Hugh Jackman, yeni filmi için bambaşka birine dönüşüyor

Hugh Jackman, Deadpool & Wolverine'deki rolüne hazırlanırken günde 6 bin kalori aldığını açıklamıştı (Walt Disney Studios Motion Pictures)
Hugh Jackman, Deadpool & Wolverine'deki rolüne hazırlanırken günde 6 bin kalori aldığını açıklamıştı (Walt Disney Studios Motion Pictures)
TT

Hugh Jackman, yeni filmi için bambaşka birine dönüşüyor

Hugh Jackman, Deadpool & Wolverine'deki rolüne hazırlanırken günde 6 bin kalori aldığını açıklamıştı (Walt Disney Studios Motion Pictures)
Hugh Jackman, Deadpool & Wolverine'deki rolüne hazırlanırken günde 6 bin kalori aldığını açıklamıştı (Walt Disney Studios Motion Pictures)

Hugh Jackman, sert hatları ve aksiyon kahramanı rollerine uygun kaslı fiziğiyle tanınıyor. Ancak Jackman'ın son dönüşümü hayranlarını şaşkına çevirdi.

Ünlü oyuncu, son projesine dair ilk ipuçlarını paylaşırken rolü için geçirdiği değişim şimdiden büyük ilgi uyandırdı.

Oscar adayı aktör, 25 Mart'ta Instagram'da Kuzey İrlanda'daki çekimlerinden bir sahne arkası videosu yayımladı. Paylaşımında, sakal tıraşı öncesi ve sonrası görüntülerine yer vererek hayranlarına dikkat çekici bir dönüşüm sundu.

Videoda Jackman, çene hizasına kadar uzamış, gri tonlardaki belirgin bıyığıyla görülüyor. Daha sonra bir kuaför, usturayla bıyığını tamamen keserek oyuncuyu pürüzsüz bir şekilde tıraş ediyor. Bir diğer stilist ise Avustralyalı aktörün saçlarını kısaltıyor. 

Bu dönüşümün sadece belirli bir sahne için mi olacağı yoksa Jackman'ın film boyunca böyle mi görüneceği henüz bilinmiyor.

56 yaşındaki Jackman, deneyiminden duyduğu memnuniyeti şu sözlerle dile getirdi:

The Death of Robin Hood'un oyuncu kadrosu ve ekibinde inanılmaz bir derinlik, dayanışma ve ruh var. Bu harika deneyim için teşekkür ederim. Bu, benim için büyük bir onur ve ayrıcalık. Teşekkürler, İrlanda! Güzelliğin sınır tanımıyor.

The Death of Robin Hood hakkındaki detaylar henüz sınırlı olsa da Jackman'ın rolüne tam anlamıyla adapte olduğu şimdiden belli.

Oyuncunun uzun bıyığı bir süredir dikkat çekiyordu. Hatta Kuzey İrlanda'daki bir konaklama tesisi olan Saul Lodges, bu ayın başlarında aktörün bıyıklı haliyle çekilmiş bir fotoğraf paylaşmıştı.

Jackman'ın yeni görünümüne ünlü oyuncu Kate Hudson'dan da beğeni geldi. Şöhrete Bir Adım'ın (Almost Famous) yıldızı, oyuncunun paylaşımına yorum yaparak "Muhteşem" yazdı. 

Bir takipçi, "Vay canına, ne muhteşem kareler!" derken, bir diğeri "Şık ve etkileyici! Bu filmi sabırsızlıkla bekliyorum" yorumunu yaptı.

En çok Wolverine rolüyle tanınan Jackman, aslında müzikal ve tiyatro dünyasında uzun yıllardır büyük bir hayran kitlesine sahip.

Onu büyük bir şarkıcı ve dansçı olarak üne kavuşturan başlıca roller arasında The Boy from Oz, The Music Man ve Oklahoma! yer alıyor.

The Death of Robin Hood'un yönetmenliğini, Sessiz Bir Yer: Birinci Gün (A Quiet Place: Day One) ve Pig gibi yapımlarla adını duyuran Michael Sarnoski üstleniyor. Yapımın dağıtımını ise bağımsız filmleriyle öne çıkan A24 üstlenecek. 

Filmde Jackman'a, Gerçek Kahraman (Free Guy) ve Motorcular'la (The Bikeriders) da tanınan yetenekli oyuncu Jodie Comer eşlik edecek.

Sarnoski, Jackman'ın performansının "insanların beklediğinin çok ötesine geçeceğini" söyleyerek, efsanevi kanun kaçağı Robin Hood'a yepyeni bir bakış açısı getireceğini ima etmişti.

Independent Türkçe, Daily Mail, The News



Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?
TT

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorlar asteroit çarpmasa da yok olmaya mahkum muydu?

Dinozorların asteroit çarpmasından önce çöküşe geçtiği teorisinin doğru olmadığı öne sürüldü.

Milyonlarca yıl boyunca yeryüzüne hükmeden dinozorların soyu, 66 milyon yıl önce Dünya'ya çarpan bir göktaşının etkisiyle tükenmişti. 

Bugüne kadar bulunan bazı fosiller, dinozorların bu olaydan önce sayı ve çeşitlilik açısından gerilediğine işaret ediyordu. Özellikle göktaşından önceki yıllarda fosil sayısının azalması bu teoriyi destekliyordu. Bazı bilim insanları, asteroit gezegene çarpmasa bile bu sürüngelerin yok olma sürecine girdiğine inanıyordu. 

University College London'dan paleontolog Chris Dean "Dinozorların asteroit çarpmadan önce de yok olmaya mahkum olup olmadığı 30 yılı aşkın süredir tartışılan bir konu" diyor.

Dean ve ekip arkadaşları bu soruya yanıt bulmak için 66 milyon ila 84 milyon yıl önce Kuzey Amerika'da yaşamış 4 dinozor türüne ait 8 binden fazla fosili inceledi. 

Bulguları hakemli dergi Current Biology'de dün (8 Nisan) yayımlanan çalışmada dinozor çeşitliliğinin yaklaşık 76 milyon yıl önce zirveye ulaştığı ve ardından kitlesel yok oluşa kadar azaldığı bulundu. Bu eğilim, dinozorların soyu tükenmeden önceki 6 milyon yılda daha belirgindi. 

Ancak araştırmacılar, paleontologların asteroit çarpmasından önceki yıllarda ne kadar araziye erişebildiğini ve bu bölgelerde kaç kazı çalışması yapıldığını hesaplayınca, bilim insanlarının elinde pek örnek olmadığını tespit etti. Ekip, bu döneme ait jeolojik kayıtların açığa çıkmadığını veya üstünün bitki örtüsüyle kaplı olduğunu buldu.

Ayrıca çevresel koşullar veya diğer faktörlerin bu düşüşü açıklayamadığını söylüyorlar. Geliştirdikleri modellere göre dinozorların sayısı, göktaşı çarpmasına kadar stabildi. 

Bilim insanlarına göre dinozorlar kitlesel yok oluştan önce muhtemelen çökmeye başlamamıştı. Bu izlenimin, döneme ait fosillerin iyi korunmamış ya da bulunmasının zor olmasından kaynaklandığını düşünüyorlar. 

Makalenin bir diğer yazarı Alfio Alessandro Chiarenza, "Dinozorlar muhtemelen kaçınılmaz bir yok oluşa mahkum değildi" diyerek ekliyor: 

Eğer o asteroit olmasaydı, hâlâ bu gezegeni memeliler, kertenkeleler ve hayatta kalan torunları olan kuşlarla paylaşıyor olabilirlerdi.

Diğer yandan bazı bilim insanları yeni çalışmanın, dinozorların türlerinin azalmaya başladığı teorisini çürütmediğini savunuyor.

Reading Üniversitesi'nden Manabu Sakamoto'nun araştırmasına göre dinozorların yaşadığı 175 milyon yıl boyunca, yeni dinozor türlerinin ortaya çıkma hızı genel olarak yavaşlamıştı ve yeni türlerinin gelişmesinden çok daha fazla sayıda türün nesli tükeniyordu. 

Sakamoto, yeni araştırma mevcut fosillerde sapma olduğunu öne sürmesine karşın dinozor çeşitliliğindeki bu uzun vadeli düşüşün geçerliliğini koruduğunu söylüyor: 

Bu iki durum aynı anda geçerli olabilir.

Independent Türkçe, Live Science, New Scientist, Current Biology