Netanyahu Gazze’de varılan ateşkesi neden bozdu?

İsrail Başbakanı savaşın başlamasından bu yana birbiriyle çelişen baskılarla karşı karşıya kaldı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
TT

Netanyahu Gazze’de varılan ateşkesi neden bozdu?

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)

İsrail, dün sabaha karşı Gazze Şeridi'nde yüzlerce Filistinlinin ölümüne yol açan hava saldırıları düzenledi. Saldırılar İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ocak ayında Hamas ile varılan ateşkesi bozma çabalarının bir sonucuydu.

Netanyahu, savaşın başlamasından bu yana birbiriyle çelişen baskılarla karşı karşıya kaldı. Rehinelerin aileleri Gazze tutulan yakınlarının serbest bırakılmaları için Hamas'la bir anlaşmaya varılmasını isterken, hükümet koalisyonunun aşırı sağcı ortakları Hamas’ın ortadan kaldırılması için savaşın sürdürülmesini istiyor. Associated Press (AP) haberinde, Netanyahu’nun dün bu iki seçenekten ikincisini tercih etmiş gibi göründüğünü ve ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin de Netanyahu'nun ateşkes anlaşmasından tek taraflı olarak çekilme kararını desteklediğini yazdı.

İsrail ve ABD, çatışmaların yeniden başlamasının gerekçesi olarak Hamas'ın ateşkes anlaşmasında yer almayan savaşı nihai olarak sona erdirme müzakereleri başlamadan önce daha fazla rehineyi serbest bırakmayı reddetmesini gösteriyor. İsrail, hiçbir kanıt sunmadan Hamas’ı ‘yeni saldırılara hazırlanmakla’ suçlarken, Hamas, bu iddiaları reddetti. İsrail’in saldırılarına henüz askeri olarak karşılık vermeyen Hamas, haftalardır ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması için ciddi görüşmeler yapılması çağrısında bulunuyor. Bu anlaşma, daha fazla Filistinli tutuklunun serbest bırakılması karşılığında geriye kalan İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını, İsrail'in Gazze'den tamamen çekilmesini ve kalıcı bir ateşkes sağlanmasını öngörüyor.

Söz konusu müzakerelerin, geçtiğimiz şubat ayı başlarında başlaması bekleniyordu. AP’nin haberine göre bu görüşmeler hiçbir zaman gerçekleşmeyebilir.

İsrail'in Gazze’de düzenlediği hava saldırılarında ölenlerin cesetlerinin başında yas tutan kadınlar (AFP)İsrail'in Gazze’de düzenlediği hava saldırılarında ölenlerin cesetlerinin başında yas tutan kadınlar (AFP)

Ateşkes anlaşmasında ne var?

Eski ABD Başkanı Joe Biden yönetimi ve Donald Trump'ın yeni yönetiminin baskısıyla ocak ayında varılan anlaşma, Hamas’ın 7 Ekim 2023’teki saldırısı sırasında Gazze Şeridi’ne kaçırılan tüm rehinelerin serbest bırakılmasını ve savaşın sona erdirilmesini amaçlayan kademeli bir ateşkes öngörüyordu.

Hamas, 19 Ocak'tan 1 Mart'a kadar süren ateşkesin ilk aşamasında, aralarında müebbet hapis cezasına çarptırılanların da bulunduğu yaklaşık bin 800 Filistinli tutuklunun serbest bırakılması karşılığında 25 İsrailli rehineyi ve sekiz rehinenin de cesedini İsrail’e teslim etti. Bunun yanında İsrail güçleri tampon bölgeye çekilirken, yüz binlerce Filistinli yıkık dökük evlerinin kalıntılarına geri döndü ve insani yardım girişlerinde artış oldu. Her iki taraf da birbirlerini ihlalde bulunmakla suçladı. İsrail’in düzenlediği hava saldırıları onlarca Filistinlinin ölümüne neden olurken, İsrail ordusu, ölenleri ‘silahlı faaliyetlerde bulunmakla ya da yasak bölgelere girmekle’ suçladı. Ancak ateşkes devam etti.

Ancak, ikinci aşama her zaman en zorlu aşama olarak kabul ediliyordu.

Aylardır süren müzakereler sırasında Netanyahu, İsrail'in tüm rehineleri iade etmeye ve Hamas'ın askeri ve idari kabiliyetlerini yok etmeye kararlı olduğu konusunda ısrar ederek müzakerelerin uygulanabilirliğini defalarca sorguladı ki, bu iki savaş hedefinin pek çok kişi tarafından uzlaşmaz olduğuna inanılıyor.

İsrail Başbakanı, geçtiğimiz haziran ayında bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, Hamas yok edilmeden kalıcı ateşkese varılabileceğine şüpheyle yaklaşan bir tutum sergileyerek, “Hamas'ı ortadan kaldırma hedefine ulaşmak için belli bir aradan sonra savaşı sürdürmeye kararlıyız. Bundan vazgeçmeyeceğim” ifadelerini kullandı.

Netanyahu, ateşkese varılmasının hemen öncesinde 18 Ocak’ta yaptığı bir açıklamada, “Gerekirse ABD'nin desteğiyle savaşa geri dönme hakkımızı saklı tutuyoruz” dedi.

Netanyahu neden ateşkes anlaşmasını tek taraflı olarak bozdu?

Şarku’l Avsat’ın  AP’den aktardığı habere göre kalıcı bir ateşkesi kabul etmek Netanyahu'yu neredeyse kesintisiz 15 yıllık iktidarını sona erdirebilecek bir siyasi krize sürükleyecek.

Aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Netanyahu'nun saldırıya devam etmek yerine ikinci aşamaya geçmesi halinde hükümet koalisyonundan çekilme tehdidinde bulundu. İsrail’in muhalefet kanadındaki partileri rehineleri geri getirecek her türlü anlaşmada Netanyahu'yu destekleyeceklerini açıklarken, hükümet koalisyonu o kadar zayıflayacak ki erken seçimlere bile gidilebilir.

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Knesset'teki 2023 bütçe oylaması öncesinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile (AFP)İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Knesset'teki 2023 bütçe oylaması öncesinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile (AFP)

Çatışmaları yeniden başlatarak Smotrich'in desteğinin devam etmesini sağlayan Netanyahu, bunun yanında ocak ayında ateşkes nedeniyle hükümet koalisyonundan çekilen, fakat dün Gazze Şeridi’ne saldırıların yeniden başlamasıyla koalisyona geri dönen bir diğer aşırı sağcı ortak Itamar Ben-Gvir’i tekrar kazandı. Tüm bu siyasi manevralar bir yana Netanyahu eğer ateşkese sadık kalsaydı, Hamas'ı ortadan kaldırma hedefine ulaşamayacağı neredeyse kesindi.

Hamas, Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre 48 binden fazla Filistinlinin ölümüne ve Gazze'nin büyük bölümünün yıkılmasına neden olan 15 ay boyunca, İsrail’in devam eden bombardımanlarına ve kara operasyonlarına karşı direndi. Hamas, ateşkes sağlandığında da hiç vakit kaybetmeden Gazze Şeridi’nde kontrolü yeniden ele geçirdi.

Savaştan sonra Gazze'yi kimin yöneteceği konusunda bir anlaşmaya varılmadı. Batı destekli Filistin Yönetimi nominal kontrolü sağlasa bile Hamas’ın sahada güçlü bir nüfuza sahip olacağı ve askeri yeteneklerini yeniden inşa edebileceği düşünülüyor.

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (AP)İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (AP)

Bu da başta Netanyahu'nun aşırı sağcı tabanı ve müttefikleri olmak üzere pek çok İsrailli için bir yenilgi gibi görünecekti. Hamas başta olmak üzere Filistinli silahlı grupların yaklaşık bin 200 kişiyi öldürdüğü ve 251 kişiyi kaçırdığı 7 Ekim saldırısının ortaya çıkardığı güvenlik başarısızlıkları nedeniyle Netanyahu’nun halihazırda karşı karşıya olduğu eleştirilere bir yenisi daha eklenecekti.

Netanyahu ateşkesi nasıl bozdu?

Netanyahu, ilk aşamanın sona ermesinin ardından İsrail'in ABD'nin yeni önerisi olarak nitelendirdiği, ateşkesin yedi hafta daha uzatılması ve kalıcı ateşkes için müzakerelerin başlamasına dair üstü kapalı olarak söz verilmesi karşılığında. Hamas’ın geriye kalan rehinelerin yarısını serbest bırakmasını kabul ettiğini açıkladı.

Hamas ise bu öneriyi reddederek, yeni teklifin ocak ayında kabul ettiğinden farklı olduğuna işaret etti ve ikinci aşamayla ilgili müzakerelerin derhal başlatılması çağrısında bulundu. Hatta müzakereleri yeniden rayına oturtmak için İsrail-ABD çifte vatandaşlığına sahip bir canlı rehineyi ve diğer dört rehinenin cesetlerini iade etmeyi teklif etti. İsrail ise bu teklifi ‘psikolojik savaş’ olarak niteleyerek reddetti. ABD Başkanı Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Hamas'ın kamuoyu önünde esneklik iddiasında bulunurken ‘tamamen pratik olmayan’ talepler öne sürdüğünü söyledi.

İsrail, yeni öneriyi Hamas’a kabul ettirmek amacıyla Gazze'ye tüm gıda, yakıt ve diğer insani yardımların girişini durdurdu. Daha sonra Gazze Şeridi’nin elektriğini kesen İsrail, böylece burası için hayati önem taşıyan deniz suyunun tuzdan arındırıldığı bir tesisi çalışamaz hale getirdi. İsrail ayrıca anlaşmada öngörüldüğü gibi Gazze'nin Mısır sınırındaki stratejik öneme sahip Philadelphia Koridoru'ndan çekilmeyeceğini de açıkladı.

İsrail son günlerde Gazze'ye yönelik saldırılarını arttırarak, bombalı saldırı ya da başka silahlı faaliyetlerde bulunduklarını iddia ettiği kişileri hedef alıyor. İsrail, dün gece saat 02.00 sularında Gazze Şeridi’ne savaşın başlamasından bu yana en ağır saldırından birini başlattı.



Trump, kaçırılan Ukraynalı çocuklarla ilgili programı iptal etti: “26 milyon dolarlık yatırım gitti”

Rusya, savaşta Ukraynalı çocukların kaçırıldığına dair iddiaları reddediyor (Reuters)
Rusya, savaşta Ukraynalı çocukların kaçırıldığına dair iddiaları reddediyor (Reuters)
TT

Trump, kaçırılan Ukraynalı çocuklarla ilgili programı iptal etti: “26 milyon dolarlık yatırım gitti”

Rusya, savaşta Ukraynalı çocukların kaçırıldığına dair iddiaları reddediyor (Reuters)
Rusya, savaşta Ukraynalı çocukların kaçırıldığına dair iddiaları reddediyor (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, savaşta kaçırılan Ukraynalı çocuklarla ilgili bilgi toplayan programın faaliyetlerini durdurduğu bildiriliyor.

Demokrat siyasetçiler, Yale Üniversitesi’ne bağlı İnsani Araştırma Laboratuarı’nın (Humanitarian Research Lab –Yale HRB) yürüttüğü hükümet destekli programın sonlandırıldığını belirtiyor.

Washington Post’un (WP) aktardığına göre programda görev yapan araştırmacılara, faaliyetlerinin sonlandığına dair geçen ay bilgi gönderildi.

Bu kapsamda Ukrayna’dan kaçırılan yaklaşık 35 bin çocuğun durumuyla ilgili uydu görüntüleri, biyometrik veri ve diğer bilgilerin yer aldığı veritabanına erişimin durdurulduğu ifade ediliyor.

Reuters’ın aktardığına göre Ohio Temsilciler Meclisi Üyesi Greg Landsman, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Hazine Bakanı Scott Bessent’e bir mektup gönderdi.

Mektupta, söz konusu veri tabanının kalıcı olarak silindiği ve bunun “çok ağır sonuçlara yol açabileceği” belirtiliyor.

Bilgilerin başka bir yere aktarılması halinde, bunların herhangi bir dava sürecinde hukuki olarak geçerliliğini yitirebileceğine de dikkat çekiliyor.

Adının açıklanmaması koşuluyla WP’ye konuşan Yale Üniversitesi’nden bir yetkili, programın fonunun kesildiğini söylerken veri tabanının durumuna ilişkin yorum yapmayı reddetti. Datanın korunmasından sorumlu olan MITRE firması da verilerin akıbeti hakkındaki yorum taleplerine yanıt vermedi.

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla WP’ye konuşan ve programda görev yapan bir araştırmacı, çalışmanın durdurulmasına ilişkin şunları söylüyor:

Trump yönetimi, beceriksizliğinden ya da kasıtlı bir şekilde böyle bir iş yaptı, halkın vergisiyle finanse edilen 3 yıllık bir çalışmayı ve 26 milyon dolarlık yatırımla elde edilen savaş suçu kanıtlarının geçerliliğini tehlikeye attı.

Reuters, Dışişleri Bakanlığı ve Hazine Bakanlığı'nın yorum taleplerine yanıt vermediğini aktarıyor.

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Rusya lideri Vladimir Putin ve Rusya'nın Çocuk Hakları Komiseri Maria Alekseyevna Lvova-Belova hakkında Mart 2023’te yakalama kararı çıkarmıştı. Açıklamada, Putin ve Lvova-Belova’nın Ukraynalı çocukları kaçırarak savaş suçu işlediği savunulmuştu. Putin iddiaları reddetmiş, Kremlin de UCM kararının hukuken geçersiz olduğunu ileri sürmüştü.

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla Reuters’a konuşan bir kaynak, Yale HRB programının iptaline ilişkin şunları söylüyor:

Putin’i kovuşturma karalarına karşı korumak isteyen, bu veritabanını ortadan kaldırır. Onlar da tam olarak bunu yaptı.

Öte yandan Trump yönetimi, federal kesintiler kapsamında Çevre Koruma Ajansı’nda (EPA) görev yapan en az bin bilim insanıyla personeli işten çıkarmayı planlıyor.

Temsilciler Meclisi Bilim, Uzay ve Teknoloji Komitesi'nden Demokrat siyasetçilerin incelediği belgelere göre araştırma programı personelinin yüzde 75'inin işine son verilebilir.

Trump’ın atadığı EPA Direktörü Lee Zeldin de kuruluşun bütçesinin yüzde 65 civarında azaltılacağını duyurmuştu. EPA ayrıca 50 bin doların üzerindeki harcamalar için Elon Musk'ın liderliğindeki Hükümet Verimliliği Bakanlığı’ndan (DOGE) onay alınması şartı da getirmişti.

Independent Türkçe, Guardian, Washington Post, Reuters