Reuters: Kürtler Esad sonrası Suriye'de federal sistem talep etmeye hazırlanıyorlar

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Reuters: Kürtler Esad sonrası Suriye'de federal sistem talep etmeye hazırlanıyorlar

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Üst düzeydeki Kürt bir yetkilinin Reuters'e aktardığı bilgiye göre, Kürtler Suriye'nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şaraa'nın karşı çıktığı özerklik talebinde kararlılar.

Geçen ay Arap Alevilerine yönelik katliamın ardından Suriye'deki azınlıkların korkuya kapılması federal yönetime olan desteği artırdı. Kürt gruplar, Şaraa ve İslamcı yönetimini Suriye için yanlış bir yol çizmekle ve iktidarı tek elde toplamakla suçluyor.

Kürt kaynakların verdikleri bilgiye göre, Kürtlerin kontrolündeki kuzeydoğuda hakim siyasi güç Demokratik Birlik Partisi (PYD) ve Suriyeli diğer Kürt partileri geçen ay federalizmi de kapsayan ortak bir siyasi vizyon üzerinde anlaştı. Fakat bu vizyon henüz kamuya açıklanmadı.

Kürtlerin öncülüğündeki gruplar, 14 yıl süren iç savaş boyunca Suriye topraklarının yaklaşık dörtte birini kontrolü altına aldı. Kürtlerin öncülüğündeki ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDF) geçen ay Şam yönetimiyle Kürtlerin idari yapıları ve güvenlik güçlerinin merkezi hükümetle birleştirilmesini içeren bir anlaşma imzaladı.

Kürt yetkililer bu anlaşmaya bağlı kalacaklarını belirtirlerken, Suriye'yi yöneten İslamcıların Esad sonrası geçiş sürecini şekillendirme biçimine karşı çıkarak kapsayıcılık sözü verilmesine rağmen ülkenin çeşitliliğine saygı gösterilmediğini dile getirdiler.

Kürtlerin öncülüğündeki yönetimin üst düzeydeki yetkilisi Badran Jia Kurd Reuters'e aktardığı bilgide, tüm Kürt grupların "federal, çoğulcu, demokratik bir parlamenter sistem" ihtiyacını vurgulayan ortak bir siyasi vizyon üzerinde anlaştığını söyledi.

Kürt yetkilinin Reuters'in sorularına verdiği yazılı yanıtlar, geçen ay Kürt partilerinin federalizm konusunda anlaşmasından bu yana Kürt yönetiminden bir yetkilinin bu hedefi ilk kez doğrulaması anlamına geliyor.

Suriyeli Kürtler, hedeflerinin Suriye içinde özerklik olduğunu, bağımsızlık talep etmediklerini belirtiyorlar.

Şaraa, Ocak ayında The Economist'e verdiği röportajda federal sisteme karşı olduğunu, bu sistemin halk arasında kabul görmediğini ve Suriye'nin çıkarlarına uygun olmadığını söylemişti.

Kürt yetkili, Suriye'nin temel meselesinin "her bölgenin idari, siyasi ve kültürel özelliklerini korumak" olduğunu ve bunun için "bölgedeki yerel yasama meclisleri, bölgeyi yönetecek yürütme organları ve onlara bağlı iç güvenlik güçlerinin" gerektiğini belirtti.

Şaraa'nın müttefiki Türkiye ise Suriye'nin başlıca Kürt siyasi grubu olan PYD ve ona bağlı grupları, PKK ile bağlantıları nedeniyle güvenlik tehdidi olarak görüyor.

Arap Alevi bölgelerinde yaşayan sorunlar

PYD geçen ay yapılan bir toplantıda Irak'taki Barzani ailesinin liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) tarafından desteklenen Suriyeli rakip Kürt grubu Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) ile bir araya geldi.

ENKS lideri Süleyman Oso, ortak Kürt vizyonunun Nisan sonuna kadar konferansta açıklanmasını beklediğini söyledi.

Oso, geçen yılın Aralık ayında Esad'ın devrilmesinden sonra Suriye'deki gelişmelerin etkisiyle birçok Suriyelinin federal sistemi "en iyi çözüm" olarak gördüğünü belirtti. Oso, Arap Alevilerine yönelik saldırıları, Dürzi azınlık içindeki merkezi yönetime karşı direnişi ve yeni hükümetin anayasal deklarasyonunu örnek gösterdi.

Suriye'deki İslamcı yetkililere bağlı güvenlik güçlerinin Esad'a sadık militanların saldırısına uğradıklarını söylemelerinin ardından Mart ayında Suriye'nin kıyı kesimlerinde başlayan intikam saldırılarında yüzlerce Alevi öldürülmüştü.

Şaraa, sorumluların ve hatta kendi müttefiklerinin de cezalandırılacağını söylemişti.

Oso, "Suriye birden fazla etnik grup, din ve mezhebe sahip bir ülke olduğu için Suriye'nin birliğini korumanın en iyi çözümünün federal sistem olduğunu düşünüyoruz. Şam'a gittiğimizde, kesinlikle görüş ve taleplerimizi sunacağız" dedi.

Reuters



İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 51 bine yaklaştı

 İsrail'in tahliye emrinin ardından eşyalarını taşıyan Gazzeliler (AFP)
İsrail'in tahliye emrinin ardından eşyalarını taşıyan Gazzeliler (AFP)
TT

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 51 bine yaklaştı

 İsrail'in tahliye emrinin ardından eşyalarını taşıyan Gazzeliler (AFP)
İsrail'in tahliye emrinin ardından eşyalarını taşıyan Gazzeliler (AFP)

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, son 24 saat içinde Gazze Şeridi'nde 21 kişinin yaşamını yitirdiğini ve 64 kişinin yaralandığını duyurdu. İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşında Ekim 2023'ten bu yana hayatını kaybedenlerin sayısı 50 bin 933'e yükseldi.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü, İsrail'in dün Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırıda, aynı aileden 10 kişinin de aralarında bulunduğu 14 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Diğer yandan Birleşmiş Milletler (BM), İsrail'in son haftalarda düzenlediği onlarca saldırının kurbanlarının ‘yalnızca kadın ve çocuklar’ olduğunu bildirdi.

Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal AFP'ye yaptığı açıklamada, Han Yunus'ta saat 03:30 sularında düzenlenen saldırıda yaşamını yitiren, yaşları 3 ila 58 arasında değişen 10 Filistinli arasında yedi çocuğun bulunduğunu söyledi.

Saldırıyla ilgili bir soruya yanıt olarak İsrail ordusu, raporları araştırdığını belirtti.

Ordudan yapılan açıklamada, son 24 saat içinde Gazze Şeridi'nde yaklaşık 40 ‘terörist hedefin’ vurulduğu ifade edildi.

Yakınlarını kaybedenler, Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'nin avlusunda İsrail saldırılarında hayatını kaybeden yakınlarının kefenlenmiş cesetlerinin önünde ağladı. AFP fotoğrafçısı tarafından çekilen fotoğraflardan birinde, ağlayan bir kadının ölü bir adamın yüzüne dokunduğu görüldü.

El-Ferra ailesinin evinin tamamen yıkıldığı saldırıda, enkazın yanı sıra bir futbol topu ve bir çift spor ayakkabı gibi kişisel eşyalar da etrafa saçıldı.

Görgü tanıkları, İsrail tanklarının dün sabah Han Yunus'ta sürekli ve yoğun bir şekilde ateş açtığını bildirdi.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ve Refah şehirlerini ayırmak için İsrail tarafından kısa süre önce kurulan tampon bölgeye atıfta bulunan ordudan yapılan açıklamada, “Gece boyunca kuvvetler Morag Koridoru’ndaki kara operasyonlarını yoğunlaştırırken, bölgedeki faaliyetlerini de sürdürdü” denildi.

Sivil Savunma Müdürlüğü ayrıca, İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az dört Filistinlinin daha hayatını kaybettiğini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Han Yunus saldırısından sonra İsrail'in ‘barbarlığını’ kınadı.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Ravina Shamdasani Cenevre’de yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki eylemlerinin Filistinlilerin gelecekte Gazze Şeridi'nde yaşama imkânlarını baltaladığını söyledi.

‘Yalnızca kadınlar ve çocuklar’

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nden yapılan açıklamada, “18 Mart ile 9 Nisan 2025 tarihleri arasında, İsrail'in yaklaşık 224 saldırısı yerinden edilenlerin barakalarını ve çadırlarını vurdu” denildi. Ofis, ‘yaklaşık 36 baskınla ilgili bilgileri doğruladığını ve şu ana kadar belgelenen kurbanların yalnızca kadın ve çocuklar olduğunu’ belirtti.

İsrail 18 Mart'ta Gazze Şeridi'ne yönelik askeri saldırı ve operasyonlarını yeniden başlatarak, Hamas ile iki aydır devam eden kırılgan ateşkesi sona erdirdi. Şu ana kadar ateşkesi yeniden başlatma çabaları başarısız oldu.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in 18 Mart'ta askeri operasyonlara yeniden başlamasından bu yana en az bin 563 Filistinlinin hayatını kaybettiğini ve savaşın başladığı 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana yaşamını yitirenlerin sayısının 50 bin 933'ye ulaştığını açıkladı.

AFP'nin İsrail'in resmi verilerinden aktardığına göre Hamas’ın 7 Ekim 2023’teki saldırısında bin 218 kişi öldü.

İsrail medyası dün Mısır ve İsrail'in ateşkes anlaşması ve esirlerin serbest bırakılmasına ilişkin taslak belgeleri teati ettiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığına göre Mısır'ın önerisi 40-70 günlük ateşkes ve çok sayıda Filistinli mahkûmun serbest bırakılması karşılığında sekiz esir ve sekiz cesedin teslim edilmesini öngörüyor.

Adının açıklanmasını istemeyen bir Hamas lideri, hareketin ‘ateşkes için yeni bir teklif almadığını’, ancak ateşkes ve İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilmesini sağlayacak ‘her türlü yeni teklife açık olduğunu’ söyledi.