İngiltere’de yetişkinlerin yarısından fazlası geçinmek için devlete bel bağlıyor

Ülkede 12,6 milyon kişi emeklilik maaşını ana geçim kaynağı olarak görüyor

İngilizlerin yüzde 52'si doğrudan ya da dolaylı olarak kamu sektörüne bağımlı (AFP)
İngilizlerin yüzde 52'si doğrudan ya da dolaylı olarak kamu sektörüne bağımlı (AFP)
TT

İngiltere’de yetişkinlerin yarısından fazlası geçinmek için devlete bel bağlıyor

İngilizlerin yüzde 52'si doğrudan ya da dolaylı olarak kamu sektörüne bağımlı (AFP)
İngilizlerin yüzde 52'si doğrudan ya da dolaylı olarak kamu sektörüne bağımlı (AFP)

Kifaye Oler

İngiltere’de yapılan ve ülkedeki yetişkinlerin yarısından fazlasının geçimlerini sağlamak için devlete bel bağladığını ortaya koydu. Araştırma, bu durumu ‘devlet desteğine bağımlılık kültürü’ olarak tanımladı.

Araştırmacılara göre İngiltere’de yetişkinlerin yaklaşık dörtte biri (12,6 milyon kişi) ana geçim kaynağı olarak devletten aldıkları emekli maaşına bel bağlıyor.

Ülkede genel olarak, nüfusun yüzde 52'sinin doğrudan veya dolaylı olarak kamu sektörüne bağımlı olduğu tespit edildi.

Araştırma, 6,3 milyon kişinin (nüfusun yüzde 12'si) geçinebilmek için (Ülkede 2013 yılından itibaren aşamalı olarak uygulamaya konulan) ‘Evrensel Kredi’ (Universal Credit) uygulamasına muhtaç olduğunu da ortaya koydu.

160 bin kişi geçinebilmek için devlete bağımlı

İngiltere’de 5,9 milyon kişi (nüfusun yüzde 11’i) kamuda çalışıyor. Yaklaşık 3 milyon genç yetişkin (nüfusun yüzde 5’i) ise eğitimleri sırasında vergi mükellefleri tarafından finanse edilen kredi ve hibelerden faydalanıyor.

Şarku'l Avsat'ın Independent Arabia'dan aktardığı habere göre Adam Smith Enstitüsü'nün Devlete Bağımlılık Endeksi İşçi Partisi tarafından uygulamaya konulan yeni tedbirlerin bir sonucu olarak insan kaynakları ve planlama sektörleri personeli sayısının son aylarda önemli ölçüde arttığını gösterdi.

Enstitü, bu çalışanların devlete bağımlı 160 bin kişiyi (nüfusun yüzde 0,3’ü) temsil ettiğini belirtti.

Araştırmayı yorumlayan Muhafazakar Parti lideri Kemi Badenoch, verilerin İşçi Partisi'nin refah sisteminde yaptığı değişikliklerin ardından devletin yeniden yapılandırılması ihtiyacının altını çizdiğini söyledi.

Devlete bağımlılık kültürü sosyal yardımlarla sınırlı olmadığını vurgulayan Badenoch, bunun kamu sektöründe verimsiz sektörlerde çalışan ve özel sektörde hükümet düzenlemelerine uyan birçok yeteneğin olduğu bürokratik bir sınıfa kadar uzandığını belirtti.

Badenoch, devlet desteğine ve düzenlemelere artan bağımlılığın büyümeyi ve girişimciliği engellediğini de söyledi.

Adam Smith Enstitüsü’nün verileri, sahip olunan imkanları boğucu bürokrasiden uzaklaştırıp daha yenilikçi ve üretken çalışmalara yönlendirecek köklü reformlara ihtiyaç duyulduğuna işaret etti.

Kurumsal organlar infilak etti

Araştırmaya göre düzenleyici kurumların yaygınlaşması, işleri bürokrasiye bağlı olan ve ekonomik büyümeyi engelleyen bir ‘profesyoneller sınıfı’ yarattı.

Araştırma, istihdamın ülkedeki işgücünün dört katı oranında büyüdüğü insan kaynakları sektörüne dikkati çekti.

Araştırmanın yazarı Sam Bidwell, Devlet Bağımlılık Endeksi'nin sonuçlarının ürkütücü, ancak şaşırtıcı olmadığını söyledi. Bidwell, “Bu sonuçlar, ekonomiye ve kamu yaşamına onlarca yıldır yapılan devlet müdahalesinin kaçınılmaz bir sonucuydu” değerlendirmesinde bulundu.

Bazı özel sektör işlerinin devlet tarafından sübvanse edildiği göz önüne alındığında, devlete bağımlı olan gerçek kişi sayısının daha yüksek olabileceğine dikkati çeken Bidwell, “Hükümetin artan yükümlülüklerini finanse edebilecek vergi mükelleflerinin sayısının azaldığını ve bu durumun tamamen sürdürülemez olduğunu anlamalıyız” diyerek uyardı.

Lordlar Kamarası'nın (İngiliz parlamentosunun üst kamarası) bu yılın başlarında İngiltere'nin artan sosyal yardım faturasının ‘kusurlu bir sosyal yardım sisteminden’ kaynaklandığı uyarısında bulunduğu bir raporun yayınlanmasından sonra yapılan araştırmada, mevcut sistemin, bu sistemden yararlanan kişilerin kendilerini kronik hastalıkları olan hastalar olarak kaydettirmeye ittiğini ve bunun da gelirlerini iki katına çıkarabileceği belirtildi.

Badenoch, Devlet Bağımlılık Endeksi'nin ülkenin yeniden yapılandırılması için gereken çabalara önemli bir katkıda bulunduğunu ifade etti.



El Salvador’daki mega hapishanede Rolex takan ABD’li bakan topa tutuldu

Noem, saat tartışmasına ilişkin henüz açıklama yapmadı (AP)
Noem, saat tartışmasına ilişkin henüz açıklama yapmadı (AP)
TT

El Salvador’daki mega hapishanede Rolex takan ABD’li bakan topa tutuldu

Noem, saat tartışmasına ilişkin henüz açıklama yapmadı (AP)
Noem, saat tartışmasına ilişkin henüz açıklama yapmadı (AP)

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem'in El Salvador'daki mega hapishaneye ziyaretinde taktığı lüks saat eleştirilere neden oldu.

Noem, Amerika kıtasının en büyük yüksek güvenlikli hapishanesi olan Terör Muhafaza Merkezi'ni (CECOT) çarşamba günü ziyaret etti.

Washington Post, Noem’in ziyareti sırasında taktığı yaklaşık 50 bin dolarlık saatin tartışma yarattığını yazıyor.

ABD’li sivil toplum kuruluşu Latin Amerika Washington Ofisi’nden analist Adam Isacson, Noem’in böyle bir ziyarette 18 karat altından Rolex saat takmasını eleştirerek şunları söyledi:

Çok yoksul bir ülkede, toplumun en alt yüzde 10 ya da 20'lik kesiminde yer alan bu insanların karşısındasınız ve hem özgürlüğünüzle hem de zenginliğinizle hava atıyorsunuz.

New York’ta antika saat ve mücevher satan Foundwell’in sahibi Alan Bedwell de şu ifadeleri kullandı:

Bir kamu görevlisinin bunu takması büyük bir olay. El Salvador'da yüksek güvenlikli bir hapishaneyi ziyaret ederken bunu takmak, 'Canınız cehenneme' demek gibi.

Noem, Beyaz Saray’daki toplantılarda ve Oval Ofis’teki görüşmelerde de bu saati takarken görüntülenmişti.

Haberde, Noem’in ziyaret sırasında ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza’nın (ICE) amblemini taşıyan bir şapka taktığına da dikkat çekildi.

Bakanın saat tercihini savunanlar da oldu. Sağcı Newsmax kanalının sunucularından Rob Schmitt, X'teki paylaşımında, “O başarılı biri. Eminim bu siz inekleri kızdırmıştır” ifadelerini kullandı.

Noem, ziyaretle ilgili görüntüleri X hesabından paylaşmıştı. Gönderisinde hapishaneyi gezdiğini belirterek şunları yazmıştı:

Başkan Trump ve benim, suç işleyen yasadışı göçmenlere net bir mesajımız var: Hemen gidin! Eğer gitmezseniz, sizi bulacağız, tutuklayacağız, sonrasında kendinizi bu El Salvador hapishanesinde bulabilirsiniz.

El Salvador yetkililerinden yapılan açıklamada da Noem'in ziyaretinin, iki ülke arasındaki diplomatik ve güvenlik işbirliğini güçlendirmeye yönelik olduğu belirtilmişti. Açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump ve El Salvador Devlet Başkanı Nayib Bukele'nin, "Firar Edenlerin Yakalanmasına Yönelik Güvenlik İttifakı" (SAFE) doğrultusunda yeni bir işbirliği protokolü imzaladığı da aktarılmıştı.

Trump yönetimi, aksi yöndeki mahkeme kararına rağmen 238 Venezuela vatandaşını çete üyesi olduğu gerekçesiyle El Salvador’daki hapishaneye sınır dışı etmişti.

Independent Türkçe, Washington Post, BBC