medya)
TT

Üvey annesi tarafından 20 yıl boyunca bir odaya kilitlenen genç adam kurtarıldı

Genç adamın 56 yaşındaki üvey annesi Kimberly Sullivan gözaltına alındı. (Sosyal medya)
Genç adamın 56 yaşındaki üvey annesi Kimberly Sullivan gözaltına alındı. (Sosyal medya)

ABD Polisi dün yaptığı açıklamada, 20 yıldır bir odada zorla tutulduğunu söyleyen Connecticut'lı genç bir adamın, kurtarma ekiplerinin dikkatini çekmek ve özgürlüğüne kavuşmak için odasını ateşe verdikten sonra ABD'li yetkililer tarafından kurtarıldığını bildirdi.

Kendisini bunca zaman esir tuttuğu iddia edilen üvey annesine karşı zulüm ve adam kaçırma suçlamaları yöneltildi. Polise göre, Waterbury itfaiye ve kurtarma ekipleri bir yangın ihbarı üzerine eve koştu. 32 yaşındaki genç adam kurtarıldığında bir deri bir kemik kalmıştı.

Genç adam, duman zehirlenmesi nedeniyle tedavi görürken yangını kasten çıkardığını açıkladı. Polise “Özgürlüğümü istedim” diyen mağdur, 11 yaşından beri kilitli bir odada tutulduğunu belirtti.

Soruşturmalar, ismi açıklanmayan mağdurun uzun süre kötü muamele, açlık, ağır ihmal ve insanlık dışı muameleye maruz kaldığını ve tüm bu süre zarfı boyunca herhangi bir tıbbi bakım almadığını ortaya çıkardı. Polis Şefi Fernando Spagnuolo yaptığı açıklamada, “Bu genç adamın 20 yıldan fazla bir süre boyunca çektiği acılar yürek parçalayıcı ve hayal bile edilemez” dedi.

Kurbanın üvey annesi olduğu tespit edilen 56 yaşındaki Kimberly Sullivan gözaltına alındı. Sullivan, saldırı, adam kaçırma, yasadışı alıkoyma, zulüm ve başkalarının hayatını pervasızca tehlikeye atmakla suçlandı.



Hindistan’da Maoist lider öldürüldü: İsyanın akıbeti ne olacak?

Hindistan, son dönemde düzenlenen operasyonlarla Maoist direnişin iyice zayıflatıldığını savunuyor (Reuters)
Hindistan, son dönemde düzenlenen operasyonlarla Maoist direnişin iyice zayıflatıldığını savunuyor (Reuters)
TT

Hindistan’da Maoist lider öldürüldü: İsyanın akıbeti ne olacak?

Hindistan, son dönemde düzenlenen operasyonlarla Maoist direnişin iyice zayıflatıldığını savunuyor (Reuters)
Hindistan, son dönemde düzenlenen operasyonlarla Maoist direnişin iyice zayıflatıldığını savunuyor (Reuters)

Hindistan ve Maoist isyancılar arasında onlarca yıldır süren çatışmalarda önemli bir dönüm noktasına gelindi. 

Hindistanlı güvenlik güçlerinin Çatisgarh eyaletinde geçen hafta düzenlediği operasyonda, ülkenin en çok aranan Maoistlerden Nambala Keşava Rao ve 26 isyancı öldürüldü. Çatışmalarda bir polis memuru da hayatını kaybetti.

İçişleri Bakanı Amit Şah, ülkede yasaklı Hindistan Komünist Partisi (Maoist) HKP (M) lideri Rao'ya düzenlenen operasyonu "son 30 yılın en kararlı saldırısı” diye niteledi. 

BBC'nin analizinde, Basavaraju lakaplı Rao'nun ölümünün Maoistlerin 1980'lerden bu yana en sağlam kalesi olan Bastar'daki son savunma hattında gedik açıldığı anlamına geldiğini yazıyor. 

Haberde, 2009'da terör örgütü listesine alınan HKP (M) altında birleşen hareketlerin kökenlerinin, Telangana köyünde 1946'da gerçekleşen köylü ayaklanmasına kadar uzandığı belirtiliyor. Hindistan ordusuyla gerillalar arasındaki çatışmalar, 1967'deki Naksalit isyanıyla patlak vermişti. 

Hindistan yönetiminin rakamlarına göre 2000'den bu yana yaşanan çatışmalarda toplamda yaklaşık 12 bin kişi yaşamını yitirdi. 

Başbakan Narendra Modi, Mart 2026'ya kadar Maoist isyancılara karşı net galibiyet kazanılacağını vaat etmişti. Analizde, gerillaların bir yol ayrımına geldiği belirtiliyor. Maoist direniş hareketlerinin dağılabileceği ya da kanlı çatışmalara uzun bir ara verilebileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

Hindistan İçişleri Bakanlığı'nda Maoistlere karşı operasyonları yöneten en üst düzey yetkililerden biri olan MA Ganapathy, "Maoist hareket özünde ideolojik bir mücadeleydi ama bu, özellikle genç kuşaklar arasında etkisini kaybetti" görüşünü paylaşıyor. Yetkili, "Basavaraju etkisiz hale getirildiği için moralleri düştü. Son demlerini yaşıyorlar" ifadelerini kullanıyor. 

Maoist hareketin ülkedeki gelişimini takip eden Hindistanlı gazeteci N Venugopal ise tersini iddia ediyor:  

Bir durgunluk olacaktır. Ancak Marksist-Leninist hareketler, 1970'lerde Naksalitlerin üst düzey liderleri öldürüldüğünde bu tür zorlukları aşmayı başardı, biz de hâlâ Naksalizmden bahsediyoruz.

Venugopal, direnişin liderlerin ölmesiyle tarihe karışmayacağını belirterek, bu hareketlerin ülkedeki sorunlar sürdükçe başka biçimlere bürüneceğini ifade ediyor: 

Liderler ölebilir ama öfke sürer. Adaletsizliğin olduğu her yerde hareketler olacaktır. Onlara artık Maoizm demeyebiliriz ama devam edeceklerdir.

Independent Türkçe, BBC, India Today